Bölüm 81: Kişi, En İyi Şekilde, Erdemleri İçin Cezalandırılır (1)

avatar
429 4

Kötü Adamın Hayatta Kalma Rehberi - Bölüm 81: Kişi, En İyi Şekilde, Erdemleri İçin Cezalandırılır (1)


 

“Durum raporu istiyorum.”

 

Bir hafta sonra Kayra, Briache ailesinin ana salonunda tahtında otururken 150 Kanlı Ay üyesi sıraya girmişti.

 

“Briache Ailesi’nin çevresinde bulunan 124 köyün tamamı ayinlerimize kurban gitti. Toplam ölüm sayısı 125,278. Yirmi yedi üyemiz Kanlı Ayın Hükmü’nde ikinci kademeye ulaştı, geri kalanlarsa birinci kademenin başlarında. Ayrıca Stella gibi devasa şehirlere bazı tohumlar ektik.”

 

“Mali durumumuz ne durumda?”

 

“Briache ailesinin desteğiyle zar zor ayakta duruyoruz. Gelişim çok fazla para istiyor.”

 

Alperen saygılı bir şekilde Kayra’ya raporunu sunarken uzun saçlı bir adam birden önünde bitti ve kulağına bir şey fısıldadı, ardından Kayra’ya selam verdi ve tekrardan ortadan kayboldu.

 

“Efendim, Stella Lordu ile Kader Kraliçesi’nin düğünü iki gün içerisinde başlayacağı haberini aldık. Duyumlarımıza göre çevredeki en güçlü aileler tebriklerini iletmek için teşrif edecek ve Bluviel Krallığı’nın kralı da ziyaret de bulunacak.”

 

“Size söylediklerimi hazırladınız mı?”

 

“Evet, efendim her şey hazır.”

 

“Pekala.”

 

Kayra elini salladığında Alperen’e altın bir yüzük uçtu. Alperen yüzüğü yakaladıktan sonra manasını yüzüğe aktardı.

 

Bunu yaptığı gibi kan yüzüne akın etti ve derin nefesler alarak Kayra’ya baktı.

 

“Bunlar… bunlarla birlikte krallıktan bile daha zengin sayılırız.”

 

“Bunlar işime yaramayacaklar. Engerek, Hayalet, Hakikat öne çıkın.”

 

On kişilik ekiplerin önünde siyah üniformalı üç adam bir adım öne çıkıp diz çöktü. Hepsinin gözleri koyu turuncu renkti. Bu da onların ikinci seviyede dahi yüksek aşamalarda olduklarının göstergesiydi. Güçleri en azından orta aşama Seçkin’di.

 

Ellerinde on binlerin kanı vardı.

 

“Çevredekilerin tepkileri nedir?”

 

“Rapor veriyorum Majesteleri.”

 

Engerek tüm dişlerini gösteren gülümsemesiyle kafasını eğdi.

 

“Ölümler çevredeki krallıkları derin bir korkuyla baş başa bırakmış durumda. Saldırının ve ölümlerin kaynağını tam olarak bilemeseler de Kanlı Ay’ın simgesini bıraktığımız için yakında adımız tüm kıtada bilindik hale gelecektir.”

 

“Bizden korktukları kesin.”

 

Kayra diğerlerinin göremeyeceği ilahi iradeye bakarken duygusuz olmasına rağmen diğerleri derin bir korkuya kapılmıştı. Nedendir bilinmez ama Kayra’ya bakan herkesin gözleri yanıyor, kalbi korkuyla doluyordu.

 

Buna neredeyse bir yüksek aşama Seçkin gücüne erişen Muhteremler de dahildi.

 

Kanlı Ayın Hükmü gibi eşsiz bir yetenek sınırlamadan yoksundu. İnsanlara ne kadar acımasız davranır, öldürür ve acı çektirirlerse o kadar güçleniyorlardı – ki bu hiçbir şeyden çekinmeyen şeytani insanlarla dolu Kanlı Ay için biçilmiş kaftandı.

 

Pedofililerden sadistlere, sadistlerden psikopatlara kadar pek çok türde insan, masumlara tarifsiz acılar veriyor ve bunun sonucunda güçleniyorlardı.

 

Tabii bu işkenceler diğerleri tarafından bilinmiyordu. Bu sapkınlıklar ortaya çıkarsa tüm kıta Kanlı Ay’a karşı birleşir ve onları yok etmek adına bir koalisyon oluştururlardı. Şu anda Bluviel Krallığı bu olayın üstünü örtmeye çalışıyor ve etkilerini en aza indirgemek için çalışmalar yapıyordu.

 

Tüm bu olay sözde ‘canavar dalgasının’ işiydi ve krallık onlar için bir ordu toplamaya çalışıyordu.

 

Kanlı Ay'ın varlığı sadece komşu şehirler ve krallık tarafından biliniyordu.

 

“Efendim, istediğiniz gibi Paulo ve diğerleriyle birlikte girmeniz için sahte bir kimlik hazırladık. Siz Paulo’nun gizli öğrencisi konumunda, leydi Evelyn’in kavalyesi olarak davetlisiniz. Tüm kıtadaki araştırma servisleri dahi bu kimlikte sorun bulamaz. Bundan emin olabilirsiniz.”


Muhterem Hayalet konuşurken Hakikat birden söze girdi.

 

“Ayrıca emrettiğiniz gibi sahte üsler, yönlendirmeler ve antlaşmalar tamamlandı. Şehri kaplayan formasyonların açıklarını ele geçirdiğimiz görevliler ve casuslardan sağlamaya devam ediyoruz. Bunlar dışında geriye kalan tek şey zamanı geldiğinde bu açıklara saldırıp şehir savunmasını alaşağı etmek. Bunun için profesyonel bir ekip hazırlıyoruz. Özel bir anti-formasyon ile anında tüm formasyonları kırabilmeyi amaçlıyoruz. Formasyonlar On Bin Şeytan-Tanrı Formasyon'u adlı formasyon takip-yönetim merkezi tarafından yönetiliyor. Bu yüzden biraz zaman alacak olsa da ertesi günün alacakaranlığına her şey tamamlanacak.”

 

“Güzel,” Kayra başka bir şey söylemeden dudaklarını büktü.

 

“Bugünden itibaren herkes gücünü toparlamaya odaklanacak. Kanlı Ayın Hükmü’nden kazandığınız negatif duyguları sindirmeniz gerekiyor,” diye toplantının kapanışına başladı Alperen. Kayra konuşmaktan hoşlanmadığı için onun yerine toplantıyı yönetiyordu.

 

Kanlı Ayın Hükmü negatif duyguları toplayan bir depo gibiydi. Acı, keder, nefret, korku, hüzün gibi duygular ne kadar fazla olursa o kadar iyiydi. Sırf bu yüzden Engerek ve birkaç Daimi İblis seviyesindeki üye ‘duygu çiftliği’ oluşturmuşlardı.

 

Kısa sürede o kadar fazla negatif duygu biriktirmişlerdi ki bu duyguların ağırlığına katlanamayıp deliren Kanlı Ay üyeleri vardı. Tabii ki Engerek onları öldürmek yerine daha fazla acıya sebep olsun diye topluma salmıştı.

 

Şimdi dışarıda önüne geleni katleden, tecavüz ve işkence eden birkaç kaçık bulunuyordu.  

 

“Dağılabilirsiniz.”

 

“Anlaşıldı!”

 

Alperen’in sözlerinin ardından diz çöken Kanlı Ay üyeleri buhar misali oldukları yerden kayboldular. Artık her biri dünyanın önde gelen uzmanlarının arasında yer edinmişlerdi. Ve absorbe edecekleri kötücül duygular onları daha da ileriye taşıyacaktı.

 

Kanlı Ayın Hükmü özünde bir şeytani teknikti. Çok hızlı gelişim sağlasa da kişinin mentalitesini adeta yok ediyor, onlara büyük acılar çektiriyordu ama Kanlı Ay’daki herkes için bunlar önemsiz şeylerdi. Sıradan bir insanın çekmeyi hayal edemeyeceği acılarla büyümüşlerdi.

 

“Efendim yürüttüğümüz operasyonların sayısı gün geçtikçe artıyor. Çok fazla eleman eksikliğimiz var. Böyle devam ederse eleman eksikliği yüzünden birkaç önemli operasyonu durdurmak zorunda kalacağız.”

 

“Önceden belirlediğimiz üç operasyona ağırlık ver. Sığınakların sayısını artır, Bluviel ve diğer krallıklardaki uyuşturucu ticaretini ele geçir ve Stella Şehri’nin arka sokaklarını karanlığa boğ. Senden sadece bunları istiyorum.”

 

“Anlaşıldı efendim! Müsaadenizle.”

 

Kayra’nın istekleri kıtayı yerinden oynatmaya yeterliydi. Çünkü bu planlardan her biri topluma büyük hasarlar verecek kadar büyüktü. Örneğin sığınakların sayılarını artırma binlerce insanı kaçırıp beyinlerini yıkadıktan sonra acımasız eğitimlerle eğitmekti.

 

Binlerce insan arasında sadece yüz insan ayıklanacak ve Kanlı Ay’a katılacaktı. Diğerleri ise ya ölür ya da basit görevleri yerine getirmek adına personel haline getirilirdi. Bu plan tamamen Kanlı Ay’ın becerikli personel sayısını artırmaya yönelikti.

 

İkinci operasyon olan uyuşturucu yollarını ele geçirmek ise insanları uyuşturucuya boğup kötü duygulardan güç elde etmeye yönelikti. Parayla alakası dahi olmadığından uyuşturucu sektöründe büyümek çok kolay olacaktı.

 

Sıkıntı bu sektörün tek eli olmaktı. Uyuşturucu ticaretine el atmış devasa kiliseler ve krallıklar vardı. Onlarla gayrinizami savaşa girişmek bir süre Kanlı Ay’ı zorlayacaktı.

 

Üçüncü plansa Stella Lordu’ndan intikam almak için oluşturulmuştu. Stella Şehri şu anda beyaz bir sayfa gibi refah ve zenginlikle doluydu. Arka sokaklarında ne insan kaçakçılığı ne de kötü işlere dair bir şey bulmak imkansızdı. Kanlı Ay’ın ve dünyanın geri kalanı bu kadar sefil haldeyken onların bu kadar refah ve zenginlikle dolu bir şehirde yaşaması insan tabiatına karşıydı.

 

Bir insan ne kadar mutluysa mutluluğu elinden alınınca o kadar negatif duygulara kapılırdı. Tıpkı bir kuşun ne kadar yükselirse o kadar sert düşmesi gibiydi. Alperen’in bizzat yönettiği bu operasyonda birkaç küçük çete ile başlayan organ kaçakçılığı ve uyuşturucu ticareti Stella Şehri’ne yavaş yavaş sızıyordu.

 

Tabii şu anda dikkat çekmemeye çalışıyorlardı.

 

Ancak fareler her yerdeydi.

 

Alperen gittikten sonra Kayra gözlerini kapattı ve İç Kemiren Karanlık ile yuttuğu ruhları özümsemeye odaklandı.

 

Hiçbir düşüncenin bulunmadığı karanlık bir köşede, zihninin en karanlık köşesinde, bir milyon tane ruh korkuyla titriyordu. Yaşam alanlarında normal bir doğa döngüsüne hapisken bir yaratık gelip onları nerede olduklarını bilmedikleri karanlık bir köşeye hapsetmişti.

 

“Bir hafta önce sizi özümsemeye başladım ama o zamandan bu zamana kadar sadece bir milyon ruhu özümseyebildim. Bugün hepinizi huzura kavuşturacağım.”

 

Aralarında insan dilini anlayan zeki canavar ruhları da vardı. Haliyle Kayra’nın sözleri onları dehşete düşürmüştü. Feryat ve dualarla karanlıkta koşuşturmaya başladılar. Kimileri Kayra’ya saldırmaya yeltenecek kadar gözüpekken kimileri oldukları yerde bayılabilecek kadar zayıftı.

 

Kayra ona saldırmaya çalışan canavar ruhlarını umursamadan iradesini harekete geçirdi ve on bin kadar ruhu kapsayan devasa bir alan yarattı. Burası onun hüküm alanıydı. Buraya hapsettiği her şey onun kontrol edebileceği kuklalara dönüşüyordu.

 

Ancak bu sefer amacı köleleştirmekten ziyade kendisiyle birleşmeye zorlamaktı.

 

Hüküm alanı İç Kemiren Karanlık’ın otoritesi ile birleştikten sonra Kayra Zıtlıkların Birliği ile hepsini yok etti. On bin ruh saniyeler içerisinde kar misali eridi ve onları yutan karanlık yüzünden yok oldu.

 

“On bin tanesi hiçbir şeye yetmiyor.”

 

Absorbe ettiği ruhları irade gücüne çevirdi. İç Kemiren Karanlık ile olan antlaşması sayesinde bu özelliğe sahipti. Tıpkı Mahvolmuş Kralın Kılıç Ki’si’nin ak özü alıp yaşam gücü veya büyü gücüne çevirmesi gibi ruhların bilinçlerini irade gücüne çevirebiliyordu.

 

Kısaca Yıldız Diyarı onun için bir çiftlik gibiydi.

 

“Felsefe öğretmenim benim için bazı ithamlarda bulunmuştu.”

 

Adamın ismini hatırlamasa da o gün söylediklerini asla aklından çıkartamamıştı.

 

“Kişi, en iyi şekilde, erdemleri için cezalandırılır.”

 

Gece tarafından ihanete uğradıktan sonra bunu daha da iyi farkına varmış ve şu anki zihniyetini temelleri atılmıştı.

 

“Sanırım Friedrich Nietzche’ye ait bir sözdü. Hatırlamıyorum… Neyse.”

 

Başka bir alan otuz bin ruhu kapladı.

 

Ruhların kalan son irade parçası da bu alan yüzünden dağıldı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44513 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr