Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

"Büyükbaba, böyle konuşma, iyi olacaksın!"

“Of, beni teselli etmek zorunda değilsin, vücudumu biliyorum. Birkaç yıl daha bekleyebileceğimi düşünüyordum... en azından hepiniz bir aile kurup istikrarlı kariyere sahip olana kadar... "

"Büyükbaba, daha fazla konuşma! Hemen dinlen!" diye ısrar etii Ning Xu.

Bir umut ışığı olduğu sürece, hala bekleyebilirdi ama büyükbabası, daha fazla beklese bile umudunun olmayacağını biliyordu.

İşi ikinci oğlunun çocuğuna devretmeye cesaret edemedi, ancak ilk oğlunun kızına verebildi, o kadar hırslı ve kariyer odaklıydı ki Ning ailesini kesinlikle geri döndürüp şirkete katardı. İşin doğası gereği, evlilik ve çocuk sahibi olma konusundaki fikirleri belirsizdi...

Bir insan nefes almak için yaşardı. Bu süreç sona erdiğinde, vücut kaçınılmaz bir şekilde kaybolacaktı...

Ning Xi, odadan çıktığında alışılmadık bir şekilde ciddi duruyordu.

“Büyükbaban sana ne dedi?” Ning Yaohua odadan çıktığını göürür görmez sordu.

“Çok fazla bir şey demedi.” diye üstünkörü bir şekilde cevapladı Ning Xi ve hemen gitmek için herkesin yanından geçti.

Ning Yaohua o kadar çok kızmıştı ki, "Ne hakla?!" diye arkasından bağırdı.

Aile mirasının ve şirketin yaşlı adamın gidişiyle nasıl bölüneceğini görünce Ning Yaobang endişelenmeye başladı. Sesini alçaltarak Ning Tianxin'i bir kenara çekti. “Tianxin! Ning Xi'ye bak, bir sene boyunca nadiren eve dönüyor ancak yaşlı adam hala onun için endişeleniyorlar. Sonuçta sen hala onun torunusun. Bana yardım edebilir misin? Bunun için savaşmazsan, sana  hiçbir şey kalmayacak!"

Ning Tianxin ona soğuk bir bakış attı. “Hiçbir şey yapmamanı bekleyemem, o zaman dışarıdaki kadınların sana hala sadık olup olmayacaklarını görmek isterim!”

"Sen..."

"Amcam nasıl biri olursa olsun, en azından hiç aldatmadı, ama sen ... hala kendini bir erkek olarak mı görüyorsun?"

“Sen ne biliyorsun ki? Zhuang Lingyu'nun gerçek yüzünü biliyor musun? Yapmak istiyor ancak cesaret edemiyor! Onu aşırı derecede cesaretlendirsem bile cüret edemez!”

...

Ning ailesinin bungalovunda.

Eve geldiklerinde, Ning Yaohua ciddi bir şekilde, “Lingyu, sizinle konuşacaklarım var.” dedi.

“Ne konuşacaksın? O kız hakkında mı?” Zhuang Lingyu kaşlarını çattı.

Ning Yaohua başını salladı, sonra tereddüt etti. “Ya ... gidip Xiao Xi'ye tavsiyelerde bulunup, eve gelmesini mi sağlasak? Yaşlı adam kesinlikle  hisselerin bir bölümünü onun için ayıracak. Eğer başka bir kişi tarafından ele geçirilirse, kaçınılmaz bir şekilde beni de etkiler ... ayrıca, Xueluo hala biyolojik çocuğumuz değil ve yine de bir şekilde soyu devam ettirmem gerekiyor.”

Zhuang Lingyu'nun ifadesi, bunu duyar duymaz değişti. “Ne demeye çalışıyorsun? Xueluo bize samimi bir şekilde biyolojik ailesi gibi davrandı! Sözlerin adil mi? Soy çok mu önemli? Sana açıkça söylüyorum, soy benim için hiçbir şey ifade etmiyor. Benim kalbimde, Xueluo benim tek kızım.“

''Kızın yaptığı utanç verici şeyleri unuttun mu? Eğer bu konuda bir şeyler yapmak istersen beni sürükleme! Gelecekte herhangi bir soruna neden olursa, benimle ilgisi yok!”

Ning Yaohua çaresizce teselli etti, "Tamam, tamam, sadece öylesine söylüyorum çünkü olayların dışında kaldım. Neden bu kadar tedirginsin? Ayrıca, sadece evlatlık edinilmiş bir kız olarak geri dönmesine izin verdim, kimliğini duyurma konusunda hiç bir şey söylemedim ... "

“Yaşlı adamın ona verdiği hisselerden vurmaya çalışma. O azcık parayı da umursamıyorum. Sadece satın alabilirsin; o para hayatının geri kalanı için yeterli olacaktır. Onu büyütmedim, doğurdum ama ona hiçbir şey borçlu değilim. Ona oldukça nazik davrandım. "