Library of Heaven's Path - Bölüm:511 İşin Gerçeği

---

Bölüm:511 İşin Gerçeği

 

 

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

 

 

 

"Dokuz Kalpli Lotus?"

 

Bu kez, şaşırarak kaşlarını çatan yalnızca Zhang Xuan değildi, Luo Zhu bile şaşırmıştı. Bu ismi daha önce hiç duymamıştı.

 

"Aynen öyle! Yedi Kalpli Lotus fiziksel bir vücut şekillendirebilen kutsal bir obje olarak bilinir, ancak... Dokuz Kalpli Lotus daha önce Usta Hoca Kıtasında hiç görülmemiş bir şeydi. Eğer ona değer biçilecek olsaydı, kesinlikle İlah seviye bir eser olarak sınıflandırılırdı!" Mezarın sahibi konuştu.

 

"İlah seviye eser mi?" Bu sözleri duyunca herkes donup kaldı.

 

Aynı gelişim teknikleri gibi, eserler ve ekipmanlar da İlah, Aziz, Ruh, Hayalet ve Ölümlü seviyelerine ayrılırlardı. On Bin Krallık İttifakının altını üstüne getirseniz bile Aziz seviye bir eser bulmanız imkansızdı. İlah seviye eserlere gelince, bunlar yalnızca efsanelerde yer alırlardı. Usta Hoca Kıtasında bulunup bulunmadıkları bir gizemdi.

 

Ancak, bu siyah şey gerçekte o seviyede bir eser miydi?

 

Bu kesinlikle akıl almaz bir durumdu!

 

Daha önce Usta Kong'un bile İlah seviye bir eser bulamadığını unutmamak gerekirdi!

 

"Bu gelişim seviyemle İlah seviye bir eseri beslemem nasıl mümkün olabilir? Tüm servetimi harcadığım gibi, ruhum bile onlarca milenyumdur bu lotusun içine hapis..."

 

Bu noktada, mezarın sahibinin sesi son derece karamsar bir hal almıştı.

 

Moralinin bozuk olmasına şaşmamalıydı. Ne de olsa, kendisine yeni bir vücut yarattıktan sonra büyük şeyler başarmanın hayalini kuruyordu. Başarısız olmasının yanında, üstüne bir de lotusun içinde hapis kalacağını ve kendi canını bile alamayacak durumda kalacağını nereden bilebilirdi... Şimdiye kadar aklını kaçırmaması bile bir mucizeydi.

 

Sıradan biri uzun süre önce umutsuzluğa kapılmış olurdu. Şimdiye kadar dayanabildiğine göre, karşı tarafın zihinsel dayanıklılığı sıra dışı olmalıydı.

 

"Yani içimizden biriyle yer değiştirerek özgürlüğünü kazanmayı umuyordun?" Zhang Xuan sordu.

 

"Aynen öyle." Mezarın sahibi yanıt verdi. "Onlarca milenyum boyunca hapis kaldıktan sonra, zihnimde kalan tek düşünce bu şeytani bitkinin elinden nasıl kurtulabileceğim oldu. Uzunca bir süre sonra, sonunda bir plan kurdum!

 

"Dokuz Kalpli Lotus geçen uzun süreye rağmen beni özümsemediğine göre, bunun tek anlamı bunu yapacak yeteneğe sahip olmamasıydı. Bu nedenle benimle yer değiştirecek başka bir ruh bulduğum sürece, kaçmayı başarabilecektim!"

 

Bir başka deyişle, mezarın sahibi bir günah keçisi arıyordu.

 

Dokuz Kalpli Lotus'un tüm istediği bir ruhtu. Onunla yer değiştirecek bir başka ruh bulabildiği sürece, bu cehennemden kurtulabilecekti.

 

"Buna karar verdikten sonra, ruhumu bölmek için çalışmaya başladım. Yıllar süren çabalardan sonra, sonunda ruhumun ufak bir kısmını ayırmayı başardım. Ancak... gelişimi yalnızca Yüce Ölümlü 3-dan seviyesindeydi. Böyle zayıf bir gelişimle, Yaşlılık Reddi tarafından yutulmadan önce uzun süre yaşama ihtimali yoktu. Kim, tam o sırada... bir mezar yağmacısının çıkıp geleceğini tahmin edebilirdi ki!"

 

 

Herkes şaşırarak bakışlarını Luo Zhu'ya çevirdi.

 

Karşı tarafın yüzü kızardı.

 

Kimliği herkesin içinde açık edildiği için biraz utanmıştı.

 

Ne de olsa bu şerefli bir meslek sayılmazdı. Bir yankesici ya da hırsızdan farkı yoktu.

 

"Bu nedenle cüretkar bir plan kurdum! Girişteki tuzakları daha kolaylaştırarak yağmacının içeri girebilmesini sağladım. Ardından... onu ele geçirmenin bir fırsatını buldum!"

 

Mezarın sahibi devam etti, "Sonunda, gerçekten de başarılı oldum. Yağmacı korkarak burayı hemen terk etti. Başlangıçta, çok basit düşünüyordum. Onu ele geçirdikten sonra, Ruhsuz Metal Humanoidi daha çok kişiyi buraya çekmek için kullanacak ve aralarından benimle değişebilecek uygun bir ruh bulacaktım. Ancak, ruhunun bu kadar güçlü olmasını beklemiyordum. Ayrıca, onu ele geçirdikten sonra gelişimimin bariz bir şekilde azaldığını söylememe bile gerek yok. Bu nedenle uzunca bir süre çekiştik ve en sonunda güçsüz, şişman bir herif tarafından öldürüldüm..."

 

O noktada, lotus derin bir pişmanlıkla sarsıldı.

 

"Öhöm öhöm!" Güçsüz şişman adam kafasını garip bir ifadeyle kaşıdı.

 

Daha önce, onu ele geçirmeye çalışan ruhu yalnızca vücudundaki Semavi Yolun zhenqisi yardımıyla alt edebilmişti. Karşı tarafa kıyasla gelişimi bir hiç sayılırdı.

 

Bu noktada, sonunda herkes yaşananları tamamen kavramıştı.

 

Bu, Luo Zhu'nun böyle güçlü bir ruh kahininin mezarına nasıl kolayca girip çıkabildiğini açıklıyordu. Sonuçta, karşı taraf daha çok kişiyi buraya çekmek için onu kendi isteğiyle salmıştı.

 

Bu plan gerçekten de işe yarar görünüyordu, yalnızca Zhang Xuan gibi bir yaratıkla karşılaşmayı beklememişti. Kendisinden ayırmak için sayısız yıl harcadığı ruh tamamen yok edilmişti.

 

"Dur biraz..."

 

Zhang Xuan kaşlarını çatarak elini şöyle bir salladı. "Ruhunun bir parçasını ayırıp lotusun dışına çıkartabildiğine göre, neden burada daha çok insan çekmeye ihtiyaç duydun ki?"

 

Bu herifin asıl amacı lotustan çıkabilmek olduğuna göre, ruhundan bir parça ayırmak da işini görmeliydi. Bunca insanı buraya çekmek için çabalamasına gerek yoktu. Ne de olsa mezarın varlığının ortaya çıkması gibi bir risk alıyordu.

 

Parçalanan ruh da onun bir parçası olduğuna göre - o da düşüncelerini ve bilincini taşıyordu - asıl sorunu çözülmüş olmuyor muydu?

 

"Haklısın. Ancak... lotusun dışına çıkartmaya çalıştığımda ruh ağır hasar aldı. Bu nedenle fazla uzun yaşayamazdı! Ayrıca, bu asıl sorunu çözmüyordu. Ruhumun büyük kısmı hala burada çile çekmeye devam edecekti. Kendimi bu lotustan tamamen kurtarabilmemin tek yolu bir başka ruhun benim yerimi alması." Mezarın sahibi yanıtladı.

 

"O halde... Neden direk Luo Zhu ile yer değişmedin? Ya buraya bir daha dönmeseydi?" Zhang Xuan sormaya devam etti.

 

Sayısız yıl bekledikten sonra Luo Zhu'nun ortaya çıkması kolay olmamıştı. Mezarın sahibi Luo Zhu'nun buraya başka insanlar getireceğinden nasıl emin olabilirdi? Direk karşı tarafla yer değiştirmek çok daha kolay olmaz mıydı?

 

"Mezar yağmacıları yin özelliği taşırlar. Bu özellikte insanlar Ruh Rehberlik Formülünü çalışmayı asla başaramazlar." Mezarın sahibi karşılık verdi. "Ayrıca, kaç yaşında olduğuna bak. Çoktan bir ayağı çukurda. Ayrıca, gelişimi çok zayıf, onu ele geçirmek bana ne kazandıracaktı ki? Bir kez daha mı ölümle yüzleşecektim?"

 

Luo Zhu'nun yüzü kızardı.

 

Aynı Sun Qiang gibi küçümsenmeyi beklememişti.

 

Açıklamayı duyunca, Zhang Xuan durumu fark edip başıyla onayladı.

 

Yapbozun tüm parçaları yerine oturmuştu.

 

Ruh kahinleri Ele Geçirme Reddi nedeniyle her yeni vücuda geçtiklerinde gelişimleri ciddi bir düşüş yaşardı. Durum buyken, ele geçirmeye değer bir vücut bulmak çok daha mantıklı bir hareketti.

 

"Daha sonra, ayırdığım ruh yok olduğunda, hiç umut kalmadığını düşünmüştüm. Ancak siz geldiniz... Ve sonrasında yaşananları zaten biliyorsunuz!" Mezarın sahibi konuştu.

 

"Ardından bizim Ruh Rehberlik Formülünü çalışmamızı istedin ve ruhun dışarı çıktığı anda, testi tamamladığımızı söyleyip ruhlarımızın lotusla temas etmesini sağlayacaktın. Bu şekilde ruhlarımız içeri çekilerek senin yerine geçmiş olacaktı." Zhang Xuan konuştu.

 

"Aynen öyle!" Mezarın sahibi reddetmeye çalışmadı.

 

Herkes yaşananları ancak şimdi anlayabilmişti ve sırtlarından soğuk terler boşaldı.

 

Karşı taraf onları test etmek istediğini söylemişti, ancak görünüşe göre Ruh Rehberlik Formülünü gerçekten çalışıp, başarılı olsalardı, ruhları bu garip çiçeğe hapsolacak ve vücutları tamamen ele geçirilecekti.

 

Usta Zhang karşı tarafın planını çözdüğü için şanslıydılar. Aksi halde, sonuçları hayal etmek bile güçtü.

 

"Bu doğru değil!" Zhao Feiwu kaşlarını çattı. "Ne kadar güçlü olduğun düşünülürse, ruhlarımızı kolayca bedenlerimizden ayırıp lotusa yedirebilirdin, değil mi?"

 

Karşı taraf Serap Tanrısının Vahasını bile kullanabilen 6 yıldızlı bir ruh kahiniyken, gruptaki en güçlü kişi bile yalnızca Yüce Ölümlü 4-dan bir üstattı. Ruhlarını vücutlarından ayırmak zor bir iş olmamalıydı!

 

Neden herkese Ruh Rehberlik Formülünü çalıştırmakla uğraşmıştı ki?

 

"Bunu ben açıklayayım!"

 

Zhang Xuan lotusa umursamaz bir bakış atıp konuştu, "Mesele bunu yapmak istememesi değil... yapamaması!"

 

"Yapamaması mı?" Herkes şaşırıp kalmıştı.

 

"Bunun iki nedeni var. Öncelikle, bir ruh kahini Dövüş Reddi nedeniyle başkalarının ruhunu vücutlarından zorla ayırmaya kalkıştığında, kendisine de büyük hasar verir! İkinci olarak, lotusta çok uzun süredir hapis olduğundan, tuzakları kontrol edip bana saldırmak çoktan yeteneklerinin sınırıydı. Hepimizle aynı anda dövüşmesi tamamen imkansızdı! Aksi halde uzun süre önce harekete geçmiş olurdu. Kendisini saklayıp tüm bu tuzaklara güvenmek zorunda kalmazdı!" Zhang Xuan açıkladı.

 

Karşı tarafın saldırısından sonra Semavi Yolun Kütüphanesinde bir kitap derlenmişti.

 

Aksi halde, ileri atılıp lotusu kazarak çıkaracak kadar cesur davranamazdı.

 

Bir İlah seviye eser tarafından hapis tutulduğundan, karşı tarafın enerji kullanması ve kendisini lotusun dışına çıkartıp saldırması çok zordu. Tuzakları kontrol etmek bile onu yeterince zorluyordu. Eğer grubu kolayca öldürebilseydi, böyle dolambaçlı yöntemlere bulaşmazdı.

 

Zhang Xuan'in sözlerini durunca herkes durumu kavramıştı.

 

Bu ruh kahininin onlar gibi zayıf kişiler karşısında tereddüt edip, varlığını gizlemesine şaşırmamak gerekirdi. Görünüşe göre... herifin gücü sadece laftaydı. Gerçekte, onlara hiçbir şey yapamazdı.

 

Mezarın sahibi de bu genç adamın zayıflığını anlamasını beklemiyordu ve gözlerinde korku dolu ve teslim olmuş bir ifade vardı. (Adam ruh, ne gözü?!)

 

Başlangıçta, karşı tarafın bunun farkında olmadığını ve durumu bir koz olarak kullanabileceğini düşünüyordu. Ancak artık son umudu bile parçalanmıştı.

 

Üstelik, karşı tarafın gümüş iğneleri, iradesini lotusun dışına aktarabildiği noktalara saplanmıştı. Bu nedenle şu anda tuzakları bile kontrol edemiyordu. Hayatı tamamıyla karşı tarafın avuçlarındaydı.

 

Artık gizem çözüldüğüne ve 6 yıldızlı ruh kahini etkisiz hale getirildiğine göre, herkes rahat birer nefes vermişti. Zhang Xuan lotusa dönüp buyurdu, "Pekala, bize Ejderha Ayırma Kilidinden bahset!"

 

Tüm bölge mühürlendiğinden tek seçenek Ejderha Ayırma Kilidini kırmaktı. Salonu mühürleyen bu herif olduğuna göre, buradan çıkmanın yolunu da biliyor olmalıydı.

 

"Bu... Başka bir çıkış yok!" Mezarın sahibi ne diyeceğini bilemez bir şekilde konuştu.

 

"Başka çıkış yok mu? O halde içimizden birinin vücudunu ele geçirdikten sonra nasıl çıkmayı düşünüyordun?"

 

Zhang Xuan kaşlarını çattı.

 

Bu herif lotustan çıkmak istediğine göre, kaçış rotasını da çizmiş olmalıydı. Kendi Ejderha Ayırma Kilidinde hapis kalacağını bile bile bir başka vücudu ele geçirmeye kalkışamazdı!

 

"Ben... ruh kahinlerine has bir yöntemle kaçabilirdim!” Mezarın sahibi konuştu.

 

"Ruh kahinlerine has bir yöntem mi?" Kalabalık şaşkın bir şekilde sordu.

 

"Yukarıya bakın. Mezarın üstünde, aktifleşince doğruca gölün yüzeyine açılan bir mekanizma var... Ruh Kahinleri ruhların hafifliği sayesinde özgürce uçabilirler... Öte yandan normal Yüce Ölümlü üstatlar uçamazlar... Bu nedenle size buradan bir kaçış olmadığını söyledim!" Mezarın sahibi açıkladı.

 

"Uçmak mı?"

 

Herkes bakışlarını tavana çevirdi ve gerçekten de farklı görünen bir kısım olduğunu fark ettiler. Ancak, tavanın yüksekliğiyle, Yüce Ölümlü 4-dan seviyesindeki Salon Efendisi Sai bile oraya ulaşamazdı.

 

Mezardan kaçmak söz konusu bile değildi.