Bölüm 489: İki Ruhsal Kök

Editör: Kinyas

Eğer bir kişi, yoldan öylece yürürken orta aşama dünya adım bir bitki elde edebiliyorsa, o zaman bahçenin önemli yerlerindeki bitkilerin değeri hayal edilebilirdi.

Lin Ming yol boyunca iki 2000 yıllık değerli bitki aldı. Bu bitkiler üst düzey olmasa bile 1000, 2000 arası orta aşama gerçek öz taşıyla takas edilebilirlerdi.

“Haha, bu gezi sonunda bir şeyler vermeye başladı!”

İnsan grubunun içindeki birinci aşama Hayat Yıkımı bir usta iç çekti. Bu kişi, Beş Element Bölgesi'nden Altın Çan Dağı'nın en yüksek seviyeye sahip elderiydi ama buradaki kişiler arasında dördüncü seviye bir tarikat çok küçük olarak kabul ediliyordu.

“Mm. Sonunda bir şeyler bulabildik. Bu gezinin sonuçsuz çıkacağını düşünüyordum.”

Buradaki tüm birinci aşama Hayat Yıkımı ustaları, bunları elde etmelerinin tek sebebinin ileride Nirvana Ejderha Kökü olduğunun farkındaydı. Ama böyle bile bundan memnunlardı.

“Sisli Buz Çiçeği, yüksek aşama dünya adım şifalı bitki!” Lin Ming bin yıllık bir ilaç alırken, yaprakları arasından bir yüksek aşama dünya adım şifalı bitki aldı. Bu tür bir bitki, beşinci seviye bir tarikatta bile son derece nadirdi.

Sisli Buz Çiçeği, buz özellikli dövüş sanatçılarının hayallerini süsleyen bir ilahi materyaldi. Lin Ming'in kendisi için pek kullanışlı değildi ama bunu yıldırım veya ateş özellikli bir materyalle takaslayabilirdi. Sadece gerçek öz taşıyla satın alınamazdı. Güç seviyelerinin gerçek öz taşına çok az ihtiyacı vardı. Şu anda sadece materyaller ile ticaret yapıyorlardı. Bu anlarda, yüksek aşama dünya adım bir Sisli Buz Çiçeği çok büyük bir rol oynayabilirdi.

Herkes şifalı ot aramakla meşgul olduğu için dağılmıştı. Lin Ming kimsenin ona bakmadığından emin oldu ve Sisli Buz Çiçeği'ni sessizce uzaysal yüzüğüne koydu. Tam bu anda Lin Ming'in arkasında bir Budist ilahisi çalındı.

“Amitabha, küçük adam, elindeki hazineye bakabilir miyim?”

Lin Ming, bu Budist ilahisini duyduktan sonra yüzü aniden çok çirkinleşti. ‘Yaşlı moruk, gözleri çok keskin!’

Lin Ming kalbinde sövse bile bir şey gizleyemeyeceğinin farkındaydı. Lin Ming elini uzattı ve avucundaki Sisli Buz Çiçeği'ni gösterdi.

“3000 yıllık Sisli Buz Çiçeği, yüksek aşama dünya adım bir hazine. Yanılmıyorsam, küçük adam sen bir ateş özellikli dövüş sanatçısısın. Bu Sisli Buz Çiçeği senin için pek kullanışlı olmaz. Korkarım ki...” Yaşlı keşiş sempatik bir tonla söyledi. Bu keşiş, Büyük Zen Tapınağı'ndan ikinci aşama bir Hayat Yıkımı ustasıydı; Lin Ming onunla denk değildi.

Pek kullanışlı olmaz mıydı? Lin Ming yüksek sesle küfretmek istedi. Bu tip ilaçlar kimin için kullanışlı olmazdı ki? İlahi Anka Kuşu Adası'nın Mavi Luan Bölümü de buz özellikli teknikler kullanıyordu. Bunu alarak Mu Bingyun'a vermeyi tercih ederdi.

Lin Ming onun için yararlı olduğunu söylemek üzereydi ki, yaşlı keşiş ona konuşma fırsatı vermedi. “Ben sadece Soğuk Buz Avucu tekniği çalışıyorum. Sisli Buz Çiçeği şanslı bir tesadüf olarak kabul edilebilir. Küçük dostum, şuna ne dersin? Ben sana üç tane orta aşama dünya adım ruhsal ot vereyim, bunlardan ikisi ateş özelliğindedir. Sisli Buz Çiçeği ile takaslamamıza ne dersin?”

Yaşlı keşiş söylediği anda gülümsedi ve elini uzattı. Avucunda az önce aldığı üç tane orta aşama dünya adım ruhsal bitki vardı.

“Siktir.” Lin Ming yaşlı keşişin elindeki bitkilere baktığı anda kalbinde sövmeye devam etti. Bu resmen surata atılmış tokat etkisi yarattı. Bu üç ruhsal bitkinin toplam değeri, Sisli Buz Çiçeği'nden yarısından bile azdı. Orta aşama dünya adım ruhsal bitkiler, gerçek öz taşlarıyla takaslanabilirdi. Ama bir yüksek aşama dünya adım ruhsal bitki, sadece diğer hazinelerle takaslanabilirdi; satın alınamazdı.

“Küçük dostum, ne dersin?” Yaşlı keşiş hâlâ gülümsüyordu ama biraz zorlanıyordu. Lin Ming, yaşlı keşişin suratına yumruk atma dürtüsüne direndi. Mu Fengxian ve Büyük Zen Tapınağı'nın herhangi bir hazine karşılığında anlaşma yaptığını biliyordu.

Lin Ming'in buraya güvenle gelebilmesinin nedeni bir anlamda Büyük Zen Tapınağı'nın varlığıydı. Beyaz Kaş ona yardımcı olmasaydı, Nanyun Wang ona yardım ederek Xuan Wuji'yi engelleyemezdi. Mu Fengxian ve Mu Yuhuang da ona yardımcı olamazdı.

“Lin Ming, ver onu. Geri göndüğümüzde Usta telafi edecektir.” O sırada Lin Ming'in kulaklarında Mu Yuhuang'ın gerçek öz ses iletimi yankılandı. Lin Ming'in gençlik dürtülerini kullanarak ele geçirileceğini ve kendini kaybedeceğini düşünüyordu.

Lin Ming yanıtladı. “Usta, endişelenme. Öğrenciniz Büyük Zen Tapınağı dışında kimsenin bizi korumayacağının farkında. Bu kıdemli de üç tane şifalı ot veriyor. Bu yüzden fazla ileri gidiyor olarak kabul edilmez.”

Lin Ming kalbindeki bu lanet yaşlı keşişi dövememe acısını bastırdı ve bitkiyi verdi.

Yaşlı keşiş anında sevindi. “Haha, teşekkür ederim küçük dostum. Küçük dostumla aynı karmada yetişmiş gibi hissediyorum. Bir gün karşılaşırsak, küçük dostum için kesinlikle şanslı bir fırsat hazırlayacağım! Amitabha, övgü, övgü.”

Lin Ming yaşlı keşişin Budist mantralarını duyunca sessiz kaldı. Bu yaşlı keşişin derisi çok kalındı.

“Bunu sadece bir köpeği beslemek olarak düşüneceğim. İyi ya da kötü, beş orta aşama dünya adım ruhsal bitki toplamayı başardım. Nirvana Ejderha Kökü elde edemesem bile, buraya boşuna gelmemiş oldum. Bu keşişler bize yardım etmeseydi, burada beş tane orta aşama dünya adım ilaç elde etme şansım zaten yoktu.” Lin Ming bunu düşündü ve kaderini kabul etti.

Bu ruhsal bölge küçük olmasa bile şifalı bitkiler genellikle nehir kıyılarına dağılmıştı. Nehirden uzaklaşınca bitkiler yok oluyordu. Devam ettikleri sürece fazla alınacak bir şey çıkmadı. Grup en fazla yedi veya sekiz ot bulabildi. Temel olarak onları önce bulanlar aldı. Daha güçlü olanlar daha güçlü algıya sahipti ve doğal olarak daha çok ot bulabildiler.

Grup birkaç mil ilerledikçe, ot arayan bütün dövüş sanatçıları durdu. Şu anda önlerinde bir mavi ışık bariyeri vardı. Bu mavi bariyer bükülmüş ve kıvranmış, içindeki ışık da çarpılmış görünüyordu; içinde neler olduğu belirsizdi.

Bir kişi içini net olarak göremese bile, neredeyse herkes mavi bariyerin arkasında ne olduğunu görebiliyordu.

Burası, Şeytan İmparatoru'nun ilaç bahçesinin merkeziydi; burası Nirvana Ejderha Kökü'nün ekildiği yerdi!

Tüm dövüş sanatçıları, özellikle onlardan alma şansı olan ikinci ve üçüncü aşama Hayat Yıkımı ustalarının nefesi hızlandı. Ama şu anda kimse hareketlenmedi. Önlerindeki bu mavi bariyeri gördükleri anda, Nirvana Ejderha Kökü'nü almanın kolay olmayacağını fark ettiler.

Hiçbir şey alamadan geri dönme ihtimalleri bile vardı.

Herkes dikkatli şekilde birkaç adım attı. Işık bariyeri bükülmüş olsa bile, içinde ne olduğu hafifçe görülebiliyordu.

Şeytan İmparatoru'nun ilaç bahçesinin merkezi çok küçüktü ve herkesin hayal ettiği gibi ağzına kadar şifalı otlarla dolu değildi. Tam tersiydi. Bariyerin içindeki bölge tamamen çoraktı.

Bitkiler ginseng gibi bükülmüştü ve kökleri her yere kıvrılıyordu. Birbirinden çok uzak olmayan iki Nirvana Ejderha Kökü vardı ve kökleri birbirine karışmıştı.

Aralarında bir savunma bariyeri olmasına rağmen herkes bu iki Nirvana Ejderha Kökü'nden yayılan buzlu antik enerjiyi hissedebiliyordu. Sanki on binlerce yıllık zaman geçişini görebiliyormuş gibi zihinleri durdu!

“Bu gerçekten Nirvana Ejderha Kökü!”

Lin Ming'in kafası karıştı. İki Nirvana Ejderha Kökü, Lin Ming'in öldürdüğü bir Dönen Çekirdek elderinden aldığı küçük metindekine benziyordu. Yanılmasının imkanı yoktu.

‘Bu Nirvana Ejderha Kökü, gerçekten olağanüstü bir bitki. En basitinden Şeytan İmparatoru'nun ilaç bahçesinin merkezi, ruhsal nabızın özünün bulunduğu yer olmalı. Bu yüzden buradaki cennet ve toprak kökenli enerji çok zengin. Burada büyüyen birçok bitki türü olmalıydı ama yok. Bunun yerine hepsi dışarıdaki kenarlarda. Bu, büyük olasılıkla Nirvana Ejderha Kökü'nün çok zorba ve zalim olmasıyla ilgili; bu alandaki tüm cennet ve toprak kökenli enerjiyi çekiyor ve bu yakındaki diğer bitkilerin erken ölmesine yol açıyor. Burada bu yüzden büyüyememişler.’

Lin Ming, ilaç bahçesinin neden çorak olduğunu hızla anladı. Tanrılar Âlemi'nde, Nirvana Ejderha Kökü'nden yapılan Sıkıştırılmış İlik hapları çok eziciydi.

Nanyun Wang ve Beyaz Kaş, Nirvana Ejderha Kökü'nü gördüğü anda Xuan Wuji'nin yanına geldiler.

Xuan Wuji kalbini sakinleştirmekte zorlanarak derin nefes aldı. Zaten Hayat Yıkımı'nın üçüncü aşamasındaydı. Birkaç kere daha Hayat Yıkımı'ndan geçebilirse, İlahi Deniz Âlemi'ne girebilir ve bir İmparator olabilirdi!

Bu şekilde 10.000 yıllar boyunca yaşayabilir ve tüm Güney Ufku Bölgesi'ne hakim olurdu. Kendi Kutsal Toprak'ını kurabilir ve yüzlerce nesil boyunca ilerleyecek ismini kendisi verebilirdi. Gelecekte Tanrılar Âlemi'ne bile uçabilir ve dövüş sanatlarında daha yüksek âlemlere ulaşabilirdi.

Bu durumun onu cezbetmeme ihtimali var mıydı? Hangi Hayat Yıkımı ustası ölüm kapısına gelmek ve İlahi Deniz Âlemi'ne ulaşmak istemezdi ki?

Bu Nirvana Ejderha Kökü için çok fazla hazırlık yapmıştı ve son adımın başarısız olması durumunda her şey paramparça olurdu.

“Yaşlı hırsız Xuan, çabuk ol!” Nanyun Wang ayağa kalktı ve kollarını arkasında birleştirdi. “Anlaşmamıza göre dağıtacağız. Bariyeri açamazsanız, buradan ayrılma fikrinden de vazgeçebilirsiniz.”

Xuan Wuji'nin ifadesi asıldı. Soğukça söyledi. “Daha önce kararlaştırdığımız her şeyi bana ver!

Humph, bu bariyeri nasıl geçeceğini bile bilmiyorsun. Peki ya geçemezsen ne olacak? Verdiğim şeyleri geri alabilecek miyim?” Nanyun Wang'ın iki eli hâlâ arkasındaydı, onları açmaya niyeti yoktu.

“Bu antik savaş alanını açmak için nasıl bir bedel ödediğimi gördün. Bu diziyi açıp açamaman tamamen tanrılara bağlı olacak ve ne olursa olsun kendim feragat edeceğim. Açmak için elimdeki her şeyi kullanacağım ama açtığım anda daha önce verdiğin sözleri tutacağına nasıl güvenebilirim? Dövüş sanatları kalbinin üzerine yemin etmek gibi saçma bir şeye mi güveneyim?”

Xuan Wuji'nin alay konusu olduktan sonra Nanyun Wang'ın yüzünde öldürme arzusu parladı. Ancak onu bastırdı ve Beyaz Kaş'a gerçek öz ses iletimi gönderdi. Bir süre tereddüt etti ve bir uzaysal yüzük çıkardı.

Beyaz Kaş da bir uzaysal yüzük çıkardı. İkisi de uzaysal yüzükleri Xuan Wuji'ye uzattı.

Xuan Wuji, uzaysal yüzükleri almak için doğrudan elini kullanmadı. İki uzaysal yüzük etrafında bir gerçek öz oluştu ve dikkatle aldı.

Xuan Wuji'nin çok dikkatli olduğunu görünce Nanyun Wang güldü ve söyledi. “Yaşlı hırsız Xuan, gerçekten çok korkaksın. Seninle uzaysal yüzük ile uğraşacağımı mı sanıyorsun?”

“Üzülmektense dikkatli olmak daha iyidir. Beni son adımda kandırmanı istemiyorum.” Nanyun Wang'ın alayından sonra Xuan Wuji'nin ifadesinde bir değişiklik olmadı. Uzaysal yüzüklerle ilgili bir sorun olmadığını tespit ettikten sonra ilahi duyusunu onlara batırdı ve memnun oldu.