Bölüm 33: Tasarımsız, Kavrayışsız (1)

avatar
540 7

Kötü Adamın Hayatta Kalma Rehberi - Bölüm 33: Tasarımsız, Kavrayışsız (1)


 

“Büyü Gücü düşündüğümden daha önemli bir şey. Mana Yetiştirme Teknikleri ise Büyü Gücü’nü geliştirme ve kontrol etme imkanı sağlıyor olmalı. Vücut Tavlama Teknikleri ise fiziğimi güçlendirmeye yarıyor o zaman.”

 

Biraz mantıklı ne işe yaradıklarını anlamak zor değildi.

 

Kayra bir süre düşündükten sonra bir tane daha Özel Bilgi satın aldı.

 

“Mana Yetiştirme Tekniği bulunabileceğim en yakın Zindan ve Hazine Bölgesi hangileridir?”

 

Soru Kartı’nın ortaya çıkması için bir soru sormalıydı. İsteklerini dile getirince cevaplanmıyordu.

 

[İstediğiniz bilgi üst düzey olduğu için fiyat değerine göre güncellenecektir.]

 

[1,500 Karma Puanı karşılığında cevaplanmasını istediğinize emin misiniz?]

 

Kayra bir an bile düşünmeden ‘evet’ dedi.

 

[Cevap: Tasarımsız ve Kavrayışsız Tapınak’ta bir adet Mana Yetiştirme Tekniği bulunuyor.]

 

“Tasarımsız ve Kavrayışsız Tapınak mı?”

 

Kayra kafasını eğdi ve tekrar bir özel bilgi satın aldı.

 

“Tasarımsız ve Kavrayışsız Tapınak nedir?”

 

Bu sefer fazladan bir ücret vermesine gerek kalmadı. Anlaşılan Tasarımsız ve Kavrayışsız Tapınağı o kadar da özel bir yer değildi.

 

[Cevap: Tasarımsız ve Kavrayışsız Tapınak, Kavrayışsız unvanı ile bilinen ünlü bir büyücünün meditasyon mağarasıdır. Kendisinin müritleri onu bir tanrı gibi gördüğü için Kavrayışsız eğitimini bitirdiğinde oraya bir tapınak inşa ettiler.]

 

[Tasarımsız ve Kavrayışsız Tapınak bulunması çok zor olan bir tapınaktır. Tapınak Müritleri efendileri tarafından oraya terk edilmiştir. Zamanla ölüp hortlak olarak yeniden doğmuşlardır. Meditasyon odasına varana kadar yüz otuz yedi hortlağı geçmeniz gerekecektir.]

 

“Tasarımsız ve Kavrayışsız Tapınak.”

 

Hangi büyük figüre aitti acaba?

 

Birkaç tane daha Özel Bilgi satın aldıktan sonra burada daha fazla kalmadı. Sadece birkaç soru sormasına rağmen içeride bir saat kalmıştı. Yanlış hesaplamadıysa dün geceki ezilen tohumların cesedi bulunmuş olmalıydı.

 

Bilgi Merkezi’nden çıktıktan sonra bir restorana gitti ve bolca kurumuş etle su satın aldı. Geceye kalmadan buradan çıkmayı düşündüğü için hazırlıklarına şimdiden başlamıştı.

 

“Kendi ekibimi kurmadan önce güçlenmeliyim. Kralların Çatışması’na katılmayacağım için bunu fırsat bilmeliyim.”

 

Kralların Çatışması hâlâ açıklanmamış olsa da bir kral olmadığı için katılması pek olası değildi. Şu anda sadece Kralların Çatışması adında bir sınavın yaklaştığını ve bir haftadan az süre kaldığını biliyordu. Bu sürede Mana Yetiştirme Tekniği elde edip zayıflamış Yüce Kral’a saldırabilirdi.

 

“Sen düşerken ben yükseleceğim.”

 

Kayra bunu fark ettiğinde içten bir şekilde gülümsedi.

 

‘Şimdi biraz adam toplayalım.’

 

Pazarın yakınındaki büyük caddeye gitti ve iyi bir yerde durdu. Şimdi biraz takım üyesi almanın zamanıydı. Her ne kadar diğerleri ile karşılaştırılamayacak kadar güçlü olsa da daha hızlı bitirmek için insanlara ihtiyacı vardı.

 

“Bir zindan baskınında yardım edecek paralı askerler arıyorum! Kişi başı 75 Karma Puanı vereceğim!”

 

 Diğer herkes yoldaş ararken Kayra’nın paralı asker araması çabucak insanların dikkatini çekti.

 

“Kişi başı 75 Karma Puanı mı?”

 

Hafif sakallı bir genç Kayra’ya yaklaştı.

 

Gencin ismi Arslan’dı.

 

“Evet.”

 

“Sadece bir kişi için olduğuna emin miyiz?”

 

Karma Puanları çok değerliydi. Yemek almak, han da konaklamak ve daha pek çok şey için Karma Puanı gerekiyordu. İnsanların çoğunun hayatını amaçsızca riske atmasının nedeni bu puanlardı.

 

Kayra kafa salladı.

 

“Beyler!”

 

Arslan bunu doğruladıktan sonra ondan birkaç metre uzaktaki bir gruba bağırdı. Grup kendisi gibi kaslı beş kişiden oluşuyordu.

 

Hepsinin ekipmanları o kadar iyi sayılmasa da Kayra işini hızlandırmak için adam ve başka bir sebep için adam arıyordu. Böyle kaslı kişilerin Yaşam Gücü fazla olurdu.

 

“Arslan, ne oldu?”

 

Beşli arasından nispeten daha ince olan bir genç Arslan’a yaklaştı ve Kayra’ya baktı.

 

Arslan durumu kabaca açıkladıktan sonra genç Kayra’ya şaşkınlıkla baktı.

 

“75 KP vereceğin doğru mu?”

 

Genç şaşkınlıktan Kayra’nın üzerine gitse de arkasından başka biri onun omzundan tuttu. Beşi arasındaki en uzun ve büyük cüsseli olanı, Aykun, şüpheli bir şekilde Kayra’ya baktı.

 

“Bir saniye 75 Karma Puanı vereceğine göre altından kalkamayacağımız bir şey olmalı.”

 

Şu ana kadar verilen görevlerin ödülleri maksimum 25 Karma Puanı idi. Kaldı ki bu Karma Puanı’nı kazanmak için yanınızda en azından yüz kişi bulundurmanız gerekirdi. Kısaca yalnızca bir dük kadar adama sahip kişiler böyle yüksek Karma Puanları kazanabilirdi.

 

Aykun kendini kişisel gelişime adamış biriydi. Bu yüzden böyle yemlerin çok fazla olduğunu biliyordu. Bu bariz bir şekilde yemdi.

 

75 Karma Puanı karşı çıkılamayacak kadar güzel olsa da öldükten sonra bir anlamı kalmazdı.

 

Kayra bu kişilerin şüphesini görünce iç çekti ve aklındakileri söyledi.

 

“Aslında bunu daha sonra açıklayacaktım ama arkadaşınızın şüphelendiğini görünce şimdi açıklamam gerektiğini hissediyorum. Zindan kendi başıma halledebileceğim kadar kolay bir zindan. Sizi sadece işimi daha da hızlandırmak ve en az zararla halletmek için kiralamak istiyorum. Tabii böyle bir görev için bile 75 KP’nin fazla olduğunu düşünebilirsiniz. Lakin zindandaki malzemeler benim işime yarayacağı için zindan baskınından herhangi bir pay alamazsınız.”  

 

Ölüm ve yaşam arasında sıkı dostlukların oluştuğunu duymuştu Kayra. Eğer zindan baskınında biraz yakınlaşırsa pek çabalamadan kendine güvenilir ekip arkadaşları olabilirlerdi. Kendine Sabah Rüzgarı ve Kızıl Tan gibi sadık ‘yoldaşlar’ bulmak istemediğini söylemek yanlış olurdu.

 

“Elbette işime yaramayacak şeyleri size vereceğim.”

 

Açıklamasında hiç şüphe yoktu. Arkun’un gerilmiş kaşları açıklamayı dinledikten sonra çözüldü ve yüzüne bir gülümseme yerleşti. Bunu gören Arslan memnun bir şekilde elini Kayra’ya uzattı. Kayra’nın yüzünde maske olduğu için biraz kuşkulu hissetse de kötü biri olmadığına dair bir his vardı içinde.

 

Kayra, Arslan’ı bekletmeden elini sıktı.

 

“İkindi civarlarında Sonbahar Han’ında buluşalım. Birkaç kişi daha işe aldıktan sonra bugün yola çıkacağız. Gideceğimiz yer on kilometre uzakta olduğu için üç saat içinde varabilmeliyiz.”

 

“Tamamdır. Hazırlıklarımızı yaptıktan sonra Sonbahar Han’ında buluşalım.”   

 

Sonbahar Hanı orta düzeyde bilindik bir handı. Kayra’nın şu anki hanının bir sokak arkasında kalıyordu. Yemeği iyi ve fiyatı makul olduğundan insanlar arasında popülerdi.

 

Kayra kafa salladığında Arslan ve ekibi ona veda etti.

 

Onlar gittikten sonra Kayra tekrardan bağırdı ve başka insanların da dikkatini çekti. Sadece bir saat içinde ondan fazla kişiyi paralı asker olarak kiraladı.

 

Onlarla da sözleştikten sonra bile çok fazla zamanı vardı. Döndükten sonra yapacakları için kasabanın sosyal yapısını inceledi ve arka sokaklarda bir dilenciye rastladı. Dilenci kurumuş yapraklar ve tahta çubuklarla kamp ateşi yakmaya çalışıyordu.

 

Kayra ona bir bakış atınca arkasında birkaç tane ölü fare olduğunu gördü.

 

İfadesizce ona baktı ve varlığını belli edercesine konuştu.

 

“Herkesten daha zengin olmak ister misin?”

 

Sadece bu sözleri söylediğinde gencin vücudu irkildi. Yosuna benzer saçlarını gözlerinin önünden çekmeden Kayra’ya baktı.

 

Kayra onun gözlerine bakınca maskesinin ardından gülümsedi.

 

“Kaybedecek hiçbir şeyin yokmuş gibi bakıyorsun.”

 

En başından beri paltosunun içinde tuttuğu kese kağıdını gencin önüne attı. Genç kese kağıdına bir bakış attıktan sonra gözlerini tekrardan Kayra’ya çevirdi. Bakışlarında eşsiz bir soğukluk vardı. Kayra arkadaşı olan Yüzbaşı Başat ile karşılaşmış gibi hissetti.

 

Kendine kirli işlerini yapacak ve onun için eleman toplayacak birini arıyordu. Çünkü Tasarımsız ve Kavrayışsız Tapınağı fethetmek ve güçlenmek için kendine zaman ayırmalıydı. Ne yazık ki gün yirmi dört saatti ve uykusuz kalsa bile yeterince zamanı yoktu.

 

“Aklımda tüm herkesten güçlü olmamı sağlayacak bir plan var. Ve bunun içinde kaybedecek hiçbir şeyi olmayan canavarlara ihtiyaç duyuyorum.”

 

Kayra boğuk sesiyle konuşurken gencin gözlerine baktı. Yıldız Diyarı’na geleli üç hafta olmuştu ve bu sürede pek çok insanın yanından geçmişti, çok sayıda dilenciyi gururunu tatmin etmek için ezmişti. Ancak böyle bir dilenciye rast geleceğini düşünmemişti.

 

Açıkçası herkes tarafından dışlanmış biri olarak böyle kişilere yardım etmesi gerekiyordu.

 

Bir çıkarı olmadığı sürece bunu neden yapacaktı ki?

 

Şimdiyse bir çıkarı vardı.

 

Bacaklarını büktü ve dilenci genç ile aynı göz hizasına geldi.

 

“Ne diyorsun? Sana vereceğim fırsatı değerlendirebilir misin? Ya da şöyle değiştireyim. Sana vereceğim fırsatı değerlendirmeye çalışacak kadar cesur musun?”

 

Genç en başından beri ifadesizce Kayra’ya bakıyordu. Gözleri Kayra’nın attığı kese kağıdına düştü. İçinden yayılan hoş kokunun karanlık ve metruk ara sokağı canlandırdığını hissedebiliyordu.

 

Gulp!

 

Genç gözlerini Kayra’nın gözlerine dikti.  

 

“Benim bundan ne gibi bir çıkarım olacak?”

 

Kayra’nın dudakları kıvrıldı.

 

Kol yeninden buğday renginde eskimiş bir parşömen çıkardı.

 

İksir Dükkanı’nda satılan pahalı bir parşömendi.

 

[Mana Sözleşmesi]

 

Belirlenen şartlar yerine getirilmediğinde ceza uygulanır.

 

Kayra iksir satılıp satılmadığını kontrol etmek için İksir Dükkanı’nı ziyaret ettiğinde Mana Sözleşmesi adında garip bir kontratın satıldığını gördü. Mana Sözleşmesi şaşırtıcı derecede pahalı olsa da Kayra ne olur olmaz diye bir tane satın almıştı.

 

“Sözleşmeyi incele ve yarına cevabını ver.”

 

Kayra bunu söyledikten sonra gencin omzunu kavradı. Genç direnç göstermeden Kayra’nın gözlerine baktı. Kaçmaya ya da Kayra’ya zarar vermeye çalışmadı.

 

İstese de zarar veremeyeceğini biliyordu.

 

[150 Karma Puanı aktarıldı.]

 

Dilenci gencin gözleri sistemden aldığı mesaj yüzünden büyüdü.

 

Sadece 1 Karma Puanı’nı kazanmak bile oldukça zorken birden 150 Karma Puanı kazanmıştı.

 

Bunun bir deneme amaçlı olmasına rağmen büyülenmeden edemedi. 150 Karma Puanı’na yüzlerce ekmek, onlarca litre su alabilirdi.

 

“Mana Sözleşmesi’ni okursan demek istediğimi anlayacaksın.”

 

Kayra gencin gözlerine bakarken sezgilerine güvenip güvenmemesi gerektiğini tekrar düşündü. Sonuçta çok nadiren sezgi ve içgüdü kavramlarına güvenirdi. Ancak Kızıl Gözlü Gri Kurt bölgesinde ‘sezgisi’ pek çok kez hayatını kurtardığı için bu kişinin faydaları olacağına inandı.

 

Belki de kendisine güvenilir bir ‘kara el’ yaratabilirdi.

 

150 Karma Puanı sadece bir başlangıçtı. Kimseden elde edemeyeceği faydaları ona sunarak gönlünü kazanmak, arkadaş ya da dost olmaktan daha etkili ve hızlıydı.

 

‘Yalnızca karşılıklı çıkarı olan insanlar birbirine ihanet etmez.’

 

Dost, yoldaş, arkadaş, sevgili ya da bir hayat arkadaşı.  

 

Bu kavramlar çok güvenilmezdi.







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44528 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr