Bölüm 198: Eşsizliğe El Koymak

avatar
1886 27

Lord Of Mysteries - Bölüm 198: Eşsizliğe El Koymak


Çevirmen: Dnightshade

 

Gümüş tılsım aniden buz kesti.

 

Klein, ürpererek bir anda canlandı, korkuları ve acısı aniden yok olmuş gibiydi.

 

Hemen maneviyatını tılsıma aşılayıp ince gümüş parçayı cebinden dışarı attı, tılsım ayağının dibine düşmüştü.

 

Havaya kızıl bir alev yayılırken ardı ardına patlama sesleri duyuldu.

 

Odayı aniden, Madam Sharon, Uykusuz Kenley ve Klein’ı da içine alan sakin ve derinlikli bir his kapladı.

 

Uyku Tılsımı, kullanıcısı ile düşman arasında ayrım yapmayan bir tılsımdı. Çoğu zaman, düşmana doğru fırlatılarak kullanılırdı.

 

Böylece kullanan kişi yalnızca şok dalgalarından etkilenir, uykuya dalmazdı.

 

Ancak Klein’ın kolları görünmez iplikler tarafından sarıldığından tılsımı atmayı başaramamıştı.

 

Yine de, Klein bunu ön görmüştü ve bu tarz durumlara hazırlıklıydı. Onun bedeni, çoğu Düşük Dizi Beyonder’ınkine benzemeyen bir eşsizliğe sahipti.

 

Göz kapakları ağır ağır kapandı, normal bir şekilde derin bir uykuya dalıyordu, Madam Sharon ve Kenley’nin durumu da ondan farksız gibi görünüyordu.

 

Böylece Klein bir rüyada olduğunu hemen anladı, uykuda olduğunu biliyordu.

 

Ne zaman birisi rüyasına girmeye çalışsa ya da üzerinde hipnotik etkilerle ilgili bir şey kullansa, o bir şekilde bilincini kaybetmemeyi başarıyordu!

 

Bunu Daly ruhunu kanalize ettiğinde keşfetmiş, Dunn’ın Kabus yetenekleriyle uğraşırken de pekiştirmişti.

 

Kacha!

 


Klein rüyadan kurtulmayı başarıp uyandı. Kollarını, bacaklarını ve vücudunu saran iplerin gevşediğini hissetti. Madam Sharon ise Uyku Tılsımı’nın etkilerinden kurtulmaya çalışıyor gibiydi ancak bakışları hala boştu, henüz tam olarak uyanamamıştı.

 

Kenley yere yığılmıştı, tabancası kapıya doğru fırlamış, Ruh Medyumu Aynası ise ters bir halde yanına düşmüştü.

 

İşte bir fırsat!

 

İpliklerin gevşemesini fırsat bilen Klein sol elini kaldırıp parmaklarını şıklattı. Soluk mavi maneviyat alevini kullanarak önündeki iplikleri yakmaya başladı.

 

Kısıtlamadan kurtulduğunda sağ eliyle tabancasını alıp iki el ateş etti.

 

Bang! Bang!

 

İki gümüş iblis avlama mermisi namludan fırlayıp Madam Sharon’a doğru uçtu.

 


Klein, sonucu görmeyi beklemeden dizlerini büküp beline güç vererek Kenley’nin yanına sıçradı. Böylece kendisini bağlayan ipliklerden de tamamen kurtulmuştu.

 

Az önceki ateş etmesinin esas sebebi, Kaptan’a bir terslik olduğunu haber vermekti. Mücadele çoktan başlamıştı ve yardıma ihtiyaçları vardı. Tabii aynı zamanda Madam Sharon’u vurmayı da başarırsa, harika bir sonuç elde etmiş olacaktı!

 

Ancak Klein, Dizi 7 ya da 6 seviyesinde olan bir Beyonder’ın bu kadar kolay alt edilebileceğine inanmıyordu.

 

Soluk mavi alevler, havada dönüyor, odadaki ince iplikler arasında dans ediyordu. Bu hayali görüntü, iki gümüş merminin Madam Sharon’un vücuduna isabet etmesiyle sarsıldı.

 

Kacha! Kacha!

 

Madam Sharon’un yarı transparan geceliği içindeki belirsiz figürü, kızıl ayın göldeki yansıması gibi bir anda parçalandı. Yanındaki boy aynası da paramparça olmuş, parçalar etrafa saçılmıştı, hala çerçevenin içinde kalan kısımlar ise, tuhaf şekilli elleri andırıyordu.

 

"Dublör mü? Şeytaniçe Dizisiyle gelen bir Beyonder gücü ha?" Klein çoktan Kenley’nin yanına ulaşmıştı, hareket edişiyle ince iplikleri parçaladığından, alevler odaya yayılmamıştı.

 

O anda Madam Sharon gözden kayboldu, ‘uyuyan’ Kenley ise başını kaldırmış, ellerini boğazına götürmüştü. Boğazını o kadar güçlü sıkıyordu ki ağzından salya akmaya başlamıştı. ancak onun durmaya hiç niyeti yoktu.

 

Ruh Görüsü aktif olan Klein, odanın içinde herhangi bir anormallik göremediğinden Kenley’nin bu eylemine bir anlam verememişti!

 


Ancak o anda, aklına Ruh Medyumu Aynası’nın açıklaması geldi.

 

En tehlikelisi, insanın aynada kendi yansımasını görmesi!

 

Kenley, boy aynasının karşısında dururken, Mühürlü Eser 3-0217’de kendi yansımasını görmüş olabilir mi?Klein hemen yeni bir gümüş tılsım çıkardı.

 

Ağıt Tılsımı!

 

“Kızıl!” Bir an bile tereddüt etmeden maneviyatını aşıladığı üçgen tılsımı ileri doğru fırlattı.

 

Sol elinden destek alıp Ruh Medyumu Aynası’na uzandı. Göz kenarıyla aynanın yere dönük olduğunu doğrulamıştı.

 

Üçgen tılsım tutuşup buz mavisi alevler yaymaya başladı. Nazik ve sakin karanlık Klein ve Kenley’i kucakladı.

 


Gerginlikler anında dağılmış, Kenley sonunda boğazını sıkan ellerini gevşetmişti. Klein ise, evindeki cumbalı pencereden dışarı, sessiz sokaklara bakıyormuş gibi hissediyordu. Fiziksel ve zihinsel durumu huzurluydu.

 

Onun istediği de tam olarak buydu!

 

Oldukça sakin bir hal almıştı. Koca dünyada bir tek kendisi kalmış gibiydi.

 

Bu sakinliğin ortasında, aniden bir hisse kapıldı. "Madam Sharon sağ tarafımdan saldırmak üzere!"

 

Bu, Palyaço güçlerinin önsezi yeteneğiydi. Klein tereddüt etmeden Ruh Medyumu Aynasını kaldırıp sola yuvarlandı.

 

Tam o anda, karanlık alevler yayan bir hançer az önce durduğu yere saplandı.

 

Madam Sharon’un figürü yeniden ortaya çıkmıştı.

 

Klein dengesini sağladıktan sonra yeniden aynayı kaldırıp Madam Sharon’a doğrulttu!

 

Kenley’nin yanına gitmesinin, ekip arkadaşını kurtarmak dışında bir sebebi daha vardı, Mühürlü Eser’i almak!

 

Aksi takdirde, Madam Sharon ile aynı odadayken Kaptan’ın yardımını beklemenin iyi bir sonuç doğurmayacağını fark etmişti. Yanan Güneş Tılsımı’nı bir Beyonder’a karşı savaşırken kullanabilirdi, ancak tılsım onlar üzerinde ölüler üzerinde gösterdiği etkiyi göstermezdi.

 

Ayrıca düşman da öylece durup Klein’ın tılsımı kullanmasını bekleyecek değildi. Hiçbir şey işa yaramazsa, Klein son çare olarak Azik’in düdüğüne başvuracaktı.

 

Bunu nasıl açıklayacağını ise, ancak hayatta kalmayı başardıktan sonra düşünmeyi planlıyordu!

 


Ancak işler Klein’ın beklediğinden daha olumlu bir şekilde gelişti. Madam Sharon saldırıya geçmiş, tılsımlara ya da Ruh Medyumu Aynası’na karşı savunma yapmaya fırsat bulamamıştı.

 

Bu nedenle Klein hemen basit bir plan yaptı. Ağıt Tılsımı’nın etkilerinden kaçınmak yerine, ondan faydalanarak önsezi yeteneğini güçlendirdi. Ve Ruh Medyumu Aynası’nı düşmana doğrultarak saldırıdan kaçındı!

 

Hamlesi başarısız olan Madam Sharon, yuvarlanmakta olan rakibinin peşinden koşmaya çalışırken, üzerinde üç çatlak olan aynayla burun buruna gelmişti!

 

Yüzeyi bir anlığına dalgalanan aynada bir kadın figürü belirdi. Kadının siyah saçları oldukça gürdü ve yüzünü örtüyordu.

 

Klein’ın sol eli sallandığında, Ruh Medyumu Aynası halının üstünde on santim kayıp yukarı doğruldu.

 

Aynadan solgun bir el uzandı ve üzerinde beyaz, çarşafı andıran bir elbise olan bir kadın aynadan hızla çıkıp Madam Sharon’a doğru atıldı.

 

Madam Sharon’un yüzünde kasvet dolu bir ifade belirdi, masum kahverengi gözleri dehşetle bakıyordu.

 

Etrafında yedi kara alev yükseldi.

 

Alevlerden biri yayılıp beyaz elbiseli kadını yakaladı.

 

Vooş!

 

Kadın tutuşmuş, acı içinde bağırıyordu. Ancak çok geçmeden yok oluverdi. 

 

Sou! Sou! Sou!

 

Kara alevler birer birer Klein’a doğru yayılıyordu.

 

Bunu gören Klein çevik bir şekilde yuvarlanmaya başladı. Ancak kısa süre içinde yeniden görünmez ipliklerle bağlanmış gibi hareketleri yavaşlamıştı.

 

Bu iplikler, Palyaço dövüş yeteneklerinin düşmanı olmak için yaratılmış gibiydi!

 

Klein’ın yüzünü sıyırıp yanından geçen kara alevler Madam Sharon’un yatağına düştü. Ancak yatak yanmamıştı, alevler yalnızca canlı ya da maneviyatı olan şeyleri etkiliyor gibiydi.

 


Zihninde yeni bir önsezi parladığında, Klein henüz başarılı hamlesinin tadını bile çıkaramamıştı.

 

Öne atılmak yerine omurgasını eğip bir kez daha yana yuvarlandı.

 

O anda aniden ortaya şeffaf bir buz kristali çımış, az önce Klein’ın yönelmeyi planladığı yere saplanmıştı.

 

Beyaz buz genişleyerek, iplikler sebebiyle eylemleri kısıtlanan Klein’ı etki alanı içine aldı.

 

Klein aniden titredi, tüm vücudu kaskatı kesilmişti. Hala hareket edebiliyor olsa da, son derece yavaştı.

 

Bu sırada kara alevler bir kez daha Madam Sharon’un çevresini sarmıştı. Bu fırsatı kaçırmak istemeyen Klein hemen elini cebine atıp Azik’in bakır düdüğünü çıkardı.

 

He, he, he. 

 

Sonunda tılsımların etkisinden kurtulan Kenley de ayaklanmıştı. Başını kaldırıp boş gözlerle Madam Sharon’a doğru baktı.

 

Yüzüne bir gölge inmiş gibiydi, sessiz ancak ürkütücü görünüyordu.

 

Pat. Pat. Pat. Kenley, kendisine en yakın konumda olan Madam Sharon’a doğru yürümeye başladı.

 

Bunu fark eden Madam Sharon, çevresindeki kara alevleri ardı ardına Kenley’e doğru savuruyordu.

 

Puf! Puf! Puf! 

 

Ancak alevler kar tanesi gibi dağılmış, Kenley üzerinde herhangi bir etki göstermemişti.

 

Bu sahne Klein’ı afallatmıştı, ancak yine de hemen sağ elini kaldırıp Madam Sharon’a ateş etti.

 

Bang!

 

Madam Sharon mermiden kaçmayı başarıp elindeki buzdan mızrağı Kenley’e doğru fırlattı. Ancak hançer Kenley’nin derisine saplanmamış, yalnızca kıyafetlerini yırtabilmişti. Bu nedenle dondurucu etki gücünü göstermemişti.

 

Bang! Klein bir kez daha ateş etse de, Madam Sharon yeniden kaçmayı başarıp yana doğru sıçramış, yerden avuç büyüklüğünde bir ayna parçası almıştı.

 

Hızla hareket ediyor, ardı ardına gelen mermilerden ustalıkla kaçıyordu. Tam Kenley ona doğru bir hamle yapacakken elindeki ayna parçasını ona doğrulttu.

 

Hemen sonrasında kenara kaçıp, kara alevlerle kaplı eliyle aynayı kaydırdı.

 


Bu sırada Klein tabancasındaki tüm kurşunları boşaltmıştı. Elini indirip boş kovanların halıya dökülmesine izin vermekten başka seçeneği kalmamıştı.

 

Yuvarlanıp Kenley’nin tabancasına uzanmak üzereyken, ekip arkadaşının trajik çığlığını duydu.

 

Kenley durdu, dizlerinin üstüne düşüp kusmaya başladı. Ağzından önce safra, sonra kırmızı bir kalp, sonra da kara alevlere sarılı ciğerleri ve karnı çıktı.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr