Bölüm 233: İnsan Görünüşüyle Yargılanmamalı

avatar
1864 31

Lord Of Mysteries - Bölüm 233: İnsan Görünüşüyle Yargılanmamalı


Çevirmen: Dnightshade

 

Klein, gece vakti, kart oynayan ondan fazla cesetle aynı odada olduğunu düşündükçe tüyleri diken diken oluyordu.

Korkusunu bastırmaya çalışarak karşısındaki adamın soluk yüzüne ve kahverengi gözlerine baktı. Adamın halinden ürkmüş gibi yaparak bir adım geri çekildi. O sırada Kaspars odadan çıkmış, kapıyı da kapatmıştı.

Klein'ın geri çekildiğini gören adam söze girdi, "Koruma arayan sen misin?"

"... Evet." Klein yutkundu.

Adamın tuhaflığı onu hem korkutuyor, hem de ona huzur veriyordu.

Koruma ne kadar güçlü olursa, o da o kadar güvende olacaktı!

Solgun yüzlü, siyah yelekli adam hafifçe çenesini kaldırdı, "Neden bir korumaya ihtiyaç duydun? Ne kadar maaş ödemeyi planlıyorsun?"

Klein hemen cevap vermedi. Yaklaşık yirmi saniye kadar sessiz kaldıktan sonra yavaşça şöyle dedi, "Önce görevin detaylarından bahsedeyim. Böylece ücret değerlendirmesini sen yapabilirsin. İstediğin miktarı karşılayabilirsem, ya da aynı değerde bir şeye sahipsem, anlaşmamızı yapmış oluruz. Yoksa bir başkasını aramaya devam ederim."

 

 

 

 

Vahşi görünümlü adam hiçbir şey söylemedi. Bir baş işaretiyle Klein'a devam etmesini ima etti.

O sırada Klein bakışlarını zombiler arasında gezdirdi, onların ceset olduğunu anlamamış gibi davranmaya devam ediyordu. Sonrasında başını kaldırıp adama baktı, "Bu konuyu yalnız konuşmamız daha uygun olur belki de?"

"Buna gerek yok," dedi solgun yüzlü adam derin bir tonda.

Klein bir an tereddüt ettikten sonra konuya girdi, "Çok güçlü birinin damarına bastım, ve bu kişinin arkasında koca bir ülke olabileceğinden şüpheleniyorum."

Herkes donup kalmıştı, odada tek bir çıt bile çıkmıyordu. Klein'ın karşısındaki korkunç görünümlü adam bile bir heykel gibi donup kalmıştı.

Yaklaşık otuz saniye sonra yavaşça cevap verdi, "Bu görev paha biçilemez bir görev.

Dışarı çık."

Ha? Klein tepki verecek bile fırsatı bulamadan adam arkasını dönüp masaya dönmüştü. Belli ki anlaşma yapmaya yanaşmayacaktı.

Bir grup zombiyle küçücük odanın içinde kart oynuyorsun, kendini güçlü, korkunç biri olarak gösteriyorsun. Ama bu söylediklerim seni korkutuyor öyle mi? Bu biraz tuhaf değil mi... Klein şaşkın bir şekilde kekeledi, "Söz konusu kişi, Backlund'da pek fazla özgürlüğe sahip olan biri değil."

Siyah yelekli adam onu duymamış gibi yerine oturdu. Zombiler de ona aldırmadan kartları dağıtmış, oyuna devam ediyordu.

Klein derin bir nefes alıp hızlı adımlarla odadan çıktı, Kaspars Kalinin dışarıda bekliyordu. Klein hemen kapıyı kapatıp ona doğru yaklaştı.

"Anlaşma yapamadık." Dedi ellerini havaya kaldırarak.

Kaspars hiç de şaşkın görünmüyordu, birkaç saniye düşündükten sonra şöyle dedi, "Çok yüksek bir ücret mi istedi?"

"Hayır, görevin çok zor olduğunu söyledi." Klein'ın bir şey saklamasına gerek yoktu.

Kaspars kaşlarını çattı.

"Maric tanıdığım en korkunç kişidir. Mermilerden bile korkmaz, böyle bir adam bile görevin zor olduğunu düşünüyorsa, sana bu konuda yardımcı olabileceğimi sanmıyorum."

"Kötü oldu..." Klein iç çekti.

Kaspark sağ elini yumruk yapıp göğsüne vurdu.

"Fırtına seni korusun."

O halde öldüm demektir... Klein gülümsedi, "Teşekkür ederim.

Yine de, benim için birkaç kişiyle daha görüşebilirsin belki. Ücretini öderim tabii. Evet... Yarın gece yine gelirim."

Kaspars'tan olumlu cevap alan Klein melankolik bir ruh halinde Cesur Yürekler Barı'ndan ayrıldı. Bilardo oynayacak keyfi bile kalmamıştı.

Çok mu dürüst davrandım acaba? Görevi daha basit bir şekilde tarif etsem, belki de Maric kabul ederdi... Acaba ne kadar ücret isteyecekti... Ah, kimseyi kandırarak tehlikeye atmak da hiç tarzım değil... Bir Beyonder olarak, içimden gelen sese kulak vermez, kendi ilkelerimden saparsam, kontrolü kaybetmeye giderek daha da fazla yaklaşırım... Duyguları karmakarışık bir hal alan Klein toplu taşıta binip Minsk Sokağı'na döndü.

...

Elini yüzünü yıkadıktan sonra, boşa kömür yakmamak için oturma odasına dönmedi. Doğrudan yatak odasına geçip perdelerini çekti.

Eve dönerken uzun uzun düşünmüş, olası tehlikenin çözülemeyecek bir şey olmadığına karar vermişti.

Gizemli büyükelçinin asıl amacı Ian Wright'ı bulmak. Benim peşime adam takmasının sebebi de, Ian'la ilgili ipuçları bulabilmekti. Sorgulamalar sonuç vermezse beni öldürüp ruhumla iletişim kurmaya çalışacaktır... Ona, Ian'ı benim de bulamadığımı gösterirsem, ordunun özel kuvvetleri meseleye bu kadar yakınken beni öldürme riskini göze almayacaktır.

Tabii bu kadar güçlü olmamı, operasyonun açığa çıkmasını sağlamamı beklemiyordu, bu onlara büyük bir darbe oldu. Büyükelçinin yerinde olsam kesinlikle intikam almak isterdim, ancak şu anda intikam için hiç uygun bir vakit değil, her şey çok karmaşık... Evet, büyükelçinin aklı varsa, olduğu konuma torpille gelmediyse o da böyle düşünecektir... Bu kadar önemli bir meseleyle uğraştığına göre, hala güvenilir biri olması gerekiyor değil mi...

Başka bir deyişle, sorunun özü Ian'ın nerede olduğu!

Hmm... Hala bazı gizli tehlikeler söz konusu. Büyükelçi, ordunun özel birimine Meursault'un bir Beyonder olduğunu bildirir mi acaba? Bu, ordunun benim gücümü sorgulamasına sebep olur, böylece beni daha derinlemesine araştırmak isterler... Bu herhangi bir zorluk çekmeden, gayet kolayca yapılabilecek bir şey. Gardımı düşürmemeliyim...

Klein durumunu analiz etti, vardığı sonuçla, büyükelçiyi bir an önce ortadan kaldırması gerektiğini düşünmeye başlamıştı.

Ancak, yalnızca adamın etrafındaki güçlü Beyonderları düşündüğünde bile bu düşüncesini gerçekleştirmenin imkansız olduğunu görebiliyordu.

Acaba, Bay Azik'in izni olmadan elçi verdiğim görevleri kabul edebilir mi... Muhtemelen edemez... Bu meseleyle yakından ilgilenmeli ve onu susturacak bir fırsat mı kovalamalıyım? Beni öldürmesi için birini gönderdiğine göre, onu öldürmekten suçluluk duymam... Evet, bunu Tarot Kulübü'ne görev olarak sunabilirim. Bakalım Bayan Adalet ve Bay Asılan Adam herhangi bir çözüm sunabilecek mi... Belki de yüklü miktarda para, Bay A'ya ya da diğer güçlü Beyonderlara cazip gelebilir... Tarot Kulübü fikri Klein'ın moralini büyük oranda düzeltmişti.

Şu anda çok daha sakindi. Hemen kağıt ve kalem çıkarıp bir kehanet ifadesi yazdı: "Ian'ın yeri."

Odada gizlice bekleyen Beyonderlar olmadığından emin olduktan sonra odasının perdelerine baktı. Ian'ın görünümünü zihninde canlandırıp sessizce kehanet ifadesini tekrarlayarak arkasına yaslandı.

Kısa sürede rüyaya girmiş ve burada küçük, karanlık, harap halde bir oda görmüştü. Odada bir ranza ve dört kişinin uyuduğu bir yer şiltesi vardı.

Ian, ranzanın üst kısmına kıvrılmış mışıl mışıl uyuyordu.

Rüya parçalandığında Klein'ın gözleri açıldı.

Bu tarz yaşam alanları, yalnızca Doğu Bölgesi'nde ve Backlund Köprüsü taraflarında vardı, ancak buralar inanılmaz derecede geniş bölgelerdi. Backlund'un tüm polisleri seferber olsa bile burayı bulamazlardı...

Ian çok temkinli davranmış. Bana hiçbir şey vermedi... Aksi halde, arama sopası kehanetiyle onu bulabilirdim...

Klein birkaç dakika düşündükten sonra kalemi alıp kehanet ifadesinin altına bir şeyler yazmaya başladı.

"Ian Wright'ın nerede olduğunu bilmiyorum. Zreal'ın cesedini bulduğumuzdan beri onu görmedim."

İşini bitirdikten sonra da kağıdı masanın üstünde, olduğu yerde bıraktı.

Ayağa kalkıp yatağına doğru yürürken havaya bir bozukluk fırlattı, kimsenin kendisini gözlemlemediğinden emin olmak istiyordu.

Kehanetinden negatif cevap aldıktan sonra saat yönünün tersine dört adım atıp gri sisin üstündeki dünyaya ulaştı.

Eski, görkemli sarayda hemen onur koltuğuna oturup az önceki kehanetini tekrarladı.

Yine aynı negatif cevabı aldığında biraz daha sakinleşmişti. Derin bir nefes alıp başını yana doğru çevirdiğinde yeni eklenen kızıl yıldızın altın rengine büründüğünü gördü.

"Hissettiğim sıcaklığın kaynağı bu muydu acaba?" Klein hemen maneviyatını yıldıza doğru serbest bıraktı.

Saniyeler içinde, gözlerinin önünde bulanık bir sahne belirmişti.

Gri sisin üstündeki dünyaya çekmeye çalıştığı minyon kadın, yanında dalgalı, kahverengi saçlı bir kadınla birlikte bir sunağın önünde duruyordu. Beyaz maskeli bir adam, Ebedi Yanan Güneş'e dua ederek bir ritüel gerçekleştiriyordu.

Şeytan çıkarma ayini mi yaptırıyor? Klein neredeyse kahkaha atacaktı.

Elinde hissettiği sıcaklığın sebebini artık biliyordu. Gri sisin üstündeki dünyaya sızmaya falan çalışılmamıştı. Tıpkı Tarot Kulübü üyeleri dua ederek Klein'a seslendiğinde olduğu gibi, Xio'dan bildirim gelmişti. Gri sis mesajı almış ve otomatik olarak Klein'a yönlendirmişti. Ancak bu kez ortada bir dua olmadığından, hayali, eterik sesler sıcak bir akıma dönüşmüştü.

Bildirim. Bu, zarar verebilecek ya da etki altına alabilecek bir şey değil, bir bildirim... Klein memnun bir şekilde gülümsedi.

 

 

 

 

Bu durum, bir şeyden emin olmasını da sağlamıştı. Gri sisin üstündeki gizemli alanın Tarot Kulübü üyeleri ile arasındaki bağlantı, kesinlikle anormal ya da dünya dışı bir şey değildi. Çeşitli derecelerde etkilere neden olabilecek belirli kuralları olan bir bağlantıydı bu.

Klein sessizce ayini izlemeye devam etti. Görüntünün bu kadar uzun sürmesine şaşırmıştı.

Daha önce, kendisine dua edilmediği müddetçe, kızıl yıldızların temsil ettiği kişileri izlemesi mümkün değildi, ancak kendisine seslenildiğinde seslenen kişiyi görebiliyordu.

Aynı şekilde, geri dönüş yaptığında sahneyi görüp sesleri de duyabiliyordu. Ancak cevap verme sona erdiğinde her şey kesiliyordu.

Şu anda ise, görüntü kalitesi düşük, uzun bir video izliyor gibiydi.

Minyon kadının çalışma odasında altın maskeli adamla konuştuğunu görmüş, yanındaki kadının ona Xio diye seslendiğini duymuş, Xio'nun Şerif iksirinin formülünü aradığını öğrenmişti.

Görüntü, ancak iki kadın eve döndüğünde kesilmişti. İki kadının adresini tespit etmeyi başaramayan Klein hayal kırıklığıyla iç çekti.

Sahnenin yavaşça dağılışını izlerken düşünceli bir şekilde başını sallamaya başlamıştı. Bu tuhaflığın sebebini az çok tahmin edebiliyordu.

Arındırmanın gücü, bağlantı geçidini daha uzun süre korumama yardımcı oldu... Bu adam Xio'nun ödediği otuz poundu sonuna kadar hak ediyor... Acaba ben ne zaman bu güce erişeceğim... diye düşündü dalgın bir şekilde. Kısa süre sonra da düşüncelerini dizginleyip eline bir kağıt ve kalem aldı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr