44. Bölüm - Kanlı Zafer [Düzenlendi]

avatar
1685 18

Ejdertanrı Efsanesi - 44. Bölüm - Kanlı Zafer [Düzenlendi]


Satou, uzaysal topu tüm şaşkın gözler ona bakarken, Alexander’a doğru yolladı.

 

“Git!”

 

Uzaysal Delik son hızla Alexander’ın uzaysal yırtığımsı şeyine girdi ve o şey tarafından özümsendi.

 

Bunu gören herkesin gözlerinde hayal kırıklığı belirdi. Bu kadar kudretli görünen bir şeyin rahatlıkla delip geçebileceğini düşünüyorlardı.

 

Tüm bunların arasında ise gizlice izleyen bir üstadın yüzünde gururlu bir ifade vardı. Sanki kendi yapmışçasına bir gurur yaşıyor gibiydi.

 

Mortem bile hayal kırıklığına uğrasa da kendisinin o şeyi durduracağına güveni yoktu. Bu nedenle köşede izlemeye karar verdi.

 

Satou’nun ise yüzünde o sırada pis bir sırıtış belirdi. Diğer attığı alev toplarının aksine bu attığı topla arasında ki mana bağı hala duruyordu. Bu nedenle tekniğinin hala orada olduğunu hissedebiliyordu. Üstelik yavaşça tekniği genişleyip içten parçalıyordu.

 

O sırada Alexander ise hiçbir şey yapamadığından dişlerini sıkıyordu.

 

Çünkü boşluksal patlama dışındaki büyülerin hepsi savunma kaçma üzerineydi. Üstelik şu anki durumunda kaçmayı bırak savunma büyüsü bile yapamazdı.

 

Alexander uzaysal yırtığımsı alanda durmadan büyüyen bir şeyi hissedebiliyordu. Bu nedenle maçı çabucak bitirmesi gerektiğini farkındaydı.

 

Bu nedenle sahte bir sırıtışla Satou’ya baktı ve konuştu.

 

“Uzaysal bir yetenek kullanabilmeni beklemiyordum. Ancak bu teknik hiç bir işe yaramaz. Gerçek uzay büyücü nasıl olunur öğren bakalım. Boşluksal Patlama!”

 

Alexander kahramansı bir edayla yansıtmasını emretti. Aradan bir süre geçti ama hiç bir şey olmadı. Alexander’ın yüz ifadesi değişti.

 

“Patlama! Patlasana!”

 

Ne kadar denese de yansıtamıyordu. Satou ise pis bir sırıtışla ona bakıyordu.

 

Alexander, karanlık bir ifadeyle bağırdı.

 

“Sen! Sen tekniğime ne yaptın!?”

 

Satou pis gülümsemesini sürdürerek sorusuna soruyla yanıt verdi.

 

“Tekniğinin bir başkası tarafından ele geçirilmesi nasıl bir his Alexander?”

 

Satou’nun cümlesinden ne olduğunu anlamıştı. Bu piç onun tekniğini ele geçirmişti!


Aslında Satou da şaşırmıştı. Böyle bir etkisi olacağını tahmin edemese de şu an Alexander’ın tekniğini tamamen kontrolü altına almıştı.

 

Şimdi ise yaptığını ödetme vaktiydi. Bu orospu çocuğu, sevdiği kadını öldürmeye çalışmıştı! Kendi sonunu o gün getirmişti!

 

Satou düşüncesiyle tek bir emir verdi ve ardından izlemeye koyuldu.

 

O emir ise şuydu;

 

‘Yok et!’

 

Çat! Çat!

 

Birden uzaysal yırtığa benzer şeyde çatlak oluştu. Bunu görünce Alexander korktu. Eğer bu şey yok olursa, kesinlikle kaybederdi. Hatta daha kötüsü deposundaki yetenekler bir anda fırlarsa ölebilirdi!

 

Korkudan hemen depolama yüzüğünden bir tılsım çıkarttı. Tılsımdan yoğun bir uzay manası hissedilebiliyordu. Bunu yapan kişi en azından Usta kademesinde bir uzay büyücüsü olmalıydı!

 

Satou bunu fark etse de engellemeye kalkışmadı. Çünkü biliyordu. Her ne kadar genç nesil içinde baya güçlü olsa da bir ustayı yenebilecek kadar güçlü değildi.

 

O sırada~

 

Boom! Wosh! Wosh!

 

Yarık sonunda patladı ve içinden alev topları yağmaya başladı!

 

Alev topları aşırı hızlı bir şekilde Alexander’a ilerliyordu. Ancak Alexander hazırlıklıydı. Hemen elindeki tılsımı yırttı.

 

Svosh!

 

Alexander’ın yırttığı tılsımdan birden, yoğun miktarda uzay manası ortaya çıktı.

 

Sonrasında ise çıkan bu dengesiz uzay manası biçimsiz bir şekilde, Satou’nun alev toplarına atıldı!

 

Boom!

 

Alev topları ile uzay manasının çarpışması sonucu yoğun bir patlama oldu. Patlamanın ortasında kalan Alexander ise, kan kusarak zemine çakıldı.

 

Satou ise sırıtmaya devam ediyordu. Ancak bu sırıtma şeytani bir sırıtmaydı.

 

Birden sırtından iki kanat çıkarttı. Fakat bu kanatlar garip bir şekilde her zamankinden farklıydı. Önceden simsiyah olan kanatlar şimdi, dış tarafı siyah pullarla kaplı iken içe doğru kızarıyordu. Aynı zamanda kanatlarından garip bir ölüm aurası da yayılıyordu.

 

Tabii Satou bunun pek farkında değildi ki farkında olsa bile umursamazdı muhtemelen.

 

Satou kanatlarını çırptı ve bir anda Alexander’ın önünde belirdi.

 

Woooosh!

 

Bir anda beliren Satou, Alexander’a daha konuşma fırsatı bile vermeden boynundan yakaladı ve havaya kaldırdı.

 

Kolları da o sırada farkında olmadan değişim geçiriyordu. Kollarında pullar oluşmaya başlamış, ellerindeki tırnaklar uzayıp pençe şeklini almıştı.

 

Tabii anlatması böyle basit olsa da bu işlem çok yavaş oluyordu.

 

Satou eliyle havaya kaldırdığı Alexander’a bakarak herkesin duyabileceği şekilde konuştu.

 

“Alexander. Biliyor musun? Normalde seni öldürmeyecektim. Çünkü krallığın ile düşman olmak istemiyordum. Ancak. Sen, benim için değerli olan birisini öldürmeye çalıştın. Şimdi ise bu yaptığın hatanın cezasını çekme vaktin geldi.”

 

Satou, hızla ejder manasını dolaştırarak, elinde alevden yapılmış bir mızrak oluşturdu. Bunu gören Alexander ölümünün yaklaştığını hissetti. Ancak Satou’nun bunu yapmaya cüret edebileceğine inanmıyordu.

 

“Yapamazsın. Ben Dabra Krallığının bir prensiyim. Beni öldürürsen babam, sevdiğin herkesi kılıçtan geçirir.”

 

Satou’nun yüz ifadesi değişti ve öfkesi kabardı. Bu piç ölmek üzereyken bile tehdit etmeye cüret edebiliyordu!

 

O yüzden dönüşümü hızlanmış ve eli pençe şeklini almıştı. O sırada istemsizce fazla güç uyguladı ve Alexander nefes alamamaya başladı.

 

Öfkesiyle az daha Alexander’ın boğacağını fark etti. Bu nedenle gücünü biraz azalttı. Sonrasında ise elindeki mızrağı, tam dantianının olduğu alana sapladı!

 

Ahhhh!

 

Korkutucu bir bağırma sesi duyuldu. Seyircilerden ise tek bir ses bile çıkmıyordu. Herkes önlerinde ki bu canavardan korkmuş idi. Buna seyircilerin arasında gizlenen usta da dahildi.

 

Herkes ona korkuyla bakarken Satou sadece dantiana sokmakla kalmadı. Mızrağı iyice derine soktu. Mızrak alevden yapıldığından önünü yakarak ilerliyordu. Bu da çok acı verici bir deneyimdi. Mızrağı daha da derine soktu ve orada bıraktı.

 

Sonrasında ise hızla sakatlanmış Alexander ile arasında biraz mesafe açtı ve tek bir kelime söyledi.

 

“Patla.”

 

Boom!

 

Mızrak bir anda patladı! Her yere çeşitli vücut parçaları ve kan sıçradı. Bu kanlı manzara iki kelimeyle iğrenç ve ürpertici olarak tabir edilebilirdi.

Ancak kimse iğrenmedi. Seyirciler -aradaki gizemli usta ve Rubrum Mortem’de dahil- herkes saf bir şaşkınlık ile korku hissetmiş idi.

 

Şaşırmışlardı. Çünkü Yıllardır yapılan bu turnuva da ilk defa birisi, açık bir şekilde birisini öldürmüştü.

 

Korkmuşlardı. Çünkü bu derece vahşet içeren bir şeyi yaparken Satou’nun mimiği bile oynamamıştı.

 

Aslında mimiği oynamaması gayet normaldi. Çünkü Satou, şu an gerçekten de hiç bir şey hissetmiyordu.

 

Bu hislerine daha fazla kafa yormayı bırakıp Satou, Rubrum Mortem'e döndü. Rubrum Mortem ile savaşırsa moralinin yerine geleceğini düşünüyordu.

 

Ancak Satou hiç beklemediği bir tepkiyi aldı. Satou'nun ona döndüğünü göre Rubrum Mortem düşünmeden direkt pes etti.

 

"Pes ediyorum."

 

Satou şaşkınlıkla Rubrum Mortem’e baksa da bir şey söylemedi. Muhtemelen gücünün kendisine denk olmadığını anlamış olabileceğini düşündü Satou.

 

Kısa süre sonra hakem sahaya indi ve duygusuz bir sesle sonucu ilan etti.

 

“Rubrum Mortem pes ettiğinden mütevellit, kazanan Satou Black! Ancak kuralları ihlal etmesi sebebiyle, verilecek olan ödüllerin bir kısmı kesilecektir. Bay Satou, müdüre hanımın yanına giderek ödüllerinizi alabilirsiniz.”

 

Satou kafasıyla onayladı. Sonrasında ise daha fazla burada ilgilendiği bir şey kalmayınca yavaşça arenadan çıktı.

 

Seyircilerin hepsi Satou’nun çok sakin olduğunu düşündüler. Aslında önden birisi baksa, Satou’nun yüzünde pis bir sırıtışın belirdiğini görebilirdi.

 

Satou, Çatlakkemik Arenasında ilk kanlı zaferini kazanmış idi. İlk zaferinin bu kadar kanlı olması da istemsizce Satou’nun sırıtmasına neden olmuştu.

 

Hayır!

 

Aslında sırıtmasının nedeni kazanması değildi. Sırıtıyordu çünkü Ejderha içgüdülerinden gelen öldürme arzusunu sonunda tatmin etmişti!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44343 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr