Bölüm 34: Dolandırılmak

avatar
6806 36

Library of Heaven's Path - Bölüm 34: Dolandırılmak


 

Çevirmen: W2G

 

“Ah?” Shen Bi Ru’nun kızacağını beklemeyen Shang Bin, şaşırdı ve hemen açıklama yapma gereği duydu. ”Shen laoshi, size demiyorum, sözüm Zhang Xuan’aydı. Parası yoksa, etrafta dolanıp diğerlerine bir şeyler ısmarlamaya çalışmamalı. Bakın, garson tarafından durduruldu, ne kadar da utanç verici. Akademimizin itibarını lekeliyor...“

 

O konuştukça, tanrıçasının yüzü daha da kasvetli bir hal alıyordu. Shen Bi Ru sanki bir yanardağı gibi her an patlayabilecek bir hal aldığında, Shang Bin bu ters tepmeden dolayı afalladı. O anda, garson beceriksizce araya girdi, “Shang shaoye…”

 

“Ne?” Shang Bin kaşlarını çatarak ona doğru baktı.

 

“Cough cough, ısmarlayan kişi… Shen laoshi!” dedi garson.

 

Shang Bin’in düzenlediği şova yardım etmek için görevlendirilmişti. Ancak, hesabı bayanın ödeyeceği aklının ucuna bile gelmezdi. Bunu daha bildiremeden, Shang Bin’in aceleyle gelmesi, durumu açıklamayı daha da zor bir hale getirmişti.

 

“Ismarlayan kişi Shen laoshi mi?”

 

Shang Bin dehşete kapıldı. İnanama duygusuyla beraber gözleri fal taşı gibi açıldı.

 

[Benimle dalga mı geçiyorsun?]

 

Her gün tanrıçasını yemeğe davet etmesine rağmen tekliflerinin hiçbirini kabul etmemişti. Hangi hakla akademinin en kötü hocası onunla yemek yiyordu, bir de bu yetmezmiş gibi… yemeği ısmarlayan da tanrıçasıydı?

 

“Ne yani? Hesabı ödeyecek paramın olmaması, cömert rolü yapıp kendimi utandırdığım anlamına geliyor, öyle mi?” Shen Bi Ru ona soğuk bir şekilde baktı. Bugün Zhang Xuan’ın önünde birçok kez utandırılmıştı ve tüm bu süre zarfında keyifsizdi. Öfkesinin kontrolden çıktığını hissetti.

 

“Hayır, öyle demek istemedim…” Shang Bin’in yüzü soldu, ağlamak üzereymiş gibi görünüyordu.

 

Gözüne giriyim derken, farkında olmadan tanrıçasına hakaret ettiğini ancak şimdi fark edebildi. Aniden yanlış anladığını belirtmek için elini salladı, “Öyle demek istemedim, ben şunu… kastettim…”

 

Kekeleyen Shang Bing, durumu nasıl açıklayacağından emin değildi.

 

Akademinin bir hocası ve bir Kıdemlinin torunu olarak, çok fazla şey görmüş ve deneyimlemişti. Hızlıca kendine geldi ve bakışlarını garsona yöneltti ve görkemli bir şekilde açıkladı, “Tamam, Shen laoshi‘nin borcu benim borcumdur. Ne kadar tuttu? Onun adına ödeyeceğim!”

 

“Shang shaoye, siz Hongtian Köşkünün saygı değer bir misafirisiniz, nasıl sizin paranızı kabul edebiliriz!” Garson panik içinde başını salladı.

 

Bunlar, tanrıçasının önünde gücünü ve saygınlığını göstermek için önceden hazırladığı satırlardı.

 

“Bu harika…” Shang Bin biraz daha kendini beğenmişlik taslamak istiyordu ki, Shen Bi Ru’nun soğuk sesi bir kez daha duyuldu, “Gerek yok, kendi harcamalarımı kendim ödeyeceğim, böylelikle birileri benim cömert rolü yaptığımı iddia edemeyecek!”

 

O anda başındaki saç tokasını çıkarıp uzattı, “Bu yeşimtaşı saç tokası en azından 5000 altın ediyor, bir uzmana doğrulatabilirsiniz. Bunu güvence olarak bırakıyorum. Parayı getirdiğimde, geri alacağım!”

 

"Bu…"

 

Yeşimtaşı saç tokasını tutan garson ne yapacağından emin değildi.

 

Bu, kararlaştırdıkları senaryonun bir parçası değildi.

 

“Shen Laoshi, bunu yapmak zorunda değilsiniz. Hongtian Köşkünün yöneticisini tanıyorum, yani ben konuştuğum sürece, ne kadar borcunuzun olduğunun hiçbir önemi yok…”

 

Shang Bin aceleyle öne çıktı.

 

“Bu benim problemim, seni neden ilgilendiriyor?” Shen Bi Ru araya girdi. Sonrasında, garsona döndü ve “Doğrulamak için bir uzman çağırmayacaksan, ayrılıyorum!”

 

“Ben…” Garson panik içinde Shang Bin’e baktı, gözleri yalvarır gibi bakıyordu.

 

“Neden bana bakıyorsun?” Shang Bin elini hızla salladı. Öfkeli bir bakışla konuşmasına devam etti, “Seni tanımıyorum bile ben!”

 

“Tamam!”

 

Zhang Xuan basit bir yemeğin böyle bir maskaralıkla sona ereceğini beklemiyordu. Başını sallayarak öne çıktı, garsondan yeşimtaşı saç tokasını aldı ve Shen Bi Ru’ya geri verdi. “Neden ona bunu veriyorsun? Bu yemek 1280 altın değerinde bile değil. Direk böyle bir ödeme yaptığına göre, dolandırılmaya meraklısın sanırım?”

 

Dolandırılmak mı? Hongtian Köşkünün kuruluşundan bu yana neredeyse on yıl geçti. Fiyatlarımız adildir ve müşterilerimiz arasında ayrım yapmayız. Daha önce bizi böyle bir ithamla suçlayan bir kişi bile olmadı, bu sözlerle ne demek istiyorsun?”

 

Zhang Xuan bunları söylediğinde, orta yaşlı bir adam geniş adımlarla yürüyerek yanlarına geldi.

 

Bu, Hongtian Köşkünün yöneticisi, Wu Chou’ydu.

 

Daha önce Shang Bin’le konuştuklarında, hemen ortaya çıkmamasını kararlaştırmışlardı fakat Zhang Xuan’ın dolandırma demesinin üzerine kendini tutamadı.

 

Burada yaşananlar, diğer müşterilerin de dikkatini çekmişti. Eğer olaya dahil olmayıp, bu adamın dilediği gibi konuşmasına izin verirse, tavernanın itibarı zedelenebilirdi. Böyle bir şey olursa, patronu Kıdemli Hong Hao, geri döndüğünde onu öldürürdü.

 

“Ne mi demek istiyorum? Gerçekten bir kez daha dile getirmem mi gerekiyor?”

 

Zhang Xuan’ın göz kapakları hafifçe yukarı doğru kalktı ve etrafına tembel bir hava yaydı.

 

“Hmph, Hongtian Köşkünde her bir yemek için en iyi malzemeleri kullanırız, böylece müşterilerimizi taze ve lezzetli ürünler sunarız. Fiyatlarımız da akademinin sıkı kontrollerinden uygun onayı almıştır. Biraz önce söylediklerini açıklayamıyorsan,  akademinin bir öğretmeni olsan da, bugün buradan ayrılmayı düşünme!”

 

Yönetici Wu’nun yüzü kasvetliydi.

 

Bir taverna için, müşterilerini dolandırmak büyük bir suçtu. Bu meseleyi şimdi çözemezse, bu kötü şöhret yayıldığında Hongtian Köşkü’nün kapatılma ihtimali vardı.

 

“O kesinlikle, Shen Laoshi’nin gözüne girmek için şov yapıyor!”

 

Biraz önce o, Zhang Xuan’ın bu olaydan da hiçbir zarar almadan kurtulacağını düşünüyordu. Ancak Zhang Xuan’ın, Hongtian Köşkünü müşterilerini dolandırmakla suçlaması ve yönetici Wu’yu rencide etmesinin üzerine, olayları neşeli bir şekilde izlerken, Shang Bin’in gözlerinde bir ışıltı parladı.

 

Yönetici Wu, iyi huylu ve sevimli birisi gibi görünebilirdi fakat söz konusu Hongtian Köşkünün itibarı olduğunda, geri çekilmeyi bilmeyen öfkeli bir boğa gibi olurdu.

 

Akademinin sonuncusu olan kişi talihsiz bir yolculuğa çıkıyor gibi görünüyor!

 

“Bu adam neden bahsediyor…”

 

Shen Bi Ru’nun yüzündeki panik görülebiliyordu.

 

[Hongtian Köşkünün, Hongtian Akademisi sınırları içerisinde ne kadar büyük bir yer kapladığına bile bakacak olursan, birileri tarafından desteklendiğini anlarsın. Buna rağmen, topluluk içinde onların müşterilerini dolandırdığını itham ediyorsun, belanı mı arıyorsun?

 

Bunun gibi büyük bir taverna itibarına çok önem verir.]

 

“Söylememi istediğine göre, formaliteleri bir kenara bırakacağım!”

 

Wu Chou’nun tehditlerine rağmen, Zhang Xuan istifini bozmadı. Masaya doğru yürüdü ve konuşmaya başladı.

 

“Bu 【Menekşe Vahşi Ayı Eti】, Vahşi bir Ayı kesildikten sonra Menekşe Çiçekleri içinde üç gün boyunca dinlendirilerek hazırlanır. Bu sayede içi yumuşak olurken dışı çıtır çıtır olur ve et güzel bir kokuyla harmanlanır. Fakat, siz sadece bir gün dinlendirdikten sonra kızartmaya alıyorsunuz. Dış görünüşü aynı olmasına rağmen, Menekşe Çiçeğinin yararlı özellikleri aktarılamıyor ve kaç tane yersen ye, vücuda olması gerektiği kadar fayda sağlamıyor!”

 

“【Honghu Mandarin Balığına】gelirsek, vahşi mandarin balıklarının Hong Gölünden yakalandığını duyurdunuz. Ancak, sahip olduğunuz bütün mandarin balıklarını Yeluo Koy’unda yetiştiriyorsunuz. Bu ikisi arasındaki farkı anlaması basit. Vahşi mandarin balıkları, doğal yırtıcılar olan【Qinghe Deniz Kaplumbağalarına】karşı savaşmak zorunda oldukları için arka yüzgeçleri sizin yetiştirdiklerinize nazaran daha sert olma eğilimindedir ve kuyruk kısmı önemli ölçüde daha kalın olur. Azıcık araştıran birisi söylediklerimin doğru olup olmadığını teyit edebilir!”

 

“【Temiz Sotelenmiş Yuvalanmış Kalp Bitkisine】 gelecek olursak, bunun içinde kullanılan malzeme Yuvalanmış Kalp Bitkisi bile değil, Acı Kalp Bitkisi! Bu iki bitki aslında türünün tek örnekleridir, sadece farklı koşullar altında yetiştirilirler ve bu yüzden de isimleri farklıdır. Yuvalanmış Kalp Bitkisi, vahşi yaratıkların yuvalarının yanında yetişir ve onlar tarafından gözetilir. Sapları daha kalın olur ve besin değerleri de çok daha fazladır!”

 

“Acı Kalp Bitkisi vahşi doğada yetişir ve son derece ucuzdur. Sapı incedir ve besin değeri büyük oranda daha düşüktür! Aynı tabaktaki, iki sebze arasındaki değer farkı on kata kadar çıkabilir! Karşılaştırıldığında, tamamen farklı seviyedeler! Yuvalanmış Kalp Bitkisi kullanıyoruz diyip, Acı Kalp Bitkisi kullanılması dolandırma değilse, neye dolandırma dersiniz?”

 

 

Rastgele bir şekilde gösterdiği yemeklerin aslını ve kusurlarını anlaşılır bir biçimde söylebilmişti. Bunları duyan yönetici Wu’nun yüzünün rengi atarken, önceki saldırganlığından eser kalmadı.

 

Hongtian Köşkünün yöneticisi olarak, sadece müşterilere hizmet vermiyordu, aynı zamanda mutfak işlerinden de sorumluydu. Doğal olarak, Zhang Xuan’ın söylediklerinin gerçekliğinin farkındaydı.

 

Anlattıklarının saçmalıkla alakası olmaması şöyle dursun, sözleri… tam anlamıyla doğruydu!

 

Patron bu tip şeylerden haberdar değildi. Wu Chou kendi karı için, tedbirli biçimde bu malzemeleri değiştirmesi için birini görevlendirmişti. Profesyonel gurmeler bile Honghu Mandarin Balığı ve Yuvalanmış Kalp Bitkisiyle onların taklitleri arasındaki farkı söyleyemezdi. Bu da bu ürünlerin ve taklitlerinin neredeyse aynı olduğunu kanıtlar nitelikteydi.

 

Nasıl bu adam bu farkları anlayabilmişti? Hem de tam on ikiden vurarak.

 

"Lanet olsun!"

 

“Biz buraya özel olarak gerçek bir Yuvalanmış Kalp Bitkisini denemek için uzaklardan geldik, onun bir taklit olduğunu düşünmek!”

 

“Ben de. Honghu Mandarin Balığının lezzetli, hakiki ve güzel kokulu olduğunu duydum ve bu nedenle seyahatimi buraya yaptım. Nasıl bizi aptal yerine koymaya cüret edersiniz!”

 

“Paralarımızı geri ver! Hongtian Akademisinin bir numaralı tavernasının çakma ürünler kullanmaya başvurduğunu düşünmek. Düzenli bir müşteri olmama rağmen, tüm bunların bir dolandırma olduğu aklımın ucundan bile geçmezdi!”

 

 

İddialarını destekleyecek yeterli delilleri de öne süren Zhang Xuan’ın sözleri telaşsız ve akla yatkındı. Gösteriyi izleyen kalabalık aniden bir kargaşa haline girdi.

 

Hongtian Köşkü, tüm Tianxuan Krallığında bile saygın bir taverna olarak görülürdü. Özel ürünlerinin çoğu sayısız ustanın buraya yolculuk etmesini sağlamıştı. Tüm bunların sahte olduğunu hayal bile edemezlerdi.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44247 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr