Çeviri: Minemosyne Düzenleme: Kharsmi

Lu Jingli’nin bir ödül talep eder gibi konuştuğunu görünce, Lu Tingxiao hemen konuştu, “Bir ay tatile çık.”

Lu Jingli o kadar sevinmişti ki neredeyse oracıkta dans edecekti. O hemen cevapladı, “Abi, bunu yapmaya devam edersen, gücünü kaybedeceksin. Niçin Xiao Xi’nin üstüne atlamadın hemen? Ne kadar saçma!”

Lu Tingxiao ona soğukkkanlılıkla baktı, “Ve bunu yapmanın sonucunda ne olacağını düşünüyorsun?” diye sordu.

“Ah..” Lu Jingli çenesini ovuşturdu ve ciddi bir şekilde, “Daha fazla yakınlaşmak için Küçük Hazine’yi kullanmalısın ve böylece o da senden kaçmayacak. Eğer şimdi tuzağın ortaya çıkarsa… Xiao Xi senden binlerce kilometre uzağa kaçacaktır!”

Lu Tingxiao: “…”

Söyledikleri doğru olmasına rağmen Lu Tingxiao bunu duyunca kötüleşti.

Aslında dün gece umursamaz bir şekilde davranırken onun ne düşündüğünü öğrenmek istiyordu.

Bundan sonra, onun idare etme şeklinin doğruluğu kanıtlanmış oldu. Aksi takdirde bu durumda, Ning Xi kesinlikle ondan korkmuş olurdu.

Niçin böyle bir tepki vermişti? Daha önce neler yaşamıştı…

“Abi, sana bir şey sorabilir miyim? Moralin neden bu kadar bozuk? Bir şey mi oldu?” diye dikkatli bir şekilde sordu Lu Jingli.

Bunun üzerinde bu kadar durulmasından tedirgin olmuştu. Lu Tingxiao o kadar öfkelendi ki özel döneminde olan bir genç kız gibi görünüyordu.

Lu Tingxiao uzun,ince parmaklarıyla sandalyesinin kol kısmına vurdu. Sakince konuştu, “O gün çiçek gönderen kişi Jiang Muye idi.”

“Ne dedin?” Lu Jingli,Lu Tingxiao’nun verdiği habere tepki vermeden önce bir süre bakakaldı. Sonra atladı…

“Ne! Kötü Şeytan Kral Jiang Muye! Dünden önceki gün geri dönmedi mi? Cennetin Altındaki Yer için ikinci erkek oyuncu olduğu haberini bile aldım!”

Xiao Xi ile bu tür bir ilişkisi olduğunu düşünmemişti. Çocuk ani bir sebepten dolayı dönmüş gözüküyordu. Ayrıca, geri dönünce seçtiği ilk film Cennetin Altındaki yer oldu. Bu düşünce içini kemirdi. Xiao Xi ile tsk tsk filminde çok yakın sahneleri vardı…

“Ah, düşünmeme izin ver. Son zamanlarda Xiao Xi ile buluştu mu? Ve bunu gördün mü? Veya belirsiz sahneler gördün mü?”

Lu Tingxiao: “…”

Lu Jingli’nin tahminleri hep para üzerineydi.

“Aman Tanrım, son zamanlarda doğru hareket etmediğine şaşırmamak gerek!” Lu Jingli orada çılgınca dönüp durdu, “Kendi safımızdan bir hain verebileceğimizi kim bilirdi! Peki YS? Onu buldun mu?”

Lu Tingxiao’nun gözleri karardı, “Elmas gönderen kişi seti terkettikten sonra iz bırakmadan ortadan kayboldu. Ayrıca, elmasın kökenlerinin izi sürülemez. Muhtemelen kaçak mallarla birlikte özel yollarla getirilmiştir.”

Lu Jingli’nin ağzı bunu duyunca kıvrıldı. Biraz sessizce, “Başka bir başağrısı var. Bu sefer Lu ailesiyle bir ilgisi yok değil mi? Y…S… Bizim tarafımızda bu baş harflere sahip kim var? Yok gibi görünüyor!” dedi.

Ah, sevgili kardeşinin basit bir buluşma ayarlaması çok zordu. Diğer insanlar romantik dram hayatı yaşarken, onunkisi dedektif romanı gibiydi!

Tam o sırada Lu Tingxiao’nun telefonu çaldı. Ning Xi’den bir mesaj vardı.

Mesajı okurken, Lu Tingxiao’nun gözlerinin derinliklerinde yatan tehlikeli yaratık hareketlendi.

Lu Jingli merakla yakınlaştı, “Xiao Xi’nin mesajı… Ne yazdı?”

Kardeşi neden aldatılmış gibi görünüyordu?

Lu Tingxiao onu aramadan önce mesaja bir saniye daha baktı.

6.dairede, Ning Xi aceleyle çalan telefonunu açtı, “Merhaba Lu Tingxiao, bir sorun mu var? Gönderdiğim mesajı gördün mü? Küçük Hazine’ye de göstermeyi unutma!” dedi.

“Gördüm. Neredesin?” diye sordu Lu Tingxiao.

Ning Xi, Jiang Muye’nin mutfak becerilerini sergilemeye çalıştığı tarafa doğru baktı, “Jiang Muye’nin evindeyim. Onunla bir şey konuştuk, artı yeni döndüğü için onunla bir hoşgeldin yemeği yiyorum.”

 Sonraki Bölümün İsmi: Aranızda Hiçbir Şey Olmadığını Söylemiştin

K.N: Beğenimiz 70'i geçerse küçük bir toplu gelecek :D