Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

Sun Zhuangzhuang'ın babası bir kahkaha patlattı. "Ne? Kavga mı? Kocanın zayıflığını göz önünde bulundurarak tekrar düşünsen iyi edersin. Yumruğu boşa gitmesin sonra!"

Ning Xi adama ters ters baktı. Lu Tingxiao kıyafet giyiyorken zayıf ama kıyafetleri çıkardığında kaslı görünen bir tipti, Lu önündeki bu iğrenç yağ tulumu gibi birisi değildi.

Çocuğun annesi de olaya dahil oldu. "Kocan senin gibi bir beyinsizle evli olduğu için çok şanssız. Bence en kısa zamanda boşanın siz!"

Ning Xi sabırsızca saate baktı ve gıcırdayan dişlerinin arasından konuştu. "Bu kadar konuşma yeter. Kapışıyor muyuz kapışmıyor muyuz?" Aksi takdirde, Lu Tingxiao yakında dönecekti.

Çocuğun babası, "Tabii ki de! Ama sen kocan adına karar verebilir misin? Ya kabul etmezse?" diye cevap verdi.

Ning Xi şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı. "Seninle kapışacak olanın kocam olduğunu söyledim mi?"

"O zaman ne kapışması? Ne yapıyorsun sen aq?" diyerek sinir krizine girdi adam.

Ning Xi, Küçük Hazine'yi yakınlarda bir yere oturttu, "Tatlım, gözlerini kapat ve içinden 100'e kadar sayana kadar açma."

Küçük Hazine annesi hakkında endişelenmişti ancak annesine güveniyordu ve gözlerini itaatkar biçimde kapattı.

Ning Xi Küçük Hazine'nin yanağını öptü ardından arkasına döndü ve çocuğun babasına cüretkar bir biçimde baktı. "Diyorum ki... Ben kapışacağım seninle."

"Sen mi? Hahahahaha." Adam sanki dünyanın en komik şakasını duymuş gibi kahkaha atıyordu.

Etraftaki veliler ve öğretmenlerde şaşkına dönmüşlerdi.

"Bu kadın deli mi?"

"Kim bilir?! Ne yapmaya çalışıyor?"

"Güvenlik nerede? Neden hala gelmediler? İşler çığırından çıkıyor!"

Ning Xi'nin kaybedecek zamanı yoktu bu yüzden adamı kışkırtmaya başladı, "Eee, çocukluğumdan beri Kung Fu eğitimi aldım Bay Su. Benden korktunuz mu?  Eğer öyleyse, oğlumdan özür dileyin ve kaybolun! Vaktimi boşa harcamayı kesin!"

"Ben? Korkmam? Tamam, herkes buna şahit olsun. Ben sana karışmıyorum, bela arayan sensin!" Adam tamamen gaza gelmiş ve egosu tavan yapmıştı.

Etraftakiler Ning Xi'ye sanki deliymiş gibi baktılar. İlk başta onun için endişelenmişlerdi ancak şimdi sanki aklı başında değilmiş gibi görünüyordu.

Çocukluğundan beri Kung Fu eğitimi almak mı? Bu tatlış görünümüyle tek aldığı bir kaç kendini savunma tekniği miydi?

Adam ceketini çıkardı ve tüm koca kasları atletinden fırladı. "Hey millet, geri çekilin. Yanlışlıkla birinin canını yakarsam sorumlusu ben değilim!"

Adamın uyarısıyla herkes geri çekildi hızla.

Adam gardını aldı sonra da ayaklarını değiştirmeye devam etti. İzleyen herkese göre, boks konusunda tecrübeli gibiydi.

"Lütfen sakin olun Bayan Lu! Bunu yapamazsınız! Geri dönün! Ya size bir şey olursa?!! Bunu kocanıza nasıl açıklarım?! Bay Sun, durun tamam mı? Size başka bir büyük ayı vereceğiz!"

Öğretmen ikisini de ikna etmeye çalıştı ancak başarılı olamadı. Sonunda, tüm eforunu güvenlik görevlilerini aramaya ve Lu Tingxiao ile iletişime geçmeye harcadı.

"Hadi Baba! Alt et onu!" diye bağırdı çocuk.

"Haaa" diye kükredi adam ve saldırıya geçti.

İnsanların yürekleri ağızlarına gelmişti...

Ning Xi hareket etmedi. Adam öne doğru atıldıktan sonra sakat bacağını destek olarak kullandı ve diğer bacağını bir ok misali öne kaldırdı.

Bam! Kimse gerçekte ne olduğunu görmemişti ancak göz açıp kapayıncaya kadar adamın koca vücudu yeri süpürmüş ve kanlı bir diş az öteye fırlamıştı.

İnsanların nutku tutulmuştu.

Tek hamleyle knock out etmişti adamı.

Ning Xi çocuğun babasını tekmelediği an, Lu Tingxiao öğretmenin çağrısını almış hızla geri dönmüş...

...Onu uysalca bekleyeceğini söylemesine rağmen karısının adamı neredeyse öldürdüğünü görmüştü.