---

Kayra kasabanın ıssız girişine bir bakış attıktan sonra Görev Panosu’na doğru yola koyuldu.

Üç hafta boyunca çok şey kazanmış ve görevini layıkıyla yerine getirmişti. Şimdi de çabalarının meyvelerini toplama zamanıydı.

Kasabanın merkezindeki meydana yaklaştığında etraftaki insan sayısı onlarca kat arttı. En başta çok nadir görünen insanlar şimdi büyük gruplar halinde görülüyordu. Ancak hepsi çok meşgulmüş gibi duruyordu ve Kayra gibi garip bir insana dikkat edecek zamanları yoktu.

Kayra meydanın ortasına bir platform kurulduğunu gördü.

Platformun üzerinde iyi ekipmanlarla donatılmış birkaç kişi önündeki kalabalığa konuşuyordu.

“Üç haftadır amansızca çabalıyoruz. Pek çok kardeşimiz dünyaya adapte olamadı ve kısa sürede açlıktan öldü. Şimdi çabalama zamanıdır! Çünkü…”

Sadece birkaç cümle görmüş olmasına Hitler’in Almanya Seçimi konuşmalarına benzediğini fark etti. Umut ve umutsuzluk, kahramanların ve şeytanların ortaya çıkmasının nedeni bu iki duyguydu.

Şu anda insanlar kendilerini güvence altına almak için şeytanla dahi antlaşma yapabilirlerdi. Dışarısı tehlikeliydi. Kendini güçlendirmek için dişini sıkıp acıya katlanmak zorundaydın. VE bu oldukça zordu. Zira önceki hayatında güllük gülistanlık yaşamış kişiler burada zorlanabilirdi.

Bu yüzden insanların bir kişinin emri altına girmesi ve tüm sorunlarla ilgilenmesi için ona sırtını dayanması gibi kötü bir huyu vardı.

“Bu kişiler eninde sonunda kullanılıp bir kenara atılacak. Kralların Çatışması, sınavlar ve Karma Puanları. Hepsi bir oyundaymış gibi hissettirse de her şey gerçek. Ölüm, ansızın kapımızı çalabilir ve buna her daim hazır olmalıyız.”

İç çekti ve Görev Panosu’na yöneldi. Beklediği gibi binlerce kişilik nüfusa sahip koca kasaba da sadece birkaç on kişi Görev Panosu’na göz gezdiriyordu. 

Kayra, Görev Panosu’na girdi ve önünde açılan pencereye baktı.

[Kızıl Gözlü Gri Kurt’un Mana Kalbini Ele Geçir]

Zorluk: B-

Açıklama: Kızıl Gözlü Gri Kurt’lar özel yeteneklerle doğan nadir bir türdür. Mana Kalpleri de bundan kaynaklı oldukça özeldir. Çok sayıda iksirin etkisini artırabilir, özel tekniklerin ana kaynağı haline gelebilir.

Ödül: Ödülün sınırı getirilen Mana Kalbi ile dengelenmiştir.

-1 Mana Kalbi: 25 Karma Puanı

Kayra sırtındaki devasa çantayı yere indirdi ve ‘Ödül’ yazan noktaya bastı.

[Tebrikler!]

[Görevi tamamladınız!]

[Mana Kalbi’ni Karma Puanı’na dönüştürmek için seviyelerine göre miktarlarını ayarlayın!]

[Mana Kalbi:

C- Seviye Kızıl Gözlü Gri Kurt’un Mana Kalbi: 25 KP

C Seviye Kızıl Gözlü Gri Kurt’un Mana Kalbi: 30 KP

C+ Seviye Kızıl Gözlü Gri Kurt’un Mana Kalbi: 35 KP

B- Seviye Kızıl Gözlü Gri Kurt’un Mana Kalbi: 50 KP

B Seviye Kızıl Gözlü Gri Kurt’un Mana Kalbi: 75 KP

B+ Seviye Kızıl Gözlü Gri Kurt’un Mana Kalbi: 100 KP

A- Seviye Kızıl Gözlü Gri Kurt’un Mana Kalbi: 200 KP

A Seviye Kızıl Gözlü Gri Kurt’un Mana Kalbi: 300 KP

A+ Seviye Kızıl Gözlü Gri Kurt’un Mana Kalbi: 500 KP

S Seviye Kızıl Gözlü Gri Kurt’un Mana Kalbi: 1,500 KP

Önüne çıkan uzun liste Kayra’yı bir süreliğine şaşırtsa da hızla kendine geldi. A+ Seviye ve S Seviye arasındaki üç katlık fark S Seviye’nin kendine has özellikleri olduğu konusunda şüphelendiriyordu.

‘Sadece tek başıma 359 Kızıl Gözlü Gri Kurt avladım. Bunların onları zehirleyerek ya tuzağa düşürerek öldürdüm. Tek bir kişi olarak bunu yapabildiysem Yüce Kral gibi figürler emirlerindeki adamları kullanarak rahatlıkla binlerce Kızıl Gözlü Gri Kurt avlayabilir.’

Kayra mest olduğundan durumun farkında değildi ama bunu tek başına olduğu için başarabilmişti. Eğer on kişilik bir parti bunu yapmaya çalışsaydı; kısa sürede kurtlar onları hissedecek ve birden fazla kurttan oluşan küçük ekipler oluşturacaktı.

Tek başına olduğundan kurtların gururlarını kullanmış ve onları teke tek savaşlarda yenebilmişti.

Üç haftalık kısa hayatta kalma serüvenin de birden fazla kurtla savaştığı sadece birkaç savaş vardı. Onları da aileleri ile tehdit ettiği için özgürce savaşamamışlar ve zehirli silahlar tarafından öldürülmüşlerdi.

‘Sanırım ben de bir ekip oluştursam iyi olacak. Buraya geleli üç hafta oluyor ve tek başıma yapamayacağım çok fazla şey var. En önemlisi, Yüce Kral ile çatışabilmek için kendime nitelikli kuklalar bulmam gerekiyor.’

Bunları düşünürken çantasından bir not kağıdı çıkardı ve pencereyi düşünceleri ile genişletti. Pencere genişledikten sonra çantayla temas eder hale gelmişti. Ancak hologramdan ibaret olduğu için çanta ile fiziksel temasa girmemişti, içinden geçmişti.

Amacı da buydu zaten.

Kayra not kağıdına baktı.

“200 C- Seviye Mana Kalbi, 100 tane C Seviye Mana Kalbi ve 50 tane C+ Seviye Mana Kalbi’ni Karma Puanı’na dönüştürmek istiyorum.”

Bunları söyledikten sonra dikkatleri üzerine çekmesine neden olacak bir ışık çantadan yükseldi. Görev Panosu’ndaki insanlar dikkatlerini yayılan ışığa çevirdiler ama hemen tekrardan kafalarını çevirdiler. Bu şaşırtıcı bir şey olsa da onları ilgilendiren bir şey yoktu.

[9750 Karma Puanı kazandınız!]

[Üst düzey başarınızdan dolayı Akasha Sistemi sizi ödüllendirmeye karar verdi.]

[250 Karma Puanı kazandınız!]

[Tabuları kıran başarılarınız bazı takımyıldızlarının dikkatini çekti.]

[Bilinmeyen bir takımyıldızı size bakarak soğukça güldü.]

Daha çok mesaj vardı ama hepsi nefret kusuyordu. Kayra, onlara bir göz dahi atmadan karakter penceresini aktifleştirdi.

[Kayra Kırmızıgül]

Güç: 44

Çeviklik: 63

Dayanıklılık: 53

Kontrol: 40

Büyü Gücü: 90

Şans: 40

Sınıf: Yok

Otorite: Yok

Sponsor: Yok

Kişilik: Soğukkanlı, Makyavelist, Pragmatist, Acımasız

Yetenekler: Benzersiz Kılıç Ustası (%0), Mahvolmuş Kralın Kılıç Ki’si (%0), Büyülü Mavi Gözler (%0)

Karma Puanı: 11,500

Karma Puanı dudak uçuklatan seviyelere yükselmişti.

Ama bunlar dışında başka şeyler de kazanmıştı.

[Alacakaranlık Mızrağı]

Derece: S+

Seviye: B-

Açıklama. Alacakaranlık Mızrağı, zamanın en büyük mızrak ustalarından Şafak Muhafızı’na aitti. Ancak Şafak Muhafızı düşmanları tarafından pusuya düşürülünce mızrağı düşmanları tarafından çalındı ve büyük bir uçuruma atıldı. Alacakaranlık Mızrağı seviyesinin çok üzerinde güce sahiptir ve sadece iyi talihe sahip kişilerin elinde gerçek potansiyelini gösterebilir.

*Gelişme tipi bir silahtır.

[Alacakaranlık Mızrağı]

Açıklama: Kullanıldığı takdirde tek sefer de tüm özellikleri üç kat artırır. Özellik artışı yalnızca silahla temas halindeyken etkisini korur.

Mızrağın sadece bir özelliğinin olması Kayra’yı ilk başta şaşırtmıştı. Ancak Mahvolmuş Kralın Kılıcı’nın Yıldız Diyarı hazineleri arasında ikinci sırada olduğunu hatırlayınca, silahlar arasındaki derecelerin ve seviyelerin apayrı seviyelerde olduğunu anlamıştı.

Kızıl Tan’ın kendini fiziksel güç konusunda nasıl yendiğini anlayabiliyordu. Alacakaranlık Mızrağı aradaki farkı kapatacak, hatta açacak kadar güçlü bir özellikti. Sadece bir anlığına da olsa rakipten güçlü olmak, onu pusuya düşürdüğünde ezici bir avantaja dönüşüyordu.

Diğer silahsa Sabah Rüzgarı’ndan aldığı katanamsı uzun kılıçtı.

[Suikastçı’nın İnancı]

Derece: S

Seviye: B+

Açıklama: Hayalet Tarikatı adında gizli bir suikastçı organizasyonunun miras silahıdır. Sükunet Dağı’nın derinliklerinden çıkarılan Sükunet Demiri’nden yapılmıştır. Esas özelliği sessizliğidir. En gürültülü saldırılar bile karanlık kadar sessizdir.

*Gelişme tipi bir silahtır.

[Sessizlik Yemini]

Açıklama: Kullanıldığı andan itibaren tüm vücut sessizleşir ve varlığı çevreyle bir olur. Etkisi kullanıcı konuşana ya da hasar yiyene kadar devam eder.

[Büyüyen Yankı]

Açıklama: Titreşimleri kullanarak çevreyi taramaya yarar. Etkisi çevre yapısı ve Büyü Gücü ile  doğru orantılıdır.

“İkisinin de kendine özgü güçleri var.”

Kayra özelliklere tekrar baktığından memnuniyetle kafasını salladı. Büyüyen Yankı ve Sessizlik Yemini onun için yararlı olabilirdi.

“Beni bulabilmeleri Büyüyen Yankı sayesinde olmalı. Ayrıca Sabah Rüzgarı’nın hareketlerini hissedemem de Sessizlik Yemini yüzünden olmalı. Kızıl Tan’ın Alacakaranlık Mızrağı tüm özellikleri kısa süreliğine çarpıcı ölçüde artırıyor.”

Pusular için mükemmel becerilerdi. Neden onların gönderildiğini anlamıştı. Mahvolmuş Kralın Kılıç Ki’sine rağmen tek saldırı da neden silahlarını kırıp onlara üstün gelemediğini de…

Alacakaranlık Mızrağı S Derece olmakla beraber üstün bir yeteneğe sahip son derece delici bir mızraktı. Kan kırmızı sapı ve koyu turuncu ucu ile dikkat çekici bir görüntüye sahip olsa da Kayra elinde tutmasına rağmen varlığını hissetmiyordu.

“Birkaç özel yetenek daha kazanmış oldum böylece. Gerçi, bu silahları düzgün kullanıp kullanamayacağım meçhul. Alacakaranlık Mızrağı neyse de Suikastçı’nın İnancı oldukça işime yarayacak.”

Kayra biraz daha mırıldandıktan sonra kafasını salladı ve etraftaki insanların garip bakışları alında oradan ayrıldı. Çanta yüzünden görülmeyen mızrağı şimdi gün gibi ortadaydı. Kanlar içindeki Gölge Paltosu ve Efsunlu Savaş Botları büyük bir tezatlık oluşturuyordu.

Haliyle yoldakiler yanından geçerken ikinci kez dönüp bakıyordu.

Kayra maskesini taktı ve utanarak Silah Salonu’na gitti.

[Gölge Maskesi tamir edildi.]

[Gölge Paltosu tamir edildi.]

[Efsunlu Savaş Botları tamir edildi.]

[Gölge Eldivenleri tamir edildi.]

Her şeyi yaklaşık beş yüz Karma Puanı’na tamir ettirdikten sonra bir hana doğru yola koyuldu. 11,000 Karma Puanı vardı. Biraz tatili hak ettiğini düşünüyordu.

Civardaki en lüks hanlardan birisine doğru yürüdü. Lüksü seven biriydi ve fırsatı varken kendini rahatlatmak istiyordu. Ardından Yüce Kral’a karşı önlem alacaktı.

Tam lüks hana gidecekti ki bir şey bacağından tuttu.

Kafasını çevirdiğinde hemen hemen kendi yaşlarında bir genç, üstü başı yırtık ve bir deri bir kemik vücuduyla ona bakıyordu: gözlerindeki parlaklık sönmüştü.

“Lütfen… bir parça yemek…”

Kayra gencin yüzünü eliyle itmeden önce bir süre düşündü.

Ama bu sadece bir süreliğineydi.

“Yerde ağlamak yerine bir kılıç alıp savaşmalısın.”

Suratına tekmeyi yiyen genç acı içinde geriye düştü. Kayra sert vurmuş olacaktı ki kanlar akan burnunu tutmaktan başka bir şey yapamadı.

Böyle insanlardan nefret ediyordu.

Başkaları olmadan hayatta kalamayacak parazitlerden.

Hayatını riske atmak yerine dilenmeyi seçiyordu. Oysa buraya gelirken birisini öldürmüş ve onun yerine hayatta kalmıştı. En azından sorumluluk alıp savaşmalı ve ölümlerini anlamsız kılmamalıydı.

 Kayra yerdeki gence bir bakış dahi atmada içeriye girdi ve kendine olabildiğince lüks yemeklerden sipariş verdi.