Bölüm 57: Final¿ (1)

avatar
436 4

Kötü Adamın Hayatta Kalma Rehberi - Bölüm 57: Final¿ (1)



Genç adam ansızın kafasını kaldırıp Kayra’ya gülümsedi. Gözlerinde uzun zamandır öfke alevlerinin artık patladığı görülebilirdi.

 

“Uzun zaman oldu, Mahvolmuş Kral.”

 

Kayra genç adamın gözlerine baktığında Yıldız Diyarı’na geldiğinden beri hissetmediği bir duyguyu hissetti. Hep başkalarının ona duyduğu bir şey…

 

Korku!

 

Kendinden çok daha üstün bir varlığa karşı duyduğu bir korkuydu.

 

Kozmik korku!

 

“Artık taraflar değişti.”

 

Gencin irisi bir çizgi haline gelirken mavi gözleri ametist benzeri bir mora dönüştü. Gözlerinin içerisinde uzay varmış gibi sonsuz bir karanlık vardı.

 

Kayra tereddüt etmeden metrelerce gerilerken Mahvolmuş Kralın Kılıcı’ndan garip dalgalanmalar hissetti. Gücü halihazırda %50’ye düşmüştü. Gençle savaşırken aldığı darbeler ise canını öyle yakıyordu ki gücünün sadece %10’unu kullanabiliyordu.

 

Şu anki hali ile gencin bir saldırısını karşılamak ölmekle aynı anlama geliyordu.

 

Ordu dalgası çoktan yanlarına geldiği için şanslıydı. Bir ittifak askerini yakasından tutup Mahvolmuş Kralın Kılıcı’nı kalbine sapladı. Genç askerin gözlerindeki korku öyle büyüktü ki Kayra’nın bile içi ürpermişti.

 

Önceden korku nedir bilmezdi ama şimdi onunla empati kurabiliyordu.

 

Ancak yapabileceği bir şey yoktu.

 

Genç asker kayısı gibi kurudu ve Ak Özü, Kayra’ya büyü gücü olarak döndü.

 

Kayra bir kısım Kara Öz ayırdıktan sonra Kardelen ile savaşan gence baktı. Kardelen’in gücü onu şaşırtmıştı. Kendisinden çok ama çok daha güçlü olduğunu buradan anlayabiliyordu. Ancak o bile gence karşı sadece dayanabiliyordu.

 

Kayra, Büyülü Mavi Gözleri kullanarak ileri atıldı. Laplace’ın Şeytanı ve Düşünce Hızlandırma sonuna kadar çalışıyordu. Gencin etrafında bir silüet oluştu. Kayra artık gencin hareketlerini takip edebiliyordu.

 

Manasını bacaklarında topladı ve yukarı zıpladı.

 

Boom!

 

Kılıcını savurduğunda duvara toslamış gibiydi. Havada durakladı ve karnına yediği avuç içi birkaç metre yükselmesine neden oldu.

 

“Bu anı o kadar zamandır bekliyordum ki, ne tür hayaller kurduğuma inanamazsın.”

 

Genç Kardelen’in saldırısını uzamış tırnakları ile savuşturduktan sonra ametist gözler kısıldı. Vücudundan yükselen mana dalgaları adeta yeryüzünü süpürdü.

 

Kayra kan kusarak yere indi. Gencin avuç darbesi kaburgalarını toza dönüştürmüş ve kalbine hasar vermişti. Hemen birinin yaşam gücünü özümsemezse ölmesi an meselesiydi.

 

“Yapma, ne olursun yapma!”

 

Başka bir askerin daha feryatları yanıtsız kaldı. Hayatı Kayra’nın yaralarını iyileştirmek için feda edilmişti.

 

Yaralarını iyileştirdikten sonra Kayra biraz geri çekildi ve durum değerlendirmesi yaptı. Genç ondan çok ama çok daha güçlüydü ve harcadığı manaya rağmen hâlâ sorun olmaması mana seviyesinin de çok fazla olduğunu gösteriyordu.

 

“Bir insan nasıl bu kadar güçlü olabilir?”

 

Gencin hareketlerini görebiliyor olmasına rağmen vücudu buna tepki veremiyordu. Sadece kıl payı farkla saldırılarını atlatabiliyordu.

 

Çın, çın, çın!

 

Genç ile Kardelen arasındaki savaşın boyutu artık onun karışabileceği seviyenin üzerine çıkmıştı. Orduların savaşı da pek farklı değildi. Garip bir biçimde gencin birliğindeki herkes canavar gibiydi. Ondan fazla kişiyle zorlanmadan mücadele edebiliyorlardı.

 

Genç avuç saldırıları ile Kardelen’in her atağını durdurdu ve kolaylıkla karşılık verdi. O kadar hızlılardı ki normal askerlerin takip etmesi mümkün değildi.

 

“Neden bunu yapıyorsun?”

 

Kardelen çaresiz bir şekilde bağırdı. Kader Gözü’nün verdiği mistik görüş ve iki aydır edindiği tüm beceriler bu gencin karşısında işe yaramazdı.

 

Çoktan Kozmik Ejderha Bedeni’ni elde edip ilk seviye olan Ejderha Gözü’nü uyandırmıştı. Üstelik Ejder ırkından olan Yelbegen’in kalbini destek olarak kullandığından mana seviyesi çoktan öğreticideki kimsenin ulaşamayacağı seviyeye ulaşmıştı.

 

Kozmik Ejderha’nın yavrusu ve Yelbegen kalbi.

 

Dört Hakikatin Gözü ve Sekiz Katlı Asil Yol.

 

Yıldırım kadar hızlı saldırılar ve bir çeliği andıran deri katmanı. Her birisi Yıldız Diyarı’nın en nadir hazineleriydi. Sadece öğretici de bulunan efsanevi hazinelerdi. Başka bir örnekleri yoktu.

 

Ancak bu genç hepsini toplayıp etkili bir şekilde kullanabiliyordu.

 

Özellikle Sekiz Katlı Asil Yol, efsanevi kademe bir dövüş sanatıydı. Dört Hakikatin Gözü ise Kader Gözü ile aynı seviyede olan Hakikat Gözü’nün bir üst kademesiydi.

 

Kozmik Ejderha’nın yavrusunu özümsemek ona Kozmik Ejderha Bedeni’ni vermişti. Yelbegen’in kalbini özümsemek ise Kozmik Kalbe kavuşmasına neden olmuştu.

 

Bunlar engellemeye çalışsa da Kardelen, en nihayetinde onu güçlendirmekten başka bir işe yaramamıştı.

 

Gencin zarif parmakları yıldırım hızında kapandı ve Kardelen’in karnına sert bir yumruk indi.

 

Kardelen ipi kopmuş bir uçurtma gibi metrelerce uzağa uçtu.

 

Yere düştü ve bir süre yuvarlandıktan sonra kanlar içerisinde kalktı.

 

“Bu yaptığın masum bir insanı öldürmekten farklı değil. Her ne kadar gelecekte kötü birisi olacak olsa da şu anda Yıldız Diyarı’na uyum sağlamaya çalışan bir katılımcı.”

 

Genç sakince ona baktı.

 

“Gökçe hayatımda tanıdığım en iyi insandı. Ölümü çocuklarımın annelerini, benimse dünyaları verebilecek kadar sevdiğim kişiyi kaybetmem neden oldu. Kim bilir Gökçe hayatta olsaydı Yıldız Diyarı’na merhamet ve sevgiyi aşılayabilirdi. Bu acıyla dolu dünyada temiz kalmayı başarabilen, ellerini kirletmeyen tek kişi oydu.”

 

Sesi titremeye başlamıştı. Gözlerindeki keder ve öfke ondan epey uzakta olan Kardelen’in bile ürpermesine neden oldu. Lakin buna rağmen gözlerindeki kararlılık azalmadı.

 

“Ancak onun sevgilisini öldüren kişi sendin! İntikam aramaya hakkın var mı? Sen de çok fazla kişiyi öldürdün! Çok fazla aile yıktın. Kendi ideallerin başkalarının idealleriyle çakıştığında, kendi idealini uygulamak uğruna diğerlerinin hayallerini ve dünyalarını yıkmadın mı?”

 

“Başkalarının hayallerini yıkmamın sebebi, hayallerinin bu dünyayı yıkıma sürükleyecek olmasıydı! Kardelen, önceden onun sevgilisiydin. Nasıl birisi olduğunu en iyi bilen kişi sensin! Ölümü, bu dünyayı trajedilerden koruyacak! Zamanında kurtaramadığımız dünyayı onun ölümü kurtaracak.”

 

“Söylediklerin safsatadan ibaret! Onu değiştireceğim, öyle birisi olmaması için hep yanında duracağım! Onun ne hissettiğini en iyi bilen kişi benim. Küçükken çektiği psikolojik baskıları, insanlığa zarar vermek istemesine neden olan travmaların hepsini! Hepsini sadece ben biliyorum. Sen, dış kapının dış mandalı – onun neler çektiğini bilmeden onu yargılamaya cüretinde bulunuyorsun.”

 

“Onun çektiğinden bana ne.”

 

 Genç tartışmakta yorulmuş olacak ki konuşmayı kesti. Buz kesmiş gözleriyle Kardelen’e baktı. Vücudundan astronomik derece mana fışkırıyordu.

 

“Sekiz Katlı Asil Yol!”

 

Mırıldandığı anda vücudundaki mana parmaklarında yoğunlaştı.

 

“Doğru Konsantrasyon!”

 

Fiyuvv!

 

Yoğunlaşan mana düz bir çizgi halinde fırladı.

 

---

 

Kardelen ve genç arasındaki savaş yavaştan sona ulaşırken Kayra bir çığlık duymasıyla ardını döndü. O esnada Ejder Kral Xiang Yu ile savaşan Gece ve Kara Çiçek, Ejder Kral’ının saldırısı altında can vermek üzereydi.

 

“Hayır!”

 

Kayra’nın gözleri Gece’nin güzel yüzündeki çaresizliği görünce kan çanağına döndü. Bir pulsar gibi atan Mana Kalbi devasa miktarda manayı birden pompaladı.

 

[Gizli potansiyeliniz tetiklendi!]

 

[Mahvolmuş Kralın Kılıcı’na ait üçüncü mühür açıldı.]

 

[Abisal Gece Yaprakları aktif edildi.]

 

[Abisal Gece Yaprakları]

*Kara Öz’den oluşan yapraklar saldırı, savunma ve destek için kullanılabilir.

 

İçgüdüsel olarak kılıcını savurduğunda etrafta süzülen siyah akasya yaprakları oluştu. Bir daire çizerek anında Gece’nin önünde siyah bir kalkan oluşturdular.

 

Ejder Kralı’nın Büyük Kargısı kalkana çarptığında olduğu yere saplandı. Kayra o anda harekete geçerek Gece’nin önüne geçti. Abisal Gece Yaprakları’nı tekrardan harekete geçirerek neredeyse tüm manasını Ejder Kralı’nı devirmek için kullandı.

 

Ortaya çıkan güç Kardelen ile yarışacak cinstendi.

 

Haliyle Ejder Kralı pek fazla dayanamadan yere yığıldı.

 

Kayra soğuk nefesler vererek zıvanadan çıkmış mana akışını dengeledi. Abisal Gece Yaprakları onun gücünü büyük oranda artırmış olacaktı ki tek saldırı da Ejder Kralı’nı engelleyebilmişti.

 

‘Gerçekten bir kız için mi yaptım ben bunu?’

 

Şirin için dağları delen Ferhat’ı her daim küçümsedi. Yaptıkları gerçekten biz kız için değer miydi? Aşk gerçekten bu kadar lanet bir şey miydi?

 

Ancak şimdi biliyordu ki kesinlikle değerdi.

 

Gece’yi korumuş olmanın verdiği tarifsiz mutluluk Mahvolmuş Kralın Kılıç Ki’si ile Ak Öz emmekten daha fazlaydı.

 

Arkasını döndü.

 

Gece’nin hayran olmuş yüzünü görmek istiyordu. Onun hayatını kurtarmış ve düşmanını alt etmişti. Kendisine aşık olmasa da biraz mest olacağını düşünüyordu.

 

Ama arkasını döndüğü öldürme niyeti ile yapılmış bir saldırı sağ göğsüne çarptı ve akciğerini deldi. Deldiği yer Kayra’nın vücudundaki en önemli nokta olan Yıldız Kanalı idi.

 

Kalbinden pompalanan mana Büyülü Mavi Gözleri kullanması için gözlerine transfer edilirdi. Ayrıca sağ kolu, sağ bacağı ve sağ bölgesinde bulunan hemen hemen her şey için Yıldız Kanalı’ndan küçük kollar ayrılırdı.

 

Vücudundaki en önemli mana kanallarından biriydi.

 

Kayra’nın gözleri fal taşı gibi açıldı. 


Kan göğsünden dışarıya özgürce fışkırırken gözlerine inanamamış gibiydi. 


"Ne...den?" 









Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44516 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr