Cüneyt yeni aldığı arabasıyla hiçbir polise yakalanmadan Talas’taki evine gelmişti akşamüzeri olduğu vakit. Tabi polise yakalanmadı demek yalandı, elbette polis vardı fakat onu çevirmemişlerdi. 

Türkiyede genellikle böyleydi, arabalar markalarına göre çevirilirdi. Zenginlerin arabaları genellikle trafik denetimine tabi olmazlardı. Cüneyt’in arabası görünürde ‘yağlı’ tabakadan olduğundan çevrilmemişti. 

Bu da Cüneyt’in işine gelmişti tabi. Fakat yine de ehliyeti bir an önce alma isteğini tekrar hatırladı, bu nedenle eve giderken yolda gördüğü bir sürücü kursu tabelasının yanında durdu ve kursa kayıt oldu. Normalde kursa kayıtlar için belirli süreler olurdu, fakat işin içine para girince hızlanıyordu her süreç. 

Arabayı park ettikten sonra aldığı monitörü ve bilgisayarı eve götüren Cüneyt, kanepede oturdu ve rahatladı.  

Ardından eski bilgisayarının yanına gitti ve Camera Master Pro yazılımının back-stage verilerine baktı. Bugün itibariyle 135 milyon indirime ulaşan Camera Master Pro halen sosyal medyanın gündemindeydi. Üstelik bir çok Youtuber inceleme videosu çekmişlerdi. Bu da popülerliği sürekli tepede tutuyordu. Bu nedenle momentum halen yerindeydi. Muhtemelen gece yarısına 150 milyona ulaşırdı toplam indirmeler.  

Web sitesinin tıklanmasına gelecek olursak Play Store’nin advantajı burada olmasa da sayı dünkü 60 bine göre artmış 2 milyona ulaşmıştı. Bu iyiye haberdi, sonuçta insanlar bu web sitesini ileride daha çok hatırlayacaktı. 

Yemek yiyip egzersiz yaptıktan sonra Cüneyt, kurulumunu yaptığı yeni cihazlarının başına oturdu ve internetten bir Xeon sunucu siparişi verdi. Sadece sunucuya 1.5 milyon lira para harcadı. 

“Paramız çok değersiz..” dedi fiyatları görünce. Banka hesabına girip incelediğinde toplamda 10 milyonu kaldığını gören Cüneyt, acilen para getirecek işler yapmayı istiyordu. 

“Yapay zeka” çok geçmeden kararını veren Cüneyt, yeni bilgisayarıyla sıfırdan bir compiler ve yazılım dili programını yazmaya başladı. 

Cüneyt’in yapmak istediği yapay zeka’nın şu anki bilgisayar dilleriyle yazılmasına imkan yoktu. Mesela bilinen Syntax dillerinden Python genellikle yapay zeka kodlaması için kullanılırdı. Bunun nedeni dilin sade ve yalın olmasıydı. Diğer dillere göre daha basit mantığı bulunan Python, çok uzun ve yorucu alogaritmaları yazarken kolaylık sağladığından tercih edilirdi. 

Onun dışında işletim sistemleri veya daha stabil sistem isteyenler genellikle C dillerini ve Java’yı tercih ederlerdi. Bunun sebebiyse C dili ayrıntılıydı ve sorunsuz çalışırdı, Java ise nesnelerin interneti için kullanılırdı. Mesela televizyon kumandasının firmware’si ile Android işletim sistemi Java ürünleriydi. 

İnsanlığın bilgisayarla olan imtihanı 50 yıl kadar önceye kadar gidiyordu, bu nedenle tam manası ile oturmuş ve her şeye kadir bir yazılım dili geliştirilmemişti. Makine dilinden bahsedersek, bu zaten aşağı yukarı evrenseldi. 

Cüneyt’in hazırladığı şey bir yazılım dili alt yapısıydı. Bu dil ileri medeniyetlerce geliştirilmiş ve nispeten ikili sistem kullanan cihazların gelebileceği en yüksek seviyedeydi. Tamamen deterministik, istatistik ve olasılığı hesap eden bir dildi. Bu insanların geliştirdiği dillerden farklı olmasının nedeniydi. 

Java, C, Python gibi dillerde istatistiki ve olasılıksal ifadeler yoktu. Bunun yerine her ihtimali kendin hesaplar veya dilin içine alogaritma yazarak eklerdin, fakat bunun da gelebildiği yerin bir sınırı vardı. 

Mesela Riemann hipotezinin matematik formülü belliydi, yada pi sayısı, fakat bunların girdilerini şu anki dillerle yapmak mümkün değildi. Girilseydi bile işlem süresi insan ömrü yetmeyecek kadar uzun gösteriyordu. 

Yapay zeka’da lazım olabilecek şey istatistik ve olasılık hesaplarıyla deterministik formüllerin birlikte çalışmasıydı. Kısaca iki farklı bilim dalının varsayımlarını kanıtlayıp tek bir ifade haline getirmekti. 

Bu Cüneyt için bile zorlu bir süreçti, fakat eninde sonunda yapması gerektiğini bildiğinden kolları sıvadı ve işe başladı. Tabi öğrenmelerine ara vermeden. 

*** 

Cüneyt’in durumu stabil bir hal almıştı, uzun süre kodlama yapıyor, egzersizler, yemek ve uyku dörtgeninde hayatı akıyordu.  

Bu böyle devam etti, 

1 gün 

2 gün 

3 gün 

4 gün  

Derken hafta sonu gelmişti. Mehmet bu süre içinde her akşam arıyor ve günlük raporlarını sunuyordu. Şu anda uygulama 350 milyon indirilmeye ulaşmıştı ve paralı kısma geçmesine sadece 1 gün kalmıştı. 

Fakat Cüneyt yarın sabah erken saatte ehliyet sınavı olduğunu hatırladı ve sınava gireceği okulun adına baktı, daha sonrasında ise yorulduğundan yatağa yattı.  

Geçen bu zaman diliminde kafası patlamakla tehdit edilen Cüneyt, epey uğraşıp complier’i ve yazılım dili aracını en azından bir şekle sokmayı başarabildi. Toplamda 108 modülden oluşan programın 36 çekirdek modülünü yazmayı başardı. Bundan sonra yapacağı işlemler eskisi kadar zorlayıcı olmayacak sadece tamamlayıcı ifadeler olacaktı.  

*** 

Hafta sonu Camera Master Pro kullanıcılarının telefonları özel bir bildirim aldı. Bildirimde kısaca bir haftalık deneme sürümü bitti, pro’ya geçmek ister misiniz? Diye bir ifade vardı.  

Normalde standart bir kullanıcı böyle bir ifade gördüğünde direkt ücretsiz hangisiyse onu seçer ve devam ederdi. 

Böyle de oldu, çoğu kullanıcı normal sürümü tercih ettiler. Böylelikle neredeyse 400 milyona yakınlaşan kullanıcıların yüzde 90’ı aynı tercihi yapmışlardı. Sonuçta Cüneyt, tiksindiği reklamları almadığından program sadeydi ve kullanıcı dostu idi. 

Ancak para veren o yüzde 10 luk kesim işlerin değiştiğini çok geçmeden anladılar. 

İlk önce bedava deneme sürümünde olmayan bazı özellikler eklenmişti. Mesela sesli kontrol sistemi, özel efektler ki biraz uğraşsan efektli film bile çekebileceğin kalitede efektlerdi bunlar. 

Tabi durum böyle olunca para verenlerin eklediği videolar ve fotoğraflar internette dolanmaya başlamıştı. Üstelik Cüneyt sağ olsun çekilen fotoğrafların boyutu çok düşük olsa da kalitesi aynıydı. Ancak video için bu durum şimdilik geçersizdi. 

Fakat bu durum bile dünyada kamera kullanıcılarının ilgisini çekti. 

Çok geçmeden abone sayısı artma trendi göstermeye başladı. 

Mehmet, ilk başlarda endişeli olsa da trendi gördüğü vakit gülmekten ağzı kulaklarına varıyordu. 

Ancak durum biraz garipti. Çünkü herkes biraz aşırı ilgi göstermeye başlamıştı.  

Bu durumu inceleyen Mehmet çok geçmeden nedenini anladı.  

Bir Youtuber, maketten yaptığı Star Wars Victory Crusier’lara kamerasıyla özel efekt ekleyerek sanki yeni bir Star Wars videosu çekmiş gibi Youtube eklemiş ve izlenme sayısı şimdiden 50 milyona ulaşmıştı. 

Bunu gören kullanıcılar Sirius hesabının videolarının nasıl çekildiğini az çok tahmin etmişlerdi, her ne kadar yanlış anlaşılma olsa da bu gereksiz açıklama yapmak istemeyen Cüneyt’in işine geliyordu. 

Fakat asıl sorun bu da değildi. Ünlü Holywood yönetmeni Peter Jackson, twitter hesabında programı öve öve bitirememiş ve buna bayıldığını dile getirmişti. 

Ancak esas bomba onun tweetini retweetleyen diğer başka ünlü yönetmen James Cameron’un onun çektiği filmlerin efekt kalitesi olarak Camera Master Pro’dan daha kalitesiz olmasını söylemesiyle olmuştu. 

Bu retweet çıktığında ortalık savaş alanına dönmüş herkes sözlü sataşmaya girmişti. Çok geçmeden diğer ünlü yönetmenler ve film yapımcıları çıkıp tartışmaya mudahil olmuşlardı. 

Aktör ve Artistlere gelecek olursak, onlar elbette ünlüydüler, fakat kimse bir yönetmeni kızdırmak istemezdi. Bu nedenle tartışma çok alevli olmasa da yeterince yüksek momentuma sahipti.  

Böyle olunca tabi televizyon programları duruma sessiz kalmayıp dolaylı yoldan Cüneyt’in programının reklamını yaptılar.  

Fakat her şeyden önemlisi büyük yatırımcı şirketler sessiz sedasız yayınlanan programa göz dikmişlerdi! 

Bölüm Sonu 

Not : Java, Python bilen ve diğer dillerden de az çok genel ifadeler bilen biriyim. Bu nedenle böyle olmaz efendim demeden burada kurguya yönelelim. Yoksa ben de biliyorum 1 haftada compiler yazılamayacağını. En azından milyon tane kod ve bir o kadar da kütüphane eklemek gerekli.