Bölüm 1011: Üç Saray, Dört Klan, Dokuz Güç

avatar
3777 14

Martial God Asura - Bölüm 1011: Üç Saray, Dört Klan, Dokuz Güç


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Kharsmi

 

Chu Feng oturduktan kısa bir süre sonra yaşlı adam bir kâsede leziz bir çorba getirip masaya koydu. Chu Feng'e bir kadeh şarap doldurdu ve sordu: "Adın nedir dostum?"

 

"Adım Chu Feng efendim. Size nasıl hitap etmeliyim?" Diye saygıyla sordu Chu Feng.

 

"Adım Luo'dur. Chu Feng dostum, Zhao Shaoqiu'nun dediğine göre bana bir şey soracakmışsın sanırım? Acaba ne sormak istiyorsun?" Diye sordu yaşlı adam gülümseyerek.

 

"Efendim Düşen Yapraklar Bambu Ormanını duydunuz mu?" Diye sordu Chu Feng.

 

"Düşen Yapraklar Bambu Ormanı." Bu sözleri duyan yaşlı adam ürpermiş gibiydi. Bir süre düşündü ve sonra gülüverdi. "Düşen Yapraklar Bambu Ormanı, oraya daha önce gitmiştim. Güzel bir yer, muhteşem manzaraları vardır. Chu Feng kardeş yoksa oraya mı gitmek istiyorsun?"

 

"Evet öyle." Chu Feng kafasını salladı.

 

"Madem Chu Feng kardeşimiz oraya gitmek istiyor, ben de nerede olduğunu söyleyebilirim. Ama orası çok uzaktır, hazırlıklı olmalısın." Yaşlı adam konuşurken gitti ve bir harita getirdi. Sonra da haritaya bir rota çizdi. Çizdiği rota çok detaylıydı. Uzun süre çizdikten sonra haritayı Chu Feng'e verdi.

 

Haritayı gören Chu Feng hayretler içerisinde kaldı. Çünkü bu harita çok büyüktü. Bu gerçekten de Chu Feng'in aklını hayalini aşan bir dünyaydı, o kadar büyüktü ki insan hayranlık duymadan edemiyordu.

 

En önemlisi de Düşen Yapraklar Bambu Ormanı o kadar uzaktı ki... Aradaki mesafeyi görünce insanın komple vazgeçesi geliyordu.

 

Ama Chu Feng'i en çok şaşırtan şey ise Dövüş Sanatı Kutsal Toprakları dışında haritada dört yer ismi daha yazıyor olmasıydı. Dört tane Cennet Yolu vardı, Güney Deniz Bölgesi çıkışı, Kuzey Deniz Bölgesi çıkışı, Doğu Deniz Bölgesi çıkışı ve Batı Deniz Bölgesi çıkışı. Şu an Chu Feng Güney Denizi Bölgesi çıkışında bulunuyordu.

 

Bunu gören Chu Feng neden herkesin Güney Denizi Bölgesi deyip durduğunu anladı. Ama o Doğu Deniz Bölgesinden geliyordu.

 

"Yoksa Yaşlı Maymun efendi bir şey yaptı da Güney Deniz Bölgesinin Cennet Yolundan geçip mi geldim buraya?"

 

"Muhtemelen öyle oldu. Ne de olsa Cennet Yolunda çok fazla vakit geçirdim. Cennet Yolunda girdiğim de gördüğüm tünellerle çıkarken gördüğüm tüneller de farklıydı zaten." Chu Feng bir süre düşününce aklına bu olasılık geldi.

 

"Luo efendi bana Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarının güçlerini açıklama zahmetine girebilir misiniz?" Diye sordu Chu Feng yaşlı adama.

 

Çünkü Chu Feng yaşlı adamın verdiği haritanın gerçekten de detaylı olduğunu görmüştü. Hem birçok bölgeden hem de o bölgedeki güçlerden bahsediyordu. Ama bu güçlerin renkleri ve isimleri farklıydı. Aralarında altın rengi boyayla yazılmış birkaç tane güç ismi vardı. Bunlar oldukça kutsal bir his yayıyordu.

 

Altınla yazılan isimler arasında Lanetli Toprak Tarikatının ismi de vardı. Chu Feng, Lanetli Toprak Tarikatı kendisinden uzakta olsa da Doğu Deniz Bölgesi Cennet Yolunun çıkışına çok yakın olduğunu fark etti.

 

Lanetli Toprak Tarikatıyla olan düşmanlığını ve Tantai Xue'yi hatırlayan Chu Feng onun muhtemelen Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarına Doğu Deniz Bölgesinin Cennet Yolundan döndüğünü düşündü. Bu yüzden Chu Feng Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarıyla ilgili daha fazla bilgi edinmek istiyordu.

 

"Tabii ki. Dövüş Sanatı Kutsal Toprakları kutsal yetişim topraklarıdır. Buradaki uzmanların sayısı bilinmez. Birçok insan tanrı gibidir. Farklı yerlerdeki güçler ise çöldeki kum taneleri gibidir."

 

"Çok fazla güç olduğu için hepsini tanıtamam sana. Bu yüzden Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarının büyük güçlerinden bahsedeceğim."

 

"İnsanlar onlara genellikle Üç Saray, Dört Klan ve Dokuz Güç olarak hitap eder."

 

"Üç Saraylar şöyledir: Cennet Kanunu Sarayı, Yeraltı Sarayı ve Ölümlü Kral Sarayı."

 

"Dört klan ise şöyledir: Dongfang İmperiyal Klanı, Ximen İmperiyal Klanı, Beitang İmperiyal Klanı ve Nangong İmperiyal Klanı." 

Ç.N: Dört klanın isimlerinin hepsi çinli soyadlarıdır. Doğu, batı, güney ve kuzey yönleri anlamına gelirler.

 

"Dokuz Güçler de şöyledir: Turkuaz Dağı, Yeşimsuyu Tapınağı, Ateşyağan Salonu, Altın Zırh Şehri, Sekiz Issız Dağ,  Dünya Spiritisti Birliği, Kılıçyapan Villası ve On Bin Çiçek Bahçesi." 

Ç.N: İlk beş gücün adında elementler var. Odun, su, ateş, toprak ve metal

 

"Her birinin başında Dövüş İmparatoru seviyesinde bir uzman vardır. Özellikle de Üç Saray ve Dört Klanın tarihi çok şanlıdır. Kimse onların ne kadar güçlü olduğunu tam olarak bilmez."

 

"Tabii ki bu insan güçlerinin dışında bir de Azman Canavar klanları var. Azman Canavar klanları kendi ayrı dünyalarında yaşar, yabancıların onları görmesi çok nadirdir. Ama onlar da çok güçlü varlıklardır."

 

"Kısacası Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarında yürürken Üç Saray, Dört Klan ya da Dokuz Güçten biriyle tanışırsan onları kızdırmasan iyi edersin. Yoksa başına büyük bela alırsın." Diye uyardı Chu Feng'i yaşlı adam.

 

"Teşekkürler efendim." Chu Feng minnetlerini sundu. Hâlâ yaşlı adamla muhabbet ettiği için Chu Feng oradan hemen ayrılmadı. Yaşlı adamla içiyor ve muhabbet ediyordu. Birçok şey hakkında konuştular.

 

Bu süre boyunca yaşlı adam Chu Feng'in tüm sorularını cevapladı. Chu Feng'e sorduğu şeyleri de Chu Feng hiçbir şey gizlemeden cevaplıyordu.

 

Yaşlı adamın yardımına minnettar olan Chu Feng adama yetiştirmesini nasıl kaybettiğini sordu. Chu Feng bu adamın yetiştirmesinin boş yere kaybolmayacağını biliyordu, muhtemelen başkası tarafından sakatlanmıştı.

 

Yaşlı adam ona çok iyi davranıyordu, yetiştirmesi varken de kötü biri olmasa gerekti. Bu yüzden de Chu Feng yaşlı adamın intikam almasına yardım etmek istiyordu. Ama yaşlı adam sadece gülümsedi, soruyu cevaplamadı. Bunu gören Chu Feng durumu daha fazla kurcalamamaya karar verdi.

 

Chu Feng sonraki konuşmalardan Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarının çok özel topraklar olduğunu anladı. Toprakları birkaç parçaya ayıran güçlü bir enerji katmanı vardı. Bu enerji katmanından geçmek isteyenlerin ona karşı koyacak gücü olması gerekirdi. Yoksa geçemezdi.

 

Bu da Chu Feng'in Düşen Yapraklar Bambu Ormanına gitmesini zorlaştırıyordu. Ama yaşlı adam Chu Feng'e bu katmandan geçmeyi mümkün kılan güçler olduğunu söyledi. Örneğin bu güçlerden biri Turkuaz Dağıydı.

 

Turkuaz Dağında hem katmandan geçme gücü vardı hem de üç senede bir bu ülkede yaşayan insanlara katmandan geçme konusunda kolaylık sağlar; başka ülkeye geçmelerine olanak verirlerdi.

 

Diğer ülkelerde de farklı güçler vardı. Bu ülkedeki güçlerden bazıları tıpkı Turkuaz Dağı gibi zaman zaman insanların enerji katmanından geçmelerine izin verirdi. Ama hepsi bunu farklı zamanlarda yapardı. Yaşlı adamın Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarını dolaşmasının bu kadar uzun sürmesinin bir sebebi de buydu.

 

Yaşlı adamın dediğini duyan Chu Feng'in morali bozulmuştu. Ne zahmetli işti bu. Yaşlı adamın dediği gibiyse işler Chu Feng'in Düşen Yapraklar Bambu Ormanına varması yıllar sürebilirdi. Chu Feng'in o kadar harcayacak vakti yoktu.

 

"Dede dede durum çok kötü."

 

Tam da o sırada dışarıdan ağlamaklı bir ses geldi. Bu Luo Lian'ın sesiydi.

 

"Lian'er." Sesi duyan adam hemen ayağa fırladı. Aceleyle evden çıktı. Chu Feng de adamı takip etti.

 

Evin dışına geldiklerinde üç kişi gördüler. Üç kişi çoktan avluya girmiş, Chu Feng ve yaşlı adama doğru yürüyordu. Bu üç kişi Zhao Shaoqiu, Luo Lian ve Lil Ru'ydu.

 

Zhao Shaoqiu'nun yüzünde korkunç bir ifade vardı, sanki fare cesedi yemiş gibiydi. Luo Lian'ın gözü ise yaşlarla doluydu, öyle bir ağlıyordu ki... Acınası bir durumdaydı. Eski baskın halinden eser yoktu. Luo Lian'ın göğsündeki Lil Ru'yu gören Chu Feng'in ifadesi hemen değişti.

 

Lil Ru bilincini kaybetmişti. İki gözü de kapalıydı, şişmişti ve mordu. Gözlerinden kanlar akıyordu. Lil Ru'nun gözleri oyulmuştu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr