Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

Ning Xi en hızlı şekilde telefonu kapattı ve sinirle Tang Ye’ye baktı. "Birinci Elit Kardeş.... bir şey mi var?"

Tang Ye masadaki şarabı kafasına dikti. Gözlüklerinin ardında, gözleri kana susamıştı.

İkinci Elit Kardeş, özür dilerim, Birinci Elit Kardeş çok korkunç!

Kimse Birinci Elit Kardeşin neden geldiğini bilmiyordu ancak İkinci Elit Kardeşin onun önceliği olduğunu görünce bu S seviye bir görevden daha fazlasıydı. Kesinlikle İkinci Elit Kardeşin geçen seferki kirli numarası yüzündendi!

Ning Xi Tang Ye ile konuşmaktan çok korkuyordu. Tang Yenin çok tehlikeli olduğunu anlamak için bakmasına gerek yoktu.

Önündeki biraya yumuldu. Tang Yenin bakmadığını farkedince, telefonunu gizlice çıkarıp Tang Langa bir uyarı mesajı atmaya çalıştı.

Tam yazarken, Tang Yenin radar gibi hisleri Ning Xinin niyetini sezdi ve ona ters ters baktı.

Ning Xi korkmuştu, saklamak için hemen gülümsedi, "Ben...Ben İkinci Elit Kardeşe oda numaramızı mesaj atıyordum.... bizi bulamazsa diye"

Tang Ye telefonu vermesini işaret ederken kolunu uzattı.

Ning Xi hemen teslim olmuştu. Ardından Tang Yenin telefonunu kullanarak Tang Langa mesaj attığını gördü.

Ne yazdı ki?

Ning Xi Tang Yenin vampirimsi parmaklarından mesaja baktı: [Oda C, masa 13. Çabuk gel, seni bekliyorum!]

Ardından duygusuzca telefonu Ning Xiye geri verdi.

Ning Xi konuşmuyordu. Onu taklit ederek İkinci Elit Kardeşe nasıl mesaj attığını görünce yüzü kızardı.

Zaman geçtikçe Ning Xi daha fazla geriliyordu. "Uhm, eee... Birinci Elit Kardeş İkinci Elit Kardeşle özel meseleler konuşacağı için ben gidebilir miyim? Söz ona hiçbir şey söylemem! Yapmayacağımı biliyorsun!"

Tang Ye tereddütsüz cevap verdi, "Hayır."

"N-neden? Burada işim yok" Ning Xi neredeyse ağlayacaktı.

Tang Ye soğuk biçimde, "Sana bir örnek vereceğim." dedi.

"Ugh" Ning Xi kırılmanın eşiğinde olduğu yere oturdu.

İkinci Elit Kardeşe olacak onlar her ne ise ona bir örnek olacaktı.

Ning Xi dehşet içerisindeyken Tang Lang aradı.

"Hey, Küçük Kardeş, masanız nerde?" Tang Langın neşeli sesi geliyordu.

"Sen...sen geldin mi? Ne çabuk.." Ning Xi şaşırdı ve girişe baktı.

"Bir sürü güzel kız olduğunu söylemedin mi? Tabii ki çabuk gelicem!" diye neşeyle cevap verdi Tang Lang.

Ning Xi Tang Lang içeri girdiğini gördü. Gerçekten süslenmişti. Açık yakalı siyah bir deri ceket giymişti. Ayrıca gümüş kurukafalı yüzüğünü takmış ve saçlarını geriye taramıştı özenle. Tıpkı kendisi gibi gözüküyordu.