Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

Adam aklını kaybettiğinde sonuçları umursamayacak kadar deliydi...

İmparatorun kapısında olsa içeri girmek için tüm gücünü kullanırdı!

Çevre mahallelerde olduklarında, hala İmparatorluğun sınırları içindeydiler ve eğer gerçekten savaş için buradalarsa diğer bağlı partilerinde dikkatini çekerlerdi.

Lu Tingxiao’nun etkisiyle, olayı seyreden ve ona bolca yer vereceğini bilenler, bunun sadece iki partinin de yetkililere faydası olursa olacağını biliyorlardı.

Eğer büyük bir kargaşa sebep olur ve Yun Shen’e saldırırsa tamamen farklı bir hikayeye dönüşürdü...

Ning Xi Lu Tingxiao’ya eşlik eden resmi ordu güçlerini görünce şaşırmıştı. Lu Tingxiao’nun bu kadar ileri gidip onun için böyle büyük bir risk almasını beklemiyordu.

Ning Xi hareketinin artılarını ve eksilerini düşünürken, havada ölüm sessizliği vardı ve iki adamında ifadesi gittikçe kararıyordu.

Lu Tingxiao çok rahatsızdı. Yun Shen Ning Xinin eski sevgilisi olarak üst perdeden hareket ediyordu ve sözleri Lu Tingxiao’yu etkiliyordu.

Yun Shen için, dört sene Ning Xi ile birlikte olmuştu ve onu çok iyi anlıyordu. Şu anda ne düşündüğünü biliyordu bu yüzden ifadesi kararıyordu.

Aniden, kalabalıktan bir kana susamışlık çıktı. Orta yaşlı bir adam hiçliğin ortasından geldi ve silahını Ning Xi’ye doğrulttu. Tetiğini o kadar hızlı çekmişti ki kimse daha önceden farkedememişti.

Sonraki an...

Bang!

Neredeyse aynı anda başka bir silah daha ateşlendi!

İlk mermi Feng Jin’den diğeri de Yun Shen’den gelmişti. Herkes şaşırmıştı, Feng Xiaoxiao, Tang Ye ve Annie bile çünkü kimse Feng Jin’in aniden ateş etmesini beklemiyordu.

Gri saçlı adamın soğuk aurası Feng Jin’i sarmaladı. Eli kanıyordu atış yüzünden. Neyse ki Ning Xi’ye sıktığı mermi ıskalamıştı çünkü Yun Shen tam zamanında onu vurmuştu.

"Görünüşe göre iç ilişkilerle ilgilenmem gerek." Yun Shen elini kaldırdı ve yandaşları silahlarını indirerek geri çekildiler binaya doğru.

Lu Tingxiao’nun tayfası karşı tarafının geri çekildiğini gördüklerinde biraz rahatlamıştı. Ardından emirleri için tekrar ona baktılar.

Lu Tingxiao soğuk gözlerle orta yaşlı adama baktı ve ardından o da elini kaldırdı. Adamları silahlarını indirdi ve geri çekildiler.

Tansiyon şimdilik azalmıştı.

Kriz çözülünce Ning Xi Lu Tingxiao’ya doğru koştu.

Kızın ona doğru koştuğunu görünce aniden cehennemin ortasından kurtulmuş gibi hissetti.

Bana...doğru koştu.

Ning Xi’nin gömleği toz ve pislik içindeydi öndeki bahçeye düştüğü için. Toprak saçını ve kıyafetini batırmıştı. Evcil tavşan şimdi vahşi bir tavşana dönüşmüştü.

Yine de, kız adamın kollarına doğru koştu, doğada yaşasa da ev dediği bir yer olduğu aşikardı.

İnce vücudu adamın vücuduna değer değmez Lu Tingxiao sıkıca sarıldı kıza. Soğuk boş kalbi şimdi tamamen...