Çevirmen: Godctia

Editör: Lord Viole Grace

Ning Xueluo ve Chang Li gittikten sonra Lu Jingli şok içinde odadan çıktı.

Ning Xi'nin evine gitmedi. Bunun yerine, Platin Sarayı'na geri döndü.

"Abi! Kardeşim! Büyük bir haber duydum." Lu Jingli nefes nefeseyken, Lu Tingxiao'yu çalışma odasında buldu.

Sadece loş bir ışık açıktı. Lu Tingxiao camdan geceyi izliyordu.

Yüzü gözükmemesine rağmen, Lu Jingli, odaya girdiğinde depresif atmosferden boğulmak üzereymiş gibi hissetti. Oda son derece tehlikeli bir haldeydi.

Ağabeyinin durumu hayal ettiğinden çok daha kötüydü.

Lu Jingli yine de anlatmaya devam etti, "Tam Xiao Xi Xi'yi aramaktaydım ama Ning Xueluo ve asistanın konuştuklarını tesadüfen duydum. Dedi ki... Xiao Xi Xi 18 yaşındayken hamileymiş... Ve ölü bir çocuk doğurmuş... Söylerken gerçekten çok sarhoştu... Yani, doğruyu söyleyip söylemediğinden emin değilim..."

Bitirdikten sonra odaya ölüm sessizliği çöktü.

Bir süre sonra Lu Tingxiao cevap verdi, "Doğruyu söylüyorsa ne olacak? Ya da yalansa ne olacak?"

Kız arkadaşlarıyla ilgili böyle bir haberi duyan diğer erkekler çıldırırlardı, ancak Lu Tingxiao hiç tepki vermemişti.

''Of...'' Lu Jingli ne yapacağını bilmiyordu.

Doğru ya da yalan zaten ağabeyi için önemli değildi.

"Demek istediğim, gerçek olsun ya da olmasın Ning Xueluo'nun tekrar Xiao Xi Xi'ye karşı bir şeyler planlıyor olabileceğinden korkuyorum. Bunu önlemek için bir şey bulmamı ister misin?" diye öneride bulundu Lu Jingli .

Lu Tingxiao, karısının güvenliği ile ilgili olduğunu duyunca biraz tedirgin oldu. Elini kaldırdı ve onayladığını belirtti.

"Ah, tamam o zaman daha sonra araştıracağım!" Ağabeyine endişeyle baktı. "Bu kadar endişelenmene gerek yok. Hepsi benim suçum. Xiao Xi Xi asla senden ayrılmaz."

"Ya... Ayrılırsa?" Lu Tingxiao Lu Jingli'ye de belirsiz bir şekilde baktı.

'Eğer gerçekten ayrılmak istiyorsa onu bırakmamak için ne yapmalıyım?'

Lu Jingli'nin tahmininin aslında doğru olabileceğini itiraf etmek zorunda kalmıştı. Ning Xi'nin son davranışları tahminleriyle daha uyumluydu ...

Bunu neden yapmak istediği önemli değildi. Önemli olan bunu yapmak istemesiydi.

Lu Jingli endişeliydi ama gözleri aydınlıktı. "Sen bile kendine güvenmiyorsun. Küçük Hazine'ye biraz inancın olsun! Randevuya onu da götür! Xiao Xi Xi senden ayrılmak istediğini asla söyleyemez!"

Lu Tingxiao dalmış görünüyordu. ''Sadece ikimizin olmamızı istiyor.''

Lu Jingli sessiz kaldı.

Açık bir şekilde Küçük Hazine'yi getirmemesini mi söylemişti?

Kahretsin... İşler ciddileşiyordu.

Xiao Xi Xi, seni hain!