Bölüm 11 : Jimnastik Hareketleri ve Kozmik Teknik

avatar
1177 11

Medeniyetin Yükselişi - Bölüm 11 : Jimnastik Hareketleri ve Kozmik Teknik


3 Mart 2020,  



Cüneyt, Rektör ile konuştuktan sonra evden ayrıldı ve üniversitenin Fen fakültesine geldi. Fen fakülteleri üniversitelerin bilim yuvalarıydı. Birçok teorik olgu teoride buradan çıkmalıydı. Fakat Türkiyedeki Fen fakültelerinin işlevi öğrenci almak ve akademik kadro açmaktı. Bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar üniversitenin Fen fakülteleri gerçek manada bilim üretiyordu. 

 


Cüneyt Fen Fakültesine geldikten sonra bir düzine profesörle birlikte uzun süre konuştu ve profesörler bir çok noktayı Cüneyte açıklamasını istediler. Fakat uzun süre bilgi alışverişinin ardından profesörlerin sorularının biteceğini düşünen Cüneyt yanılıyordu. Karnı acıkan ve enerjisi tükenen Cüneyt, Profesörleri kırmadı ama performansındaki gözle görülür düşüş odadaki profesörleri uyandırdı. 



“Haha, Cüneyt kusura bakma, bizler epey heyecanlandık, zamanı unuttuk. Yemek saati gelmiş olması lazım bekle ben yemek söyleyim getirsinler” dedi içlerinden Cüneytin utancını gören bir profesör.  



“Profesör Muzaffer, lütfen söylerken bana biraz fazla söyleyin, benim öğünlerim biraz fazladır” dedi Cüneyt. Yok artık o kadar saat tartıştıktan sonra eğer bir porsiyon yerse bırak enerjisi geri gelmeyi düşüp bayılabilirdi. 



Cüneytin söylediklerini duyunca odadaki profesörler epey güldüler.Hahaha, genç adam üniversitede deli gibi yiyen biri vardı yoksa o sen misin?” diye sordu içlerinden birisi. Aslında soruyu sorarken evet cevabı almayı beklemiyordu ancak Cüneyt’in cevabı onu şaşırttı. 



“Haha, profesör benim namımı duymuşsunuz “ dedi Cüneyt.  


Bunu duyunca odadaki herkes bakakaldı. 



“Mustafa abi, sen en iyisi dışardan söyle burada 13 kişiyiz, 20 porsiyon adana söyle. Bugün kaloriyi umursamıyorum” dedi içlerinden bir profesör.  



Akademik camiada bile senyörite vardı fakat Üniversite içinde bir aile havası mevcuttu. Elbette başka üniversiteler için aynısı söylenebilir miydi bilinmez ama en azından çoğunda bu mevcuttu. 



Yemek söylendikten sonra akademik sorulara bir ara verildi ve gündelik sohbetler açıldı. 



“Bu arada Cüneyt, sen makine mühendisliği okuyorsun, nasıl olduda bu kadar derin bir matematiğe sahipsin? Yanlış anlama makine mühendisleri matematik bilmez demiyorum ama bu seviyede matematiği Türkiyedeki çoğu matematikçiler bile bilmiyor” dedi içlerinde 55-60 yaşlarında hafif kilolu bir kadın profesör. 



“Profesör Başak, aslında benim matematiğim iyi değildi, kütüphanede epey güzel kitaplar var” dedi Cüneyt. 


Onun bu söylediğini duyanlar Cüneytin biraz fazla alçakgönüllü olduğunu düşündüler.  



“Hey, her kütüphaneye giden Riemann Hipotezini kanıtlasaydı şu an uzaya çıkardık” dedi Profesör Başak. 



 

“Prof. Başak Hanım, emin olunuz o günler pek uzak değil. Gerek uzaya çıkmak gerekse uzaylıları fethetmek!” dedi Cüneyt.  



“Hahaha” 

 

Odada birçok kişi Cüneytin söyledikleri karşısında güldüler. Elbette onun söylediklerini ciddiye alan yoktu. 

Cüneyt ise onların bu gülüşmelerinin kaba olduğunu düşünmüyordu. Sonuçta kim bu lafı söylese ciddiye alınmazdı.



 

“Bu arada Cüneyt, akademik camia muhtemelen üniversitemizde sempozyum olmasını bekliyor, dünyanın ileri gelen matematik profesörleri gelecektir. Üniversitemiz buna kayıtsız kalamaz. Haberin olsun” dedi Muzaffer Başıbüyük. 



“Elbette, gelsinler Profesör Muzaffer. Benim de istediğim gelmeleri yönünde yoksa nasıl olurda 1 milyon dolar ödülü kazanırım” dedi Cüneyt ciddi bir tonla. 



“Hahaha onun söylediğini duyanlar tekrardan gülümsediler.



 

** 

 


Cüneyt Fen Fakültesinin Matematik bölümünden ayrıldığında akşam saat 23 idi. Bu noktada bazı profesörler yorgun düşmüşlerdi. Fakat Cüneytle olan akademik tartışmaları epey ciddiydi.  



Profesörlerin çoğu Cüneytin hemen hemen her konuda olan derin bilgisi konusunda hayran kaldılar. Hatta içlerinden Matematik bölümü başkanı Cüneyti benim bölümüme geleceksin yoksa Mühendislik Fakültesini yakarım diye tehdit bile etti.  



Tabi bunlar işin şakası boyutundaydı. 



Öte yandan tartışmalar sayesinde Cüneyt, kendi pozisyonunu daha iyi öğrendi. 12 matematik ve fizik profesörleriyle tartıştıktan sonra neredeyse her konuda zorlanmadığını hissetti. Hatta çocuk oyuncağı gibi deseydi şaşırmazdı. Fakat bilimde konu konuyu açıyordu. Bir şeyi açıkladığın vakit açıklanmayan 10 şey oluyordu.  



Bu nedenle Riemann Hipotezi için girdiği matematik bölümünden sıvıların uzaydaki hareketlerinin matematiksel ifadelerini yazarken çıktı.  

 


“Geç oldu, yiyecek yerler de kapanmıştır.. Cüneyt artık gerçekten sinirlenmeye başlamıştı. Bu yüksek düzeyde olan porsiyonu onu ciddi ciddi sınırlandırmaya başlamıştı. Adeta kalitesiz pil kullanan oyuncaklar gibi enerjisi tükendiğinde çok yorgun ve iştahsız oluyordu. 



Bu durum ona git gide sorun olmaya başlamıştı. 



“Yaşlı adam, hep böyle mi olacak? Sürekli olarak yiyecekleri mi düşünmem gerekli?” diye sordu. 



“Genç adam, vücudun daha henüz son formuna ulaşmadı. Vücudundaki yapılanmalar devam ettiğinden normal bir insanın yediğinin 7-10 katı fazlasını yiyorsun. Eğer bu durumu hızlandırmak istiyorsan bazı jimnastik hareketleri yaparak süreci hızlandırman lazım” dedi yaşlı adam.  



“Jimnastik mi? Yaşlı adam bu abartılı hareketlerden bahsetmiyorsun değil mi?” diye sormadan edemedi. 



“haha, elbette sizin medeniyetinize ait hareketlerden bahsetmiyorum. Esasında Jimnastik epey bilimsel bir olgudur. Sizin medeniyetinizdekiler gibi vücut ısıtan hareketler sadece çocuk oyuncağı. Eğer gerçek manada jimnastik yapıyor olursa vücudun genetik solüsyon olmasa bile normal bir vatandaştan en az 5 ile 10 kat farklı olur. Sen genetik solüsyonu içtin, bu durumda senin jimnastik yapmanın sonucu daha da güçlü olacaktır.” dedi yaşlı adam. 

 



Neden o zaman duruyoruz yaşlı adam, bana bunları ilk karşılaştığımda vermeliydin. Bunca zaman neden durdun?” Cüneyt ise yaşlı adamın söylediklerini duyunca gözleri parıldadı ve daha önce neden vermediğini sordu. 

 

“Öyle kolay mı sanıyorsun? Bu jimnastikler vücudu epey fit olan biri tarafından yapılmalı aksi taktirde kişi sakatlanabilir, bütün vücudu felç olabilir” dedi ve ekledi “Jimnastikler kolaydan zora doğru toplamda 39 hareket tarzı içerir. Her hareket tarzı ise içerisinde en az 10 farklı pozisyon içerir. Evrendeki çoğu canlı insansıl(Humanoid = tek kafa 2 el 2 ayak + gövde) olduğundan insansıl jimnastikler aşağı yukarı her medeniyetlerde aynıdır. Bu jimnastikler hem vücudu, hem beyni kullanmayı açar ve geliştirir. İkinci sınıf medeniyetlerden itibaren neredeyse her medeniyet bu jimnastik hareketlerini toplumsallaştırır ve her birey mutlaka yapar.” 



“Jimnastik hareketlerinin faydaları saymakla bitmez, kişiyi güçlendirmesi ve beyni açması bir kenara ortalama ömrü de yüzde 50 ye yakın uzatır. Aynı zamanda var olan hastalıklara karşı direnci artırır ve vücudun her zaman zinde olmasına olanak sağlar”  



“Medeniyetler genetik optimizasyon solüsyonunu bulduktan sonra bilimsel olarak ilerleyip Jimnastik hareketlerini daha da araştırdılar ve en nihayetinde evrenin enerjisini vücuda sokmanın bir yolunu buldular. Buna kozmik enerji hareketleri denmekte. Normalde evren büyük bir yaşayan canlı olarak görünür. Evrende var olan her madde ve enerji, bu canlının metobolizmasının bir ürünüdür. Eğer sen evrende var olan enerjiyi kullanabilirsen teorik olarak evren ile aynı yaşa sahip olman ve evren ile aynı güçte olman mümkündür. Fakat buna ulaşmak kolay değildir. Çoğu 9’uncu seviye medeniyetlerde bile toplasan 1 yada 2 kişi bu seviyededir. “ 



“Bana sorduğun tanrı var mıdır sorusunu hatırlıyor musun genç adam? O kişiler o kadar güçlüdürler ki teoride o kişilerin gücü evren ile birdir. Evrenin içinde o kişileri öldürmek bütün evreni yok etme anlamındadır. Bu nedenle senin açıklamandaki sonsuz güçte ve sonsuz büyüklükteki tanrı kavramına eş değer bir yeteneğe sahiptirler. O seviyenin altındaki varlıklar bile muazzam seviyede güce sahiptir. Senin o seviyeye gelmen milyarlarca yılı bulabilir.” 



Cüneyt, yaşlı adamın söyledikleri karşısında tekrardan şok olmuştu. Sonuçta yaşlı adamla bir aydır birlikteydi ve bir çok şey görmüştü. Medeniyetlerin teknolojileri, ideolojileri, kültürler vs derken epey bir şey görmüştü. Fakat yaşlı adamın söyledikleri aynı fantezi romanlarından fırlamış gibiydi.  



Gerçekten de evrenin içinde hayal ettiğimiz her şey mevcuttu. Bu bir sallamasyon değil bir matematiksel teoriydi.  

Kısacası aklına gelebilecek her şey, esasında evrende var olduğu içindi. Bu Pi sayısının her şeyi içermesi gibi bir şeydi.  



“Yaşlı adam, peki ben nerden başlamalıyım?” diye sordu. Sonuçta yaşlı adam güvenilirdi. En azından şimdiye kadar hep iyiliğini görmüştü. Bu nedenle Cüneyt kendisini yaşlı adamın rehberliğine adamayı tercih etti.  

 

“Görünüşe bakılırsa planları biraz hızlandırabiliriz. Vücudun tahmin ettiğimden erken ve hızlı ilerleme gösteriyor. Bu noktada Jimnastik hareketlerine başlayabiliriz. Öte yandan Kozmik enerji tekniğini öğrenmek için gelmen gereken herhangi bir seviye yok, ancak sana tavsiyem vücudunun en fit olduğu noktada iken bu tekniğe başlaman. Sonuçta teknikte ilerlemek, vücudun altın peryodu ile alakalı bir durum.” dedi yaşlı adam. 



Bunu duyunca Cüneyt sevindi hemen “Yaşlı adam bu tekniği başkalarına öğretebilir miyiz?” diye sordu. 



“Elbette öğretmen gerekli, sonuçta toplumun her bireyi kendini geliştirmek zorunda, ama sana tavsiyem eğer gelecekte bu toplumun lideri olacaksan ilk önce senin lider tekniği öğrenmen ve diğerlerine yetkilendirme yoluyla aktarman olacaktır dedi yaşlı adam. 

 

“Lider tekniği mi? Yetkilendirme mi? Onlar da nedir yaşlı adam?” Cüneyt tekrardan sormadan edemedi. Her öğrendiği şey yeni bir kapı aralıyordu. 



“Medeniyetler ilerledikçe birçok sorunlarla karşılaştılar. Bunlardan en çok bilineni arazisi çok geniş olan medeniyetler kendi içerisinde ayrışmalara ve nihayetinde yok olmaya başladılar. Fakat içlerinden bazıları kendini kozmik tekniği geliştirip güçlendirmeye ve sınırlandırmaya verdiler, bunun sonucunda Alfa medeniyeti ilk defa tam manasıyla mükemmel kozmik teknik sistemi oluşturdular.” 



“Alfa medeniyetinin tekniğine göre bir lider, lidere ait alt birimler ve daha alt birimler vardı. Lider, tekniğin her şeyi ile bilgisinde olan kişiydi, onun altındakiler ise modifiye edilmiş teknikleri kullanıyor, tekniğin bilincinde olsalar da söyleyemiyor veya aktaramıyorlardı. İlerde birgün ihanet etseler dahi kendi tekniğini diğerlerine aktaramıyorlar, sadece tek kişi kalıyorlardı. “  



“Alfa medeniyeti evrenin var olduğu günden beri var olan ve neredeyse 120 çağ yaşamış bir medeniyettir. Çok ama çok uzun yıllar bu tekniği araştırma ile geçirdiler ve en nihai tekniği de ortaya çıkardılar. Ardından bilinmeyen bir nedenden ötürü Alfa medeniyeti yok oldu.. Diğer medeniyetlerde Alfa medeniyetinin kalıntılarından medeniyetsel tohumu buldular. Medeniyetsel tohum Alfa medeniyetinin her şeyini kapsıyordu ve normalde başka medeniyetler zor kullanarak açamazlardı fakat nedendir bilinmez Alfa medeniyetinin tohumu zor kullanmadan bu tekniği evrenin çoğu yerine yaydılar.”  



“Şu an benim içimde bulunduğum medeniyette dahil neredeyse her medeniyet bu tekniği kullanmaktadır” dedi yaşlı adam.



 


 


Bölüm Sonu 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44404 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr