---

[Kırmızı Gözlü Gri Kurt Soyu dünyadan silindi.]

[1 hafta boyunca tüm canavarlar %10 oranında güçlenecektir.]

[İnsanların Yıldız Diyarı’ndaki şöhretleri zedelendi.]

[Dengeyi gözeten takımyıldızları bu olayın suçlusuna öfkeli olduklarını dile getiriyor.]

[Şeytanlarla arası iyi olan bir takımyıldızı, bunun büyük sorunlara yol açacağını söyleyerek dizini dövüyor.]

[Size düşman olan takımyıldızları kendi kuyunuzu kazmanızı zevkle izliyorlar.]

Kayra önüne çıkan saçma bildirimleri görmezden geldi ve yavru kurdunun cesedini çevirdi. Göğsüne büyükçe bir yarık açtıktan sonra elini soktu ve Mana Kalbi’ni söküp aldı.

Günler boyunca bu işi yaptığı için artık profesyonelleşmişti.

[Mahvolmuş Kralın Kılıç Ki’si aktifleştirildi.]

Mana Kalbi’ni Gölge Paltosu’na yerleştirdikten sonra Mahvolmuş Kralın Kılıcı’nı kurdun bedenine soktu ve tüm Ak Öz’ü sömürdü.

Mahvolmuş Kralın Kılıcı, Kozmik Ejderin Kalbi sayesinde Kara Öz depolayabiliyordu. Savaşlarda kılıcını kaplayan veya kılıcından fırlayan siyah kılıç enerjisi de Kara Öz’dü. Kayra, bir kısmını ne olur olmaz diye her daim kılıcın içinde bırakıyordu.

Bunu kılıcı aldıktan hemen sonra keşfetmişti.

Kozmik Ejderin Kalbi aslında bir dönüştürücüydü. Yeni ölmüş bir cesetteki saf Ak Öz’ü alıp kirletiyor ve bunu Yaşam Gücü ya da Büyü Gücü’ne çeviriyordu.

[Büyü Gücü’nüz yenileniyor…]

Kayra kurdun cesedinde bir damla kan kalmayana kadar soğurduktan sonra enerjisini tamamen yeniledi ve kılıcını çekti.

Kılıcını çektiği anda.

[Tebrikler!]

[Tabuları yıkan bir başarınız yüzünden Yıldız Diyarı’nın büyük takımyıldızları sizi fark etti.]

[Düşen Gökyüzünün Muhafızı sizinle ilgilendiğini dile getiriyor.]

[1500 Karma Puanı kazanıldı.]

[Bir neslin tükenmesine neden olduğunuz için takımyıldızları ile olan ilişkiniz kötüleşti. Bu bazı dezavantajları da yanında getirecektir.]

“Hm… 1,500 Karma Puanı, biraz daha kazanmam gerekebilir.”

Kayra kılıcını kınına koydu ve yola koyuldu.

Kendine koyduğu meydan okumanın üzerinden gelmiş ve bu sürede çok şey öğrenmişti. Vahşi doğa da hayatta kalmak konusunda artık kendisine daha da çok güveniyordu.

Doğa çok tehlikeliydi ve her yerden bir şey çıkabilirdi. Böcekler, zehirli bitkiler ve hatta sular bile… her şey onu öldürebilirdi. Bu yüzden çok dikkatli olmalıydı.

Kızıl Gözlü Gri Kurt’lar tüm bunlar arasında tahmin edilmesi en kolay olanıydı.

Kayra uzun bir süre yürüdükten sonra Karlı Dağlar’a vardı. Büyük çatlağa yürüdü ve arkasına alarak yirmi adım güneydoğuya yürüdü. Küçük bir kar birikintisine vardıktan sonra karın üzerini açtı ve Sabah Rüzgarı’ndan aldığı kılıçla toprağı kazdı.

Birkaç on dakika kazdıktan sonra yerin bir metre altında büyük bir çantayla karşılaştı. Çantayı çıkardı ve sırtına astı. Ardından kazdığı yeri kapatmadan başka bir yere yürüdü. Bulunduğu yerden yüz metre öteye yürüdü.

Çantasını bıraktı ve kazmaya başladı.

Bunu birkaç kez tekrarladıktan sonra sonunda tüm malzemelerini toplamıştı.

“Artık dönme zamanı. Aydın Rüya ve ekibinin izlerine rastlamadığıma göre çoktan öldüklerini var sayabilirim. Bundan sonra daha da dikkatli olmalıyım.”

Kasabanın ne durumda olduğunu merak ediyordu. İlk günün heyecanı ile ne yapacağını bilmeyen çömezlerin nasıl canavarlara dönüştüğü meçhuldü. Kendisinden daha avantajlı başlamış çok kişi vardı. Bazıları şanslıysa binin üzerinde Karma Puanı ile kasabaya girmişti.

Sonuçta herkes Kayra gibi Yağmala seçeneğine sadık kalmamıştı. Büyük çoğunluk sınavdaki açıklığı kullanarak herkesle yoldaş olmuş ve sınavı en kârlı şekilde bitirmişti.

“Sabah Rüzgarı kasabaya birkaç tohum ekildi derken, içeriye birkaç kişi sızdırdıkları anlamına mı geliyor? Ama neden? Acaba başka kasabalara giremiyor muyuz? Neden? Hm, aslında gerçek diyar da değil miyiz?”

Kayra şu ana kadar gerçek Yıldız Diyarı’nda olmadıkları hakkında şüphelere sahipti. Bunun nedeni bazı şeylerin çok kolay olması ve bir ay içinde C seviye kurtlarla düello yapabilecek seviyeye gelmesiydi.

“Bu kadar kolay olmamalı her şey. İlk sınavlar ve Kralların Çatışması, her şeyin daha bitmediğinin habercisi gibi.”

Kayra ilerlerken gecenin karardığını fark etti. Tenha bir yere gitti ve çantasını bir yere gömdü. En sonunda bir ağacın üzerine çıktı ve dallarının arasında gözlerini kapattı. Üç haftadır sürekli ağaçta uyuyordu.

Yerde uyumak çok tehlikeliydi. Çok fazla böcek ve yılan saldırısına uğrayabileceği bir yerde – ormandaydı. Ağaçta uyumak da tehlikeliydi ama zeminde uyumaya kıyasla daha güvenliydi. Böcek ve yılanlar onu daha zor rahatsız edebilirdi.

“Bundan sonra dışarıda uyumayacağım.”

Kendi kendine bu sözü verdikten sonra sırtını ağaca yasladı ve kılıçları kucağında uyumaya başladı.

---

Güneş yükseldi ve kuşlar cıvıldadı. Kayra gözlerini dün geceden daha yorgun gözlerle açtı. Gece yarısı pek çok ağaç yılanı ve kuşunun saldırısına uğradığı için vücudu kanlar içindeydi. Neredeyse hiç uyumamıştı ki bu onu çıldırtıyordu.

Ancak yapabileceği bir şey yoktu.

Biraz dinlenmek isterdi ama etrafta çok güçlü yaratıklar olabilirdi. Burada daha fazla kalmak tehlikeli olabilirdi.

Eşyalarını yükledi ve erkenden yola çıktı.

Üç saatlik yolculuğun ardından küçük bir göle geldi. Gölün etrafından dolaştı ve yoluna devam etti. Bir saat daha aralıksız ilerledikten sonra ufukta küçük bir kasabanın gölgesi gözüktü.

Çok yakındaymış gibi gözüküyordu ama aslında en azından bir saatlik yol vardı. Kayra sırtındaki ağırlığa rağmen dişini sıktı ve Kızıl Tan’ın mızrağından destek alarak ayaklarını hareket ettirdi. Yolda birkaç güçsüz canavara denk geldi ama sorunsuzca üzerlerinden geldi.

Büyük bir canavarla karşılaştığı için yolunu uzatmak zorunda kaldı, bu yolculuğuna yarım saat daha eklemişti.

Ama en sonunda hedeflediği yere gelmeyi başardı.

[#13 Numaralı Kasaba’ya giriş yaptınız!]

[Tüm Karma Puanları’nız sıfırlandı.]

[Artık Görev Panosu, Bilgi Merkezi ve konaklama yerleri dışında hiçbir yeri kullanamayacaksınız.]

[Silah Salonu’nda sadece eşyalarınız tamir ettirebilirsiniz.]

“O bilgilerin neden bu kadar önemli olduğunu şimdi anlıyorum.”

Buradan ayrılmadan önce yaklaşık 3035 puanı vardı. En başında bunların yarısını harcama diğer yarısını ise kasabanın etrafını araştırdıktan sonra kullanma niyetindeydi. Böylelikle çevresine en çok uyacak özelliğini geliştirebilirdi.

Gölge Seti’ni almasının bir sebebi de buydu.

Gölge İkizi gibi bir beceri çevreyi araştırması için mükemmeldi. Bu beceri o kadar çok hayatını kurtarmıştı ki Kayra onsuz hayatta kalabileceğini düşünmüyordu.

En başında alfa kurtları öldürebilmesinin nedeni de buydu. Gölge İkizi olmadan onları öfkelendiremez ve açık oluşturmalarını sağlayamazdı.

Ayrıca pek çok canavardan kaçarken işine yaramıştı.

“Becerilere sahip olmaktan daha büyük bir beceri varsa, o da onları amacına uygun kullanmaktır. Ormanın ve savaşağım bölgenin yapısına bakınca yaptığım geliştirmeler yerinde değildi.”

Hız ve güç bakımından çok gerideydi.

“Mahvolmuş Kralın Kılıç Ki’si ve Benzersiz Kılıç Ustalığı’na güvendiğim için Büyü Gücü’nü yükseltmiştim ama temel becerilerim çok zayıf kaldı. Alfa kurtların hareketlerini bilmesem ve zayıflatmasam beni tek saldırı da öldürebilirlerdi.”

Güç ve çeviklik açısından onlara rakip bile değildi. Tek avantajı onları yönlendirecek kadar yüksek olan zekası ve provokasyonlarıydı. Dikkatlerini dağıtıp açıklara saldırıyordu.

Büyülü Mavi Gözler’de göz ardı edilmemeliydi.

Becerilerinden biri dahi olmasa asla hayatta kalamazdı. Yenilenmek için Mahvolmuş Kralın Kılıç Ki’si, saldırı ve tecrübe için Benzersiz Kılıç Ustalığı, iz sürmek ve canavarları gözlemlemek için Büyülü Mavi Gözler. Savaşlarda hızlı tepki verebilmek içinse Düşünce Hızlandırma.

Hepsi mühim becerilerdi ve hayatta kalması için çok önemliydi.

Büyülü Mavi Gözler pasif bir beceriydi. Üç alt becerisi dışında aktifleştirmesine gerek dahi yoktu. Her zaman aktifti.

Bu yüzden Kayra normal insanlardan çok daha iyi görüyor ve anlıyordu.

“Bana saldırı yetenekleri gerekiyor. Her becerim destek becerisi olduğu için hasar konusunda eksik kalıyorum. Kızıl Gözlü Gri Kurt hakkındaki bilgim %100 olduğu için kendimden güçlüleri yenebildim ama diğer canavarlar da böyle olmayacak.”  

Kayra yapması gereken çok fazla şey olduğunu fark edince istemeden de olsa iç çekti.

“Öncelikle Görev Panosu’na gidelim.”