Çevirmen: Dnightshade

Gerçeği bildiğini sanan Audrey, Vikont Glaint'ın tasvir ettiği sahneyi zihninde canlandırmadan edemedi.

Lanevus, karanlığın ortasında, çamurun içinde uzanıyordu, bedeninin üstü tarot kartlarıyla doluydu. Aptal, Adalet, Asılan Adam, Güneş, Dünya ve diğer Büyük Arcana kartları... Kartların kimi açık kimi kapalıydı, ürkütücü bir tarot kehanetinin parçasıymış gibi, çözülmeyi bekleyen bir bulmacaymış gibi öylece duruyorlardı.

Bu oldukça şok edici bir sahne olmalı!

Acaba Adalet kartı tam olarak nereye düştü...

MI9 Beyonderları ve Kilise buna nasıl bir anlam verecek çok merak ediyorum... Yeni bir gizli organizasyon ortaya çıktığını düşünecekler mi?

Gerçek Yaratıcı'nın tanrısallığı söz konusu olduğuna göre, Lanevus ve Aurora Düzeni arasındaki entrika kesinlikle çok büyük bir şey olmalı. Muhakkak Backlund'a ve krallığa korkunç bir felaket getirecekti. Ancak, Bay Aptal'ın verdiği basit bir görev sayesinde bu kolayca engellenebildi!

Acaba bu, tanrılar seviyesinde bir çatışma mı?

Bay Aptal ve Gerçek Yaratıcı birbirinin baş düşmanı olabilir mi?

Zaten Gerçek Yaratıcı'dan 'Düşmüş Yaratıcı' olarak bahsediyordu...

Aniden kafasında pek çok soru işareti beliren Audrey'nin bedeni belli belirsiz titriyordu.

"Ne düşünüyorsun?" Karşısında oturan Vikont Glaint sonunda daha fazla dayanamayıp şaşkın bir şekilde arkadaşına baktı.

Böylece Audrey daldığı düşüncelerden sıyrılmıştı. Hafifçe başını yana eğip gülümsedi, "Olay yerini hayal etmemi söyleyen sen değil miydin?"

"Haha." Glaint tuhaf bir şekilde kahkaha atıp iç çekti. "Acaba Lanevus'u öldüren kişi hangi gizli kuruluştandı. Bu şeyler tam da hayal ettiğim gibi. Çok - çok havalı!"

Bunu biz, Tarot Kulübü yaptık! Audrey içinden çığlıklar atarken görünürde yalnızca gülümsüyordu. "Belki de bir kuruluş falan yoktur, güçlü bir Beyonder bağımsız olarak hareket etmiştir?"

"Ne olursa olsun, bu tarzı sevdim! Xio ve Fors'a bir an önce Eczacı formülünü bulmalarını tembihle lütfen," Glaint heyecandan yerinde duramıyordu.

O anda Audrey'nin gözleri kocaman açıldı. Telaşlı bir şekilde etrafını kolaçan ettikten sonra kısık sesle şöyle dedi, "Şş, sessiz ol.

Burası iksirlerden bahsedilecek yer mi?"

Glaint kayıtsız bir şekilde gülümsedi. "Endişelenme. Bir şey olmaz. Zaten sen ve benim dışımda kimse yok, yalnızca köpek var."

Dev golden retriever Susie hafifçe başını kaldırıp kımıldandı.

….

Backlund'un Kuzey Bölgesi. Aziz Samuel Katedrali'nin altındaki bir odada.

Siyah, başlıklı bir pelerin giymiş, mavi far ve kırmızı allık sürmüş olan Daly, büyüleyici ancak soğuk görünüyordu. Rastgele bir yere oturup masadaki belgeyi eline aldı.

Yazıları hızla gözden geçirirken aniden bakışları donup kalmıştı. Kaşları hafifçe çatıldı, "Lanevus?

Bana bu konuda neden bilgi verilmedi?

Dün geceki operasyon neden bana bildirilmedi?"

Onur koltuğunda oturan, dudakları ve çenesi her zamanki gibi yüksek yakasının gölgesinde gizlenen Crestet Cesimir yavaşça cevap verdi, "Duygularını kontrol edemeyeceğinden korktum. Bu, operasyonu gereksiz bir tehlikeye sokardı, bu yüzden sana haber verilmemesini istedim.

Neler hissettiğini anlayabiliyorum. Tingen ekibinden bir Gece Kuşu şu anda rehberliğimiz altında, Kutsal Katedral'de eğitimden geçiyor. Kırmızı Eldivenler'e katılmayı planlıyor, performansı en az seninki kadar iyi. Ancak operasyondan sorumlu kişi ve Gece Kuşlarının yüksek rütbeli diyakozlarından biri olarak, tutarsız olan tüm unsurları ortadan kaldırmam gerekiyordu."

Daly diğer Gece Kuşu ekip kaptanlarına ve diyakozlara bakarak sırıttı.

"Neden duygularımı kontrol edemeyeceğimi düşündün? Çok sakinim, aceleci davranan biri değilim!

Öfkem ancak Lanevus yakalandığında patlardı! Deneyimli bir Gece Kuşu ve diyakoz profesyonelliğinden asla ödün vermez!

Lanevus'u yakalayan ben olsam, erkeklerin de zayıf olabileceğini ona gösterirdim! Arkasında soğuk, çürük ancak kaskatı bir ceset bulunduğundan emin olurdum. Önünde ise dikenlerle dolu keskin, beyaz bir kemik olduğundan... Onu doğduğuna pişman ederdim!

Kahretsin! Öylece ölmesine izin verdiniz!"

Crestet Cesimir sakince Daly'i dinledikten sonra uzunca iç çekti.

"Bunları ne zamandır içinde tutuyorsun?"

Daly donup kaldı, ancak birkaç saniye sonra mırıldanarak cevap verebildi, "Çok uzun zamandır..."

Cesimir diğer diyakozlara ve ekip kaptanlarına doğru döndü.

"Bir şey var mı?"

"İlk araştırmalarımıza göre, Lanevus'u öldüren kişi bir Gizli Düzen üyesiymiş, Dizi 8 Palyaço. Tarot kartlarını bıçak gibi kullanabiliyor." Diyakozlardan biri ilk bulguları açıklamaya başladı. "Ancak bu yalnızca bir tahmin, doğrulanmış değil. Cesedin etrafına saçılmış tarot kartları herhangi bir şey saklıyormuş gibi görünmüyor. Sonuçta, Beyonder Lanevus'un başındaki ve duvardaki kartları öylece bırakmış. Son sahnenin daha çok bir ritüel ya da sembol olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle, Beyonder'ın bizim bilmediğimiz bir örgüte üye olabileceğinden şüpheleniyoruz. Tabii sahneyi o şekilde bırakmak onun kişisel tercihi de olabilir."

Cesimir hafifçe başını salladı, "Buradan başlayarak soruşturmalara devam edebiliriz.

Aiur, bize haber veren kişi hakkında bir gelişme var mı?"

Yakışıklı, orta yaşlı Aiur Harson elindeki kağıtları havaya kaldırdı, "Haber veren kişiyi araştırdık, onu polise gönderenin bir ödül avcısı olduğunu öğrendik.

Ödül avcısının arkadaşı, suçluyu arama sürecinde bir Aurora Düzeni üyesi tarafından öldürülmüş. Ödül avcısı kadın da intikam almak için gizlice bir araştırma yapıp sonunda hedefi Doğu Balam Rıhtımı'ndaki İşçi İttifakı Meyhanesi'nde bulmuş. Hedefin eylemleri ve hayat tarzını takip ederek de Lanevus'a ulaşmış.

Eylemleri tanıklar tarafından doğrulandı. Bunda bir tuhaflık yok. Ayrıca, Beyonder yöntemleri kullanarak onun Lanevus'u öldüren kişiyle bağlantılı olmadığını da doğruladık.

Şu anda saklanıyor ve kendisini bulmak çok zor."

Cesimir düşünceli bir şekilde cevap verdi, "Bunlar Lanevus'un açıklamalarıyla tutarlı, Aurora Düzeni'nin radikal ve çılgın üyelerinin kendisine yardım ettiğini söylemişti.

O öğleden sonra birlikte röportaj yapan muhabirde herhangi bir tuhaflık var mı?"

Bir Gece Kuşu kaptanı cevap verdi, "Adam sahte muhabirmiş ve polisten gelen habere göre, kendisi aslında bir özel dedektifmiş, daha önce Daily Observer'da çalışan Mike Joseph'ten bir görev almış. Joseph, Siber cinayetini araştırıyormuş. Bir çeşit ipucu elde edip Rıhtım Birliği'ni bulduğundan ve katil olabilecek herkesle temasa geçebilmek için kılık değiştirdiğinden şüpheleniyoruz.

Bu tahmin de Isengard Stanton tarafından doğrulandı."

Cesimir hafifçe başını salladıktan sonra Lanevus'la son zamanlarda etkileşim kuran başka kimse olup olmadığını sordu, ancak bu insanlarda da herhangi bir tuhaflık yoktu.

En sonunda düşünceli bir şekilde şöyle dedi, "Lanevus cinayetinin yeterli gerekçesi olmaması beni çok şaşırtıyor. O gizemli katile dikkat etmemiz gerek. Bu meselenin peşini bırakmamalısınız.

Ayrıca, Aurora Düzeni'nin Backlund gibi büyük bir şehirde yalnızca Gül Piskopos ve Gölge Münzevisi seviyesinde Beyonderları olması imkansız. Araların azından bir Müneccim, hatta belki de bir Aziz bile olmalı.

Gerçek Yaratıcı'yı dünyaya getirme entrikaları başarısızlıkla sonuçlandı. Ne kadar deli ve mantık dışı davrandıklarını göz önünde bulundurursak, hemen misilleme için harekete geçeceklerinden endişeleniyorum. Bu nedenle bir süre boyunca hepinizin tetikte olmasını istiyorum. Ben de Backlund'da kalacağım."

"Tabii Majesteleri." Tüm diyakoz ve kaptanlar aynı anda cevap verdi.

Crestet bir an durakladıktan sonra devam etti, "Tingen'deki Megose olayları ve dün geceki Lanevus olayı bir sorunu ortaya çıkardı. Sanayi bölgesi, rıhtım alanı ve Doğu Bölgesi, şeytani tanrıların beslenebileceği sıcak bir yuva haline gelmiş. Bir ekip atayıp durumla ilgili gerçeği araştıracağız.

Gerçekten Lanevus'un anlattığı gibiyse, bu meseleyi Kardinaller Konseyi'ne taşıyıp en kısa sürede gerekli değişikliklerin yapılması için krallığa ve hükümete baskı yapacağım."

….

Klein geç saate kadar uyuyup güzelce dinlenmişti. Ancak uyandığında hava hala kapalıydı. Bölge sisle kaplı, karanlık ve soğuktu.

Benim muhteşem ruh halimle hiç uyumlu değil...Homurdanarak yataktak çıktı. Üzerini değiştirip anahtarını aldıktan sonra da dikkat çekmeden Minsk Sokağı'na döndü.

İşçi üniformasını çıkarıp ev kıyafetlerini giydikten sonra bir kehanet yaparak kimsenin onun özel dedektif kimliğini araştırmadığını doğruladı, ancak bundan sonra tamamen rahatlayabilmişti. Keyifli bir şekilde dışarı çıkıp kasaba ve markete uğradı, kendisine güzel bir öğle yemeği hazırlamak istiyordu.

Öğleden sonra Backlund'a biraz da olsa güneş açmıştı, yapacak bir şeyi olmayan Klein da bu hoş havanın tadını çıkarıyordu.

Üçe çeyrek kala yatak odasına dönüp gri sisin üstündeki dünyaya geçti.

Sahte hesabı Dünya'yı karşısına alıp biraz daha pratik yaptıktan sonra rahatça arkasına yaslanıp Güneş'e toplantıya hazırlanmasını haber verdi.

Backlund saatiyle tam üçte, geniş ve antik saraydaki kızıl yıldızlar parlamaya, insan figürleri yavaş yavaş belirmeye başladı.

Audrey doğrudan onur koltuğuna baktı, oldukça neşeliydi, "İyi günler Bay Aptal.

Verdiğiniz 'basit' görev tamamlandı."

Lanevus'un gerçekten de Aptal'ın hayranı tarafından öldürülüp öldürülmediğini anlamak için 'basit' kelimesini özellikle vurgulamıştı. Tarot kartlarıyla dolu olay yerinin Tarot Kulübü'nün sembolü olup olmadığını öğrenmek istiyordu.

Klein sakince gülümsedi, "Biliyorum."

Bir an duraklayıp iç çektikten sonra da devam etti.

"Böyle bir çağda, Backlund gibi, Doğu Bölgesi, rıhtım alanı, fabrika bölgesi gibi yerler, şeytani tanrılar için sıcak bir yuva."

Ne? Alger şok olmuştu, söylenenleri yanlış duyup duymadığını sorguluyordu.

Basit bir görevin şeytani tanrılarla ne ilgisi olabilirdi ki?