Bölüm 214: Her Şey Bitmişti

avatar
3235 8

Hidden Marriage - Bölüm 214: Her Şey Bitmişti


Çeviri: Punchie  Düzenleme: LordVioleGrace

 

 

 




Sonunda 307 numaralı odaya gelebildiler.



Nefes nefese, Ning Xi diğer tarafa yaslandı ve Lu Jingli onun düzelmesini daha fazla bekleyemeden kapıyı açtı.



Bir saniye sonra, Ning Xi içeride kimin olduğunu göremeden, Lu Jingli'nin suratı asılarak kapıyı geri kapattı. Onun omuzlarından tutarak, onu dışarıya götürdü ve söze atıldı. "Xiao Xi Xi, gidelim, gidelim, gidelim... boş ver onu!” Genç Efendi bunu görmeyi sabırsızlıkla bekliyordu, fakat bu şey olduğu ortaya çıktı! “Bırak ölsün!"



"O kim ki, böyle davranıyorsun?"



"Eh, her şeye rağmen, gittiğin için pişman olmayacaksın!"



"Su Yan mı?" Ning Xi tahmin yürüttü.



Lu Jingli ifadesini düzeltti. "Aynen, o! Artık gidebiliriz!"



"O ise gidemeyiz!" Ning Xi omuzlarındaki ellerini iterek, odaya doğru yürümeye başladı.



Lu Jingli endişeyle ayağını yere vura vura ilerledi. "Xiao Xi Xİ, onu neden umursuyorsun! Sizin, sizin, sizin... aranızdakiler hala bitmedi mi yoksa?"



Ning Xi cevap vermek yerine, doğrudan odaya doğru adımladı.



Odanın içindeki Su Yan'dı. Sessizce yatağında yatıyordu, başında ince bir sargı vardı ve elinde serum takılıydı.



Ning Xi yatağın kenarına oturdu ve saçlarını düzeltmek için ona uzandı. Yüzü oldukça nazik görünüyordu ve o da daha naif konuşmaya özen gösterdi. "Yan Kardeş..."



Lu Jingli: "......!!!"



Kahretsin! Ben ne gördüm! Ne duydum!



Ning Xi hala bu heriften hoşlanıyor muydu? Neyse ki, ağabeyi şu an onlarla değildi, aksi takdirde şu anda sinirden küplere binerdi.



Lu Jingli'nin düşündüğü gibi, arkasından soğuk bir dalga esti. Kafasını çevirdi ve gördü...



Ağabeyi tam da oradaydı!!!



"Abi... Abi... Burada ne yapıyorsun?"



Küçük Hazine kollarında ve arkasında Jiang Muye vardı. Üçü de gelmişti.



Küçük Hazine'nin daha fazla sabredemediğini ve buraya gelmek istediğini düşündü, bu yüzden ağabeyi onu buraya getirmişti ve Jiang Muye'de onların peşine düşmüştü.



Şimdi... Her şey bitmişti!



Yatakta, Su Yan kaşlarını çatarak, gözlerini yavaşça açtı ve soluk bir bakış attı. "Xiao Xi..."



"Nasılsın?" Ning Xi sordu.



Su Yan şaşkınlıkla önünde duran kıza baktı. "Rüyada mıyım?"



Ning Xi ile her karşılaştığında, tartışmışlardı ve hep mutsuz sonlanmıştı. Onunla en son ne zaman böyle hoş bir şekilde konuştuğunu hatırlayamadı.



Uyandığı anda, onun gözlerinde endişe görmüştü. Hatta ona Yan Kardeş demişti....



Ning Xi yatağın yanında durdu ve soğuk benliğine geri döndü. "Sadece bir operasyon geçirdin, doktor artık iyi olduğunu söyledi. Küçük bir sarsıntı kalmış ve iyileşmen için bir süre daha hastanede kalmalıymışsın. Başka bir şey yoksa, gitmeliyim..."



Konuşması bittiğinde arkasını döndü, fakat bir el bileğini yakaladı--



"Gitme! Xiao Xi, gitme..."



"Başka bir şey var mı?"



"Ben..." debelendi, sonra her şeyi tek nefeste söylerken onu izledi. "Her ne kadar, umrunda olmadığını ve gereksiz olduğunu bilsem de, özür dilerim... Yine de senden özür dilemek istiyorum! Seni yanlış anladım! Biliyor musun? Öleceğimi düşündüğüm o anlarda, senden özür dileme şansım olmayacağı dışında başka hiçbir şey düşünemedim..."



Kapının dışında Lu Jingli, Su Yan'ın yakaladığı Ning Xi'nin bileğine bakıyordu. Korkuyla titredi ve belli etmedi, sonra abisinin yüzünü gördü. Beklendiği gibi, anormal derecede korkunçtu...



Gerçekten öfkeden kuduruyordu, Xiao Xi Xi ne düşünüyordu?



 

 

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44346 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr