Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

Küçük Hazine ve Patronu da özlemişti.

Ning Xi derin bir nefes aldı ve kendine sarıldı.

Philadelphia'da soğuk bir kış gecesiydi. Ning Xi, çaresiz ve yalnız görünüyordu, ama yine de yüzünde kararlı bir ifade vardı.

Adam Philadelphia’nın kralı gibi davranıyordu ve hiçbir şeyin ondan kaçamayacağını düşünüyordu. Kendisini bir kedi, kızı da kendisinden korkan ve bilerek kaçmasına izin verdiği bir fare olarak görüyordu.

Ning Xi çok iyi biliyordu ki şimdi kaçsa bile, hayatı uçurumun kenarındaydı. Duramazdı ve dinlemezdi şimdi.

Ning Xi yorgunluğuna aldırmadı ve açlığını görmezden gelerek ilerlemeye zorladı kendisini.

Polise olayları anlatmayı düşündü ancak adamın Philadelphia polisiyle bağları vardı bu yüzden dikkatli davranmak zorundaydı.

Fare olup olmaması farketmeksizin yapabildiği sürece dayanması lazımdı. Ne de olsa, kimse mucizelerin ne zaman olacağını bilemezdi.

Gece sakin ve sokaklarda kimse yoktu. Ara ara arabalar geçiyordu sadece. Belki tesadüftü ancak Ning Xi ne zaman yardım istemek için bir araca yaklaşmaya çalışsa araba hızlanıyor ve hızla gözden kayboluyordu.

Ning Xi hedefsizce yürüyordu, ardından uzaklarda bir ışık gördü. Sezgisel olarak parlak yere doğru yürüdü.

Kendisini geniş bir meydanda buldu.

Ning Xi durdu. Meydanın ortasında o adam ve ekibi vardı.

Adam da Ning Xi’yi gördüğü için şaşırmıştı. Adam kıkırdadı, "Küçük kız, seni tek başına salmayı planlıyordum iyice ancak daha fazla bekleyemedin ve kendin bize geldin! Az kalsın adamlarımı gönderecektim seni bulmaları için."

Adam Ning Xi’nin kaçmasına asla izin vermezdi. Etrafta onu bulacak adamlar vardı eninde sonunda ancak şimdi buraya gelmişti.

Ning Xi sanki onların etrafına sarmışçasına bir hisle sakindi.

Kulaksız adam ona doğru yürüdü ve saçlarından tutarak meydanın dışına çıkardı.

Philadelphia’da gece ölüm sessizliği vardı; bu adam ve ekibinden başka kimse yoktu.

"Küçük kız, aceleci olma. Şimdi burada seninle birlikte olacağım onların gözünün önünde. Heyecan verici değil mi?" dedi adam, gözleri şeytan yılanı gibi kızı süzüyordu.

Adamların hepsi pis bir gülümseme takındılar ve kıs kıs güldüler.

"Bebeğim sana bir şans vereceğim. Eğer beni iyi hissettirirsen, belki, belki yaşamana izin veririm. Ne düşünüyorsun?" Adam kuru dudaklarını ıslattı ve Ning Xi’ye yaklaşmaya başladı.

Ning Xi bir şey demeden yakınlaşan motor seslerinin gürültüsü duyuldu.

Önlerinde yüksek sesler çıkaran bir dizi siyah araba belirdi.

"Patron bunlar bizden değil." diye uyarıda bulundu adamlardan birisi.

Adam kayıtsızca kafasını salladı, bir dizi arabayı kendine tehdit görmüyordu.