Çevirmen: Dnightshade

Yukarı çıkıp resepsiyon salonuna dönen Klein Rozanne'ye veda etmek üzereydi ki kahverengi saçlı kızın sesini duydu, ''Kaptan Pazartesi günü gelebileceğinizi söylüyor. Önce ev işlerini halletmenizi istiyor.''

''... Pekala.'' Klein Gece Kuşları'nın yönetiminin bu kadar insancıl ve uzlaşmacı olmasını beklemiyordu. Bu onun minnettar hissetmesine neden olmuştu.

Ertesi gün erken kalkıp 'dolaşma' fırsatını Tingen Üniversitesi'ni ziyaret etmek için kullanmayı planlıyordu. Görüşmeden sorumlu personeli, sonraki görüşmelere katılmayacağına dair bilgilendirecekti. Sonuçta görüşme fırsatını, profesörün tavsiye mektubu sayesinde elde etmişti. Ne olursa olsun, resmi bilgilendirme temel nezaket kurallarından biriydi. Kendisi için değilse bile danışmanının çabalarına saygı duymalıydı.

Ve telefonların olmadığı, telgrafların karakter başına ücretlendirildiği bir dünyada ve bir mektup göndermek için artık geç olduğundan, toplu taşıma ile üniversiteye bizzat gitmesinin en ekonomik ve uygun çözüm olacağını hissediyordu.

Kaptan'ın özel onayını almış olan Klein'ın kendisini yormasına gerek yoktu. Geç kalkıp yine de zamanında orada olabilirdi.

Rozanne'e veda etmek için şapkasını çıkarmak üzere olan Klein'ın aklına aniden bir şey geldi. Çevresine bakıp kısık bir sesle konuşmaya başladı. ''Rozanne, Kilise'nin tamamlanmış Dizisinin başlangıç noktasını biliyor musun?''

Neil'e sormayı unutmuştu.

Klein'a şaşkınlıkla bakan Rozanne'in gözleri kocaman açılmıştı. ''Bir Beyonder mı olmak istiyorsun?''

O kadar belli ettim mi? Utanç içinde cevap verirken Klein'ın beden dili ona ihanet etmişti, ''Dünya'da var olan olağanüstü ve gizemli güçleri öğrendiğimden, bunu arzulamam kaçınılmaz.''

''Aman tanrım. Bunun ne kadar tehlikeli olduğunu biliyor musun? Kaptan sana anlatmadı mı? Beyonderların düşmanları yalnızca taricatçılar ve karanlık büyücüler değil, kendileri de aynı zamanda! Neredeyse her yıl kontrollerini kaybediyorlar. Hatta bazıları kendilerini kurban ediyor! Ailenin nasıl hissedeceğini düşünmüyor musun?'' Rozanne'in el hareketleri ve ses tonu, ne kadar endişeli olduğunu yansıtıyordu. ''Klein, bence sivil personel olmak daha iyi bir seçim. Neredeyse hiçbir tehlikesi yok ve maaşı da her yıl yükseliyor. Birkaç yıl çalıştıktan sonra bolca para biriktirmiş olacaksın ve Kuzey Borough'da ya da banliyölerde bir bungalov kiralayabilecek duruma geleceksin. O zaman varlıklı ve sevimli bir kadınla evlenip harika bir aileye ve sevimli küçük yaramaz meleklere sahip olabilirsin...''

''Rozanne, kes şunu! Dur!'' Klein, kızın konudan saptığını görünce telaş ve öfkeyle onu durdurdu. ''Ben yalnızca... şey, şimdilik temelleri anlamak istiyorum.''

''Pekala...'' Rozanne birkaç saniye sessiz kalıp üzgün bir şekilde yere baktı. ''Babama olanlar yüzünden ne zaman karşıma benzer bir sorun çıksa... şey, biliyorsun işte, biraz tedirgin olma eğilimindeyim. Ancak dürüst olmak gerekirse, kendi isteğiyle bir Gece Kuşu olmak isteyen herkese saygım sonsuz.''

''Anlıyorum, anlyorum,'' dedi Klein.

Rozanne açık kahverengi gözlerini kırpıştırdıktan sonra ekledi, ''Bir keresinde babam, kimsenin daha yüksek bir Diziye yükselerek ya da daha da güçlenerek gizli riskleri ve savaş tehlikelerini çözebileceğini düşünmemesi gerekir demişti. Aslında, tam tersi. Daha korkunç meselelerle karşı karşıya kalırlarmış. Bilinmeyenle ya da korkunç bir varlıkla karşı karşıya kalındığında, ölüm ya da delilik mümkün olan tek iki seçenekmiş. Heh, bunu söyledikten iki hafta sonra da kendini kurban etti... Klein, bana acıyarak bakma. Hayatım şu anda harika, gerçekten harika! Bu meselelere karşı korku duymak çok doğru!''

''Yalnızca temelleri bilmek istiyorum...'' dedi Klein yeniden, ağlasa mı gülse mi bilemiyordu.

Kaptan senden daha açık bir şekilde anlattı. Ve bir Beyonder olsam bile, zaten olağanüstü bir şeyle karşılaştım... "Pekala," dedi Rozanne dalgın bir şekilde. ''Kaptan'ın ve Yaşlı Neil'ın konuşmasını duymuştum. Olağanüstü yaratıkların sayısı azaldığından bu çağda çok az yüksek seviye Sıralayıcı var. Bir Beyonder olmak zaten çok etkileyici! Tingen Şehri ve banliyölerin toplamında, yüz binlerce, hatta belki de daha fazlası var. Ancak Beyonderların sayısı yalnızca 30 küsür. Şey, yani bu yalnızca benim tahminim... Karanlıkta saklanan tarikatçıları ve karanlık büyücüleri saymıyorum...''

Klein'ın cevabını beklemeden, yeniden canlanmış gibi yumruğunu sıkıp göğsüne bastırdı.

''Ve bu otuz küsür Beyonderın arasından, çoğu Dizi 9! Ah, konudan saptım galiba...''

''Sorun değil. Bunu da öğrenmek istiyordum.'' Klein, Rozanne'ın kendisi gibi davranmasını ve gevezelik edip daha fazla şey anlatmasını bekliyordu.

''Her neyse, zaten bir Beyonder olmak çok, çok etkileyici!'' Rozanne kendini tekrarladı. ''Bizim Kilisemizin başlangıç Dizisi, tamamlanmış Dizi Uykusuzdur: Dizi 9, Uykusuz!''

Doğru... Klein, Rozanne'in detayları anlatmayı bırakmakta zorlanmasını izlerken başını salladı.

''İsminden tahmin edebiliyor olmalısın. Uykusuz, geceleri uyumayan kişidir. Günlük üç ya da dört saatlik uyku yeterli olur. Dostum, çok kıskanıyorum... Hayır, hiç de değil! Tanrıça bize Kraliçe tarafından bahşedilen bir armağandır. En gerçek mutluluktur!''

''Nerede kalmıştım? Ah, doğru. Uykusuz, hiç ışık olmadan bile karanlığın içinde her şeyi seçebilir. Gece ne kadar derinse, onlar o kadar güçlenir. Yani fiziksel güçlerinden, sezgilerinden ve zihinsel yeteneklerinden bahsediyorum. Ancak, karanlıkta dolanan bilinmeyen tehlikeleri tespit edebilmelerine rağmen, normal yöntemlerle baş edemedikleri o canavarlarla iblis avlama mermilerini ve diğer nesneleri kullanarak savaşırlar. Babam da bir zamanlar Uykusuz'du.''

Klein'ın cevap vermesini beklemeden devam etti, ''Sonrasında, Dizi 8'in Gece Yarısı Şairi ve bir seviye üstü de Dizi 7'nin Kabusu.''

Kabus mu? Klein'ın aklına hemen Dunn Smith'in onun rüyasını yönlendirdiği geldi. Onay almak için sordu, ''Kaptan mı?''

''Bunu biliyor muydun?'' Rozanne'in ağzı açık kaldı.

''Kaptan bir kez rüyama girmişti...'' dedi Klein kısık sesle, çevresine bakarken.

''Anladım...'' dedi Rozanne de fısıldayarak.

Kahvesinden bir yudum aldıktan sonra, ''Tingen Şehri'nin Kilisesi'nde yalnızca iki tane Dizi 7 Beyonder var. Kaptan da muhtemelen onlardan biri. Backlund gibi büyük bir piskoposluğa gitse bile, etkileyici bir figür. Bazı diyakozlar bile ondan daha güçlü olmayabilir!''

''Demek Kaptan o kadar etkileyici.'' Dedi Klein gülerek.

Açıkçası, Dunn Smith'in dün geceki görünümü onun üzerinde derin bir etki bırakmıştı. Dunn'ın son derece güçlü bir Beyonder olduğuna inanmıştı.

''Elbette!'' Rozanne gururlu bir şekilde sırtını dikleştirdi.

Sonra kırgın bir yüz ifadesi takındı, ''Dizi 7'nin üzerindekilere gelince, hiçbir fikrim yok. Belki de Gece Kuşları'nın arasında yalnızca Kaptan biliyordur.''

''Peki ya başlangıç Dizileri? Tamamlanmamış olanlar?'' Klein konuyu değiştirirken memnundu.

Rozanne'ın Uykusuzlar tanımının, Beyonderlarla ilgili beklentilerini ve hayallerini karşıladığı söylenebilirdi. Ancak, olmak istediği tür bu değildi. Mükemmel Dizi 9, muhtemelen gizemle ilgili daha fazla bilgiye ulaşabilendi. Bunu, kendisinin ruh göçü yapmasının sebeplerini ortaya çıkarmaları ve gelecekte geri dönüşünün temellerini atmak için onlara karşı koz olarak kullanabilirdi.

Rozanne biraz düşündükten sonra iç çekti, ''Bu yönüyle ilgilenmiyorum. Yalnızca, diğer kiliselerden daha fazlasına sahip olduğumuzu biliyorum. Sonuçta Tanrıça, Sırların Annesi... Yani, iki ya da üç olmalı. Takım arkadaşlarımızın bazıları soğuk ve mesafeli, bu da onlardan korkmama neden oluyor. Ayrıca tuhaf kokuları da var. Bazı üyeler... Yani, demek istediğim, yaşlı Neil'le konuşmalısın. O daha iyi biliyor, aynı zamanda bolca ilginç büyülü ritüeli de biliyor. Bir düşüneyim. Bir keresinde, aynı zamanda iksir formülünün de adı olan Dizi 9'dan bahsetmişti... Ah, evet, adı Sır Gözlemci.''

Bolca ilginç büyülü ritüel ha? Sır Gözlemci istediğim şeye yakın gibi... Klein memnundu.

''Ayrıca, bir Dizi 7'nin de adını biliyorum, tamamlanmamış olan türden!'' Dedi Rozanne görterişçi bir tonda. Düşünürken aklına aniden gelmişti.

''Nedir?'' Klein anormal derecede meraklıydı.

Yüksek Sıralayıcıların, muhtemelen yok olacakları noktaya kadar az olduğu bir dünyada, Dizi 7 muhtemelen Kilise içinde oldukça büyük bir güç olarak kabul ediliyordu.

Rozanne kibirli bir tavırla cevap verirken tatlı bir şekilde gülümsedi, ''Ruh Medyumu!''

''Bayan. Daly?'' diye sordu Klein bilinçsizce.

İlk şaşkınlığını atlattıktan sonra, bunun beklenmedik bir şey olmadığını fark etti. Yalnızca Dizi 7 bir Beyonder bir medyum olarak o kadar etkileyici bir performans sergileyebilirdi!

Rozanne'nin gözleri yeniden kocaman açıldı, inanamıyordu, ''Bunu da mı biliyordun?''

''Bayan. Daly ile tanıştım.'' Klein saklamadı.

''Pekala,'' dedi Rozanne kıskanç bir tonda. ''Bayan Dali gibi bir Ruh Medyumu olabilirsem... O zaman Beyonder olmaya gönüllü olabilirim. Hayır, bunu on dakika boyunca dikkatli bir şekilde düşüneceğim...''

''Evet, Bayan Daly... Bir Beyonder olarak tüm hayallerimi karşılıyor,'' dedi Klein da abartılı bir tavırla.

Amaçlarına ulaşmıştı, herhangi yeni bir bilgi edinmediğini fark edene kadar Rozanne'le birkaç dakika daha muhabbet etti. Şapkasını çıkarıp eğilerek onu selamladı.

Merdivenlere doğru yürüyüp birkaç adım attıktan sonra aniden durdu. İç cebindeki banknotları eliyle yokladı.

Hemen sonra on iki altın pound banknotu çıkarıp sol avucunda iyice sıktı. Sonra elini cebine uzattı ve onları serbest bırakmayı ya da yeniden çıkarmayı reddetti. Farkında olmadan yüzünde bir gülümseme belirmişti.

Çin'deki Yemek Bağımlıları İmparatorluğu'nun geleneklerine göre, para kazanan kişi bir ikramda bulunmalıydı!

Bu gece Melissa'ya ikramda bulunma zamanı!