Çeviri: Minemosyne Düzenleme: Kharsmi

“Bütün ülkede Lu Tingxiao ile yatmak istemeyen kadın var mı?” diye sordu Ning Xi.

“Peki, aynı zamanda ülkedeki bütün kadınlar benimle de yatmak istiyor ama senin hiç böyle bir düşüncen olmadı!”

Ning Xi’nin sesi onu sorguladığında biraz yükseldi, “Daha önce seninle yatmak istemediğimi nereden biliyorsun?”

Jiang Muye dondu. Bunu duyunca kulaklarına kadar kızardı.

Bir sonraki saniye, Ning Xi'den boğulmuş bir kahkaha kaçtı.

Jiang Muye, kandırıldığını fark etti ve hemen öfkeyle, “Ning Xi! Sadece bekle! Seninle işim henüz bitmedi!”

Odada diğer insanlarında olduğunu bilmeseydi onunla uğraşmaya devam ederdi.

Ning Xi sonunda onu kızdırdığını görünce, çabucak el salladı ve tuvaleti kullanmak için kaçtı.

Ay, bu gece çok fazla içmişti. Çok fazla içtiği zaman insanları kızdırmaktan hoşlanıyordu ve özellikle de bu çılgın Jiang Muye ile uğraşmaktan zevk alıyordu.

Bedensel ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra, Ning Xi, geldiği yöne geri döndü. Otelin koridorları her yöne dönüyor ve dönüyordu. Odayı bulmadan neredeyse yarım gün araştırdı.

Ancak kapıyı açtığında donakaldı…

Bu oda tamamen yabancılarla doluydu ve ekibin bulunduğu odadan çok daha büyük ve lükstü. Odanın zenginliklerle göz kamaştırdığını söylemek abartı olmazdı bile.

“Pardon, yanlış odaya geldim…”

Ning Xi özrünü diledikten sonra ayrılmak üzereyken yağlı bir el bileğini sıktı. Sonra, yoğun alkol kokan bir ağız neredeyse yüzüne dokundu, “Oh, küçük kayıp bir küçük kuzu nereden geldi? Buraya gelmenin sebebi kader olmalı. Neden burada kalmıyor ve bizimle bir şeyler içmiyorsun?!”

Elini tutan ve gitmesini reddeden adam yaklaşık 40 ila 50 yaşlarındaydı. Vücudu şişman ve yanakları kırmızıydı. Gözleri sanki çıplak birine bakıyormuş gibi şehvet doluydu. Ona yukarıdan aşağıya doğru baktı ve bakışları göğüslerinde durdu…

Oda tam o anda kabadayı bir çığlıkla doldu.

Ning Xi’nin ilk içgüdüsü bir omuz atışı yapmaktı, ama odaya yanlışlıkla baktığında, bu odada finans dergilerinde sıkça rastlanan pek çok tanıdık yüzün olduğunu gördü. Başkentteki en zengin on insanın yarısı bu odadaydı…

Bu gibi bir olayın meydana gelme olasılığı meclisin ortasına pat diye düşen hademe ile aynıydı ve aynı şekilde korkunçtu!

Kısacası bu odada onu savunacak ve destek çıkacak kimse yoktu o yüzden Ning Xi saldırma fikrini hemen bıraktı.

Buradan kolay bir şekilde uzaklaşamayacak gibi görünüyordu. Bu hemde sarhoşken ve başı dönerken gerçekleşmişti.

“Gel, gel, gel... tatlı bayan, çabuk gel!” Bu şişman adam onu odanın içine itti. Aynı anda, vücudunun her bölgesinden yararlanmayı unutmadı.

Büyük bir çaba sarfettikten sonra Ning Xi şişmanın elini itti ve kibarca, “Özür dilerim bayım. Gerçekten yanlış odaya geldim. Arkadaşlarım beni bekliyor!”

Şişman bunu duyunca hemen, “Seni ucuz sürtük! Açıkça yanlış odaya girdin. Neden masum gibi davranıyorsun? Seninle ilgilendiğim için atalarına şükretmelisin!”

Ning Xi içinden küfretti. Piyasanın en zenginlerinden olan böyle bir grup nasıl böyle bir karaktere sahipti?

Şişmanın en zenginler listesindeki 10.kişi olduğunu farketti. Taç Gayrimenkul yönetim kurulu başkanı Zhu Xiangcheng’ti.

Konuşurken tekrar onun bileğini yakaladı. Onu doğrudan koltuğa sürüklemeye çalıştığını gören Ning Xi, kaçmak için plan yapmaya çalışırken aniden omzunda bir ağırlık hissetti. Bir buzuldan gelmiş gibi görünen aşırı soğuk ve tanıdık bir aura, arkasından süzüldü ve etrafını sardı…

Kısa bir süre sonra, omzundaki hafif ama güçlü kuvvet onu bir adım geri çekti. Bir sonraki saniyede, sıkı ve sıcak bir kucaklamaya sarıldı…