60. Bölüm | Liste

avatar
1571 2

İnsan Tanrı - 60. Bölüm | Liste


Yuzhou'nun olduğu şehirde, en büyük malikanelerin birisine 3 siyah kıyafetli kişi ilerliyordu. Malikanenin önünde muhafızlar vardı ve üç siyah kıyafetli kişiyi gördüklerinde kapıları hemen açtılar. 

 

Üç siyah kıyafetli kişi malikaneye girdikten sonra, merdivenlerden bir kat yukarıya çıktılar ve bir odaya girdiler. Odaya girdiklerinde, odanın tam ortasında bir masa vardı. Masa büyüktü ve kahverengi rengindeydi. Üzerinde kalemler ve oldukça fazla kitap vardı. 

 

Odanın tüm duvarlarında ise devasa bir kitaplık vardı. Kitaplığın her rafı doluydu ve farklı renklerde kitaplar vardı. 

 

O anda, masanın arkasında ayakta olan birisi vardı ve masanın arkasındaki kitaplığa bakıyordu. Bir kitap alıyordu.

 

Kapının açıldığını duyunca, bir kitabı aldı ve arkasını döndükten sonra sandalyesine oturdu.

 

Bu kişi, kaşlarına kadar gelen siyah saçlara sahipti. Siyah gözleri vardı ve gözlük takıyordu. Yüz hatları belirgindi, oldukça yakışıklıydı.

 

Üzerinde bir gömlek, bir pantolon vardı. Ellerinde ise yüzükler vardı.

 

Üç siyah kıyafetli o adamın önünde eğildiler. Ortadaki siyah kıyafetli,

 

"Patron, listeye bir kişi daha ekledik. Ayrıca, 2. Listeye de girebilir."

 

Masada oturan kişi kitabını okurken birden kitabı sertçe kapattı. Siyah gözleri ile siyah kıyafetlilere baktıklarında siyah kıyafetliler korkudan titredi. Başlarını kaldırmamalarına rağmen, yere bakmalarına rağmen bu bakışı hissetmişler ve titremişlerdi.

 

Gözlüklü kişi,

 

"Anlat." dedi sakin bir sesle.

 

"Kim olduğunu ya da nerden geldiğini bilmiyoruz. Fakat dış görünüşü garip. Beyaz saçlara ve sarı gözlere sahip en fazla 16-17 yaşlarında. Yanında ise bir kız vardı fakat onun gücünü bilmiyoruz ama o da sarı saçlara ve sarı gözlere sahip. 

Bu çocuk tek yumruk ile Taş Yumruk Loncasının, 1. listedenin başındaki kişilerden birisini tek yumruk ile yendi."

 

Gözlüklü kişi,

 

"Tek yumruk demek... Ben bile o taş zırhı tek yumrukta kıramam. Bu çocuğu inceleyeceğim. Adını duydunuz mu?"

 

Ortadaki siyah kıyafetli,

 

"Duymadık patron." dedi.

 

Gözlüklü kişi,

 

"Gidin, bundan sonra listeye birini eklemeyin. Eğer ikinci listeye girebilecek birisi varsa bana söyleyin. Birinci liste doldu." dedi.

 

Üç siyah kıyafetli de birden ortadan kayboldu.

 

Gözlüklü kişi kitabını açtı ve kendi kendine konuştu.

 

"Tam da Temps'e geri döneceğim zaman... Biraz daha durursam sıkıntı çıkmaz umarım." dedi.

 

-

 

O anda, Yuzhou, handaki odasında duruyordu. Liecia'yı geri çağırmıştı ve şuan tek başınaydı. Aklına Daren'in ona verdiği rozet geldi. Rozette birkaç parşomen vardı, o parşomenleri inceleyecekti.

 

-

 

O sırada, farklı bir şehirde, büyük bir malikanenin kapısı yavaşça açıldı. Takım elbiseli birisi içeriye girdi ve onu oldukça güzel bir kız karşıladı. Bu kızın uzun sarı saçları ve mavi gözleri vardı.

 

Takım elbiseli kişi malikanenin kapısını açtıktan sonra ilk adımını attığında yere düştü. Sarı saçlı kız onu tuttu. Takım elbiseli,

 

"Yine benimle gelmedi.  Sanırım bir dahaki karşılaşmamız o savaşın başlangıcı olacak. Ayrıca, yanındakiler gerçekten güçlü. Yeni elde ettiğim güçleri onlar üzerinde kullanmak beni aşırı yordu. Eski halime gelmem için birkaç hafta gerek. Fakat istersen sana onların yerini söylerim. Kendin gidebilirsin, kız kardeşim." dedi.

 

-

 

Yuzhou, ilk parşomeni açtı. Parşomeni açınca beynine direkt olarak teknik bilgileri girdi. Bir parşomenin içinde birden fazla teknik vardı. Bu teknikler, sıradan, toprak elementi teknikleriydi. Fakat Yuzhou hiçbir toprak elementi tekniği bilmiyordu. Daren de, Yuzhou'nun, Yüksek Dünya Temps'e giden kahverengi saçlı kişiden özel bir toprak manası aldığını biliyordu bu yüzden ona basit toprak teknikleri içeren bir parşomen vermişti.

 

Yuzhou'nun aldığı toprak manası, gerçek buz gibi özel olduğu için, en basit teknikle kullanıldığında bile oldukça güçlü olacaktı. 

 

Yuzhou, ikinci parşomeni açtığında ise, aynı şekilde beynine basit teknikler direkt olarak girmişti.

 

Fakat bu teknikler, buz elementi teknikleriydi. Daren, Yuzhou'nun gerçek buz ile birlitke bu teknikleri kullanması için vermişti. Fakat bilmediği bir şey vardı. Yuzhou o büyük bölgeyi özümseyince zaten direkt olarak Vodius tarafından yaratılmış özel Gerçek Buz teknikleri elde etmişti.

 

O yüzlerce teknikten sadece birkaç tanesini kullanabilse de, tek bir tanesi bile parşomendeki tekniklerin hepsinden çok daha güçlüydü.

 

Yuzhou parşomenleri geri yüzüğüne koydu ve ne yapacağını düşündü. Geçenki yere girip biraz bir şeyler almak istiyordu. Fakat alabileceği ne vardı ki? Gerçek Buz sayesinde orada satılan en güçlü zırhtan bile daha güçlü bir savunması vardı. Ayrıca, orada satılan en güçlü kılıçtan bile daha güçlü bir kılıcı vardı.

 

Üstüne bu kılıcı ve zırhı kara alevler ile güçlendirerek çok daha güçlü olmasını sağlıyordu. Teknik kısmında ise sıkıntısı yoktu. Yüzlerce gerçek buz tekniği ve birkaç tane basit toprak elementi tekniği vardı. Kara Alevler konusunda ise nasıl bir teknik bulacağını bilemedi.

 

Fakat Kara Alevleri istediği gibi şekillendirebiliyordu. Sanırım Kara Alev tekniklerini kendisi üretecekti. 

 

Handan dışarı çıktı ve kendisine uygun bir yer aramak için etrafı dolaştı. Kimsenin olmayacağı, boş bir alan arıyordu. Çalışırken etrafa zarar vermek istemiyordu. 

 

İlk olarak, Gerçek Buz ve Kara Alevleri kullanma hızını arttırmak istiyordu. Şuan hızı yeterli olsa da, bir saniye bile olsa daha hızlı kullanmak savaşta ona daha çok yardımcı olabilirdi. Aynı zamanda, hızını arttırmaya çalışırken güçlerini de arttıracaktı.

 

Hızları yeterli seviyeye geldiğinde, Gerçek Buz tekniklerine çalışacaktı ve Kara Alev ile teknik oluşturmaya çalışacaktı.

 

-

 

Şehirde dolaşırken, kendisine bir yer ararken, birden bir şeyler hisseti. İstemsizce ürperdi. Bu hissin sebebi arkasındaydı. Arkasını döndüğünde etrafı inceledi fakat yürüyen insanlar dışında hiçbir şey yoktu. Fakat o anda, Yuzhou'nun göremeyeceği kadar uzaklıktan bir adam Yuzhou'ya bakıyordu.

 

Bu adam gözlüklü kişiydi. Görüşü oldukça iyiydi. Gözlüklü kişi kendi kendine konuştu.

 

"Bu güç... Henüz olgunlaşmamış, fakat olgunlaştığında onu alabilirsem, Yüce Dünyalara bile gidebilirim!" dedi.

 

-

 

60. Bölüme geldik. Geçmişte oldukça fazla seri yazıp bırakan ve en fazla 23. bölüme gelmiş birisi için, yeni bir seride bu bölümlere gelmek çok iyi bir başarı.

Umarım okurken keyif alıyorsunuzdur. Her 10 bölümde yaptığımız şeyi yine yapalım.

 

Seri hakkında tüm yorumları ve eleştrilerinizi bu bölüm altına yazabilirsiniz. Ayrıca Disquis hesabımı unuttum bu yüzden cevap veremiyorum.

  

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr