Bölüm 1012: Bir Açıklama Peşinde

avatar
4577 12

Martial God Asura - Bölüm 1012: Bir Açıklama Peşinde


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Kharsmi

 

"Lil Ru!" Lil Ru'nun hâlini gören yaşlı adam panik içerisinde bağırmaya başlamıştı. Koşa koşa Lil Ru'nun yanına gitti ve küçük kızı kucağına aldı. Kızı dikkatle inceledikten sonra öfkeyle sordu, "Ne oldu böyle? Lil Ru'nun gözlerini kim oydu?"

 

"Gizli Kan Kiliseliler yaptı dede." Dedi Luo Lian ağlaya ağlaya.

 

"Ne? Gizli Kan Kilisesi mi?" Bu üç kelimeyi duyan yaşlı adamın ifadesi bir kez daha değişmişti. Adam gözlerindeki öfkeyi gizleyemiyordu. Sonra da sordu, "Bu Gizli Kan Kiliselileri nasıl kışkırttınız?"

 

"Timsah Canavar Dağında onlarla karşılaştık. Üçümüz Timsah Canavar Dağına Timsah Canavarı avlamaya gitmiştik, Gizli Kan Kiliselilerin de orada olacağını düşünmemiştik. Biz kendi işimize bakacaktık, onlar avlanırken biz de avlanacaktık. Bu yüzden yerimizi değiştirdik onları rahatsız etmeyelim diye."

 

"Ama Gizli Kan Kiliselilerin bu kadar pis olduklarını ne bilelim? Aralarından bazıları bizi gördü ve gitmemize izin vermediler. Sonra da şeytani bir kadın Lil Ru'nun gözlerinin kendi gözlerinden daha güzel olduğunu söyledi. Böylesine bir şeye dayanamayacağını söyledi ve sonra da parmaklarıyla kızın gözlerini oydu." Dedi Luo Lian ağlayarak. Olanları anlattıkça daha da pişman oluyordu.

 

"Ne aptalsınız. Yoksa Gizli Kan Kilisesini bilmez misiniz siz? Şeytanın kilisesidir o kilise! Onlarla karşılaşınca hemen kaçmadınız bir de avlanmaya devam etmek istediniz ha?" Bu hikâyeyi duyan yaşlı adam tepeden tırnağa titremeye başlamıştı. Ama onun içini yakan asıl şey Lil Ru'ydu.

 

Lil Ru daha çok küçüktü. Ama başına böyle bir şey gelmişti... Bu akıl almaz bir şeydi. Bu travma onun tüm hayatını etkileyecekti.

 

"Gizli Kan Kilisesinin şeytani bir kilise olduğunu daha yeni senden duyuyorum. Onların bu kadar insanlık dışı olduğunu ne bileyim? Ayrıca Shaoqiu da bizleydi. Sonuçta Gök aleminde diye düşündüm." Dedi Luo Lian.

 

"Shaoqiu mu? Ne yaptı peki Shaoqiu?" Diye burun kıvırdı yaşlı adam. Bakışlarını da Zhao Shaoqiu'ya çevirmişti.

 

"Ben..." Zhao Shaoqiu o sırada utançtan yerin dibine girmişti. Bir şey demek istiyordu sanki ama durumu nasıl açıklayacağını bilemiyordu. Çünkü tüm bunlar olurken o hiçbir şey yapmaya cüret edememişti. O kadar korkmuştu ki tek kelime bile edememişti.

 

"Shaoqiu'yu suçlayamayız. Çünkü onlar Gizli Kan Kilisesinin normal müritleri değildi. Yetiştirmeleri de Gök aleminde değildi. Hepsi Dövüş Sanatı Lordu seviyesinde uzmanlardı." Diye hemen açıkladı Luo Lian. O insanların ne kadar güçlü olduğunu görmüştü.

 

"Ne? Hepsi Dövüş Lordu seviyesinde miydi? Yani Gizli Kan Kilisesinin çekirdek müritleriydi bunlar öyle mi?" Bu sözleri duyan yaşlı adam daha da şok olmuştu.

 

"Bunu yapan kim olursa olsun şu an en önemli mesele Lil Ru'yu tedavi etmek. Luo Efendi lütfen Lil Ru'yu bana ver. Ben ona yardım edebilirim." Diye lafa girdi Chu Feng o sırada. Konuşurken yaşlı adama yaklaştı, Lil Ru'yu almak istiyordu.

 

"Dur. Sen kendini kim sanıyorsun? Lil Ru'ya yardım mı edeceksin? Lil Ru'yu böyle yapanın kim olduğunu biliyor musun ki sen?" Ama daha yaşlı adam bir şey diyemeden Luo Lian Chu Feng'i durdurup onu sorguya çekmeye başlamıştı. Gözlerinden ne kadar şüpheli olduğu anlaşılıyordu.

 

"Kes sesini!" Dedi yaşlı adam öfke içerisinde. Luo Lian'a fırçayı kaymıştı. Sonra da Chu Feng'e döndü ve "Chu Feng kardeş Lil Ru sana emanet." Yaşlı adam Lil Ru'yu Chu Feng'e verdi.

 

"Luo efendi için rahat olsun. Lil Ru'yu eski hâline kavuşturacağım." Chu Feng Lil Ru'yu aldıktan sonra başka bir şey demeden hemen eve girdi.

 

"Dede Luo nasıl güvenirsin ona? Bu çocuk Güney Deniz Bölgesinden. Üstelik Kaynak alemde gibi duruyor. Lil Ru'yu nasıl ona emanet edersin? Lil Ru'ya zarar vermesinden korkmuyor musun?" Dedi Chu Feng'in eve girdiğini gören Zhao Shaoqiu.

 

"Ona güvenmeyim mi? Kime güveneyim peki? Sana mı? Lil Ru'yu sana emanet ettim bak ne oldu, ne halde kızcağız?"

 

"Bir çift göz. Küçük bir çocuk için ne kadar önemli bu bilir misin? Lil Ru'yu Chu Feng'e vermesem sen ona gözlerini geri verebilecek miydin?" Diye sinirli bir şekilde bağırdı yaşlı adam.

 

"Ben..." Yaşlı adamın bu sözleri karşısında Zhao Shaoqin bir mavi oldu bir beyaz. Yine yerin dibine girmişti. Ama bir şey demedi. Sadece arkasını dönüp söylenmekle yetindi.

 

Chu Feng o sırada eve girmiş ve kapıyı kapatmıştı. Bunu yapmasının sebebi yapacağı şeyin dışarıdan zalimce gibi görünmesiydi. Yaşlı adamın bunu görmesini istemiyordu.

 

Dürüst olmak gerekirse sadece bir çift gözdü. Bir yetiştirmeci gözlerini kaybetmiş olsa da Chu Feng kolaylıkla onu tedavi edebilirdi.

 

Ama bu durumda olan Lil Ru olduğu için durum daha zordu. Lil Ru çok gençti ve yetiştirmesinin güçlü olmasını bırakın dövüş sanatlarını hiç öğrenmemişti. Bu yüzden oldukça sıradan bir bedeni vardı.

 

Bedeninde ruhanilikten eser yoktu. Böylesine bir bedeni tedavi etmek çok zordu. Ama bu Chu Feng'i durdurmaya yetmezdi. Sadece tedavi süreci kanlı olacaktı.

 

Bir saat içerisinde Chu Feng Lil Ru'nun gözlerini tedavi etmişti. Hatta gözleri artık eskisinden de güzel ve parlaktı, uyanınca acı da çekmeyecekti.

 

Lil Ru'yu tedavi eden Chu Feng evden çıktı.

 

"Chu Feng kardeş Lil Ru ne durumda?" Chu Feng'in evden çıktığını gören yaşlı adam hemen onun yanına geldi. Sesi endişe doluydu.

 

"Luo efendi için rahat olsun. Lil Ru'nun durumu iyi. Yakında uyanır." Dedi Chu Feng gülümseyerek.

 

"Ne? Lil Ru'nun durumu iyi mi? Emin misin?" Chu Feng'in dediğini duyan Luo Lian'ın yüzünde yine şüphe vardı.

 

Chu Feng, Luo Lian'ın bu dediklerini görmezden geldi. Yaşlı adama döndü ve "Luo efendi bu Gizli Kan kilisesi ne kadar güçlü? Yetiştirmesi en yüksek olanları ne kadar güçlü?" diye sordu.

 

"Bu Gizli Kan Kilisesi çok sıra dışıdır. Güçleri çok büyük. Her şeyin başında birkaç tane Dövüş Kralı vardır. Özellikle de Kan Kilisesinin kurucusu birkaç sene önce Dövüş Kralı birinci seviyenin zirvesine ulaştı. Şimdiye ikinci seviye Dövüş Kralı bile olmuştur."

 

"O zaman efendi söyle bakalım bu Gizli Kan Kilisesi nerededir?" Diye sordu Chu Feng.

 

"Chu Feng kardeş ne diye soruyorsun bunu?" Yaşlı adam kaşlarını çattı. Bir şeyin farkına varmış gibiydi.

 

Chu Feng yaşlı adamın deneyimli biri olduğunu biliyordu. Chu Feng'in bir tür yeteneği olduğunu şimdiye anlamış olsa gerekti. Yoksa Lil Ru'yu ona emanet etmezdi. Bu yüzden Chu Feng hiçbir şeyi gizlemedi. Dürüst bir şekilde "Lil Ru gibi küçük bir çocuğa elini sürenler şeytandan da beterdir. Lil Ru'ya yaptıklarının hesabını soracağım" dedi.

 

"Ne? Hesabını mı soracaksın? Gizli Kan Kilisesinden mi? Tek başına? Kendini de bayağı bir şey sanıyorsun sen de." Chu Feng'in dediklerini duyan Luo Lian kaşlarını kaldırmıştı. Chu Feng'le alay etmeye başlamıştı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44343 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr