Bölüm 234: Dolunay Gecesi

avatar
2012 32

Lord Of Mysteries - Bölüm 234: Dolunay Gecesi


Çevirmen: Dnightshade

Rüya kehaneti aynıydı, ancak bu kez Klein çok daha fazlasını görmüştü.

İlk sahne yine o küçük, karanlık odadaydı, Ian Wright ranzanın üst kısmında uyuyordu.

İkinci sahnede, birlikte gittikleri kanalizasyon vardı. Ian, Zreal'ın cesedinin önüne çömelmiş, ellerini uzatıp adamın ağzından dişini almıştı.

Üçüncü sahnede, kalabalık ve gürültülü bir cadde vardı. Yoldan geçen herkesin üstünde eski püskü, özensiz kıyafetler vardı.

Sokağın ortasında irili ufaklı çimlik alanlar, çevrelerde ise ufak bacalı binalar vardı. Ian, dikkatli bir şekilde etrafını inceleyerek az ilerideki telgraf ofisine giriyordu. Bu dükkanın karşısında, buharlı metro alışveriş merkezinin girişi vardı.

O anda aniden rüya dağıldı. Klein, gözlerini açıp işaret parmağını uzun bronz masanın kenarına hafifçe vurmaya başladı.

Bu sahnelere bakılırsa, Zreal ve Ian yalnızca kendilerini tehlikeli bir durumun içinde bulmuş bir dedektif ikilisi değil. Arkalarında bir kuruluş olmalı!

Üçüncü sahnenin geçtiği yeri bulabilirim sanırım...

Gri sisin üstünde uzun süre kalmak istemeyen Klein, bu durumu daha sonra analiz etmek için zihninin bir köşesine not etti.

 

 

 

 

Ayağa kalkıp Aptal'a ait olan yüksek sırtlı sandalyenin arkasına bıraktığı kese kağıdını açtı ve Meursault'un Beyonder özelliğini çıkardı.

Kızıl, jölemsi nesneyi alıp yeniden yerine oturduktan sonra yeni bir kehanet ifadesi yazdı, "İlgili iksir ismi."

Bir elinde Meursault'tan kalan parça, diğer elinde kehanet ifadesinin yazılı olduğu kağıtla arkasına yaslanıp ifadeyi sessizce tekrarladı. Transın da yardımıyla, hızlıca uykuya dalmıştı.

Gri, puslu dünyada, iki dirhem bir çekirdek giyinmiş olan büyükelçiyi gördü.

Büyükelçinin elinde kızıl bir sıvı vardı, "İç, bu Avcı iksirini iç, Zmanger çetesinin lideri olacaksın. Tabii, İmparator Roselle'in de dediği gibi, para vazgeçilmezdir - bir elinde sopa, diğerinde havuç."

"Avcı mı? Backlund koca bir metropol..." Meursault'un kaşları çatılmıştı.

Onun gibi okuma yazması olmayan biri, avcıları ancak vahşi doğa ve hayvanlarla ilişkilendirebilirdi.

Orta yaşlı büyükelçi güldü, "En büyük şehir, aynı zamanda en büyük ve karanlık ormandır.

Burada iki seçeneğin var. Ya avcı, ya da avsındır.

En güçsüz avcı bile nihayetinde avcıdır. Kendilerinden daha güçlü olan avlarına zarar verebilirler.

Hadi, bu muhteşem ava katıl."

...

O anda sahne hızla parçalandı. Klein gözlerini açıp elindeki Beyonder özelliğine baktı; Demek Avcı iksiriymiş. Meursault'un dövüşte iyi olmasına şaşmamalı. Üfleç kullanarak zehirli ok bile atmıştı.

Sahip olduğu yeteneklerle, izimi de kolay bulmuş olmalı...

Ancak, Avcı olmanın özünü tam olarak anlamış gibi görünmüyor. Tuzak kurmayı ya da herhangi bir silah kullanmayı düşünememiş. Avantajlarından faydalanamamış... Tabii bu biraz da benim de Beyonder olmamdan kaynaklanıyor. Beni hafife almış olmalı. Ayrıca, iksiri daha yeni tükettiği de aşikar...

Avcı yolu, eski Intis kraliyet ailesi olan Sauron ailesinin ve Feysac İmparatorluğu'na hükmeden Einhorn ailesinin elinde, ayrıca, iki-üç yüzyıl önce ortaya çıkan gizli organizasyon Kanlı Haç Düzeni de bu yolun sıkı takipçisi. Kıyafetlerini de göz önünde bulundurarak, büyükelçinin kimliğini doğrulamam mümkün... Intis Cumhuriyeti'nden yüksek rütbeli bir diplomat, Loen Krallığı'ndan bir büyükelçi...

Acaba ulaşmaya çalıştığı önemli nesne tam olarak nasıl bir şey...

Klein düşüncelerini dizginleyip kendisini maneviyatıyla sararak gerçek dünyaya döndü.

Odasına döner dönmez şüpheci bir tavırla etrafı kolaçan etti, ancak herhangi bir tuhaflık yoktu.

Ohh. Sonunda rahat bir oh çekti. Yarınki Tarot Kulübü toplantısını vaktinde gerçekleştirebileceğine olan inancı biraz daha kuvvetlenmişti.

Buharlı lokomotifteyken aldığı Backlund haritasını çıkarıp metro hattı yakınlarında bir telgraf ofisi aramaya başladı.

Backlund'da yalnızca birkaç metro hattı vardı, bu nedenle Klein kısa süre içinde üç hedef belirleyebilmişti: biri Batı Bölgesi'nde, biri St. George Bölgesi'nde, biri de Doğu Bölgesi ve Backlund Köprüsü kesişimindeydi.

Rüyasında gördüğü yayaların giyimlerini anımsayıp bölgenin sosyoekonomik durumu hakkında bir çıkarım yaptığında da, nihai cevaba ulaşması hiç zor olmamıştı.

Üçüncü hedef!

Doğu Bölgesi ve Backlund Köprüsü kesişimi!

Bazen, vahiyleri yorumlamak için pratik bilgi ve çıkarım yeteneği gerekiyor...  Klein gülümseyerek masasına yaklaşıp, kehanet ifadesinin yazılı olduğu kağıda birkaç satır daha yazdı.

Ian'ın nerede olduğunu bilmiyorum. Zreal'ın cesedini bulduğumuzdan beri onu görmedim. Ancak, kendi kanallarımdan, Ian'ın Bacardi Sokağı'ndaki telgraf ofisinde görüldüğünü öğrendim.

Yazmayı bitiren Klein bu kağıdı da olduğu yerde bıraktı. Herhangi bir şekilde saklayıp yok etmeye çalışmayacaktı. Masasının üstünde öylece kalmasına izin verecekti.

Kağıda bir süre baktıktan sonra yatağına dönüp kıyafetlerini çıkardı.

Odasının perdelerinin ardında kalan kızıl ay, bulut katmanlarının arasından sızarak şehri aydınlatmaya devam ediyordu.

...

Hillston Bölgesi'ndeki bir evde.

Bu gece kendi yatağına yatmış olan Fors, aniden uyanıp elleriyle başını sıkıştırdı.

Sevimli yüzünü acıyla buruşturmuştu.

Ellerini kulaklarına bastırmış yatakta bir oraya bir buraya devriliyordu, kafasının içindeki korkunç seslerden kaçmaya çalışır gibi bir hali vardı.

Alnından terler akıyordu, elinin arkasındaki damarlar iyice belirginleşmişti.

Vücudunu yatağın rastgele yerlerine vurup yuvarlanıyordu. Normalde alaycı, kayıtsız olan bakışları acı doluydu.

Göz bebeklerinin derinliklerinde sayısız ışık ve gölge katmanı belirmiş gibiydi.

"Hayır!" Sonunda daha fazla dayanamayıp bir feryat kopardı.

Ellerini kulaklarından başına kaldırmış saçlarını çekiştiriyordu, acıyı acıyla bastırmaya çalışır gibi bir hali vardı.

Birkaç dakika daha kıvrandıktan sonra aniden durdu.

Ellerini serbest bırakıp avuçlarına dökülen saç tellerine bakarken hafifçe gülümsedi.

"Xio'ya yalan söyledim, her geçen ay dolunayda duyduğum mırıltıların etkisini azalttığı koca bir yalan... En azından saç dökülmesi bile ciddi bir endişe kaynağı..."

Fors zar zor doğrulup pencereden dışarı baktı. Dışarıdaki hayali kızıl ayı net bir şekilde görebiliyordu.

"Her seferinde daha da kötüye gidiyor. Bir gün bu mırıltılar yüzünden kontrolü kaybedeceğim..." Kalbinin derinliklerine gömdüğü güçsüzlüğe artık karşı koyamıyordu.

İnsanların manevi dünyada ışınlanmasını sağlayan bilekliğini çıkarmaya çalışmıştı, ancak artık bu da dolunay vaktinde duyduğu mırıltıların kaybolmasını sağlamıyordu.

Yatıştırıcılar almayı, dualar etmeyi, ritüalistik büyü yapmayı da denemişti, ancak hiçbir şey buna engel olamıyordu.

"Mırıltıların ne dediğini bir anlayabilsem... Bunu öğrenmeden ölmek istemiyorum... B-belki de, Dizi 8'e geçtiğimde söylenenleri net bir şekilde duyabilirim? Ama bugüne dek Hile Ustası formülünü satan kimseyle karşılaşmadım." Fors, doğal bir şekilde akan düşüncelerini takip ederken dalgın gözlerle kırmızı ay ışığını izlemeye devam etti.

...

Pazartesi sabahı, Klein huzursuz uykusunu erken sonlandırıp yataktan çıktı.

Hemen masasına geçip perdeleri açtı.

O anda, gözüne masanın üstünde duran not takılmıştı.

Not hala aynı yerde, ancak pencereye dönük şekilde duruyordu.

Oysa Klein, dün gece uyumadan önce notu sandalyeye dönük şekilde bıraktığından oldukça emindi!

O uyurken notun yönü değişmişti!

Gözlerini kısıp dikkatli bir şekilde diğer kanadın perdesine uzandı. Cumbalı pencerenin hala bıraktığı şekilde kapalı olduğunu gördü, içeri rüzgar falan girmemişti!

Ve rüzgar olmadan, kağıt kendi kendine 180 derece dönmüştü!

Hayır, ben fark etmeden içeri biri girmiş! Klein'ın tüyleri diken diken oldu.

Uykusunda davetsiz misafiri fark etmemiş olması onu dehşete düşürmüştü!

Bu, dün gece evine giren kişinin istese kolayca kendisini öldürebileceği anlamına geliyordu, hayatı tamamen onun merhametine kalmıştı!

Ordu özel kuvvetlerinden biri olabilir mi... yoksa büyükelçinin gönderdiği güçlü bir Beyonder muydu acaba? Notu bulduğu halde bırakmadığına göre, muhtemelen büyükelçinin adamlarından biriydi, uyarı olarak, bilerek notu çevirmiş olmalı... Hiç iz bırakmadan içeri sızabilmiş olması inanılır gibi değil... Nezaketi için teşekkür etmeliyim sanırım. Hayır, bana hiçbir şey yapmamış olmasının bir sebebi olmalı... Bölgeyi gözetleyen ordu özel kuvvetlerini alarma geçirmek istememişlerdir belki? Klein'ın kafası çok karışmıştı, zihninde dönüp duran sorulara mantıklı bir cevap bulamıyordu.

Dün gece bu notu yazıp burada bırakmasının sebebi zaten onların görmesini sağlamaktı. Büyükelçinin öğrenmek istediği şeyleri öğrenmesini sağlamak ve konu kapanana kadar olası eylemlerinin önüne geçmek istiyordu, böylece hazırlanmak için daha çok vakti olacaktı.

Ancak Klein, büyükelçinin adamlarının ziyareti kendisi evde değilken ve ordu kuvvetlerinin gözetimi gevşediğinde gerçekleştireceğini düşünmüştü. Söz konusu kişinin etraftaki Beyonderları atlatıp kimseye fark ettirmeden yatak odasına kadar girebileceğini nereden bilebilirdi ki...

Şu anda, kaderinin başkasının ellerinde olduğu düşüncesi onu inanılmaz derecede rahatsız ediyordu!

Çok güçlü ya da son derece tuhaf yetenekleri olan bir Beyonder... Klein arkasını dönüp odanın ortasına doğru yürürken cebinden bir bozukluk çıkardı.

"Dün gece biri gizlice odama girdi."

 

 

 

 

...

İfadeyi sessizce tekrarlarken bozukluğu havaya attı.

Madeni para havada dönüp saniyeler içinde Klein'ın avucuna düştü.

Numara yazan kısım yukarı bakıyordu.

Cevap negatifti.

Dün gece kimse Klein'ın odasına girmemişti!

Bu kağıt kendi kendine dönmüş olamaz ya... Uyurgezer olabilir miyim? Hayır, Kaptan rüyama sızdığında bile bunun farkındaydım... O anda Klein'ın kaşları çatıldı, aklına iki olasılık geliyordu.

Birincisi, kehanetin müdahaleye uğramış ve yanlış sonuç vermiş olmasıydı.

İkincisi de, odasına giren kişinin insan değil, başka bir şey olmasıydı!

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr