Bölüm 447: Kargı Sanatları'nın Gücü

Editör: Kinyas

İki ay sonra Güney Denizi Şeytan Bölgesi, ruhsal ormanın kenarında 10 gün önce yeni bir sığınak kurmuştu. Ruhsal ormanın kenarı nispeten güvenli bir yerdi.

Ay gökyüzünde parlıyordu, yıldızlar ışıldıyordu ve ormanın içinden konuşma sesleri yükseliyordu.

“Lanet Kan Şeytanı, gerçekten herkesi rahatsız ediyor. Onu tanımıyorum ama bizimle uğraşıyor. Üç dört günde bir yerimizi değiştirmemiz gerekiyor.” Konuşan kişi elinde mızrak tutan siyah zırhlı bir adamdı.

Siyah zırh ve mızrak, Güney Denizi Şeytan Bölgesi askerlerinde yaygındı. Siyah zırhlı adamın bahsettiği Kan Şeytanı, birkaç aydır Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin askerlerini avlayan gizemli bir katildi; herkes adını duyunca panikliyordu. Bu kişi vahşi ve caniydi, her öldürdüğü kişinin kan özünü emiyordu. Kan Şeytanı adını almasının sebebi buydu.

Diğer siyah zırhlı adam başını salladı ve söyledi. “Şikayet edecek bir şey yok, savaş böyle bir şey. Bizim tarafımızdaki Kan Kemiği, Engerek ve Kâbus da öyle. Güney Ufku Bölgesi'nin dövüş sanatçılarının yüzlerini bile çıkartamayacağı seviyede çok kişi öldürdüler. Şimdi çoğu Savaş Zamanı İttifağı'na çekildi ve dışarı çıkmaya bile korkuyorlar.”

Kan Şeytanı çok vahşi olduğu için Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin Büyük Üçlüsü de doğal olarak boş oturmuyordu. Çok sayıda askeri öldürmüşlerdi. Savaş Zamanı İttifağı'nın çok sayıda dövüş sanatçısı olmasına rağmen kalite seviyesi düşüktü. Çoğunluk ikinci ve üçüncü sıra askerdi. Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin Büyük Üçlüsü için onlar sadece yemdi.

“Kan Kemiği, Engerek ve Kan Kâbus, Kan Şeytanı ile karşılaştırılabilir mi merak ediyorum?”

“Kim bilir? Kan Şeytanı son derece güçlü ve ayrıca gizemli. Hiç kimse onun bir kişi mi yoksa manga mı olduğunu bilmiyor. Tarikat, bu Kan Şeytanı'nı öldürmesi için Güney Şafak Adası'na bir Dönen Çekirdek ustası gönderse iyi olur.” Siyah zırhlı dövüş sanatçısı söyledi. Güney Şafak Adası savaş alanı önemli olarak kabul edilmiyordu, ruhsal ormanın yanı sıra sadece orta aşama gerçek öz taş damarları vardı. Güney Şafak Adası savaşın durumu için çok önemli değildi ve alınsa bile çok yardımı olmayacaktı; neden bir Dönen Çekirdek ustası buraya gelecekti ki? Ayrıca binlerce mil içinde Kan Şeytanı'nı bulmak kolay değildi.

“Hey, Dönen Çekirdek ustalarının boş durduğunu düşünme. O yaşlı adamların ne yaptığını kim bilebilir. Cephe, neredeyse bir yıldır Kan Şeytanı Adası ve Şafak Adası'nda duruyor ve neredeyse hiç ilerlemedi. Böyle devam ederse savaş alanındaki hayatlar boşa gidecek. İlahi Anka Kuşu Adası ve Güney Denizi Şeytan Bölgesi çok daha akıllıdır. Nadiren öğrencilerini kullanırlar ve bunun yerine küçük tarikatların öğrencilerini yem ederler!”

Siyah zırhlı dövüş sanatçısı dikkatsizce söyledi ve tonu memnuniyetsizlikle doluydu. Konuşmasını bitirdiği anda çadırın içine bir orman perisi kızını sürükledi ve kıyafetlerin yırtılmasıyla çığlıklar yükseldi.

Siyah zırhlı adamın kaptanı kaşlarını çattı. “Yaşlı Yedi, etrafta dolaşmayı bırak, kadınlarla oynaşmak istiyorsan üsse dön!”

“Hey, ben böyle seviyorum. Böyle rahatlamazsam yaşamanın anlamı ne? Ayrıca Kan Şeytanı gelirse mangamız onunla başa çıkamayacak. Kaptan, yetişimin Geç Aşama Xiantian Âlemi ve bize ek olarak...”

Adam konuştuğu sırada sesi kesildi!

Pah!

Adamın kafası yere yuvarlandı ve kan vücudundan çeşme gibi fışkırarak orman perisi kızın yüzüne sıçradı.

“Ahhh!”

Genç kız dehşet içinde çığlık attı.

“Yaşlı Yedi!” Siyah zırhlı kaptan şok oldu. Hemen çadırın içine koştu ve Yaşlı Yedi'nin kafasının top gibi yuvarlandığını gördü. Vücudu hâlâ sertti ve elleri genç kızın kıyafetlerini tutarken titriyordu.

“Aaaah!”

“Aaaah!”

Siyah zırhlı adam çadırın içine girdiği anda dışarıdan iki sefil çığlık geldiğini gördü. İki Zirve Houtian dövüş sanatçısı soğukkanlılıkla öldürülmüştü.

“Hassiktir!”

Siyah zırhlı adamın tüm vücudu gerçek özle patladı. Mızrağını savurdu ve kardeşlerinin bedenlerinin patladığını görmek için dışarı çıktığında vücutlarından iki kanlı sembol çıktığını gördü. Bu kanlı sembolün kardeşlerinin vücutlarını parçaladığı açıktı.

“Kan Şeytanı!” Siyah zırhlı adamın gözleri çılgın bir ışıkla doldu. “Xiantian Âlemi'nin altındaki herkes yayılsın!”

Siyah zırhlı adam akıllıca bir hamle yaptığını düşündüğü anda aslında salak durumuna düşmüştü. Zirve Houtian veya Yarım Adım Xiantian dövüş sanatçılarının hepsi için kan sembolü ölümcüldü! Onların hızı, kan sembolünden daha fazla değildi!

Kan sembolleri havada dans etti ve kan sıçradı. Sadece iki nefeste Xiantian Âlemi'nin altındaki neredeyse herkes öldü.

“Büyük Kardeş, orada!” Ormanda yaklaşık 10 feet uzunluğunda kargı tutan bir gölge vardı. Bu gölge ağaçların arasında dururken yüzünün yarısı karanlıkla kaplıydı, diğer yarısı ise ay ışığıyla aydınlanmıştı. Ölüm Tanrısı gibi gözüküyordu.

On iki Kan İçen Mühür havada geriye uçtu ve kargısının etrafında döndü. Bu Kan İçen Mühürler büyük enerji içeriyordu ve Büyük Ezici Kargı Sanatı'na dayanıyordu.

Kan İçen Mühürler güçlendikçe, Büyük Ezici Kargı Sanatı'nın gücü de artıyordu. Büyük Ezici Kargı Sanatı sadece yetenek içermiyor, yetişim yöntemi de içeriyordu. Aksi takdirde bir hamle sadece yetenek olsaydı, en fazla aynı seviyedeki dövüş sanatçılarını yenmeye yeterdi. Mutlak gücün bastırılmasına karşı bir işe yaramazdı.

Kargı sanatlarının sadece bir tarzında ustalaşmak, zirve kargı sanatları olarak adlandırılmazdı.

Bu 12 Kan İçen Mühür kargısının etrafında döndü ve Lin Ming'in son aylarda emdiği mühürlere eklendi. Bu iki ay içinde Lin Ming, Ateş Baltası Mangası'yla nadiren savaşıyordu. Ateş Baltası'nın ana görevi bilgi vermekti.

Kan Şeytanı'nın ani gelişiyle karşılaşan siyah zırhlı adam panikledi ve aceleyle kaçtı. Lin Ming'in yetişimini fark etmedi bile.

Tek bildiği Lin Ming'in sadece iki saniyede Xiantian Âlemi'nin altındaki herkesi yok ettiğiydi. Aslında Geç Aşama Xiantian yetişimi ve mangasının yardımıyla gücünün biraz daha artacağını ve bu şekilde Kan Şeytanı'na direnebileceğini düşünüyordu. Ama şimdi bunun aptalca bir düşünce olduğu açıktı.

“Ayrılın ve kaçın!” Siyah zırhlı kaptan diğerlerine bağırdığı anda Lin Ming zaten öne atılmıştı.

Geriye sadece üç Xiantian ustası kalmıştı. Lin Ming en zayıf olan Erken Xiantian Âlemi ustasını seçti.

Samsara Savaş Niyeti!

Erken Xiantian dövüş sanatçısı kaçmak üzereyken ruhsal denizinin titrediğini hissetti. Zihninden sayısız sahne ve görüntü geçti, adımları anında durdu.

Kargı savruldu ve kafasını uçurdu!

O anda Orta Xiantian Âlemi dövüş sanatçısı sadece 50 adım kaçabilmişti!

“İlkel Kargı Hamlesi!”

Lin Ming kargısını salladı ve 12 Kan İçen Mühür kargı ağzının üzerinde dönmeye başladığı anda kırmızı bir girdap oluşturdu! Kan İçen Mühürler'in etrafındaki uzay çarpılmaya başladı. Uçup giden Xiantian dövüş sanatçısı vücudunun görünmez bir güç tarafından çekildiğini hissetti ve hızı büyük ölçüde azaldı.

Bu... neler oluyordu!?

Dövüş sanatçısı korktu! Etrafındaki uzay kalınlaşıyor ve yapışkan hale geliyor gibiydi. Sanki örümcek ağına yakalanan sinek gibiydi. Nasıl uçmaya çalışırsa çalışsın hızlı hareket edemiyordu!

Sadece o değil, siyah zırhlı kaptan da aynıydı.

O anda bunun sebebini merak edecek zamanları yoktu, üstlerine kilitlenen katil arzusunu hissedebiliyorlardı.

Orta Xiantian Âlemi dövüş sanatçısı arkasını döndü ve Lin Ming'in kargısını hissettiğini gördü. Kargı çok yavaştı. Mızrağını kaldırarak onu engellemek istedi ama o anda kargı uzaydan geçerek aniden siyah zırhlı dövüş sanatçısının karşısında belirdi!

Puh!

Kan havaya fışkırdı. Siyah zırhlı dövüş sanatçısı göğsüne saplanan kargıyı gördüğü anda gözlerine inanamadı. Aklını karıştıran bu kaotik hız, göğsünün delinmesinden daha çılgın görünüyordu.

Bu nasıl...

Siyah zırhlı dövüş sanatçısının son düşüncesi, Lin Ming'in kargısını büktüğü ve doğrudan kalbini parçaladığıydı!

“İkinci Kardeş!”

Siyah zırhlı kaptanın gözleri öfkeyle doldu. Vücudu yapışkan bir güç tarafından engellenmiş gibiydi. Hızlı hareket edemiyordu, kardeşi ölürken yapabildiği tek şey onu çaresizce izlemekti.

“Geber!”

Siyah zırhlı kaptan kaçamayacağını biliyordu. Çaresizce gerçek özünü sınırına kadar döndürdü ve mızrağını Lin Ming'e savurdu.

Lin Ming saldırısını karşılamak için kargısını kaldırdı. Kargı ağzında Kan İçen Mühürler dans ediyordu.

Pah!

Mızrak ve kargı çarpıştı! Kan İçen Mühürler mızrağın üstüne düştüğü anda siyah zırhlı kaptan mızrağının taşa sıkıştığını hissetti ve geri çekemedi.

“Öl!”

Lin Ming kargısını salladı. Siyah zırhlı kaptan çığlık atarak mızrağını attı ve geri çekildi.

Whoosh!

Kan İçen Mühürler mızraktan çıktı ve kargıya girdi. Lin Ming kargısını itti ve siyah zırhlı kaptan etrafındaki uzayın çöktüğünü hissetti. Bu kargı saldırısından kaçamadı!

“Ahhh!”

Siyah zırhlı kaptan sefil bir çığlık attı. Lin Ming'e yumruk attı!

Ama et ve kan, silaha karşı çıkabilir miydi? Ayrıca Lin Ming'in kargısında Kan İçen Mühürler de vardı.

Peng!

Siyah zırhlı kaptanın yumruğu kanla patladı. Kargı kafasını deldi ve doğrudan canını aldı!

Kan Tüketen Şeytan Yıldırımı patladı ve siyah zırhlı kaptanın vücuduna daldı. Birkaç saniye sonra siyah zırhlı kaptanın vücudu aniden sallandı. Havaya püsküren kan, 13. Kan İçen Mühür oldu!

O anda Lin Ming'in öldürdüğü tüm dövüş sanatçılarının kan özü, Kan Tüketen Şeytan Yıldırımı'yla emildi ve diğer 12 Kan İçen Mühür'le birleşti.

Lin Ming 13. Kan İçen Mühür'e baktığı adna elini salladı ve tüm mühürleri topladı. “Şu anda Büyük Ezici Kargı Sanatı'nın erken bölümünde sıkıştım. 13 Kan İçen Mühür benim sınırım. Daha fazla yaratırsam kontrol edemeyeceğim. Büyük Ezici Kargı Sanatı'nın ölümcüllüğü, Vermillion Kuşu Yasak İlahi Tarihi'nden çok daha fazla. Aksi halde bu kadar düşman aynı anda kaçmaya karar verseydi İlkel Kargı Hamlesi olmasaydı onları durduramazdım.”

Büyük Ezici Kargı Sanatı'nın öldürme potansiyeli Vermillion Kuşu Yasak İlahi Tarihi'nden çok daha yüksekti. Ama bu Vermillion Kuşu Yasak İlahi Tarihi'nin daha kötü olduğu anlamına gelmiyordu.

Buradaki asıl konu, Büyük Ezici Kargı Sanatı'nın öldürme hamleleri üzerinde yoğunlaşmasıydı; yetişimi artırma açısından iyi değildi. Vermillion Kuşu Yasak İlahi Tarihi'nin esası dantianı beslemek ve yetişimde atılımlar yapmaktı. Anka Kuşu Kanatları'nın Gökyüzüne Yükselişi ve Dünyayı Yakan 10.000 Alev gibi yetenekler destekleyici yeteneklerdi. Her ikisi de farklı konulara vurgu yapıyordu.