Çevirmen: Godctia

Editör: Lord Viole Grace

Cumartesi sabahı, Küçük Tavşan Üstat Song ile derslerini yeni bitirmişti. Lu Jingli, kolunu aniden tuttuğunda bir kaligrafi parşömeni tutuyordu.

"Küçük Tavşan! Annen babandan ayrılacak! Lütfen onu ikna et! Bunu sadece sen yapabilirsin!"

Küçük Tavşan Lu Jingli'nin sıkı kavrayışından kurtulmak için mücadele etti ve kıyafetini dikkatlice düzeltti.

"Hey... Canım, beni görmezden gelmesene! Ciddiyim! Sana yalvarıyorum çünkü başka bir şey düşünemiyorum! Artık hepimiz sana güveniyoruz!" Son birkaç gündür Ning Xi'nin biraz garipti. Lu Jingli sayısız kez onu kaçırmıştı bu yüzden ona yardım etmesi için sadece Küçük Hazine'ye yalvarabilirdi.

Küçük Tavşan Lu Jingli'ye soğuk bir şekilde baktı. "Annem ondan ayrılmak mı istiyor?"

Küçük Tavşan hala Lu Tingxiao'yu "o" olarak adlandırıyordu; bir kere bile ona "baba" dememişti.

"Evet! Yarın! Annen son zamanlarda babandan kaçıyor. Yarın onu buluşmak için çağırdı ve ona söyleyecek bir şeyi olduğunu söyledi! Ayrılmaktan başka ne isteyebilir ki?!" Lu Jingli umutsuzca konuştu.

Küçük Tavşan sadece Lu Jingli'ye baktı.

Lu Jingli de gergin bir şekilde ona baktı.

İkisi de birbirlerine baktı.

Kısa bir süre sonra, Küçük Tavşan konuştu, "Amca."

"Evet!"

"Kafana çok takıyorsun."

Lu Jingli sustu.

Kafana takıyorsun derken neyden bahsediyordu? Ne demek istemişti!?

''Sevgili tavşanım mantıklı davranıyorum, tamam mı?! Beni dinlemezsen pişman olacaksın!"

Küçük Tavşan dudağını ısırdı, ifadesi açıkça Lu Jingli'nin IQ'su için endişelendiğini gösteriyordu. "Amca hala bir kız arkadaşın olmadığına şaşmamalı."

Lu Jingli bir kez daha cevap veremedi.

Şimdi de küçümseniyor muydu?

Neden Küçük Hazine konuşmaya başladığından beri konuşmanın yarısı annesiyle alakalıyken diğer yarısının da onun hakkında olumsuz şeyler olduğunu  hissediyordu?

Neden!?

Bugün Ning evindeki hizmetçiler meşguldü.

Ning Xueluo'nun evliliği yakında olduğu için, evi dekore etmeye başlamışlardı. Neşeli bir kutlama yapmak istediler.

Dışarıda rahat bir şekilde giyinmiş genç biri vardı ve elinde büyük bir plastik torba vardı. Ayrıca sırtında büyük bir siyah sırt çantası vardı.

Bir hizmetçi  genci fark etti o yüzden gitti ve "Kimi arıyorsun?" diye sordu.

Düşünen genç çağrıldığında şaşırmıştı. Hızla cevap verdi, "Um... Tang... Hayır şey Ning Xueluo burada mı?"

Hizmetçiler ona şüpheyle baktı. "Onu neden arıyorsunuz?"

Genç adam, doğru yere geldiğini anladıktan sonra rahat bir nefes bıraktı. "Lütfen onu benim için arar mısın? Ben onun kardeşiyim!"

"Kardeşi mi?" Hizmetçiler oldukça sade kıyafet giydiğini fark ettiler ve tedirgin oldular. "Emin misin?! O tek çocuk ve erkek kardeşi de yok!''

"Ben gerçekten onun kardeşiyim! Lütfen ona bir mesaj gönderin. Tang Nuo'nun burada olduğunu söyle. Beni kesinlikle tanıyor!"

Hizmetçi oldukça kararlı olduğunu gördü. "Burada bekle."

Ning Xueluo'nun üst kattaki yatak odasında biri kapısını çaldı.

"İçeri gel!"