64. Bölüm | Acı Çektirmek

avatar
1526 2

İnsan Tanrı - 64. Bölüm | Acı Çektirmek


Yuzhou, Gnomes'lerin yanında iki dizinin üstüne çökmüş ölü bedenlerine bakıyordu. Gözünden yaşlar akarken, kalbinde bir intikam isteği büyüyordu. Etrafa yaydığı aura soğuklaşmaya başladı. Aura git gide güçlenirken, oranın yakınında olan bazı insanlar kan kusmuşlardı, bazıları ise bu baskıya dayanamayıp yere düşmüşlerdi.

 

Bu soğuk auranın içerisinde bir öldürme niyeti de büyüyordu. Bu öldürme niyeti, o kadar büyüktü ki, sadece auradan bile bu öfkeyi anlayabiliyordunuz. 

 

Bir yandan, üzüntüyü de hissediyordunuz. Üzüntü, öfke, intikam arzusu, öldürme niyeti. Tüm her şey tek bir auranın içerisinde birleşmişti.

 

Yuzhou'nun öfkesi git gide artmaya devam ederken, şehir muhafızları savaşın olduğu yere gelmişti. Fakat onlar da Yuzhou'nun yanına bu aura yüzünden yaklaşamıyordu. Yuzhou muhafızları görünce ayağa kalktı.

 

İçindeki öfkesinin boşaltılması gerekiyordu. Yoksa sonuçları kötü olacaktı. Şuan kontrolü kaybetmişti, ruhunu öfkeye teslim etmişti.

 

Önündeki muhafızlara saldıracakken, Kral belirdi ve tek bir hamleyle Yuzhou'yu bayılttı. Muhafızlara bu cansız bedenleri almasını söyledikten sonra ortadan kayboldu. Onun ortadan kaybolmasıyla Yuzhou'nun aurası da birden ortadan kayboldu.

 

-

 

Kral, Yuzhou'yu kendi malikanesini özel bir odasına getirmişti. Buraya kimsenin girmesine izin yoktu. Yuzhou'nun yaydığı aura, Kral'ın şuana kadar ki gördüğü en güçlü auralar arasına girmişti. Yuzhou öfkelenince, istemsizce İnsan Tanrı gücünü açığa çıkarmıştı ve bu gücün küçük bir parçası bile Kral'ı etkilemeye yetmişti. Kral'ın Yuzhou'ya bir teklifi olacaktı.

 

-

 

Yuzhou, turnuvaya bir gün kala, güneş doğarken uyandı. Nerede olduğunu anlamamıştı. Etraf karanlıktı ve sadece tek bir kapı görebiliyordu. Kapıya doğru gitti. Kapının kolunu çevirip kapıyı açtığında, dışarıdan inanılmaz bir parlaklık gözüne vurdu. Birkaç saniye sonra bu parlaklık yerini normal renklere bıraktı. 

 

Yuzhou, büyük bir evde olduğunu anlamıştı ve güneş ışınları buraya geliyordu.

 

O anda etrafta birkaç hizmetçi vardı. Kral da oradaydı. Kral Yuzhou'yu görünce,

 

"Sonunda uyandın." dedi.

 

Yuzhou etrafa anlamsızca bakmaya devam ederken, Kral,

 

"Burası benim özel malikanem. Galiba bir dövüş oldu ve yanındakiler öldü, üzüntün, intikam isteğin ve öfken birleşerek olağanüstü derecede güçlü bir aura ortaya çıkardı. Şuana kadar gördüğüm en güçlü auralardan birisiydi..

Gücünü anladım ve sana bir teklifim olacak." dedi.

 

Yuzhou anlamsızca bakmaya devam ediyordu, fakat Kral anlatırken, o anki anlar gözlerinin önüne gelmişti. Aynı öfkeyi tekrar ortaya çıkaramazdı, fakat Gnomesleri düşününce kalbinde bir üzüntü beliriyordu. Onları öldüren adamı düşününce kalbinde bir öfke ve intikam arzusu beliriyordu.

 

Kral bunu anladı.

 

"Sakin ol, Yuzhou." dedi.

 

Kral konuşmaya devam etti.

 

"Bu turnuvadan sonra, bu dünyadaki 12 Krallığın özel bir turnuvası olacak.  Her Kral, kendisine bir temsilci seçecek ve onlar savaşacak. Turnuvanın kazananına ise, 12 Kral'da özel hediyelerini verecek.

Eğer, yarın olacak turnuvayı kazanırsan, temsilcim olabilirsin ve bu turnuvaya katılabilirsin." 

"Ne diyorsun?" diye sordu.

 

Yuzhou biraz düşündü. 12 Kral'ın temsilcisiyle dövüşmek... Kulağa oldukça harika geliyordu. Başka güçlü insanlarla dövüşecekti.

 

"Kabul ediyorum." dedi.

 

Kral gülümsedi ve

 

"Turnuva yarın. Umarım kazanırsın Yuzhou, seni izliyor olacağım." dedi.

 

-

 

Yuzhou kaldığı hanın önüne gelmişti. Son bir günü vardı ve çalışmak için hep gittiği yere gidiyordu. Oraya doğru ilerlerken, binaların üstünden iki kişi konuşuyordu.

 

"Hey, şu geçenki Taş Yumruk Loncasının en güçlü üyesini tek yumrukta yenen kişi değil mi?"

 

"Evet, o. Onu da çıkarmalı mıyız?"

 

"Yapabilir miyiz ki?"

 

"Deneyelim." dedi. İkisi de, siyah saçlı, siyah gözlü kişilerdi ve birbirlerine oldukça benziyorlardı. Hatta ikizlerdi. Bir suikast loncasına girmişlerdi ve şuanki görevleri öldürebildikleri kadar turnuvaya katılanları öldürmekti.

 

(Savaşta bunlara bir ve iki numara diyeceğim karışmasın diye.)

 

İkisi de hızla aşağı atladığında, Yuzhou onları farketmişti. Arkasını dönerken, ona doğru bir hançer fırlatılmıştı. Hançerin üzerinde ise patlayıcı kağıt vardı ve Yuzhou'nun yakınına geldiğinde bu kağıt birden patlamıştı.

 

Yuzhou son anda refleksleri ile vücudunun bir kısmını Gerçek Buz ile kaplayabilmişti ve çok hasar almamıştı. Fakat biraz geriye uçmuştu ve bir eve çarparak durmuştu.

 

Ayağa kalktığında, gülümsüyordu. Öfkesinin bir kısmını boşaltabilirdi. Kılıçlar ile savaşmak yerine, elleri ile savaşacaktı. Ayrıca savaşın çok hızlı bitmesini istemiyordu. Bu yüzden zorda kalmazsa Kara Alevleri kullanmayacaktı.

 

Patlayıcı Kağıdın çıkardığı toz bulutu dağıldığında, bir ve iki numara ortada yoktu. Yuzhou onları ararken, ikisinin de yukarda olduğunu hisseti. Kafasını kaldırıp yukarıya baktığında, ona doğru gelen iki kişi gördü ve bu iki kişinin elinde de kılıçlar vardı. 

 

Yuzhou hızla geriye çekildi ve bu saldırıdan kaçtı. Bir ve iki numara yere düştükten sonra, hızla saldırmaya başladılar. Yuzhou'ya doğru koşuyorlardı.

 

Bir numara, Yuzhou'ya bir saldırı yaptı. Yuzhou bu saldırıdan kaçındı ve karşı saldırı yapacakken iki numara ona saldırı yaptı. Fakat Yuzhou vücudunu gerçek buz ile kapladı ve bir numaraya bir yumruk atıp onu geriye fırlattı.

 

İki numaranın kılıcı Yuzhou'ya çarptığında ise geri sekmişti.

 

Bu taktik Yuzhou'ya karşı işe yaramazdı. Gerçek Buz sayesinde hasar almıyordu.

 

İki numara Yuzhou'nun kolundaki mavi tabakaya bakarken, Yuzhou hızla dirseği ile iki numaranın göğsüne vurup onu yere düşürmüştü.

 

Bir numara yavaşça yerden kalkarken, Yuzhou buz hapsi yeteneğini kullandı. Fakat bir numaranın sadece ayaklarını dondurup haraket etmesini engelledi.

 

Şimdi, iki numarayı yeni öğrendiği taktiği ile öldürme vaktiydi.

 

İki numara yerde yatarken, Yuzhou,

 

"Buz Giyotini!" diye bağırdı.

 

Birkaç saniye içerisinde, iki numaranın önünde büyük bir mavi giyotin oluştu. Yuzhou iki numaranın kafasını koyduktan sonra, tüm vücudunu dondurdu. Sadece kafası açık kalmıştı. Diğer kısımlarını hissetmiyordu.

 

Ayrıca Giyotinin bıçağı çok keskin değildi. Bu yüzden iki numaranın kafasını hemen kesmeyecek,  acı verici bir şekilde yavaşça yerinden koparacaktı.

 

Bİr numara bunu gördüğünde, bağırmaya başladı. İkizi öldürülüyordu. Sessiz kalamazdı fakat haraket edemiyordu. Buzu kırmaya çalışsa da başaramamıştı. Hızla elindeki kılıcı Yuzhou'ya fırlattı. Yuzhou kılıca baktı. Kılıç Yuzhou'ya gelirken, birden kara alevler kılıcı sardı ve küle dönüştürdü.

 

Yuzhou kara alevleri söndürdükten sonra,

 

"Şimdi, gösteri zamanı." dedi.

 

Elini havaya kaldırdığında, bir numaranın gözleri büyüdü. Yuzhou elini hızla aşağı indirdi ve giyotin'in bıçağı iki numaranın ensesine hızla düştü.

 

"ARGHHHHHHHHHHHHHHHHHH!"

 

İki numara, oldukça acılı bir şekilde bağırdı. Bir numara ise bir şey diyemiyordu, sadece gözlerinden seller akıyordu.

 

Bu kişiye bulaşmamaları gerekiyordu.

 

Giyotinin bıçağı iki numaraya çarptığında, etrafa kanlar fışkırdı. Fakat iki numaranın kafası tamamen kesilmedi. Bıçak yavaşça aşağıya doğru inerek iki numaraya oldukça acılı bir deneyim yaşattı. İki numaranın kafasının kopması 6 saniye sürmüştü. 6 Saniye boyunca bu acıyı çekmişti.

 

Yuzhou daha sonra giyotini geri özümsedi.

 

Geriye sadece iki numaranın kafası ve cansız bedeni kalmıştı.

 

Yuzhou, bir numaraya yaklaşırken, sarı gözleri parladı. Bir numara korkuyordu ve hiçbir şey diyemiyordu. Vücudunun üst kısmı buzla kaplı değildi, haraket ettirebilirdi fakat korkudan vücudunun hiçbir yerini haraket ettiremiyordu.

 

Yuzhou,

 

"Sana napsak acaba." dedi.

 

Yuzhou, bir numaranın sırtını, kollarını ve bacaklarını buzla kapladı. Bir numaranın sadece göğsü açık kalmıştı.

 

Yuzhou elini kaldırdı ve hızla bir yumruk attı. Karşısındakini bir boks torbası olarak kullanacaktı. Fakat her yumruğunda, içindeki öfkenin azalması yerine, öfkesi artıyordu!

 

Birilerine acı vermenin onun öfkesini azaltacağını düşünmüştü. Fakat bunun yerine öfkesi artıyordu.

 

Yuzhou ondan fazla yumruk attıktan sonra, sağ elini gerçek buzla kapladı ve sert bir yumruk attı.

 

Fakat bu yumruk, bir numaranın göğsünü deldi ve içinden geçti. Yuzhou elini geri çıkardığında ise, eli tamamen kanla kaplanmıştı ve elinde bir numaranın kalbi duruyordu.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr