Bölüm 35: Neler Oluyor?

avatar
7239 41

Library of Heaven's Path - Bölüm 35: Neler Oluyor?


 

Çevirmen: W2G

 

“Sen… Saçmalıyorsun!”

 

Kalabalığın bir kargaşa içine girdiğini gören yönetici Wu’nun alnından soğuk terler aktı. Dişlerini gıcırdattı ve bağırdı.

 

O şimdi bu durumu kabul edemezdi. Yaptığı an Hongtian Köşkünün itibarı yok olacağı gibi, kendi geleceği de onunla birlikte yerle bir olacaktı.

 

Bu hocanın böyle bir gurme olduğunu bilseydi, ölümüne dövülse bile hiçbir şekilde Shang Bin’in teklifini kabul etmezdi.

 

“Söylediklerimin saçma olduğunu mu iddia ediyorsun?” Zhang Xuan ona doğru baktı.

 

“Elbette. Bu yemeklerin sahte olduğunu söyledin fakat iddialarına destek çıkacak delile sahip değilsin. Bir kanıtın olmadan, sözlerin saçmalıktan başka bir şey değil. Nedensiz yere iftira atma suçundan seni tutuklatamayacağımı mı düşünüyorsun?” Yönetici Wu hiddetli bir şekilde konuştu.

 

“Kanıt mı? Kanıt istiyorsun? Pekala!”

 

Karşısındaki adamın bu yalanı sürdürmeye kararlı olduğunu gören Zhang Xuan, başını salladı.

 

Başlangıçta, bu konuyu daha fazla eşelemek istememişti. Sonuçta, ısmarlayan kişi Shen Bi Ru’ydu ve yemeklerin ne kadar tuttuğu onu ilgilendirmezdi. Fakat, kim bu adamın onu iftira atmakla suçlayacağını tahmin edebilirdi. Durum bu olduğuna göre, Zhang Xuan onun bu durumdan elini kolunu sallayarak çıkamayacağından emin olacaktı.

 

“Birkaç yemeğiniz hakkındaki kanıtları az önce sundum zaten. Herkes söylediğim eşsiz özellikleri baz alarak yemeklerini kontrol edebilir! Tabii ki, bunu kabul etmekte isteksiz olması oldukça normal. Sonuçta, söylediklerimi duyduktan sonra bazı gurmeler bile onlar arasındaki farkı anlamakta güçlük çekecektir, geri kalanınızı söylemeye bile gerek yok! Ancak…”

 

Zhang Xuan, masadaki en pahalı şarap şişesini yukarı kaldırmadan önce çevreyi inceledi ve bildirdi, “Herkes bu şarabın olayını kolayca fark edebilir!”

 

“Olayını fark etmek mi? 【Ölümsüz Sarhoş】 Hongtian Köşkünün spesiyallerindendir! Bu herkes tarafından bilinen bir gerçek. Birçok insan buraya sadece o şarabı tatmak için gelir. Bu şarabın da mı sahte olduğunu söylemeye çalışıyorsun?”

 

Bir müşteri kendini soru sormaktan alıkoyamadı.

“Aynen öyle, Ölümsüz Sarhoş Hongtian Köşkünün imza ürünüdür, bu nedenle o kesinlikle sahte olamaz? Bunun da taklit olduğu ortaya çıkarsa, buradaki hiçbir şeyin gerçek olmadığından şüphe duyacağım!”

 

Başka bir müşteri konuştu.

 

Zhang Xuan’ın masasına sunulan şarabın ismi Ölümsüz Sarhoştu ve satışı sadece Hongtian Köşkünde yapılmaktaydı. Şarap zengin ve lezzetli olmakla beraber keskin bir güzel kokuya sahipti! Bu şarap, Hongtian Köşkünün şu anki itibarı ve büyüklüğünde önemli bir rol oynamıştı.

 

Bu şarabın da sahte olduğu ortaya çıkarsa… Bu herkesin tahammül sınırlarını zorlayan bir gerçeğe dönüşecekti!

 

“Az önce aradaki farkı ayırt etmenin kolay olduğunu söyledim!”

 

Kalabalığın sözlerinden şüphe duyacağını beklermişçesine Zhang Xuan, sadece hafif bir gülümsemeyle cevap verdi ve şişeyi yukarı kaldırdı. “Şişenin kapağında 【Ölümsüz Sarhoş】 yazılı. Eğer bu cidden【Yüz Kuyu Bira Fabrikasının】 ürettiği Ölümsüz Sarhoşsa değeri gerçekten de 1200 altın!”

 

“Fakat acıdır ki bu şişe 【Mor Bambu Balkonundaki】 【Yeşil Uçurum İçkisiyle】 doldurulmuş. Bu iki şarap kokuları ve yapıları bakımından birbirine oldukça benzer. Ancak, Ölümsüz Sarhoş nadir bulunan Köklü Toprak Çimeni ve Yeşil Ağustosböceği Kalp Yaprağıyla demlendirilir ve içildiği zaman vücudu besler. Diğer taraftan, eğer birisi çok fazla miktarda Yeşil Uçurum İçkisi tüketirse Düşmüş Çiçek Çimeninden kaynaklanan zehir kişinin kalbine ve akciğerine hasar verir. Zamanla, organların işlevlerini yerine getiremez olması kişinin yetiştirmesinin hızla düşmesine neden olur ve hayatı trajik bir biçimde son bulur!”

 

“Ölümsüz Sarhoşu taklit etmek için Yeşil Uçurum İçkisi mi kullanılıyor?”

 

“Yeşil Uçurum İçkisini daha önce duymuştum ve yanlış hatırlamıyorsam tadının Ölümsüz Sarhoşa benzediği söyleniyordu!”

 

“Hongtian Köşkünün ürünlerine her zaman güvenmiştim. Müşterilerini bu şekilde aptal yerine koyacakları aklımın ucundan bile geçmezdi!”

 

“Bu düpedüz sahtekarlık! Hakkınızda soruşturma açılması için bunu akademiye bildireceğim!”

 

 

Kargaşayı izleyen müşteriler, dolandırıldıklarını anlamalarının üzerine öfkeyle haykırdılar.

 

“Senin bunun Yeşil Uçurum İçkisi olduğunu söylemen, gerçekten öyle olduğu anlamına gelmiyor. Kanıtın nerede?” Yönetici Wu dişlerini sıkarak konuştu.

 

Ona doğru bakan Zhang Xuan sakince yanıtladı, “Şarap ateşle tutuşturulabilir. Bu şişenin içindeki alkolün çoğuna dokunmadım, yani bunu tutuşturabilirsin. Gerçek Ölümsüz Sarhoş, zambak ve misk otuna benzer çekici bir güzel koku yaymalı! Öte yandan, Yeşil Uçurum İçkisi etrafa yanmış bir koku yayar. Burnu olan birisi bu ikisi arasındaki farkı kolaylıkla ayırt edebilmeli!”

 

“Sen…”

 

Yönetici Wu’nun vücudu kaskatı kesildi.

 

Karşı tarafın sözleri tam anlamıyla doğruydu. Fakat, ikisini ayırt etmede kullanılan bu yöntem çoğu kişi tarafından bilinmiyordu. Sadece Yeşil Uçurum İçkisini yapanlar ve satıcıları bundan haberdardı. Wu Chou’nun kendisi bile bu bilgiyi tesadüfen duymuştu. Nasıl olurda bu adam bu yöntemi bilebilirdi?

 

Aslında, diğer müşterilere verilen Ölümsüz Sarhoşların hepsi gerçekti. Sonuçta, bu tavernanın imza ürünü olan bir ticari markaydı. Shang Bin’in planını duyduktan sonra, ikisi arasındaki farkı anlamayacağını düşündüğü için kasıtlı olarak ona sahte şarabı vermişti, böylelikle bunun üzerinden kar elde edebilecekti. Şu anda ise karşı taraf sadece sahte olduğunu anlamakla kalmayıp, ikisini ayırt etmek için kullanılacak yöntemi de açıkça belirtmişti!

 

Zhang Xuan bu durumda kendini haklı çıkarırsa, diğerlerine içtikleri Ölümsüz Sarhoşun gerçek olduğunu ispatlamada zorluk çekecekti!

 

“Ne oldu? Denemeye cesaret edemiyor musun?”

 

Karşısındakinin yüzündeki paniğe kapılmış ifadeyi gören Zhang Xuan hafifçe gülümsedi. Gelişi güzel bir biçimde şarap şişesini devirmesiyle içindeki şarap yere yayıldı. Sonrasında yanıcı bir kağıt rulosu aldı ve parmaklarını şıklattı.

 

Xiong xiong!

 

Yerdeki şarap alevlerle temas eder etmez yandı ve hemen ardından burun sızlatan bir koku kalabalıktakilerin yüzünün renginin atmasına neden oldu.

 

“Ne kadar keskin! İçtiğimiz şey bu muydu?”

 

“Hongtian Köşkü gerçekten de müşterilerine saygı duymuyor!”

 

“Ancak zehirli bir şey bu kadar keskin kokulu olabilir…”

 

“Paralarımızı geri verin! Üç yıldır şarabınızı içiyorum. Geri ödemenin yanında ek bir tazminat da istiyorum!”

 

 

Tüm taverna bir hengame içine girmişti.

 

Görenler de ileriye yanaştı.

 

“Ne… Neler oluyor?”

 

Cao Xiong ve Shang Bin olaylar bu hale geldiği için delirmenin eşiğindelermiş gibi hissetti.

 

Bu dalavereyi, Zhang Xuan’ı küçük düşürmek için özel olarak hazırlamışlardı. Fakat işin sonunda küçük düşürülmek şöyle dursun, ön plana çıkmayı bile başaramamışlardı!

 

Aksine, soytarıya dönüp mahçup olan onlar olmuştu.

 

“Ne… Ne mi oluyor!”

 

Yan tarafta, yönetici Wu duygularını zar zor kontrol altında tutabilmişti fakat bu sözleri duymasının üzerine kontrolünü kaybetti ve ikisini de tekmeledi.

 

Peng! Peng!

 

O bir Savaşçı 6-dan Pixue alemi ustasıydı. Onlar daha tepki bile veremeden, görüşleri karardı ve yere düştüler. İkisinin de yüzünde kocaman bir ayak izi çıktı.

 

Yönetici Wu’nun çılgına döndüğüne şüphe yoktu. Bu iki adam olmasaydı, böyle bir hadise yaşanmayacaktı.

 

Çoktan kariyerinin sona erdiğinin ve Kıdemli Hong Hao’nun hiddetiyle yüzleşeceğinin farkındaydı!

 

Bu olaydan sonra, Hongtian Köşkünün itibarı kesinlikle yerle bir olacak ve işleri artık eskisi gibi kazançlı olmayacaktı.

 

Tüm bu olayların sebebi, bu iki elemanın Öğretmen Yeterlilik Sınavında sonuncu olan gence bir ders vermek için sundukları planı kabul etmesiydi!

 

Böyle bir gencin sonuncu olması nasıl mümkün olabilirdi? Sınavda birinci olan kişinin bile bu derece inanılmaz olma ihtimali yoktu!

 

Bu ustanın göz muhakeme yeteneğinin bu kadar keskin olduğunu önceden bilseydi… Onun başına bela açmak şöyle dursun, gözüne batmamak için elinden gelen iyi hizmeti verirdi!

 

Lanet olsun!

 

“Bizden para almak için müsait olan hiçkimse yok gibi görünüyor, hadi gidelim!”

 

Olayın nasıl bir keşmekeş haline geldiğini gören Zhang Xuan, hala şaşırmış bir halde olan Shen Bi Ru’ya işaret etti ve tavernadan ayrıldılar.

 

Şu anda problem çözülmüştü, orada kalmak başlarına beladan başka bir şey getirmeyeceği için basitçe terk etmek daha bilgece bir davranıştı.

 

“Un!”

 

Shen Bi Ru aceleyle onu yakaladı. Önündeki genç adama bakan gözleri, karmaşık duygularla doldu.

 

Başından beri, onun eğitim dünyası için bir utanç kaynağı olan işe yaramaz ve cahil bir adam olduğunu düşünmüştü.

 

Yarım gün boyunca onunla etkileşim halinde olduktan sonra, şunu fark etti… eğer o işe yaramazsa, kendisi neydi?

 

Bu, onun değersizin de değersizi olduğu anlamına gelmiyor muydu?

 

Dişlerini sıkarak yürüdü. Simsiyah güzel gözlerinden hala inanamama duygusu okunurken, sordu, “Yemekler hakkında oldukça bilgili görünüyorsun. Acaba sen bir… gurme olabilir misin?”

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44253 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr