Library of Heaven's Path - Bölüm:510 Yedi Kalpli Yeraltı Lotusu

---

Bölüm:510 Yedi Kalpli Yeraltı Lotusu

 

 

 

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

 

 

 

İkili yaşadıkları şoku atlatamadan önce Zhang Xuan'in süvari kılıcı saldırısına devam edip tabutta yatan cesede vurdu.

 

Huala!

 

Süvari kılıcı cesede temas ettiği anda ceset toza dönüştü ve tozlar her yöne dağıldı.

 

"Yüce Ölümlü 9-dan birinin vücudu elmas kadar sağlam olmalı, süvari kılıcı çi'siyle yapılan tek bir saldırıyla nasıl toza dönüşebilir?"

 

Birinin gelişimi Yüce Ölümlü 9-dan'a ulaştığında, yalnızca ruh enerjisi artmaz, aynı zamanda fiziksel vücudu da kusursuz hale gelirdi. Bir elmas kadar dayanıklı olduğundan çürümeye uğramazdı ve hiçbir silah ona zarar veremezdi.

 

Ölümden sonra bile, cesedin bir Kızıl Metal Tabutla korunduğu düşünülürse, Yüce Ölümlü 1-dan bir üstadın tek saldırısıyla toza dönüşmemeliydi.

 

"Usta Zhang'in süvari kılıcı sanatı gerçekten o kadar güçlü olabilir mi?"

 

"Hayır, durum farklı. Usta Zhang'in süvari kılıcı sanatı ve kılıç çi'si güçlü olsa da, hala Kızıl Metal Tabutu kıracak ya da Yüce Ölümlü 9-dan bir üstadın vücudunu toza çevirecek kadar güçlü değil."

 

Bir hap içen Jin Conghai’nin yaraları büyük ölçüde iyileşmişti.

 

"O halde neler oluyor?"

 

"Şimdilik izlemeye devam edelim. Usta Zhang'in bu konuda kesinlikle bir açıklaması olacaktır!"

 

Jin Conghai kafasını salladı.

 

Herkes dikkatini karşısındaki genç adama çevirdi.

 

Zhang Xuan mezar sahibinin cesedini tek bir darbeyle yok ettikten sonra durmamıştı. Bileğinin bir hareketiyle, birkaç gümüş iğne çıkartarak tabutun içine fırlattı.

 

İlk gümüş iğne tabuta ulaştığında, herkes kulak tırmalayan bir çığlık duydu.

 

"AH... Ne yapıyorsun ?"

 

Bu daha önceki gizemli sesti.

 

Şu anda, herifin sesindeki kibir tamamen kaybolmuş, yerini korku ve şaşkınlığa bırakmıştı.

 

"Fazla bir şey yaptığım söylenemez, yalnızca seni saklandığın yerden çıkartıyorum!"

 

Hafifçe kıkırdayan Zhang Xuan süvari kılıcını bir kürek gibi tabutun içine yerleştirip yukarıya doğru bastırdı. Puf! Herkesin karşısında bir siyah lotus belirdi.

 

Bu lotus yaklaşık avuç içi kadardı ve ucunda siyah bir aura toplanmıştı. Yapraklarının her birine gümüş iğneler saplanmıştı.

 

Zhang Xuan'in daha önce fırlattığı gümüş iğneler tam olarak bu çiçeği hedef almıştı.

 

Bu derin mezardaki yok edilemez Kızıl Metal Tabut'un altında böyle garip bir lotus gizlendiğini kim düşünebilirdi ki? Bunu kendi gözleriyle görmelerine rağmen, gruptaki herkes gördüklerine inanamamış gibi derin nefesler çekmişlerdi.

 

Puf!

 

Gerçekte, mezarın sahibinin Zhang Xuan'e saldırışından, lotusun ortaya çıkışına geçen süre yalnızca birkaç nefesti. Ejderha Pulu Madalyonun koruyucu ışığı daha yeni kaybolmuştu.

 

 

"Yoksa bu..."

 

Lotusu gördüğü anda, Luo Zhu bir an düşüncelere daldı ve ansızın bir şey hatırladı. Gözleri hızla kısıldı ve titreyen bir sesle mırıldandı, "Yedi Kalpli Yeraltı Lotusu mu?"

 

"Yedi Kalpli Yeraltı Lotusu mu? O da ne?" Salon Efendisi Sai merakla sordu.

 

Bilgili bir adam olsa da, her şeyi bilmesi imkansızdı.

 

Ruh Kahinliği kadim zamanlarda bile gizemli bir meslekti ve haklarında çok az bilgi vardı.

 

"Bunun ruh kahinleri için paha biçilemez bir hazine olduğu söylenir. Yeni bir fiziksel vücut yaratmak için kullanılabilir ve üstüne, yaratılan fiziksel vücut bir eşsiz bünyeye sahip olur!" Luo Zhu açıkladı.

 

"Eşsiz bünye mi?" Salon Efendisi Sai'nin gözleri şok içinde açıldı.

 

Birinin eşsiz bünyesi aktifleştiği sürece, gelişim hızı sıradan üstatlara kıyasla kat kat fazla olurdu.

 

Eşsiz bünyeye sahip bir fiziksel vücut yaratabilmek...

 

Bu fazla korkutucuydu!

 

"Aynen öyle. Ancak... garip bir şeyler var!" Bir an sonra, Luo Zhu tereddüt etti.

 

"Sorun nedir?"

 

"Yedi Kalpli Yeraltı Lotusu enerji özümseyerek hayatta kalır. Eğer yanılmıyorsam, mezar sahibinin cesedi tamamen tükenmiş olmalı. Aksi halde, Yüce Ölümlü 9-dan bir cesedin Usta Zhang'in saldırısıyla toza dönüşmesi imkansız olurdu!" Luo Zhu açıkladı.

 

"Hm!" Salon Efendisi Sai katılarak başıyla onayladı.

 

Zhang Xuan'in Yüce Ölümlü 9-dan bir cesedi yalnızca kılıç çi'siyle nasıl toza çevirdiğine şaşırmışlardı. Şimdi bakınca, bu garip çiçek vücutta kalan tüm enerjiyi kurutmuş olmalıydı.

 

"Yüce Ölümlü 9-dan ceset lotusu beslemek için kullanıldığına göre, lotus çoktan açmış ve mezar sahibinin fiziksel vücuduna dönüşmüş olmalıydı. Peki neden... hala tabutta yatıp, bizi ele geçirmeye çalıştı?" Luo Zhu sonunda şüpheyle sordu.

 

"Bu..."

 

Salon Efendisi Sai ve diğerleri de durumun garipliğini fark ederek düşüncelere daldılar.

 

Sahiden de! Eğer karşı taraf Yedi Kalpli Yeraltı Lotusu gibi yeni fiziksel vücudunu yaratabilecek paha biçilemez bir hazineye sahipse, neden başkalarını ele geçirmekle uğraşıyordu? Ayrıca, herkese Ruh Rehberlik Formülünü çalıştıracak kadar ileri gitmiş ve onca zahmete girmişti.

 

Bu tamamen gereksiz değil miydi?

 

"Ben de anlamadım. Ancak, Usta Zhang'in bir yanıtı olabilir. Aksi halde, tabutu açıp bu lotusu ortaya çıkartmazdı!" Luo Zhu açıkladı.

 

"Hm!" Herkes bakışlarını hemen Zhang Xuan'e çevirdi.

 

Tabutta, ses hala çığlık çığlığaydı.

 

"Sen... beni bırak!"

 

Ortaya çıkan lotus korkuyla haykırdı.

 

Herkesi öldürmekle tehdit eden mezarın sahibi lotusun içinde saklanıyordu.

 

Daha önce sesin kaynağını bulamamalarına şaşmamalıydı. Mezarın sahibi tabutun altındaki bir lotusta saklanırken, onu nasıl bulabilirlerdi ki?

 

"Seni bırakayım mı? Böylece bizi öldürmeye devam edebilesin diye mi?"

 

Zhang Xuan gözlerini devirdi.

 

"S-sen... Beni bırakırsan, meseleyi konuşarak çözebiliriz. Bir ruh kahini olarak, yıllar içerisinde pek çok hazine topladım. Hepsini sana verebilirim. İstersen, bu Yedi Kalpli Yeraltı Lotusu da senin olabilir." Ses telaşla konuştu.

 

"Lotusu bana mı vereceksin? Sağol, kalsın..."

 

Zhang Xuan dudak büktü. "Ayrıca, biriktirdiğin hazinelerden mi bahsediyorsun? Hepsini bu lotusu beslemek için çoktan ruh taşlarıyla takas etmedin mi?"

 

"Bunu... nereden biliyorsun?"

 

Lotusun içinden korku dolu bir ses yükseldi.

 

"Nereden mi biliyorum? Lotusun çevresindeki tozlar parçalanmış ruh taşlarına ait, sonuçta kör değilim!"

 

Zhang Xuan kafasını salladı.

 

Gerçekte, lotus toprağa gömülü değildi. Daha çok, büyük bir ruh taşı yığınının altındaydı. Ancak, ruh taşlarının ruhsal enerjisi tükendikten sonra, lotusu kaplayan bir toz tabakasına dönüşmüşlerdi.

 

Zhang Xuan daha önce ruh taşlarının enerjisini çekmek için bir Ruh Toplama Düzeni kullanmıştı ve çok miktarda ruh taşı kalıntısının neye benzediğini görmüştü. Bu nedenle tek bakışta durumu kavramıştı.

 

Dahası, bu toz kendi eğitimi için kullandığı düşük seviye ruh taşlarınınkine kıyasla daha saydam ve açık renkliydi. Büyük olasılıkla kullandığı ruh taşları en az orta seviye olmalıydı.

 

Yığının büyüklüğüne bakılırsa, en az on bin orta seviye ruh taşından oluşan bir yığına ait olmalıydı... 6 yıldızlı bir ruh kahini için bile, bu tüm servetine denk olmalıydı.

 

Tüm bunları gördükten sonra, Zhang Xuan'in karşı tarafın yalanlarına kanması mümkün müydü?

 

"S-sen..."

 

Lotus sanki bir hayalet görmüş gibi şiddetle titredi.

 

Karşı tarafla tüm çarpışmalarında tek bir kez bile üstün gelememişti.

 

Rakibinin gücü her şeye yetermiş gibi hissettiriyordu ve onunla ilgili tüm detayları biliyordu.

 

"Hepiniz buraya gelin!"

 

Mezarın sahibinin korku dolu titremesini görmezden gelen Zhang Xuan eliyle grubun geri kalanına işaret etti.

 

Diğerleri ancak bundan sonra yanına koştu.

 

Merakını daha fazla dizginleyemeyen Zhao Feiwu sordu, "Usta Zhang... Neler oluyor?"

 

Diğer herkes de Zhang Xuan'e şaşkın ifadelerle bakıyorlardı.

 

Her şey çok hızlı olup bitmişti. Daha az önce, mezarın sahibi keyifli kahkahalar atıp herkesin yaşamını elinde tutarken, göz açıp kapayıncaya kadar saklandığı yerden çıkarılmıştı.

 

Gidişattaki bu ani değişim herkesi şaşına çevirmişti.

 

"Neler mi oluyor? Bence bunu açıklayan sen olmalısın..."

 

Zhang Xuan karşısındaki siyah lotusu dürttü.

 

Huala!

 

Siyah lotus hafifçe titredi. O anda, ses dilsiz kalmış gibi, tek kelime bile edemiyordu.

 

Görünüşe göre Yüce Ölümlü 1-dan bir üstat tarafından bulunup, dayak yemek o kadar canını sıkmıştı ki, konuşmak bile istemiyordu.

 

"Seçeneğin olduğunu mu sanıyorsun?"

 

Karşı tarafın iş birliğine yanaşmadığını gören Zhang Xuan elini kaldırdı ve parmaklarının arasında bir iğne belirdi. Ardından, hızlı bir hareketle iğneyi lotusun yapraklarından birine sapladı.

 

"AHHH..."

 

Lotustan acı dolu bir haykırış yükseldi ve ses çabucak teslim oldu, "Sen... Konuşacağım, konuşacağım..."

 

Ses eskisinden daha güçsüz çıkmıştı. Gümüş iğnenin hayati bir noktaya saplanarak gücünü büyük ölçüde azalttığı ortadaydı.

 

"O halde acele et ve başla!"

 

Gümüş iğneyi çıkartan Zhang Xuan, zhenqisini bir kez daha iğneye aktarıp, soğuk bir şekilde parıldamasını sağladı. Bu herif bir an daha tereddüt ederse iğneyi tekrar lotusa saplayacak gibi görünüyordu.

 

"Peki..."

 

Bu tehditle dehşete düşen lotus titreyerek aceleyle konuşmaya başladı, "Ben 6 yıldızlı bir ruh kahiniyim ve gelişimim Yüce Ölümlü 9-dan'ın zirvesine ulaştı... Ancak, her şeyin sonuna geldiğimde bile o son adımı atamadım. Ruhum hala var olmayı sürdürse de, fiziksel vücudum sınırına ulaştı!"

 

Yüce Ölümlü aleminde, birinin ömrü iki katına çıkardı. Ancak, bu yalnızca iki yüz yıl demekti. Sıra dışı bir uzun ömürle kutsanmış kişiler bile en fazla üç yüz yıl yaşayabilirlerdi.

 

Biri bu alemi aşamadığı sürece, fiziksel vücudu bu sınırlamaya mahkum demekti.

 

Dünya bu şekilde işlerdi.

 

Ruh Kahinleri başkalarını ele geçirerek yaşamaya devam edebilseler de, doğal olarak ruhlarına en uyumlu beden kendilerininkiydi.

 

"İşte o sırada bunu buldum... Yedi Kalpli Yeraltı Lotusu!"

 

Ses devam etti, "Bu şey ruh kahinleri için en büyük hazinedir. Olgunlaştığı sürece, bir fiziksel vücuda dönüşebilir ve vücudun bir eşsiz bünyeye sahip olacağından söz etmeye bile gerek yok. Bununla, o son engeli aşıp Yüce Ölümlü aleminin ötesine geçebilirdim! Bu nedenle cenazem için gerekli hazırlıkları yapıp tüm servetimi bu mezarın yapımına harcadım. Tüm bunlar dikkatimi bu lotusu beslemeye odaklayabilmek içindi."

 

"Hm!" Herkes başlarıyla onayladı.

 

Gerçekte, onlar da bu mezar konusunda meraklanmışlardı. Ruh kahinleri diğer üstatların vücutlarını ele geçirebildiklerine göre, biri neden servetini gölün altına bir mezar yaptırmak için harcamıştı?

 

Şimdi bakınca, tek nedenin lotusu rahatsız edilmeden yetiştirmek olduğu anlaşılıyordu.

 

Ne de olsa, lotusun ne kadar nadir ve değerli olduğu düşünülürse, diğer ruh kahinlerinin varlığını öğrenmesi bir felakete sebep olurdu.

 

Bu nedenle, kendisini ölmüş gibi göstermeyi seçmişti.

 

Ruh kahinleri ruhları sayesinde ölümsüzlüğü yakalayabilseler de, Beş Ruh Reddi nedeniyle ölüm her an enselerindeydi. Bu nedenle kendisini buraya kapattığında, diğer ruh kahinleri hiçbir şeyden şüphelenmemişlerdi.

 

"Ancak durum buysa, neden henüz başarılı olamadın?" Zhang Xuan sordu.

 

Ruh kahinleri çoktan onlarca milenyum önce yok edilmişlerdi, bu durumda bu mezar kesinlikle daha eski bir tarihe sahip olmalıydı. Durum buyken, karşı taraf çoktan lotusu yeterince beslemiş olmalıydı. Ancak eğer durum buysa, neden hala bu haldeydi?

 

Ne de olsa, başarılı olmuş olsa çoktan lotusu kullanarak kendisine yeni bir vücut yaratmış olurdu. Neden hala lotusun içinde hapis kalmıştı?

 

"Ben..."

 

Soruyu duyunca, ses yanıt vermeden önce bir anlığına tereddüt etti, "Mezar yapıldıktan sonra, sahte ölümümü ayarlayıp lotusu beslemeye başladım. Gücüm ve tecrübemle kısa sürede başarılı olacağımı düşünmüştüm. Ancak... Aklıma hiç... başarısız olabileceğim gelmemişti!"

 

"Başarısızlık mı?" Zhang Xuan şaşırmıştı. "Sahte ölümünü ayarlayacak kadar ileri gittiğine göre, lotusu beslemenin yöntemini biliyor olmalısın. Nasıl başarısız oldun?"

 

Bu herif sırf bu iş için uzun süre hazırlık yapmış, tüm varlıklarını ruh taşına çevirmiş ve kendini yer altına gömmüş, hatta mezarı yapacak bir semavi tasarımcı bulup, 6 yıldızlı bir demirciye tabut ürettirecek kadar ileri gitmişti. Böyle detaylı bir hazırlığa rağmen nasıl başarısız olmuştu?

 

"Bunun nedeni..."

 

Mezarın sahibinin sesi korkunç bir şey hatırlamış gibi titredi.

 

"Çünkü bu... Bu bir Yedi Kalpli Yeraltı Lotusu değil... Bir Dokuz Kalpli Lotus!"