Bölüm 53: Kralların Çatışması (9)

avatar
428 4

Kötü Adamın Hayatta Kalma Rehberi - Bölüm 53: Kralların Çatışması (9)


 

Her şey o kadar hızlı olmuştu ki Ejder Kral ile dövüşen Beatrice fark edemedi. Savaş alanı çok kaotikti ve takip etmek çok zordu.

 

Ancak ittifak askerlerinin aniden azalması ve sol kanadında olması gereken İtalyanların yerini Çinlilere bırakması, geçte olsa Beatrice’in gözüne çarptı.

 

“Tancredi! Seni oros…”

 

Ani gelen ihanet onu öyle şaşırtmıştı ki az kalsın Ejder Kralı’nın kargısına kurban gidiyordu. Eksalibur ile Ejder Kralı’nın Büyük Kargısı çarpıştı. Kral Arthur ile Lu Bu’nun varisleri ölesiye mücadeleye tutuldu.

 

Çın, çın, çın!

 

Ejder Kralı’nın kargısı iki buçuk metreden uzundu. Ağırlığı fazlaydı ve her savurduğunda rüzgarların uğuldamasına neden oluyordu. Büyülü Kılıç Ekskalibur bile tek seferde bir hamlesini durdurmaya yetmiyordu.

 

“Ejder Kral, benim elimde öleceksin.”

 

“Hahaha, umarım öyle olur küçük kız.”

 

Ejder Kralı onunla aynı yaşta olmasına rağmen devasaydı. Onun yanında Beatrice çok narin ve küçük kalıyordu.

 

“Küçük Kız mı?”

 

Büyülü kılıç parladı. Binaları silip süpüren bir fırtına misali yeri süpürdü ve Büyük Kargı’nın bıçağına çarptı.

 

Boom!

 

Kargının bıçağına çarpan kılıcın arkasındaki kuvvet ilk defa Ejder Kralı’nın ifadesinin değişmesine neden oldu. Küçük bedeninden beklenmeyen bir kuvvetti bu. Ejder Kralı dengesini toparlamak için bir adım geriledi.

 

Ekskalibur tekrardan hareket etti. Parlaklığı biraz sönmüş olsa da arkasındaki kuvvet hâlâ çok fazlaydı. Büyük Kargı ve Ejder Kralı’nın doğuştan gelen kuvvetine rağmen bu onu zorlayacaktı.

 

Birkaç çarpışmanı ardından Ejder Kralı çabucak dezavantaja düştü. Ekskalibur hızlandıkça artan gücü garip bir momentumla onu geri çekilmeye zorlamıştı.

 

“Ama sınırına dayandın.”

 

Bir yıldız ne kadar parlak ve büyük olursa ömrü o kadar kısa olur. Beatrice, sınırlarını aşıp Ejder Kralı’nda pek çok yaraya neden olmuştu ama vücudundaki mana da suyunu çekmeye başlamıştı. Savaş başlayalı birkaç dakika olmasına rağmen hem o hem de Ejder Kral tüm dayanıklıklarını bitirmişlerdi.

 

Ejder Kral onun dinlenmesine izin vermedi.

 

Kargısını ileri sapladı ve karşı konulması imkansız güç Beatrice’in zarif kılıca indi.

 

Çın!

 

Klang!

 

“Uk…”

 

Beatrice kendini toplamadan önce metrelerce sürüklendi.

 

“Arkadaşlarınız ihanet etti.”

 

Ejder Kralı kargısını çevirdi ve Beatrice’i korumak için ona saldırmayı amaçlayan üç ittifak askerini ortadan ikiye böldü.

 

Şu anda otoritesini kullanıyordu.

 

Yaşayan En Güçlü Adam.

Seviye: Kahraman

Tip: Otorite

Açıklama: Kendine “Yaşayan En Güçlü Adam” unvanını veren kana susamış general Lu Bu, dobra ve acımasızdır. Lu Bu’nun havarisi onunla aynı kişiliğe sahip olduğundan onun otoritesini, Yaşayan En Güçlü Adam’ı kullanabilir. Otorite size belli bir alandaki en güçlü kişi (fiziksel) olmanıza imkan sağlar.

Kullanım Süresi: 3 Ay

 

Kan Kraliçesi Beatrice, Kral Arthur’un havarisi. İnsanüstü hızlı saldırıları ve gözlem yetenekleriyle Ejder Kralı’nın saygısını hak eden biriydi. Yaşayan En Güçlü Adam’ı sadece ayda bir kez kullanabilse ve çok sayıda kısıtlaması olsa da Kan Kraliçesi’ne karşı kullanmazsa başının belada olduğunu hissediyordu.

 

Yaşayan En Güçlü Adam ona kendinden güçlüleri yenme imkanı veriyordu. Karşısında geçen sefer ona saldıran Yeraltı Şeytanı gibi biri olsa kullanmazdı ama Beatrice gibi çevik biri varken kullanmaması onu tehlikeye atardı.

 

Kuvvet bakımından kesinlikle savaş alanının bir numarasıydı. Ama hız ve çeviklik bakımından bu yer Beatrice’e devredilmeliydi.

 

Sadece birkaç dakikalık çarpışmalarında Ejder Kralı’nın vücudunda çok sayıda kesik oluşmuştu. Bu bile onun hızlı olduğunu kanıtlar nitelikteydi.

 

Ama şimdi işler değişmişti.

 

“Bu kazanan olduğumuz gerçeğini değiştirmiyor.”

 

Beatrice çatlayan zırhına baktı ve ağzından sızan kanı sildi. Kaval kemiği çatlamasına rağmen dişlerini sıkıp buna dayanmaya çalıştı.

 

“Dayanıklı kızsın. Kendine erkek diyenlerin aksine geri çekilmedin ya da alçakça planlar kurmaya çalışmadın. Bu yönünü takdir ediyorum.”

 

Ejder Kral kargısını elinde çevirdi ve duruşunu aldı. Kendisi ile mücadele edebilen Beatrice’e büyük saygı duyuyordu.

 

Beatrice Ekskalibur’u kaldırdı ve güneş ışıklarının yansımasın neden olan geniş tarafını çevirdi. Kılıcı göğsüne kadar kaldırdıktan sonra gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı.

 

Gözlerini tekrardan açtığında safir gözleri parladı. Ekskalibur bir yıldız gibi ışıldarken arkasında ihtişamlı bir kralın gölgesi ortaya çıktı.

 

Kafasında altın taç, elinde tüm ihtişamı ile parlayan Ekskalibur. Gururlu bakışları Ejder Kralı’nın hakir hissetmesine neden oldu.

 

Ancak bu onu daha da heyecanlandırdı.

 

“Otorite: İdeal Kralın Simgesi!”

 

Azure renkli ışık Beatrice’in vücudunu yıkadı. Işık vücudunu yıkadıkça Beatrice’in vücudundan yayılan enerji dönüşüm geçirdi. Neredeyse hiç hissedilmeyen aurası birden bir hükümdarınmışçasına ağırlaştı.

 

[İdeal Kralın Simgesi]

Seviye: Kahraman

Tip: Otorite

Açıklama: Britanyalılar için savaşın ve barışın simgesi haline gelmiş Kral Arthur, halkı tarafından çok sevilen bir kahramandır. Lancelot ve yuvarlak masa şövalyeleri dışındaki yoldaşlarının gücünün bir kısmını kendisi için ödünç alır.

Kullanım Süresi: 2 Ay

 

Yaşayan En Güçlü Adam ve İdeal Kralın Simgesi aynı seviyedeki iki üstün otoriteydi. Güçlerini gerçek dünyadaki efsanelerden aldıkları için dünyalılar arasında zirvedeydiler.

 

Yoldaşlarının gücünü alan Beatrice vücudunu eğdi ve kılıcı Ekskalibur ile birlikte ileri fırladı. Hızı önceki ile karşılaştırılamayacak kadar artmıştı.

 

Ejder Kralı kahkahalar eşliğinde Büyük Kargı’yı savurdu. Hızı, Beatrice’in kılıcını savurması ile aynı seviyedeydi. Yaşayan En Güçlü Adam kesinlikle görmezde gelinemeyecek kadar büyük bir güç sağlıyordu.

 

İki silah çarpıştığında şok dalgaları yeri süpürdü.

 

Çarpışma sonucunda Beatrice havaya yükselirken Ejder Kral’ın ayakları toprağa gömüldü.

 

Çın, çın, çın!

 

Üç çarpışma sonucunda Beatrice ve Ejder Kralı aksi yönlere savruldu.

 

“HAHAHAHAHA!”

 

Beatrice dişlerini sıkarak acıya dayanmaya çalışsa da Ejder Kralı bu durumdan zevk alıyormuşçasına kahkaha atıyordu.

 

Kargı saldırıları dört bir yandan ardı ardına geldi. Fiziksel olarak bir gorilden üstün olan Ejder Kralı’nın saldırıları Beatrice’i durmadan akıntıya maruz alan bir baraj gibi yıkılmasına neden oldu.

 

Beatrice güçlüydü.

 

Hız ve çeviklik konusunda Ejder Kralı onunla yarışamazdı. Güç ve dayanıklılık bakımında ise neredeyse onunla eşitti.

 

Ancak kılıç tekniği çok sığ ve hatalarla doluydu.

 

Nereye vuracağını tahmin etmek çok basitti.

 

Ejder Kralı, Antik Xiang Klanı’nın varisiydi. Klanı mızrak sanatlarında dünyanın bir numarası olacak kadar iyiydi. Tıpkı Cao Klanı’nın varisi Cao Dai, Zhou Klanı’nın varisi Zhou Fang gibi öne çıkan bir figürdü.

 

Hayatını buna adamıştı.

 

Eline ilk defa Yıldız Diyarı’nda kılıç almış Beatrice ile nasıl karşılaştırılabilirdi ki?

 

Beatrice tüm yeteneklerine rağmen saniyeler içerisinde yenildi. Otoritesi parçalandı ve vücudunu sarmalayan kuvvet yok oldu.

 

“Lanet olsun.”

 

Beatrice, Ekskalibur’a dayandı ve mavi gözlerini ona doğru yürüyen Ejder Kralı’na dikti. Vücudunda çok fazla yara olsa da hiçbir şey olmamış gibi üzerine gelmeye devam edebiliyordu. Lu Bu’nun havarisi olduğu gün gibi ortaydı.

 

Beatrice kılıcını iyice kavradı ve vücudunu hareket ettirdi.

 

“Yenilmeyeceğim.”

 

“Sana saygı duyuyorum Beatrice. Yeteneklerin kesinlikle üst düzey. Hayatında ilk defa kılıç almış olmana rağmen beni bu kadar zorlayabildin. Rakibim olman çok yazdık. Seninle dövüş sanatları pratiği yapmak isterdim.”

 

“Henüz yenilmedim. Urgh.”

 

Beatrice bir ağız dolusu kan kustu ama bunlara rağmen yenilgiyi reddediyordu.

 

Ejder Kral saygıyla işini bitirmek için rakibine yaklaştı. Onunla dürüst bir şekilde savaşan bu kız merhametli bir ölümü hak ediyordu.

 

Voosh!

 

Kargısını saplama fırsatı bulamadan bir ok Beatrice’in boğazının dibinde ortaya çıktı.

 

Çın!

 

Ejder Kralı zamanında tepki gösterip okun Beatrice’i öldürmesini engelledi. Gözleri hemen bunu atana, insanların arasına gizlenmiş okçuya döndü.

 

“Ölmek mi istiyorsun, Hou Yi?”

 

Hou Yi ifadesizce kirişe bir ok daha yerleştirdi ve Beatrice’i hedefledi. Ok kirişten ayrıldığı gibi Beatrice’in önünde belirdi.

 

Çın!

 

Ejder Kralı tekrardan oku parçalara ayırdı. Bu sefer öfkeden deliye dönmüştü. Savaşına karışılmasından ölesiye nefret ederdi.

 

Üstelik savaşına karışan kişi sadece gölgelerden saldırmayı bilen Hou Yi ise ekstra öfkelenirdi. Hou Yi’nin gizli saldırıları onun dürüstçe savaşma tarzına tersti. Bu yüzden ondan hoşlanmazdı. Şimdi de işine çomak sokuyordu.

 

“Kafan beyin yerine kasla mı dolu Xiang Yu? Şu anda düşman komutanını koruduğunun farkında mısın? Bize ihanet mi ediyorsun?”

 

Hou Yi üçüncü bir ok atmadı.

 

Yayını omzuna yerleştirdi ve geri çekildi.

 

O gittikten sonra Ejder Kralı savaş alanına baktı ve durumun düşündüğünden farklı olduğunu gördü. Mızrak Kralı Zhou Fang, Savaşçı Kral Alexander tarafından geri çekilmeye zorlanmıştı.

 

Kendi tarafına ihanet eden Tancredi onlara da ihanet edip Kurak Bataklığa kaçmıştı.

 

Göksel Kral Cao Dai’nin birliği büyük hasar almıştı.

 

Ordusunun büyük kısmı onları pusuya düşen Yadean ve sarı saçlı bir adam tarafından yok edilmişti. Sarı saçlı adam özellikle yarasız ve tasasız ona bakıyordu. Sanki ne yapacağını biliyormuş gibi gülümsemesi Ejder Kralı’nın sinirini bozmuştu.

 

Ejder Kralı bir şey söylemeden Beatrice’e baktı.

 

“Bu sefer yenildim ama bir dahaki sefere farklı olacak.”

 

Bunları söyledikten sonra tüm gücüyle bağırdı.

 

“Geri çekiliyoruz!”

 

---






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44537 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr