Bölüm 3: Sınav (2)

avatar
624 11

Kötü Adamın Hayatta Kalma Rehberi - Bölüm 3: Sınav (2)



 

[Yağmala ya da Yoldaş Ol!]

 

*Yağmaladığınız her kişi için 5 Karma Puanı ve yoldaş olduğunuz her kişi için 1 Karma Puanı kazanacaksınız!

 

*Bu oyunda yağmalamak öldürmek anlamına gelmektedir!

 

*Yoldaş olmak için yoldaşınıza temas etmek ve ‘Yoldaş Ol’ demek yeterlidir. Bu, sınav boyunca kırılamaz bir bağ oluşturacaktır.

 

*Yoldaşlar birbirleri hakkındaki düşünceleri hissedebilirler.

 

*Yüzden az taraf kaldığında sonlanacaktır.

 

*Sınav süresi otuz dakikadır.

 

[Akasha’nın Yayını başlatıldı.]

 

[Takımyıldızları yayına katıldı!]

 

Kayra önünde çıkan pencereye bakarken birkaç adım geriledi ve elini sertçe yumruk haline getirdi.  Gözleri bir kişinin üzerine düşmüştü.

 

“Tekrardan mı?”

 

“Bizimle dalga mı geçiyorlar?”

 

Bu sefer kimse harekete geçmedi. Bunun bir rüya olduğunu düşünen pek çok kişi vardı. İlk sınavdaki hareketleri de bunun bir rüya olduğuna dair güçlü bir inanca sahip olmalarıydı. Fakat şu anda bulundukları durum ve kanın o iğrenç kokusu rüya olamayacak kadar gerçekçiydi.

 

Öldürmek ve ölmek, bu iki kavram insanların harekete geçmesini engelleyen yegane şeydi.

 

Ama o esnada korkutucu bir çığlık duyuldu.

 

Yaklaşık bir doksan boyunda, her yönüyle bir basketbolcunun sahip çocuk acıyla yere düştü. Bu kişi çoğu kişinin yakından tanıdığı birisiydi.

 

Kıtırt!

 

Suratına yediği balyoz gibi yumruk sonucunda yere düşmüştü. Çığlık atma fırsatı bulmuş olsa da gözlerini açma fırsatı bulamadı.

 

Müdürün oğlu olan Batuhan’ın boğazını tahta sopa deldi.

 

Batuhan sopayı tuttu ve çırpındı.

 

Ama onu tutan kişi onun çok üzerinde bir güce sahip gibiydi.

 

Bir şey yapamayacağını fark ettiğinde gözlerindeki ışık soldu. Elleri yere düştü ve herhangi bir harekette bulunamadı.

 

Ölümcül bir sessizlik spor salonuna hakim oldu. İğrenç manzara insanların kusması için yeterliydi. Ama pek çok kişiyle ilişkisi bulunan Batuhan’ın ölümü fazla şok ediciydi.

 

İnsanlar onu öldüren kişiye bakınca daha da bir şok oldu.

 

Büyülü bir ışıltıyla çevrili mavi gözler ve buğday rengi sarı saçlar, yüzü ve vücudu popüler olması için yeterliydi. Başka bir zaman olsa insanların etrafında olmasını isteyeceği kişilerden birisi olurdu.

 

[Birinin karmasını yağmaladın!]

 

[5 Karma Puanı kazanıldı!]

 

Ancak o anda öyle korkutucu görünüyordu ki nefesler tutuldu.

 

“Batuhan!”

 

Sarı saçlı güzel bir kız Batuhan’ın cansız bedenine doğru koştu.

 

Adı Aleyna’ydı. Son sınıf öğrencilerinden biri olarak Batuhan’la aynı sınıftandı.

 

Aynı zamanda onun sevgilisiydi.

 

Aleyna dizlerinin üzerine çöktü ve ağlayarak Batuhan’ın bedenine sarıldı.

 

Onu çocukluğundan beri tanıyordu ve uzun süredir birliktelerdi. Yakında mezun olacaklarını bildikleri için aynı üniversiteyi hedefliyor ve birlikte çalışıyorlardı. Aralarındaki ilişki gün geçtikçe pekişmiş, okulu bitirdikten sonra evlenme hayalleri kuracak kadar gelişmişti.

 

Batuhan kesinlikle kötü biri değildi. Arkadaş çevresine karşı nazik, yakışıklı ve bir hayli yetenekliydi. Ona göre onuncu sınıfların garip çocuğu Kayra’dan tamamen farklı birisiydi.

 

“Hayır… hayır… hayır… Batuhan… Aç gözünü lütfen!”

 

Elleri titriyordu. Boğazında iğrenç bir delik olmasına rağmen onun kafasını bırakmadı. Beyaz yüzünü gözyaşlarıyla yıkarken etraftakiler bir şey söyleyemedi.

 

Afallamışlardı.

 

Tam anlamıyla afallamışlardı.

 

Daha dün gülümsedikleri insanları bugün kendi elleriyle öldürmüşlerdi.

 

Herkesle yakın Batuhan ise bir başkası tarafından öldürülmüştü.

 

Ne olmuştu da her şey bir anda böyle değişmişti? Onları öldürmeye iten şey de neydi?

 

Kayra için bunlar gereksiz sorulardı. Buradaki kimseyi sevmiyordu. Belki hepsi ona yanlış yapmamıştı ama ona yapılan yanlışlara göz yummuşlardı.

 

“Sanırım sadece bahane uyduruyorum.”

 

Kafasını salladı ve iç çekti.

 

Birini öldürmüştü ama önceki gibi hiçbir şey hissetmiyordu. Sevdiğinin yanında ağlayan bir kız görmesine rağmen ne sempati duymuş ne de ona acımıştı.

 

Tek hissettiği mide bulantısıydı.

 

Kendisine yöneltilen bakışlardan iğreniyordu.

 

Herkes bir suçluymuş gibi ona bakıyordu.

 

“Ne yani, şimdi beni mi suçlu buluyorsunuz?”

 

Alayla dolu sesi çevresinde yankılandı.

 

“Orospu çocuğu! Onu neden öldürdün?!”

 

Aleyna kanlanmış gözlerle ayağa kalktı. Vücudu öfkeden titriyordu.

 

“Bir voleybol maçında sana hava atmak için beni herkesin önünde rezil etmeye çalışmıştı. Sonunda kendini rezil edince okul çıkışında arkadaşlarıyla beni dövdü. O gün hepsini dövebilirdim ancak bu hiçbir şeyi çözmezdi. Aksine büyük ihtimalle çevresini kullanarak beni kötü duruma düşürecek, okuldaki sosyal konumunu beni dışlamak için kullanacaktı.”

 

“Ki öyle yaptı da zaten. Herkes tarafından ‘ucube’ ya da ‘garip çocuk’ diye adlandırılmam onun suçu. Bana yaklaşan kişiler de dışlandı ve zamanla benimle yakınlaşmaktan korkar oldular.”

 

“O benim çaresizliğimden zevk alan bir insan. Şimdi gözlerime bak ve bana doğruyu söyle: gerçek orospu çocuğu kim burada?”

 

Kayra’nın ağzından dökülen kelimeler tabii ki diğerleri tarafından ciddiye alınmayacaktı. Kayra elbette ki bunu biliyordu.

 

Ancak onların düşünceleri onun için önemsizdi.

 

[Kimliği bilinmeyen bir takımyıldızı size acıyan gözlerle bakıyor.]

 

[Kimliği bilinmeyen bir takımyıldızı hikayenizi üzücü bulduğunu dile getirdi.]

 

[5 Karma Puanı hibe edildi.]

 

[5 Karma Puanı hibe edildi.]

 

Kayra önünde çıkan pencereleri görünce düşüncelerini doğruladı.

 

‘Takımyıldızları denen kişiler bizi sürekli izliyor ve bizi beğenirlerse Karma Puanı adını verdikleri özel bir şeyle ödüllendiriyorlar. Ayrıca sınav ödülleri de Karma Puanı olarak veriliyor. Karma Puanı denilen şey gerçekten önemli bir şey gibi duruyor.’

 

[Dengeyi gözeten takımyıldızlarından birisi yaptıklarınızı kınıyor.]

 

Önünde çıkan başka bir pencere Kayra’nın farklı şeyler düşünmesine yol açtı.

 

‘Hepsini mutlu etmek imkansız gibi gözüküyor. Ayrıca ‘dengeyi gözeten’ de ne demek?’

 

Düşüncelerden sıyrılması sadece bir saniye sürdü. Aleyna’nın ona öfkeli bir şekilde baktığını fark etti. Öyle öfkeliydi ki göz yaşları akıyordu.

 

“Seni geberteceğim!”

 

Yumruğunu öfkeyle savurdu.

 

Ama bir salyangoz kadar yavaştı.

 

“Öyle mi?”

 

Kayra basitçe yumruğundan kaçındı ve boğazından yakalayıp havaya kaldırdı.

 

“Hığ! Ugh! Se-agh-ni- geber-ngh-teceğim!!”

 

 “Peki bunu nasıl başarmayı düşünüyorsun?”

 

Kayra sağ elindeki gücü birazcık daha arttırdı. Aleyna çırpındı ve kurtulmaya çalıştı. Ama Kayra’nın kolları metal gibiydi. Sanki bir karınca ağacı hareket ettirmeye çalışıyordu.

 

Kayra acımasız bir katil gibi gözüküyordu. Onun bu halini görenler daha fazla dayanamadı ve birkaç kahraman öne çıktı.

 

“Kayra! Çok ileri gidiyorsun!”

 

“Evet, hemen bırak yoksa elimizden bir kaza çıkacak!”

 

“Ona bir şey yaparsan bin kat daha kötüsünü yaşatacağım!”

 

 Hepsi iri yarı heriflerdi. Kayra’dan çok daha uzun ve kalıplılardı. Bir liseli olduklarına inanmak oldukça zordu.

 

Bulundukları durum zaten yeterince sıkıntılıydı. Ama Kayra ileri gidiyor ve durumu daha da kötüleştiriyordu.

 

Kayra onların yüzüne baktı. Hepsi tanıdık yüzlerdi. Basketbol takımının üyeleri ve Batuhan’ın yanında takılan sülüklerdi.

 

Aleyna’nın ıslak gözlerine baktı. Bu kızı öldürürse diğerleri ona tüm kuvvetleriyle ona atılacaktı.

 

‘Buna cüret edemezsin!’

 

Aleyna, Kayra’nın bileklerinin gevşediğini fark edince içten içe gülümsemeden edemedi. Batuhan’ın ölümü onu çok üzse de duygusal olmanın zamanı değildi. Yasını daha sonra tutabilirdi. Önemli olan Kayra’nın elinden kurtulmaktı.

 

“Bırak onu hemen!”

 

Öne çıkan gençler arasından birisi bağırdı ve birkaç adım ilerledi.

 

“Onu bırakmamı mı istiyorsunuz?”

 

Kayra kuvvetini birazcık arttırınca Aleyna’nın gözleri büyüdü ve yüzünün rengi atmaya başladı. Çırpınmaya başladı. Tırnaklarıyla Kayra’nın yüzünü tırmalamaya çalıştı ama birden dünyası tepe taklak oldu. Kafasının arkasında hissettiği bir anlık acıyla dünyası karardı.

 

[Birinin karmasını yağmaladın!]

 

[5 Karma Puanı kazanıldı!]

 

Sıcak kan yavaşça yayıldı. Tekerrür eden bir sahne ile ortamdaki tüm ses kesildi.

 

“Bıraktım işte!”

 

Gülümsemesi tüyler ürpertici gözüküyordu.

 

“Seni orospu çocuğu!”

 

Uzun boylu bir adam onu düşürmek için zıpladı. Ama Kayra yana çekilince arkasındaki bir çocuğa çarptı ve onu yere devirdi.

 

“Yoldaş Ol!”

 

Diğerleri hemen atılmak yerine ‘Yoldaş Ol’ komutunu kullandılar. Artık birbirlerine tam olarak güvenebilirlerdi. Saldırmak konusunda pek düşünmediler.

 

Üç kişi aynı anda Kayra’ya saldırdı. Hiçbiri dövüş konusunda bilgili değildi ama oldukça kalıplı ve güçlüydüler. Ayrıca üç kişiydiler, bu onlara büyük bir avantaj sağlıyordu.

 

Bir kişiyi yenebilmeleri gerekirdi.

 

Ama tamamen yanılmışlardı.

 

Kayra elindeki sopayı basitçe savurduğunda en öndeki kişinin diz kapağını vurdu. Genç öyle büyük bir acı hissetti ki yere düştü. Aynı anda Kayra bir adım daha attı ve ikinci kişinin mesafesine girdi, kendi etrafında döndü ve gencin çenesine doğru sert bir tekme yolladı.

 

Genç zamanında tepki verdi ve olduğu yerde durdu. Kayra’nın tekmesi ondan on santim uzaktaydı. Asla ona dokunamazdı.

 

Pat!

 

Sert tekme birden gencin çenesine çarptı ve onu yere çaldı.

 

Kayra burada durmadı.

 

Arkasını döndü ve bacaklarına dalan diğer son gencin kafasına sopayla vurdu. O kadar sert vurmuştu ki sopa parçalara ayrıldı. Aynı zamanda genç vücudundaki tüm gücü kaybetti ve olduğu yere yığıldı.

 

Sonrası ise basitti. Kayra ayağını kullanarak onların boğazını ezdi.

 

Kıtırt!

 

Kıtırt!

 

Kıtırt!

 

Ezilme sesleri zihinsel işkence gibiydi. Aynı zamanda zincirleri koparan son şeydi.

 

“HAYIR!”

 

Bir kız üzerine atlayan gençten kaçınmaya çalıştı ama nafileydi.

 

“Yapma lütfen!”

 

Başka bir genç ise ondan kütlece büyük biri tarafından boğazlanırken feryat etti.

 

Herkes birbirine saldırmaya başlamıştı.

 

 “Yoldaş Ol!”

 

Aynı zamanda yoldaş olanlarda bir hayli fazlaydı.

 

Kayra ise ortadan kaybolmuştu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44534 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr