Bölüm 6: Sınav (5)

avatar
563 10

Kötü Adamın Hayatta Kalma Rehberi - Bölüm 6: Sınav (5)



[Sınav bölgesi fazla kaotik olduğundan Sınav Görevlisi otoritesini kullanıyor.]

 

Meleği andıran kanatlara sahip sarı saçlı bir kadın spor salonunun ortasında havada belirdi. Onun yanındaysa kırmızı boynuzları olan siyah saçlı bir adam duruyordu.

 

Kadın o kadar güzeldi ki dünya yıldızı mankenlere taş çıkarırdı. Erkek ise korku filmlerinden çıkma gibiydi.

 

[Nasıl da birbirlerini yiyorlar, küçük karıncalar gibi.]

 

Şeytana benzeyen erkek parmağını şaklattığı anda zaman durmuş gibiydi. Birbirlerini öldürmeye çalışanlar olsun, kargaşadan uzak durmak için kaçanlar olsun herkes olduğu yere sabitlendi.

 

[Ne de olsa insanlar.]

 

Melekvari kadın şeytani erkeğin aşağılamalarına kayıtsız kaldı. Elini hafifçe kaldırdı ve zaman tekrardan akmaya başladı. Hareket kabiliyetlerini kaybedenler tekrar kazandı. Ama bu sefer de kendi istekleriyle hareket etmediler.

 

Bilinmezlikten doğan korku onların hareket etmesini engelledi.

 

Sadece bir parmak şaklatmak hareket kabiliyetlerini ellerinden almıştı.

 

Bu sürede yaptıkları bir hareket onları öldürmek için yeterliydi.

 

Kimse aptal değildi.

 

Bilmedikleri bir şeye karşı gelecek kadar aptal değillerdi.

 

[Bizler Türkiye Kubbesi’nin sınav yöneticileriyiz. Sınavın ilerlemesine engel teşkil eden her şeyi çözmek bizim görevimiz.]

 

[Aptalca davrandığınız için üçüncü sınav başlamadı. Bu yüzden kavga etmeyi kesin yoksa hiç istemeyeceğiniz şeyler yapacağız.]

 

[Sınavın başlamasına engel olmanız bize sorun çıkarıyor. Lütfen sınavın ilerleyişini engelleyecek davranışlardan sakının.]

 

[Bu bir oyun değil.]

 

[Lütfen ciddiyetle devam edin.]

 

[Ölmek istemiyorsanız tabii.]

 

İyi ve kötü gibi karşıt özelliklere sahiplerdi. Melek, sonsuz bir şefkate sahipmiş gibi nazik ve dost canlısıydı. Kelimeleri şeytanın aksine tehdit içermiyordu. Dostane bir uyarıydı.

 

[Pekala, kimsenin itirazı yoksa üçüncü sınav ‘Derebeylerinin Çatışması’ başlayacaktır. Size tavsiyem seçimlerinize dikkat edin. Aksi takdirde Yıldız Diyarı’nda zor zamanlar geçireceksiniz.]

 

[Hey, iyi niyetin felakete yol açacak.]

 

Her şeye rağmen melekvari kadın şeytani erkeği görmezden geliyordu. Gözlerini kalabalığa çevirdi ve Ahmet’ten başlayarak birkaç kişiye göz gezdirdi.

 

[İlgici çekici kişiler görüyorum. Takımyıldızları bu çevreye ilgi duyuyor. Değerli hizmetkarlar olarak Akasha’nın Yayını’nı daha da heyecan verici hale getirmeliyiz, değil mi?]

 

Kadın ifadesiz bir suratla erkeğe baktı.

 

Erkeğin yüzü iğrenç bir gülümsemeyle çarpıtıldı.

 

[Harika! Bazen gerçek şeytanın kim olduğunu ayırt etmek imkansız oluyor! Ariel, dediğin gibi olsun. Seni Yayın Yönetmeni’ne şikayet etmeyeceğim.]

 

Kadın tekrardan kalabalığa döndü ve ağzından birkaç kelime çıktı.

 

[Dediklerimi unutmayın ve hayatta kalın.]

 

Elini salladı ve ikili gözden kayboldu.

 

“Neler oldu az önce?”

 

“Korkunç bir rüya görüyor gibiyim.”

 

“Onlar Melek ve Şeytan mıydı?”

 

İkilinin varlığı oldukça şok ediciydi. İçlerinde kalan son şüpheler de yok olunca ağır bir zihinsel şok onları vurdu.

 

Rüya ihtimali bir nebze de olsa vicdanen rahat olmalarını sağlıyordu.

 

Kendilerini buna inandırmak onları rahatlatıyordu.

 

Gerçekler yüzlerine vurunca ise iğrenç bir insan gibi hissettiler.

 

Kafalarını kaldırdılar ve tavanda ortaya çıkan büyük pencereye baktılar.

 

[Derebeylerinin Çatışması]


*Kendinize bir tebaa oluşturun.

 

*10 kişinin onayını alırsanız en düşük derebeyi rütbesi ‘Baron’ olarak atanırsınız.

 

*20 kişinin onayını alırsanız en düşük ikinci derebeyi rütbesi ‘Vikont’ olarak atanırsınız.

 

*50 kişinin onayını alırsanız ‘Kont’ olarak atanırsınız.

 

*75 kişinin onayını alırsanız ‘Marki’ olarak atanırsınız.

 

*100 kişinin onayını alırsanız ‘Dük’ olarak atanırsınız.

 

*Derebeyinin rütbesi ne kadar yüksekse tebaası o kadar fayda sağlar.

 

*Derebeyi olmayanlar bir derebeyinin tebaasından olmak zorundadır.

 

*Seçim süresi on beş dakikadır.

 

#Özel Durum: Tüm herkesin onayını alırsanız mutlak hükümdar ‘Kral’ olarak atanırsınız.

 

#Özel Durum Yetkisi: Kral tebaasının kaderini belirleyebilir ve onlar üzerinde mutlak kontrol sahibi olabilir.

 

#Özel Durum Yetkisi: Kral, Kralların Çatışması’na katılabilir.

 

#Özel Durum Yetkisi: Kral, tebaasındaki kişilerin rütbesini yükseltebilir.

 

#Özel Durum Yetkisi: Kral, bulunduğu kubbenin kralları ile iletişimde olabilir.

 

#Özel Durum Yetkisi: Derebeyi olarak ‘Kral’ en fazla dört olmak üzere ‘Şövalye’ seçebilir.

 

#Özel Durum Yetkisi: Kral tebaasından vergi alabilir.

 

#Özel Durum Yetkisi Koşulu: Tebaanın krala güven duyması ve sadık olması gerekmektedir.

 

#Özel Durum Yetkisi Koşulu: Tebaanın krala ne kadar güvendiği, kralın potansiyelini ve tebaa üzerindeki kontrolünü belirler.

 

#Özel Durum Yetkisi Koşulu: Halkın krala duyduğu güven yüzdelik dilimlerle belirlenir. Krala duyulan güven ne kadar artarsa kralın Özel Durum Yetkisi kullanma imkanı artar.  Krala duyulan güven;

 

*%25’ten aşağıysa Kral’ın gücü %75’lik bir düşüşe gider.

 

*%40’tan yüksekse istediği bir Özel Durum Yetkisi kullanılabilir hale gelir.

 

*%50’den yüksekse iki adet Özel Durum Yetkisi kullanılabilir hale gelir.

 

*%75’ten yüksekse üç adet Özel Durum Yetkisi kullanılabilir hale gelir.

 

*Kral’a duyulan güven %100 ise tüm Özel Durum Yetkileri kullanılabilir hale gelir.

 

*Kral’a duyulan güven %100 ise ‘Kral’ın Otoritesi’ özelliği devreye girer.

 

Kral’ın Otoritesi: [Gizli]

 

#Özel Durum Yetkisi Koşulu: Kral olmak için sınav bölgesindeki tüm katılımcıların onayını almalıdır.

 

Kurallar çok uzundu ama kimse çıt çıkarmadan inceledi.

 

Ama işin sonunda kuralları anlayan sadece üç beş kişi vardı. Ahmet ise bu kuralları anlayan kişilerden biriydi.

 

Gözlerinde korkutucu bir ışıltı çaktı. Hemen arkasını döndü ve arkadaşlarına baktı.

 

[Ahmet Karaman sizin onayınızı istiyor, onaylıyor musunuz?]

 

Hepsiyle uzun süredir arkadaştı. Onların güvenini alabilirse bu insanlar arasında yenilmez olurdu. Hem de direkt olarak bir vikont oluyordu.

 

“Benimle birlikte savaşın ve sizi zafere götüreyim!”

 

Kendi aralarında konuşan öğrenciler Ahmet’in davranışlarını görünce sessizleşti. Onlar kuralları anlamaya çalışırken Ahmet tebaasını oluşturmaya çalışıyordu.

 

Yirmi kişinin onayını alırsa bir vikont olacaktı ama hırsı sadece vikont olmakla sınırlı değildi. Çok daha yukarılarını hedefliyordu.

 

Bir kral olmak!

 

Zeki biriydi. Sınavdaki açıklığı hemencecik fark etmişti. Sınav bölgesi denilen yerde, yani okul bölgesinde, bulunan tüm katılımcılar halktan görülüyordu. Bu da demek oluyordu ki katılımcıların az olması ya da çok olması gerekmiyordu.

 

‘Ama herkesi öldürebilmek için en azından Marki ya da Dük olmalıyım. Ancak böyle ciddi bir güce kavuşabilirim.'

 

Ahmet şimdilik elinden geleni yapmaya çalışıyordu ki karşısına bir bildirim çıktı.

 

[Melike Akgüç otuz kişinin desteğini alarak ‘Vikont’ rütbesine yükseldi.]

 

Ahmet arkasını döndü ve elinde kalkan olan minyon kıza baktı. Kalabalıktan çıkan otuz kadar öğrenci onun arkasına geçerken tereddütler içerisindeydi.

 

Dişlerini sıksa da bir şey söyleyemedi. Melike, moladayken kendini öne çıkarmış ve öğrenciler arasında dikkat çeken bir figür haline gelmişti.

 

Oysa Kayra’nın manipüle etmesi yüzünden Ahmet’in sarsılmaz itibarı büyük bir saldırı yemişti. Bundan kaynaklı olarak Derebeylerin Çatışması’nda büyük bir sorun yaşıyordu.

 

Ama buna rağmen…

 

[10 kişinin onayını aldınız.]

 

[Baron olarak atandınız!]

 

[20 kişinin onayınız aldınız.]

 

[Vikont olarak atandınız!]

 

[50 kişinin onayını aldınız.]

 

[Kont olarak atandınız.]

 

Temsilci olarak okuldaki itibarı görmezden gelinemezdi. Sadece beş dakika içinde elliden fazla öğrencinin onayını aldı.

 

Vücuduna garip bir gücün dolduğunu hisseden Ahmet, Karma Puanları’nda ciddi bir artış yaşandığını hissetti.

 

Onayını aldığı her öğrenci başına 1 Karma Puanı almıştı.

 

Şu anda 57 Karma Puanı kazanmıştı. Üstelik istatistikleri her rütbe atlayışında her birinden birer puan olmak üzere artmıştı. Tabii şans ve büyü gücü bir istisnaydı.

 

‘Artık bir rakip kalmadı.’

 

Ahmet çok fazla kişinin baron olduğunu fark etti. Sınıf arkadaşları ve küçüklü büyüklü gruplar aralarında bir lider belirliyor ve onun himayesine giriyordu. Vikontun üzerine çıkan sadece dört kişi vardı.

 

Birisi futbol takımının kaptanı Hüseyin’di. Elliden fazla on birinci sınıf onun etrafında bir çember oluşturmuştu. Çoğunluğu futbol sevdalıları olan erkeklerden oluşuyordu. Dikkate değer bir güçtü. Ahmet en çok ona dikkat etmesi gerektiğini hissetti.

 

Kont olan ikinci kişi yakın bir arkadaşıydı. Araları son zamanlarda bozuk olsa da önceden yedikleri içtikleri ayrı gitmezdi. Bu kişi matematik zümresinin başındaki öğretmenin oğluydu. İsmi Oğuzhan’dı. İletişim yetenekleri Ahmet’i kıskandıracak kadar iyiydi. Sosyal hiyerarşinin tepesindeki bir yırtıcıydı. Çevresinde neredeyse yetmiş kişi vardı.

 

Çoğunluğu kızlardan oluşsa da kız ve erkek arasında fark kalmamıştı.

 

Kalan kişi ise bir anda birçok kişinin kalbini kazanmış Melike idi. Güzelliği ve hitap yetenekleri sayesinde beş dakika içinde çok fazla kişiyi yanına çekmişti. Ahmet hâlâ ona arkadan çarpışını unutmamıştı. Onun yüzünden kolları renk değiştirmişti.

 

Yetmişe yakın kişi çevresindeydi.

 

Çok tehlikeli biriydi.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44538 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr