Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

Ning Xi Küçük Hazine'nin yanına döndü ve gözlerini açmasını söyledi ona.

Becerilerinin eskisi kadar iyi olmadığı doğruydu, konunun özünde kendisini Üçüncü Kıdemli Kız Kardeşlerinin saldırılarına karşı bile savunamamıştı ancak onun için gerçek karma dövüş sanatları olmayan biriyle başa çıkmak hala çocuk oyuncağıydı.

Dağınık ayak değiştirmelerini görmüş ve kaslarının sadece estetik amaçlar için olduğu anlamıştı. Bilgisine dayanarak, ayrıca kısa sürede steroid desteğiyle yapılmış olduklarını anlayabilmişti.

Ancak öğretmenler ve veliler bunlardan habersizdi bu yüzden de hepsi şoka girmişti.

"Ahh... Kırmızı Başlıklı Kız çok cool!"

"Kırmızı Başlıklı Kız dazlak adamı alt etti!"

Çocukların çığlıklarını duyunca herkes açık kalan çenelerini kapatmıştı.

"Oh...aman tanrım! Bu kız çok güçlü! Tek bir tekmeyle adamı yere serdi!"

"Çocukluğundan beri eğitim aldığını duymadın mı? Tabii ki de ondan daha güçlü olacak!"

"Şaka yapıyor sanmıştım! Bu kadar iyi olabileceğini kim bilebilirdi?!"

"Bu adamın ne kadar güçlü olabileceğini merak ediyordum ancak tam bir boş lakırdıymış. Kadından bir tekme yedi ve dünyası kaydı resmen!"

"Hahahaha.... haklısın! İzlemesi çok keyifliydi! Okula tekrar gelmeye cesaret bile edemez artık!"

"Aşkım! Aşkım, iyi misin?! Seni lanet kadın, bunu benim kocişime nasıl yaparsın!" Sun Zhuangzhuang'ın annesi yaygara koparmaya başlamıştı.

"Oh, ben zayıf bir kızım sadece. Ne kadar gücüm olabilir ki? Takılıyorduk sadece. İşe yaramasına ihtiyacın var mı?" Ning Xi masumu oynuyordu ve bilerek kadının kurbanmış gibi çıkan sesini taklit ediyordu.

"Sakın...sakın bir yere kaybolma! Polisi arıyorum! Sana darptan dava açacağım!"

"Oh, polise ne diyeceksin? Küçük bir kızın senin bu iri dazlağını tek bir tekme ile alt ettiğini mi? Sana mı inanırlar sence bana mı?"

"Sen...seen"

Önlerindeki adamın acınası haline bakarak, öğretmenler sırıtışlarını saklıyorlardı ancak tüm veliler sakinliklerini kaybetmiş ve Ning Xi'ye sorular sormak için etrafına toplanmışlardı.

"Bayan Lu, gerçekten çok güçlüsünüz? Nasıl bu kadar iyi olabildiniz? Shaolin tapınağından ders mi aldınız?"

"Gerçekten harikasınız! Bu çok tatmin ediciydi! Tamamen hak ediyordu bunu!”

"Bu doğru! Şuan çok şaşırdık ama sizin için endişelenmiştik!"

"Wow, harikasınız! Kocanızı böyle mi itaatkar yapıyorsunuz?"

Ning Xi ortaya dökülen bu övgüleri dinlerken çok gururlanmıştı. Sanki insanlığı şeytani güçlerden kurtaran bir kahraman gibi hissediyordu kendisini.

Önceden onu fena pataklayacağını söylemişti!

Bu övülen durumun tadını çıkarırken sırtında soğuk dalgalanmalar hissetti.

Arkasını döndüğünde Lu Tingxiao'nun yüzünün yanmış bir alevin külleri kadar karanlık olduğunu görmüştü.

O ifade! Kesinlikle başı beladaydı! Her şeyi görmüştü!

Hızla, Ning Xi eteğini topladı ve Lu Tingxiao'nun yanına gitti. "Hayatım, sonunda geldin, gerçekten çok korktum... bana sataşıyordu."

Ning Xi'nin bu hareketleri karşısında herkes susup kalmıştı. Kahramanları nereye gitmişti?

Lu Tingxiao kıza baktı ve kaşlarını çattı. "Sen"

"Benim hatam! Ama gerçekten seni dinledim ve bekledim. Geri durmaya çalıştım ama bela arayan oydu, istersen Küçük Hazine'ye sor."

Uysal koca nereye gitmişti? Roller değişmiş gibi görünüyordu.

Küçük Hazine annesinin tanığı olmak için onaylar vaziyette başını salladı.

Lu Tingxiao oğluna baktı. Annesine göz kulak olacağına söz vermişti ama şimdi tamamen onun tarafındaydı. Lu Tingxiao artık oğluna güvenemeyeceğini fark etmişti.

Editör Notu: Gençler kusura bakmayın tatil bitti okul için Ankaraya dönüyordum bölüm atamadım. Dün atacağımı da bugün atmış olayım  :D  :D