Bölüm 28 : Zihniyet Meselesi

avatar
1002 7

Medeniyetin Yükselişi - Bölüm 28 : Zihniyet Meselesi


Cüneyt teknoloji kulesinde epey keşif yaptıktan sonra çalışma alanına geldi ve yeni teknolojileri öğrenmeye başladı. Şu anda 8 kat zaman farkını kullanarak öğrenimine devam ediyordu. Elbette bu epey verimli bir durumdu. 



*** 



Mehmet işini hızlı bir şekilde bitirdi ve 2 gün sonra yanında 5 kişilik ekiple birlikte Cüneyt ile buluştu. Cüneyt daha önce Mehmet’e özgürlük vermiş olsa da tek bir isteği vardı, o da 25 yaşından sonra kimseyi işe almaması gerekliliğiydi. 



Fakat muhasebe ve finans gibi işlemler için istisnalar mevcuttu. Tecrübeli bir takım iş yapması gerekiyordu. Bu nedenle Mehmet 5 kişilik ekiple gelmişti. 



Ardından yıllık 10 milyona Trump towerda bir ofis kiraladılar. Ofisin boyu çok büyük değildi. Fakat şimdilik yeterliydi. Cüneyt ise şirket hesabına 50 milyon TL enjekte etmişti. Bu ise kuruluş kapitalini oluşturuyordu. 

Birçok ayak işi ile birlikte 5 kişilik ekip iş ilanları sayesinde 10 tane daha yazılımcı alarak işe başlamaya hazır oldu sadece 1 hafta içerisinde. Yazılımcıların hepsini Cüneyt kendi seçmişti. Her birine en az 15 bin lira maaş vaad etmişti. Bu nedenle bir anda çok hızlı bir şekilde işe alım gerçekleşmişti. 



Mehmet maaşların bu kadar yüksekten başlamatılmasına karşı olsa da Cüneyt şimdilik hızlı olmak gerekir diyerek ondan bu geçici bir durum diyerek sakinleştirdi. 



Gerçektende yeni başlayana 15 bin TL ile başlatmak iyi fikir değildi. Normalde yapılan işin getirisi bu olsa da en azından kademeli olarak maaş artırımı yapılması gerekirdi. 



Fakat Cüneyt bekleyemezdi. 



Hemen bir reklam şirketi ile anlaşma sağlandı ve Mehmetin planına göre afişler hazırlandı.  

Bu noktada Cüneyt, yeni katılan yazılımcılara ders veriyor, onları görevlendiriyordu. 



Çok geçmeden büyük gün gelmişti.  



Cüneyt’in parmağıyla enter tuşuna basmasıyla program Google Play Store’de eklenmeye başlanmıştı. 

Play Store’de uygulamalar için bir limit vardı. Özellikle yeni geliştiriciler için 100megabaytlık bir uygulama boyutu limiti mevcuttu. Bu limitin altındaki uygulamalar basit bir şekilde listelenirdi. 



İkincisi ise websitesinin yayına girmesiydi. Cüneyt’in şirketinin adı Sirius Teknoloji olduğundan uygulamanın eklendiği yer yetkili bir şirket sitesiydi. 



Sitenin tasarımında Cüneyt epey efor sarf etmişti. Güvenlikten sunucu dayanıklılığına kadar birçok optimizasyon yapmıştı. 



Diğer yazılımcılar genellikle front-end işleri ile uğraşmışlar, web uygulamalarının çoğu ise Cüneyt’in orijinal işleriydi. 

Saat gece yarısı olduğundan ve afişlerle reklamlar bugün gece değiştirilip yarın görüneceğinden back-end datada uygulamanın indirme sayısı halen 15 görünüyordu. Bu da şirketin kendi çalışanlarının indirmesiydi. 

Verileri gören Cüneyt arkasına döndü ve “ herkes iyi çalıştı bu hafta içinde, şimdi gidin biraz dinlenin, yarın öğlen devam ederiz” dedi. 



Normalde çalışma saatleri 11 den 19’a kadardı. Fakat bugün fazla mesai olduğundan yarın öğleden sonra çalışma sözü verdi. 



*** 



Eve gelen Cüneyt, hemen Sirius tiktok hesabına girerek yeni eklediği videolara uyulamanın reklamını eklemeye başladı. Şirket adını gördüğünde Mehmet Cüneyt’e sorduğunda Cüneyt, hesapların ona ait olduğunu söylediğinde Mehmet şok olmuştu. Ancak hemen kendine gelip o hesapları kullanarak reklam yapması gerektiğini söyledi. 

Her ne kadar exclusive reklam lisansı satın almış olsa da Cüneyt’in kendi varlıklarının reklamını yapması yasaldı. Bu nedenle videoları değiştirip yenilerini ekledi ve yattı. 



*** 



Fakat onun aksine bir çok gece kuşu vardı. Özellikle youtube ve tiktok hesapları gececiler için vazgeçilmez kaynaklardan biri olmuştu. Bu nedenle Cüneyt’in eklediği videolar sakin bir göle taş atmışçasına bir dalgalanma oluşturdu ve bir iken iki, derken yüz diyerek geometrik bir artış gösterdi. 



“Dostum bu uygulama süper, telefonum en az 5 yıllık, bu kadar kaliteli kamerası olduğunu bilmiyorduym” bir teknoloji forum sitesinde açılan başlığa birisi yorum bırakmıştı. 



“Sirius’un uygulaması değil mi o? Ben de indirdim yukarısı, bu bir harika program. Şu an gece ve görüntüler o kadar net çıkıyor ki anlatamam, dur çektiğim fotoğrafları ekleyim”  



“Abartmayın gençler, yazılım ne kadar iyi olursa olsun donanımda iş yoksa bi boka yaramaz” çok bilen bir kullanıcı yazılanları görüp cevaplandırdı. 



“Sen ne anlarsın teknolojiden donanımdan? 2MP kamera bile insan gözünden nettir konuşup bir şey biliyormuş gibi iş yapma” az çok teknoloji bilen birisi hemen cevaplandırdı. 



“Yukardaki, 2MP insan gözünden iyi değildir, insan gözünü Megapiksele indirmek saçmadır, gözlerimiz sürekli açık ve hareketli, görüntüler ne kadar iyi olursa o kadar iyi görür” dedi bir teknoloji devi.

(Technohouse yada Tech house gibi ifadeler yerine teknoloji devi şeklinde olacaktır) 



*** 



Forumlardan başlayan tartışmalar sosyal medyaya sıçramış, sonunda twitter’da başlık olmuştu. Fakat Cüneyt’in hesabı uluslararası hesap olduğundan sadece Türkiye değil, bir çok farklı ülkede bir çok kişi bu uygulamayı çok geçmeden indirdiler.  



Çok geçmeden uygulama ile çekilen fotoğrafların internette dolanmaya başlaması furyası oluştu. 

Hatta bazı yabancı teknoloji inceleme ekipleri uygulamayı açıklayan videoyu bile çekip Youtube kanallarında paylaştılar. Üstelik paylaşım o kadar yüksek izlenim aldı ki, uyumakta olan Cüneyt, eğer telefonunu kapatmamış olsa muhtemelen şu an Mehmet’in aramasıyla uyanacaktı. 



*** 



Ertesi gün uyanan Cüneyt, kahvaltısını yapıp rütin egzersizlerini yaptıktan sonra bilgisayarın başına oturdu ve playstore hesabıyla giriş yaptı. 



Bir anda  35 milyon indirme ve 5 yıldızı görünce şaşırdı. Fakat açıkçası çok ta şok olmadı. Sonuçta yepyeni bir alogaritmaydı ve yazılım dilleri içinde bu seviyeye gelmek en azından 5 yıllık bir ilerleme gerektiriyordu. 

Az düşündükten sonra dünyada 2 milyardan fazla Android kullanıcısı olduğunu hatırladı ve bu sayı çok gibi görünse de beklenenden çok uzaktı. 



Fakat iyi bir başlangıçtı denebilirdi. 



Bu nedenle çok geçmeden evden ayrılıp ofisin yolunu tuttu.  



2 saat sonra ofise geldiğinde trafiğe küfrediyordu. 



Fakat ofise girdiğinde ortamın çok farklı olduğunu gördü. Ofisteki herkesin yüzleri heyecandan kızarmış, mutluluktan uçuyorlardı. 



“Hoşgeldin patron” 



Onu görenler hemen yanına gelip selamladılar. Yazılımcılar epey şimarık grup insanlardı. Bir startup şirketinin dolgun maaşını görüp denemek için gelmişlerdi çoğu. Fakat geçen bu zaman diliminde Cüneyt onları bilgisiyle dövmüş, onların hayata bakış açılarını değiştirmişti. 



“Bay Cüneyt, neden telefonunuzu kapattınız” diye homurdanarak Mehmet geldi. O da diğerleri gibi heyecanlıydı. 



“Oh, telefonum arada bir bozuluyor, yenisini almak gerekli” dedi Cüneyt. Aslında yalan söylemiyordu, Derya’dan Aslı’nın kaza yaptığı haberini aldığında fazladan güç uygulamış ve telefonun ekranını dezenforme etmişti. 

Daha sonra fakirlikten kalma alışkanlığı ötürü telefonu sallayıp sağına soluna üfürdükten sonra çalıştırmayı başarmış, fakat arada bir kafası giden bir cihaza sahip olmuştu. Mehmet’in hatırlatması sayesinde yeni bir telefon alması gerektiğini biliyordu. 



“Yeni bir telefon almalıyım, ne önerirsin?” dedi konu konuyu açarak. 



“Patron, bence Iphone al, tek geçerim. Teknoloji dediğin zaman Apple bi kenara diğerleri öteki tarafa” yazılımcılardan bir genç geldi ve direkt Apple’yi övünmeyle işe başladı. 



“Boss, bence de Iphone almalısın, 12 modelleri yeni çıktı, diğerlerinden kat be kat daha güzel. Hatta gitmişken birde Mac bilgisayar da almalısın” diğer bir genç kız yaklaşarak düşündüklerini ifade etti. 



“Patron bence...” 



Yazılımcıların hepsi tek kelime ile Apple’yi övüyordu. Cüneyt şöyle bir etrafına baktı, sanki Apple şirketi kendilerininmiş gibi reklamını yaptığını gördü. Bu durum hem acı vericiydi hem de başarıydı. Tabi ülke açısında acı verici, şirket açısından bir başarı hikayesiydi. 



Bugün herkes Apple ürünlerinin üst tabaka insana hitap ettiğini söyler, o ürünleri kullanmanın insana ayrı bir hava kattığını düşünüyorlardı. 



Fakat Apple’nin en çok sattığı ülkeler Arap ülkeleri ve Hindistan gibi ülkelerdi. ABD’de bir yazılımcı yada Avrupada bir şirket çalışanı belki de eski model bir Android telefon kullanırlardı. 



Cüneyt internetten epey araştırma yapmıştı ve bazı batı Avrupa ülkelerinde halen tuşlu telefon üreten butik mağazaların olduğunu görmüştü. Çok şaşıran Cüneyt, nedenini araştırdığında bunun bir prestij gösterisi olduğunu görmüştü. (İnanmayan araştırabilir. Şirketler gerçekten de mevcut, yıl 2021 tuşlu titanyum, yakut ve elmas kaplama telefon üretiyorlar) 



Diğerleri ise para içinde yüzen bedevilerdi. Onlara göre para ile alınabildiği sürece ürünün fiyatının önemi yoktu. Gösterişi pek sevdiklerinden altından yapılma Iphone kullanıyorlardı. 


 

Bunu gördüğünde Cüneyt, zihniyetin değişmesi gerektiğini anlamıştı. 



 

Bölüm Sonu 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44404 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr