Hava kararmışken, Yuzhou çalışmasını bitirmiş ve hana gelmişti. Hana girdiğinde ise masada oturan insanları gördü. Masada oturan insanlardan birkaçı da, Gnomeslerdi. Bira içip yemek yiyip gülüşüyorlardı. 

Henüz odalarına çıkmamış gibiydiler.  Yuzhou onlara görünmeden odasına gitti ve yatağına uzandı. Eli ile karnını tutuyordu. Yüksek Dünyalarda bile oldukça güçlü olan bir teknik... Daren'in Yuzhou'yu bulması oldukça iyi olmuştu. Çünkü Daren olmasa, Yuzhou böyle bir düşmanla karşılaştığında bu tekniği bozamazdı ve sonuçları kötü olurdu.

Yuzhou'nun elinde mavi bir kılıç belirdi ve Yuzhou Değer Biçme yeteneğini kullandı. Yuzhou'nun gözleri parladı.

Gerçek Buz, SS Seviye olmuştu ve SS seviye altındaki maddeler tarafından kırılamazdı. Erimesi imkansızdı. Yuzhou'nun buzu biraz daha güçlenmişti. Yuzhou'nun elindeki kılıç kaybolduğunda, Yuzhou'nun gözüne birden bir acı girdi.

Yuzhou refleks olarak ellerini gözüne götürdü. Acı birkaç saniye içerisinde geçti, Yuzhou gözlerini açtığında etrafı bulanık görüyordu.  

Birkaç saniye sonra, Yuzhou'nun görüşü düzeldi fakat neyin ne olduğunu anlayamıyordu. Ayağa kalktığında, odasının kapısının ne kadar yakın olup olmadığını anlayamıyordu. Görüşü değişmişti.

Yatağı ona çok yakın geliyordu, sanki yüzünün tam dibindeydi. Kapıya baktığında ise çok uzak görüyordu. Yuzhou beş dakika boyunca bu şekilde mesafeleri anlayamadı. Fakat beş dakika sonra görüşü normalleşti.

Artık neyin ne olduğunu anlıyor, daha iyi görüyordu. Görüşü iyileşmişti, Sistemini hemen açtı. Bir şey eklendi mi diye kontrol edecekti.

Ve düşündüğü gibi olmuştu. Sistemine bir şey eklenmişti.

Tanrı'nın Gözü kısmına, yeni bir şey eklenmişti.

--Görüş : Kişi'nin gözü, metrelerce ötedeki bir sivrisineği farkedecek görüşe sahip olmuştur. Manayı ve aurayı gözleri ile görebilir.

Yuzhou sürekli Değer Biçme yeteneğini kullandığı için gözü gelişmişti. Artık uyumak istiyordu. Uyumasına gerek yoktu fakat sürekli çalışmak da istemiyordu. Uyumak, hızlı vakit geçirmek için güzel bir yöntemdi.

-

Güneş doğarken, Yuzhou gözlerini açtı. Kendisine geldikten sonra odasından çıktı. Tekrar antrenman yapmaya gidecekti. Odasından çıktığında, karşısında Gnomes'leri gördü. Gnomes'lerin zırhları ve kılıçları farklıydı. Yuzhou'nun aldığı yüksek seviyeli eşyaları kuşanmışlardı.

Fel Gnomes, Yuzhou'ya

"Gel buraya evlat!" dedi ve sarıldı.

"Bunlara hiç gerek yoktu." dedi. Yuzhou gülümsedi. Fel Gnomes,

"Eğer bir işin yoksa, bize şehri gezdirmeye ne dersin?" dedi.

Yuzhou çalışmaya gidecekti fakat bunu erteleyebilirdi.

"Gelin benle." dedi.

-

Handan dışarı çıkmışlardı ve şehri geziyorlardı. Yuzhou Gnomes'lere pazar yerini ve arenayı göstermişti. Gezmeye devam ederken, Yuzhou'ların önüne birisi geldi.

Bu kişi kaşlarına kadar gelen siyah saçlara ve siyah gözlere sahipti. Gözlüğü vardı. Üzerinde beyaz bir gömlek ve siyah pantolon vardı. Yüz hatları belirgindi. Oldukça yakışıklıydı.

Bu kişi, Yuzhou'ya Beş Mühür Tekniğini uygulayan kişiydi.

Yuzhou,

"Sen..." dedi sinirli bir sesle. İki elinde de mavi kılıç belirdi. Mavi kılıçların üzeri siyah alevlerle kaplanırken, Yuzhou'nun vücudu da siyah alevlerle kaplanmıştı.

Yuzhou hızla önündeki adama doğru koştu. Gnomes'ler ne olduğunu anlamamıştı. Savaşacaklar mıydı?

Yuzhou, önündeki adama yaklaştığında, kılıcını savurmuştu. Gözlüklü adam havaya doğru zıplayarak kaçındı.

Fakat, çok fazla yükseğe zıplamıştı! Bir binadan daha yüksekti. Yere düşmek yerine, havada süzülürken,

Elinde siyah bir yay belirdi. Yayın belirmesiyle birlikte, kıyafetleri de değişti ve üzerinde siyah bir pelerin belirdi. Gözlükleri kayboldu ve yüzünde büyük bir gülümseme belirdi.

Elinde ok yoktu, fakat elini yaya götürdüğünde gri bir ok belirdi ve hızla oku fırlattı. Yuzhou bu oktan kaçamazdı, bunu anlamıştı. Bu yüzden gerçek buzdan bir duvar yaptı ve duvarı kara alevler ile kapladı.

Fakat bu ok Yuzhou'ya değildi. Bu ok, Gnomeslere'ydi!

Yuzhou bunu geç farketmişti. Hızla kendi önündeki duvarı ve alevleri geri özümsedikten sonra Gnomeslere doğru koştu. Gnomeslerin önüne duvar koymak istedi fakat çoktan tüm Gnomeslerin kalbi gri bir ok ile delinmişti!

Yuzhou bunu farkettiğinde bir anlığına duraksadı. Ailesi olarak gördüğü kişiler öldürülmüştü!

Siyah pelerinli kişi yere düştükten sonra Yuzhou ona korkunç bir bakış attı. Yuzhou'dan yayılan aura artmıştı. Aura dışında, Yuzhou'dan bir öldürme niyeti de yayılıyordu ve bu aura ile karıştığında oldukça korkutucu oluyordu. O anda etrafta Yuzhou'dan güçsüz birisi olsaydı, bu aura karşısında ayakta duramazdı ve kan kusardı.

Fakat o anda kimse yoktu. Savaşın olduğunu gören herkes kaçmıştı.

Yuzhou hızla siyah pelerinli kişiye koştu. Vücudu kara alevlerle kaplı olmasına rağmen, sarı gözleri çok fazla parlıyordu ve belli oluyordu.

Yuzhou, siyah pelerinli kişinin önüne geldiğinde, kılıcını savurdu, fakat siyah pelerinli aynı şekilde yukarıya doğru zıpladı ve havada bir takla atarak Yuzhou'ya gri bir ok fırlattı.  Yuzhou bu oktan kaçınmayı başarmıştı.

Şuan öfkeli olduğu için, gücü artmıştı. Gözleri de geliştiği için okun hızını farkedebiliyordu.

Siyah pelerinli adam yere indiğinde,

"Bak sen..." dedi.

"Buz Hapsi!"

Yuzhou, öğrendiği yeteneği deneyecekti. Siyah pelerinli kişinin altında mavi bir tabaka belirdi ve ayaklarını sardı. Artık haraket edemezdi.

"Yakaladım seni..." dedi Yuzhou.

Siyah pelerinli kişi gülümsedi ve yayını gerdi. Gri bir ok belirdi ve mavi tabakaya fırladı.

Gri ok ile mavi tabaka çarpıştığında, Gerçek Buz tuzla buz oldu! 

Siyah pelerinli kişi,

"Bu kadar şaka yeterli." dedi. Elindeki yay kayboldu, siyah pelerini gitti ve gözlükleri geri belirdi.

Birden Yuzhou'nun yanında belirdi ve

"Adım Pars Queen. Güçlendiğin zaman tekrar karşılaşacağız ve gücünü senden alacağım. Bu ismi hatırla, nefret et ve intikam için güçlen." dedi ve ortadan kayboldu.

İntikam hırsı ile Yuzhou'nun daha fazla güçleneceğini biliyordu. Ve güçlendiği zaman onu bulması için ismini söylemişti. Bu sayede Yuzhou'nun gücünü çalabilirdi.

Yuzhou'nun kılıçları elinden kayboldu. Gözlerindeki parlaklık söndü ve vücudundaki karanlık alevler söndü.

Yuzhou, Gnomeslere baktığında, gözlerinden yaş geldi. Ailesi olarak gördüğü kişiler öldürülmüştü...