Çeviri: Minemosyne Düzenleme: Kharsmi

Zhu Xiangcheng, bu gece iş çevreleri için bir kokteyl partisi olduğunu duydu ve Lu Tingxiao'nun orada olacağını öğrendi.

O erkenden hazırlıklarını tamamladı. Sonunda beklediği gibi oldu ve Lu Tingxiao onun bütün tekliflerini reddetti.

Lu Tingxiao, kolay yoldan satın aldığı paha biçilmez antikaya bile bakmamıştı. Taze ve parlak bir bakire kız getirip ona vermeyi bile ima etti, ama ifadesi bir sebzeye bakıyormuş gibi bomboştu.

Sinirlenmeye başlamışken beklenen telefon geldi.

“Evet hallettik, yoldayız.”

“Acele edin! 10 dakika içinde getirin onu! Oda numarası 808, sakın yanlış odaya gitmeyin!”

“Rahat ol! Onu tam zamanında getireceğiz! Bu kız oldukça güzel beni ve erkek kardeşimi bile etkiledi!”

“Eğer ona dokunmaya cesaret ederseniz, paranın geri kalanını unutun! O kadını bekliyorum! Saçının bir teline bile zarar gelmemeli!”

…

Lu Tingxiao yüksek bir sandalyede oturuyordu. Saatine baktı ve ayağa kalkmadan kollarını düzeltti. Görünüşe göre ayrılmaya hazırlanıyordu.

O anda bir adam aniden havuzdan fırladı ve saçlarını sulu bir şekilde savurdu. Teni sağlıklı ve çekici görünüyordu, karnındaki baklavalar için çoğu adam ölmeye razı olurdu…

Adam kibirli ve yakışıklı yüzünü gösterdi. Hala su damlayan eliyle Lu Tingxiao gitmeden onu yakaladı. Mutsuz bir ses tonuyla, “Hey, hey, hey, Lu Tingxiao, bu buluşmayı ayarlayan bendim, bana biraz zaman verebilir misin? Burada bir kokteyl partisi için toplandık ve bir yudum bile alkol almadan gidiyor musun? En iyi şaraplar ve daha bir sürü güzellik var, hiçbir şey biraz daha kalmanı sağlayamaz mı?”

“Gidelim.” Lu Tingxiao hoş karşılamamıştı. Elini uzatan adama doğru baktı.

Tam o anda, elinde bir şarap bardağıyla Lu Jingli belirdi. Gülümsedi ve, “Tian, abimin bu gece zorla burada olduğunu farketmedin mi? Yarım saattir kalkmak için can atıyor!”

Mo Lingtian yüzünde şeytani bir gülümsemeyle havuz kenarına eğildi, “Kalbi burada değilse nerede? Bir kadın yok ki hayatında!”

Lu Jingli şok olmuş bir ifadeyle ona baktı, “Kim demiş olmadığını? Yakında olacak!”

“Ne! Bu çok fazla!” Mo Lingtian beklenilenden daha çok şaşırmıştı. Bir zıplama ile havuza daldı yüzü öfke ve ihanet doluydu, “Ölene kadar kardeş olacağımıza söz vermedik mi!”

Lu Tingxiao yan bir bakış attı, “Öyle bir anlaşma yaptığımızı hatırlamıyorum.”

Lu Jingli dayanamayıp tükürdü, “Tian sen bu yolu yalnız yürümeyi seçtin, böylece istediğin zaman flört edebilirsin, ama abimin oğlu var. Çocuğuna bir anne bulması gerekiyor!”

“Kim bu kadın?” diye sordu Mo Lingtian.

Lu Tingxiao tekrar saatine baktı. O zaten çok sabırsızdı. Daha sonra hızlıca dışarı çıkıp tamamen onu yok saydı.

“Kahretsin! Beni küçümsedi! Ne oldu benim kardeşime!” diye seslendi Mo Lingtian arkasından.

Lu Tingxiao ayrıldı, bu yüzden Lu Jingli de onla birlikte ayrıldı. Bu sıkıcı kokteyl partisi ile karşılaştırıldığında, abisinin kızları nasıl ayarttığını görmek çok daha eğlenceliydi.

“Hehhee, abi yengemin doğum gününü kutlamak için acele ediyorsun değil mi? Onun için hazırladığın sürprizleri söyle! Sana yardım edeceğim!”

Lu Jingli, Lu Tingxiao’yu arkasından takip ederken bir şişko geldi.

“CEO Lu, ikinci büyük patron!” Yeni gelen şişko bir domuz gibi terliyordu. Görünüşüne göre, peşlerinden koşarak gelmişti.

Lu Jingli gözlerini devirerek, “Ya, Başkan Zhu! Niçin bu kadar telaş içindesiniz?”

“Ben, ben CEO Lu’yu arıyorum!” Zhu Xiangcheng Lu Tingxiao’ya baktı. İnce, altın bir oda anahtar kartını teslim etmek için iki eli de kullandı, “CEO Lu, bu benden sana ufak bir hediye, lütfen kabul et!”

Odada onun için bir kadın hazırladığı çok açık ve netti.

K.N: Ortama bak. İş adamlığı hobi bunlarda :D