Bölüm 92: Yol Yakınken Vazgeç

avatar
6167 23

Library of Heaven's Path - Bölüm 92: Yol Yakınken Vazgeç


 

Çevirmen: W2G

 

“Yeşil Yapraklı Otların farklı cinslerini ve Gri Dünya Çiçeğinin eşsiz özelliklerini tanımlayın…”

 

“Kaç tane şifalı bitki Domuzkalbi Yaprağıyla tamamlanabilir?”

 

……

 

Sınav kağıtları sorularla doluydu. Resepsiyonist Wen Xue’nin söylediği gibi hepsi şifalı bitkilerle alakalıydı.

 

“Araştır!”

 

Bu soruları gördükten sonra, Zhang Xuan'ın zihni sarsıldı. Kitaplıktan başka bir kitap uçtu ve o eline alıp bakmadan önce, tam önünde durdu.

 

“Yeşil Yapraklı Otlar farklı saplara sahip olup; mor yapraklı, sarı yapraklı ve siyah yapraklı olarak sınıflandırılır. Gri Dünya Çiçeğinin eşsiz özellikleri…”

 

Zihninde beliren kitaptaki yazılanları okurken, hızlıca soruların cevaplarını kağıda yazmaya başladı.

 

Önceki yaşamında basmalı kalemler kullanmaya alıştığından, fırça onun için kullanması zor bir araçtı. Fakat, önceki Zhang Xuan nasıl kullanılacağını öğrendiği için, onun el yazısı da okunabilir bir seviyedeydi.

 

Hualala!

 

Hızlıca soruları okuyup, boşlukları doldururken, havada sayfa çevirme sesleri yankılandı.

 

Diğer insanlar soruları cevaplamak ve bir şeyleri hatırlamak için sadece hafızasına güvenebilir ve bilgileri sırasıyla aklına kazırken zor zamanlar yaşardı. Öte yandan, o elindeki Cennet Yolunun Kütüphanesiyle hiç düşünmeden anında soruların cevaplarına ulaşabiliyordu. Bunun cevap anahtarından kopyalamaktan bir farkı yoktu. Kağıdındaki soruları cevaplama hızı diğerlerinin ağzının açılmasına neden oldu.

 

"Un?"

 

Sınava girenlerin durumlarına şöyle bir göz atmak için çevreyi inceleyen Ouyang Cheng’in, gözü Zhang Xuan’ı yakaladı ve kaşları çatılmasıyla beraber yüzü karardı.

 

“Görünüşe göre, o da şansını deneyen çocuklardan biri!”

 

Her çırak eczacı sınavında, geçmelerinin imkansız olduğunu bildiği halde şanslarını denemek için sınava katılan birçok insan oluyordu. Bu kişiler genelde varlıklı ailelerden geliyor ve sınav giriş ücreti olan iki bin altın pek umursamıyorlardı. Onlar sadece sınavdaki soru tiplerini inceleyip, sonrasında bu soruların bulunduğu kısımları özel olarak ezberlemeyi umut ediyorlardı.

 

Ouyang Cheng böyle insanlardan tenezzül etmezdi.

 

[Bu insanlar çaba göstermeden başarılı olmayı umut ediyorlar.

 

Yüz bin tane şifalı bitkiyi ezberlemeyip, sadece şansına güvenen birisi nasıl çırak bir eczacı olabilir?]

 

“Hmph, soru tipleri ve soruların kendileri her sınavda değiştiriliyor, daha önce iki kere sorulan bir soru olmadı, yani bu sınava kaç kere girdiğinin bir önemi yok. Görünüşe göre sınava bu tür bir zihniyetle katılanlara karşı daha dikkatli davranmamızın zamanı gelmiş. Aksi halde, sadece paraları olduğu için yapılan her sınava katılacak olurlarsa, diğer meslekler arasında alay konusu oluruz!”

 

Ouyang Cheng içinden köpürürken, kollarını savurdu.

 

Bir sınav kağıdında yüz bin tane şifalı bitkinin nitelikleri ve kişisel özelliklerinin sorulması imkansız olsa da, sorulan sorular oldukça çeşitli ve kapsamları genişti. Şifali bitkiler ve onların özellikleri hakkında derin bilgi sahibi olmayan birisinin, %90 ve üzerinde bir puan alması imkansızdı.

 

Zhang Xuan'ın genç yaşı ve üzerinde hiç düşünmeden sorulara cevap verişini görmesinin üzerine, Ouyang Cheng’in gözünde anında fırsatçı ve tembel bir çocuk olarak etiketlenmişti.

 

Eczacılıkta en büyük tabu, kişinin cahil olmasına rağmen bilgiliymiş gibi davranmasıydı. Eğer birisi ihmalkar davranıp bir hata yaparsa, bu hata ilk bakışta önemli gözükmese de, birinin ölümüne neden olabilirdi!

 

Çırak eczacı sınavlarının üç turuyla beraber, sınava girenlerin kişilik, davranış ve titizliklerinin belirlenmesinin nedeni de tam olarak buydu. Önündeki gibi hiçbir soruyu düzgünce okumadan kağıtları hızlıca çevirip, rastgele cevaplar yazan bir adamın davranışlarında bir problem olduğu aşikardı.

 

Daha kağıdına bakmadan, Zhang Xuan’ı çoktan kalbinin derinliklerinden başarısız saymıştı.

 

Bu sonuca ulaşmak için varsayımda bulunmasına bile gerek yoktu.

 

[Daha önce soruyu bir kere bile adam akıllı okumadan cevaplayan birisini gördün mü? Peki ya problem hakkında biraz olsun düşünmeden, fırçası kağıt üzerinde çılgınca dans eden birisini gördün mü?

 

Üzerinde hiç düşünülmeden verilen bir cevap, saçmalıktan başka bir şey olamaz!

 

Başka birisi soruları doğru cevaplayıp, cevaplamadığı konusunda tereddüte düşerdi.]

 

Bir saatten daha kısa bir süre içinde, Zhang Xuan birkaç düzine kağıdı doldurmayı bitirdi.

 

Hu!

 

Derin bir nefes verdikten sonra, kağıda bir kez daha baktı ve herhangi bir yanlış olmadığını onayladıktan sonra, teslim etmeye hazırlandı.

 

“Kağıdı veriyor musun? Bu kadar çabuk?”

 

“Belki de, geçmesinin imkansız olduğunu bildiği için basitçe vazgeçmeye karar vermiştir!”

 

"Sigh, gerçeği söylemek gerekirse, sınav oldukça zor. Pes etmesine şaşmamalı…”

 

“Pes edip, sınavı bırakmak çok önemli bir mevzu değil, asıl sorun bugünkü sınav müfettişinin Kıdemli Ouyang olması. Sanırım bu genç talihsiz bir yolculuğa çıkmak üzere…”

 

……

 

Zhang Xuan’ın kağıtları teslim ettiğini görmelerinin üzerine, sınava girenlerin arasında hareketlenme yaşandı.

 

Cevaplanması için iki saatlik süre verilen kağıtların bir saatten daha kısa bir süre içinde teslim edilmesi, çırak eczacı sınavında eşi benzeri görülmemiş bir olaydı.

 

Herkes onun soruları cevaplayamadığı ve devam edecek özgüveni kendinde bulamadığı için sınavı terk ettiğini düşündü.

 

“Sınavın sonraki turu ne zaman başlayacak?”

 

Arkasındaki kalabalığın konuşmalarını umursamayan Zhang Xuan, kağıtları Ouyang Cheng’e uzattı ve sordu.

 

Kağıtlar toplandıktan sonra kontrol edilmeleri için bir müddet zaman gerekiyordu. Sonraki sınavın ne zaman yapılacağını bilirse, önceden kararlaştırdığı bir yerde bekleyebilirdi.

 

Bu soruyu sormamış olsaydı, Ouyang Cheng yaşananları görmezden gelebilirdi. Fakat duyduklarından sonra içindeki yanıp tutuşan öfke, onu patlamanın doruklarına götürdü.

 

[Ne kadar cahil olduğuna ve bütün soruları keyfince cevapladığına bakılacak olursa, sınavın bir sonraki turu olsa bile, senin o kısımla bir alakan olmayacak!

 

Sadece çırak eczacı sınavının ilk turunu geçenler, ikinci tura geçebilir. Şu standartlarınla sınavın sonraki turuyla alakalı soru sormaya cüret ediyorsun…

 

Hayal dünyasında mı yaşıyorsun?]

 

Ancak, ne olursa olsun o resmi bir eczacıydı. Sinirli olmasına rağmen, herkesin gözü önünde daha çırak seviyesine bile erişememiş küçük bir şahsiyete öfkesini gösterecek kadar alçalamazdı. Eliyle kapının dışarısını işaret ederek, “Dışarıda bekle. Sınavdan geçtiysen, sana haber verilecek. Başarısız olduysan, evine geri dönebilirsin!”

 

"Oh!"

 

Zhang Xuan başıyla onayladı ve odadan dışarı çıktı.

 

“Haddini bilmez!”

 

Zhang Xuan ayrıldıktan sonra, Ouyang Cheng onun sınav kağıtlarını buruşturarak top yaptı ve bir köşeye fırlattı.

 

Böyle insanların kağıtlarını okumanın bir anlamı yoktu ve sadece daha da fazla öfkelenmesine neden olacağı açıktı.

 

……

 

Zhang Xuan odadan ayrıldı.

 

Cennet Yolunun Kütüphanesine sahip olan birisi için, kişinin bilgi birikimini test eden bu sınavdaki sorulara cevap vermekten daha kolay bir şey olamazdı.

 

“Kağıtlarını teslim mi ettin? İki saatlik bir sınav değil miydi? Neden bir saat bile geçmeden dışarı çıktın?”

 

Onun sınav salonundan çıktığını gören orta yaşlı adam Li Amca, şaşkına dönmüştü.

 

Çırak eczacı sınavındaki soru sayısı çok fazlaydı. Her seferinde ayrılan iki saatlik sürenin sonunda, ucu ucuna kağıtları bitirebiliyordu. Doğrusu, birkaç soruyu okuyamıyordu bile ve haliyle bunların yetersiz cevaplar olarak sayılması sonucunda sınavları başarısızlıkla sonuçlanıyordu. Sadece bir saat içinde dışarı çıkması çok hızlı değil miydi?

 

“Bu soruları sormana gerek var mı? Kağıttaki soruları çok zor bulup, erkenden pes ettiği çok açık!”

 

Wen Xue dalga geçti.

 

[Oyunculukta oldukça iyisin değil mi?

 

Hiçbir şey bilmemene rağmen, çırak eczacı sınavına giricem diye ısrar ettin. Şimdi sınavın ne kadar zor olduğunu öğrenmiş olmalısın!]

 

"Hehe!"

 

Onun küçümseyici söylemlerini duymasına rağmen, Zhang Xuan açıklamakla uğraşmadı.

 

Ayrıca açıklasa bile, karşı taraf söylediklerine inanmayacaktı. Onlara açıklamakla uğraşmak yerine, sonuçlar açıklana kadar bekleyebilirdi. Ne de olsa zamanı geldiğinde, sonuçlara gözleriyle şahit olacaklardı.

 

“Ne oldu? Pişman mısın? Kapasiten yoksa, varmış numarası yapmamalısın. Gördün mü, şimdi rol yapmana devam edemiyorsun!”

 

Wen Xue’nin gözünde, Zhang Xuan'ın yüzündeki bu ifade, utanç duyan birisinin yüz ifadesiydi.

 

“Beyninle ilgili bir sorun varsa, burada dırdır etmek yerine, acele edip bir kontrol ettirmelisin.” Zhang Xuan biraz nutku tutulmuş bir haldeydi. Karşılaşmalarından bu yana, sanki ona karşı uygunsuz bir davranışta bulunmuş gibi, bu kadın her hareketinde onun karşısında yer alıyordu.

 

[Gerçekten hasta olmalı!]

 

Zhang Xuan ne kadar hafızasını zorlasa da, önceki kendisinin de bu bayandan haberi yok gibi duruyordu?

 

Daha önce birbirleriyle tanışmadıklarına göre, neden onunla böyle uğraşıyordu?

 

Zhang Xuan şaşkına dönmüştü.

 

"Sen..."

 

Başlangıçta, gerçek yüzü ortaya çıktıktan sonra, bu adamın utanç içinde girecek delik arayacağını düşünmüştü. Fakat, bu adam hala üste çıkarak, ona beyniyle alakalı bir sorunun olduğunu söylemeye cüret ediyordu!

 

[Beyni sorunlu olan asıl sensin! Bütün vücudun sorunlarla dolu!]

 

Öfkelenmesiyle birlikte, Wen Xue'nin nefes alış verişi hızlandı. Her zaman dik duran göğsü, yukarı aşağı inip çıkmaya başladı ve patlamanın bir tık uzağındaymış gibi göründü.

 

"Oh, biliyorum!”

 

Zhang Xuan'ın aklına bir fikir geldi ve sonunda karşı tarafın neden sürekli olarak onu kışkırtmaya çalıştığını anladı. Yakınan bir bakışla, başını salladı ve konuşurken samimi bir ses tonu takındı.

 

“Kışkırtmaların ilgimi çekmeyecek ve bu şekilde beğenimi kazanamayacaksın! Böyle düşünmek çok çocukça! Sana gerçekleri söylememe izin ver, bu sadece benim öfkelenmeme neden olur!”

 

O anda, iç çekti. “Ben sadece nazik ve zarif kadınlardan hoşlanırım. Senden hoşlanmam imkansız, bu yüzden yol yakınken vazgeç!”

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44343 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr