Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

Birinci Elit Kardeş tekrar beklenmedik şekilde geri dönmüştü.

Bu sefer ne için olabilirdi ki...?

Ning Xi endişelenmişti. Yoldayken aklından binlerce ihtimal geçiyordu ve her birisi kanlı ve vahşiydi.

Bara tam zamanında yarım saat sonra ulaşmıştı.

Ning Xi mesaj geldiğinde üstünü değiştirecek vakti yoktu bu yüzden hala erkek kıyafetiyleydi. Siyah eldivenleri ve siyah botuyla yeşil ışıklarla bezeli bara adım attı.

Bu İmparatorluğun en yoğun barıydı ve gittiği saatte yoğun bir saati. Sahnenin ortasında direkte seksi bir dansçı vardı ve tüm mekanda patlayıcı müziklerle gürültü vardı...

Burası Birinci Elit Kardeşin kişiliğine uymayan bir yerdi açıkçası bu yüzden şaşırmıştı Ning Xi.

İkinci Elit Kardeş içinse o buraya kesinlikle bayılırdı...

Ning Xi kalabalığa doğru girdi ve bazı kızlar durdurdu onu. Sonunda, köşede sahneden uzakta tanıdık bir gölge farketi.

Adam her zaman ki gibi altın rengi camlı gözlüklerini giyiyordu. Kibar ve nazik tutumu gürültülü bardan uzaktı.

Tabii ki de onun bu estetik duruşu sadece kabuktu.

Ning Xi Tang Yeden üç adım uzakta durdu ve daha yakına gitmekten tereddüt etti.

Ning Xinin hareketsiz şekilde orada dikildiğini görünce adamın gözlerinde sabırsızlık parladı. "Buraya gel."

Ning Xi ileri gitti ve oturdu, aralarında bir kol boyu mesafe olmasına rağmen oldukça gergindi. "Birinci Elit Kardeş, beni aradın çünkü...?"

Bir anda, Tang Ye arkasından koca bir buket çiçek çıkardı.

Ning Xinin omurgası düştü ve az daha önünde yere kapaklanıyordu. "Huh? Tekrar olmasın..."

Tang Ye tek kelime etmedi, gözleriyle süzüyordu Ning Xiyi sadece.

Çiçek mi veriyordu yoksa birini temsilen mi yapıyordu bunu?

Ning Xi sinirli biçimde buketi kabul etti. Ancak, sessizce içinden gülüp küfür ediyordu. Tüm bu organizasyonun bekar erkeklerle dolu olduğuna şüphe yoktu! Hepsi delirmişti! EQ larını yükseltmezse, ölecekleri güne kadar bekar kalacaklardı...

Bu seferin eskisinden farklı olan kısmı, kimse Tang Yeden dizinin üstüne çökmesini istememişti. Aslında, bu adam ona siyah bir gül buketi vermişti. Çiçek dilinde siyah güller, "sen bir şeytansın ve tamamen benimsin." demekti.

Siyah çiçekler...

Bukete bakınca, Ning Xi içinde yükselen garip bir duygu hissetti.

Tang Ye aniden "Onu ara." dedi.

"Huh? Kimi arayayım?" Ning Xi afallamıştı.

"Tang Lang."

"İkinci Elit Kardeşi mi?"

"Ara onu hemen."

Ning Xi şaşkına dönmüştü.

Pffft! Demek, Birinci Elit Kardeşin ana görevi buydu! Neden burada buluştuğumuza şüphe yok! İkinci Elit Kardeşini etkilemek için beni kullandın!

Son sefer, İkinci Elit Kardeş onu alt etmek için basit bir yol kullanmıştı. Eğer İkinci Elit Kardeşi buraya çağırırsa, sonu...

"Um, Birinci Elit Kardeş, yanlış mı anladım? Neden İkinci Elit Kardeşi arayayım?! Doğrusu geçen seferki buluşmadan sonra onunla hiç iletişime geçmedim." diye dürüst ve kibar bir ifadeyle cevap verdi Ning Xi.

Tang Ye yakasını düzeltti ve "Eğer gelmezse, benimle kavga edersin." dedi.

Ning Xi telefonunu alıp numarayı tuşladı. "Merhaba...İkinci Elit Kardeş! İkinci Elit Kardeş, hey! İçmeye Bar Sekiz Numaraya gel! Evet, Bar Sekiz Numara! Çabuk gel! Seni bekliyorum! Burada bir sürü güzel kız var! Acele et! Paran yoksa sıkıntı yok, ben öderim!"