Bölüm 7 : İlk Kazanç

avatar
1093 11

Medeniyetin Yükselişi - Bölüm 7 : İlk Kazanç


Telefonla 5 kere daha başarısız iş görüşmesinden sonra Cüneyt acaba kendi istekleri çok fazla mı diye düşünürken sonunda CocaCola firmasıyla iyi bir anlaşmaya vardı. 30bin TL 10bin görüntüleme ve her 10bin görüntülemeye de 500TL ek ücret karşılığında Coca Cola ile exclusive anlaşmaya vardı. 



 

Tabi bu telefonda anlaşılan tutardı. Öğleden sonra saat 4 te Kadıköy 4. noterliğinde anlaşma resmileşecekti.  



 

Bu noktada Cüneyt, uluslararası firmaların gücünü birkez daha gördü. Kendi ülkesine ait firmalar arayıp pazarlık keserken yabancı firma gayet rahat ve sanki olması gereken buymuş gibi teklifi kabul ettiler ki Cüneyt istediği rakamın düşük olduğu ilüzyonuna bile kapıldı.  

 


Saat daha erkendi ve halen açtı, neyse ki anlaşmalarla iyi bir gelir elde edebilecekti, bu nedenle cebinde kalan son 100 TL sini bozdurup harcamak yerine okulun yemekhanesine gidip birden fazla porsiyon yemeye devam etti. 


 

Çok geçmeden 6 porsiyon daha yedikten sonra açlığını yatıştıran Cüneyt, saatin halen erken olmasından dolayı kütüphaneye gidip sosyal medya hesaplarını düzenleme kararı aldı. İlk olarak ekleyeceği videoları çeşitlendirmesi gerekiyordu, ardından youtube videoları çok kısaydı ve zamanını uzatması gerekliydi.  

Youtube reklam şartnamesine göre video uzunluğu 10 dakikaya ulaştığı anda o video için bir reklam teklifi alabiliyordu. Her ne kadar getirisi Coca Cola ile yapmış olduğu anlaşma gibi olmasa da o reklamlar da iyi getiri sağlıyordu. En azından aylık 10 bin TL yi sadece reklamlar ile yakalayabilirdi.  

 



Yaşlı adamın veritabanında trilyonlarca çeşit video mevcuttu, içlerinden insanlara benzeyen uzaylı ırkları da vardı. Hatta norse mitolojisinde tasfirlenen elflere benzeyen türler bile vardı.  Bu nedenle bu videoları seçip eklemek gerekliydi. Sonuçta insanoğlu kendisine benzeyen varlıkları daha fazla severdi.  



Ayrıca Medeniyetsel Tohumun bağlı olduğu ırka ait kültürel videolar da vardı. Her ne kadar çoğunu oynatmak için holografik yada virtual gerçeklik lazım olsa da 2 boyutlu videolar da mevcuttu, hatta çok ama çok fazlaydı. 

 


İçlerinden Youtube için 22 şer dakikalık videolar, Tiktok için ise standart 59 saniyelik videoları ayırdı ve bilgisayardan sadece Youtube için eklemeye başladı.  



Sonuçta Tiktok için bir anlaşma yoldaydı, videoları gereksiz yere eklemek iyi olmayacaktı. 


 

Videolarla uğraşırken zaman yaklaştı ve Cüneyt hemen toparlanıp kadıköy noterliğine yola çıktı. 



*** 

 


Anlaşmaya varıldıktan ve anlaşmanın bir yedek kopyasını eline aldıktan sonra Cüneyt, derin bir nefes aldı. Çok rahatlamıştı. Videolara sadece EnjoyWithCocaCola etiketi ekleyip 30bin tl ve izleme başına epey para alacaktı. 

 


“Didi” 



Telefonuna gelen mesajda banka hesabına ilk ödeme olan 100bin TL geldiğinde yerinde duramıyordu Cüneyt. Büyük firmalar için bir kontrat bedeli olurdu, bu para ise kontratta yazan bedeldi. 



 

“Gerçektende büyük firmaların yönetimi bir başka oluyor” kontrat imzalama sürecini hatırlayan Cüneyt, karşı tarafın nezaketine ve profesyonelliğine gıpta etmekten kendini alamadı. 



 

“Oysaki kendi üreticilerimiz pazarlamadan bihaber. O kadar online siteler mevcut, hiç birinde Türk firmasının reklamını göremedik.. diyerek yakındı.  



“Neyse şimdi adam gibi bir yemek yemenin zamanı geldi” dedi. 


 

*** 



 

Güzelce ve bol etli bir yemeğin ardından Cüneyt, önceliklerini düzeltmesi gerekiyordu. Bu nedenle okulun bulunduğu yere geldi ve bir emlak şirketinden okulun bulunduğu yere yakın bir ev tutmaya karar verdi. Neyse ki İstanbulda hayat diğer kentlere göre biraz daha geç saate kadar devam ediyordu ve kendisi açık bir emlak şirketi bulabilmişti.  

 



Normalde internetten de bu işleri yapabileceği bir websitesi mevcuttu, fakat emlak şirketiyle çalışmanın kolaylıkları vardı. Eğer internetten işini yaptırsa elektrik, su, doğalgaz ve interneti açtırması gerekiyordu. Ancak emlak şirketinin bu işlemleri sizin adınıza yapabildiği bir hizmeti vardı. Sadece ekstra komisyon alıyorlardı.  

 



Bu nedenle Cüneyt, Üniversiteye yürüyüş mesafesi yakınlığında Fikirtepeden güzel ve modern bir daireyi kiraladı. Elektrik vb işlemler için ve ayrıca yüksek hızlı fiber internet için toplamda 5000, kira için bir ayrı 5000 TL verdikten sonra rahatladı. Daha doğrusu rahatlayamadı. 

 



Hayatında hiçbir dönem üç rakamın üstünde alışveriş yapmayan Cüneyt için epey göz açıcı bir işlemlerdi bunlar.  

 



Neyse ki kiraladığı ev halihazırda mobilyalıydı. Üstelik ev sahibi gurbetçi olduğundan mobilyalar hem yeni, hem de temizdi. Buzdolabı, bulaşık makinesi ve çamaşır makinesi gibi techizatlar mevcuttu.  



 

Sadece birkaç bir şey eksikti onları da herhangi bir süpermarketten alabilirdin. 

Fakat her şeye rağmen bugün o eve gidemezdi. Çünkü elektrik ve doğalgaz gibi hizmetler akşam saati olduğundan kapalıydı ve yarına sarkardı. 

 



Cüneytin bu işleri tamamen hallettiğinde akşam saat 7 gibiydi ve atıştırmalıklar alıp kütüphaneye geri gitti.  



 

Sabah okudukları ve çalıştıkları sayesinde beyninin geliştiğini hissediyordu. Ve o bilgileri düşündüğünde her ince ayrıntısına kadar hatırlaması da onun hafızasının çok kuvvetli olduğuna işaretti.  




Ancak bir şeyi bilmek, onu idrak etmek idi. Bu da zamanla olacak süreçti. Mesela Cüneyt için sabah öğrendiği şeyleri aradan geçen bu zaman zarfında beyni tekrardan arka planda çalışarak onun idrak etmesine sebep olmuştu.  Kısacası tam manasıyla konuya hakim olması bir süreç iken öğrenmesi anlık bir durumdu. 

 


Bu nedenle Cüneyt kaldığı yerden devam etti ve bilgi deryasında yüzmeye devam etti.  



*** 



Kütüphanenin sınav dönemine yakın olmasıyla açık olması normaldi ancak yurtlara dönüş için bir süre kısıtlaması vardı. Bu nedenle 21:30 gibi kütüphaneden ayrıldı ve yanına aldığı yarınki kahvaltısıyla birlikte yurta yürümeye karar verdi. 



  

Nedense o Genetik Solüsyondan sonra İstanbul içindeki mesafeleri artık önemsemiyor, sanki koşarak her yere gidebileceği gibi bir hissiyata sahipti. Belki de bu durum onun dünyasının kısıtlı olmasından kaynaklanmaktaydı. 



 

*** 



Cüneytin durumları bir kenara sosyal medya hesapları gerçekten alevlenmişti. Önce Tiktokta yayınlanan kısa videolar viralleşmiş, ardından aynı hesap adıyla youtube de yayınlanan 22 dakikalık video öyle yada böyle herkesin karşısına çıkmaya başlamıştı.  



Tabi bu durum yaşlı adamın arkaplanda alogaritma ayarlamasıyla mevcuttu. Cüneyt pek anlamasada yaşlı adamın yaptığı şey dünyaca ünlü şirketin veritabanına girip kendi videolarının trafiğini artırmaktı. Üstelik bunu kimseye fark ettirmeden yapıyordu yaşlı adam.  

 


Tiktok Sirius hesabı şimdiden bir milyon takipçiye, youtube ise daha acaip rakam olan 1.5 milyona kadar ulaşmıştı. 

 


Bu sektörden bihaber olan insanları pek umursamayacağı rakamlar olsa da bu rakamlar Türkiye gibi bir ülkede inanılmaz rakamlardı. Kimi youtuber yıllarca video ekleyip yıllarca emek verdiği halde 500bin takipçi kasabiliyorken Cüneytin durumu epey garipti ve sadece 1 günde 1.5 milyona ulaşmıştı. Üstelik abonelerinin sayısı ise onbinlerle ifade ediliyordu. 


 

Sadece abonelerinin gelirlerini çekecek olsaydı ay sonunda en az 50 bin TL çekerdi, üstüne tıklanmalar ve izlenmeler de eklenirse bu sayı azımsanmayacak bir rakam olan 100 bini görebilirdi.  


 

Cüneyt ise bütün bunlar yaşanırken bir telefoncudan Samsung Galaxy Note 10 modelini alıyordu. 


  

Cüneyt bir teknolojik fan değildi. Samsung almasının nedeni ise daha önceden kullandığı telefon olmasıydı. Yıla göre bir önceki nesli almasının sebebiyse Android marketinin çok çetrefilli olmasından kaynaklanan fiyat düşmesiydi.  


 

Mesela Cüneyt telefonu her şey dahil 5700 TL ye satın aldı. Ancak telefon ilk çıktığında fiyatı 9 bin liraydı. Üstelik normalde telefonun ederi de en fazla 4bin liraydı. Fakat son yıllarda yaşanan Türk Lirasının döviz karşısında devalue olmasıyla bu fiyat artmıştı.  


 

Telefon ise tiktok ve youtube’yi telefondan yönetmek için idealdi ve olmazsa olmazdı.  Bu nedenle şimdiden almakla sonradan almak arasında fark vardı. Diğer bir sebep ise Iphone’ler gibi kapalı kaynak koda sahip olmadan kolaylıkla uygulama geliştirilebilecek bir platformdu. 



Cüneyt kafaya koymuştu. Acilen bir software geliştirip gelirini artırıp en azından şirket kurabilecek bir sermayeye sahip olmak istiyordu. Tiktok ve youtube videoları ise uzun vadede iyi değildi.  



Diğer bir neden Android mağazasına uygulama yüklerken kaynak kodunu paylaşma zorunluluğu yoktu. IOS için ise kendi yaptığın yazılımı gümüş tepside Apple firmasına veriyordun ve onlarda uygun görürse AppStore’a ekliyorlardı. 



Bu durum Cüneyt için kabul edilemez bir durumdu.  


Öte yandan belirli yabancı markaları seven fanboylar vardı, bunlar Cüneytin bakış açısına göre mal topluluğuydu.


 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44401 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr