Bölüm 116.2 : Shangguan Fei’er Katılıyor! (2)

avatar
5974 11

Heavenly Jewel Change - Bölüm 116.2 : Shangguan Fei’er Katılıyor! (2)


Çevirmen : Clumsy 

 

“Üstelik bu Hayalet Şeytan Ormanını daha önce duymuştum. Bu ismi alma sebebi içerisinde Hayalet Şeytan Atı olarak bilinen eşsiz bir Cennetsel Canavar barındırması. Bu, büyük gruplar halinde yaşayan ve geneli düşük seviye Zun Aşamasından oluşan sosyal bir Cennetsel Canavar. Yetişim seviyesi bireysel olarak düşük veya yüksek olarak değişse de evcilleştirmesi çok kolay. Ben de onlar için bir evcilleştirme metoduna sahibim. Eğer birkaç tane Hayalet Şeytan Atı yakalayıp binek olarak kullanabilirsek kuzey sınıra ulaşmamız üç günümüzü alır.”

 

“Bu Hayalet Şeytan Atlarının dayanıklılıkları mükemmeldir ve çok hızlıdırlar, özellikle de güçlü fizikleri ön plandadır. Hatta ZhongTian İmparatorluğunun kuzeydeki ordusunda Hayalet Şeytan Ağır Atlı Birliği denilen bir Birlik mevcut. Bu Birlik, Hayalet Şeytan Atları sayesinde WanShou İmparatorluğu ordusuna rakip olabiliyor. Ancak onların Hayalet Şeytan Atları insan tutsaklığında yetişti ve vahşi doğada yetişenler kadar iyi değil.”

 

Shangguan Fei’er’i dinleyen Zhou Weiqing, kalbinde beliren heyecana engel olamıyordu. Her biri Zun Aşama bir Cennetsel Canavar bineğe sahip olursa hem güçleri artar hem de hareket hızlarına büyük katkı sağlanırdı. Bu özellikle de ileride, savaş alanlarında çok faydalı olurdu.

 

“Bu Hayalet Şeytan Atlarını yakalamak kolay mı?” diye sordu Zhou Weiqing.

 

Onu cezbettiğini fark eden Shangguan Fei’er, içten içe sırıtarak cevap verdi: “Sıkıntı çıkmamalı… tamamen kolay diyemem ama bizim için zor olmasa gerek. Onların menzilli saldırısı yok ve Zun Aşaması olarak değerlendirilmelerinin ana sebebi de bedenleri. Vücutlarında siyah bir katman var. Her yerlerini kapatan bu katman, güçlü oklara karşı bile direnebiliyor. Hızlarının yanı sıra dayanıklılıkları, saf güçleri ve yol çekişleri sayesinde tüm anakarada görebileceğin en iyi at tipi binekler olduğunu söyleyebilirim.”

 

Zhou Weiqing tereddütlü ve kaşları kalkık bir şekilde Zang Lang ve diğerlerine döndü.

 

Şu ana dek diğerleri de Shangguan Fei’er’in statüsünü öğrenmişti; Cennetin Yayılma Sarayından gelen biri Hayalet Şeytan Atlarını bu derece övüyorsa, gerçekten çok iyi olmalıydılar. O anda tüm üyelerin yüzünde heyecanlı ifadeler mevcuttu.

 

Lin TianAo, Zhou Weiqing’e bakıyordu. “Weiqing, eğer gerçekten Cennetsel Kral Aşaması ve üzerinde Canavar yoksa risk almaya değebilir.”

 

Zhou Weiqing hafifçe başını salladı. Bu konuda kendisinin de avantajlı olduğunu biliyordu. Şeytani Değişim Aşamasındayken Karanlık Şeytan Tanrı Kaplanının aurası sayesinde kendisinden çok yüksek olmayan Cennetsel Canavarlara boyun eğdirebiliyordu. Üstelik şimdiki yetişimi ve geçirdiği ikinci evrimleşme sayesinde bu düşük seviye Zun Aşaması  Cennetsel Canavarları etkilemek çok zor olmasa gerekti.

 

Biraz daha düşündükten sonra son kararını açıkladı: “O zaman Hayalet Şeytan Ormanından geçeceğiz. Ama belli bir formasyonda ilerlememiz gerekiyor. Abi, sen en önde ilerleyecek ve doğrudan defanstan sorumlu olacaksın. Fei’er, sen de en arkada kalıp defans sağlayacaksın. Yun Li, sen hareketli gücümüzsün, hangi taraf yardıma ihtiyaç duyarsa oraya yöneleceksin.”

 

Lin TianAo başını salladı ve Shangguan Fei’er de heyecanlı bir şekilde sırıttı. “Endişelenme, ben varken hiç kimse veya hiçbir şey size arkadan pusu kuramaz, icaplarına bakarım!”

 

Zhou Weiqing onu duymazdan gelerek devam etti: “Karga, sen sol kanattan sorumlusun. Ayyaş Bao, sen de sağ kanattan. Geri kalanlar merkezde olacak. Küçük Dört, sen etrafı gözleyecek ve bize bilgi vereceksin. Xiao Yan, sen ve ben tam ortada durarak menzilli saldırılardan sorumlu olacağız. Zang Lang, sen ve diğer kardeşlerim de beni ve Xiao Yan’ı saracak. Herhangi bir düşmanla karşılaşırsak benim emrim olmadan müdahale etmek yok, anlaşıldı mı?”

 

Zang Lang saygılı bir şekilde onayladı.

 

Ma Qun ise uflaya puflaya kenardan çıktı: “Peki ya ben, Patron?”

 

Zhou Weiqing ona kısaca bir bakarak cevapladı: “Sen Kargayla kalacaksın.”

 

Ma Qun hüzünlü bir bakışa bürünerek cevap verdi: “Patron, o beni korusun diye uğraşmıyorsun herhalde. Artık oldukça güçlendim…” Sahiden de son günlerde Lin TianAo’dan çok şey öğrenmişti. Tabii ki yetişimi hala düşüktü. Zhou Weiqing ve kalanlar yolda olduğu için ona henüz Birleştirilmiş Ekipman Kalkanı da yapılamamıştı. Bu yüzden hala yetişim olarak Zang Lang’ın altındaydı; fiziğinin ve nihai Niteliklerinin avantajına rağmen en fazla Zang Lang kadar güçlü olabilirdi.

 

“Kesinlikle güçlüsün, bu yüzden Kargayı koruma konusunda sana güveniyorum!” dedi Zhou Weiqing sırıtarak.

 

 

Bu basit formasyon ayarlamasından sonra grup bir müddet dinlenip hızlıca bir şeyler atıştırdı. Sonra da Hayalet Şeytan Ormanı yoluna düşüldü.

 

Güneş tepedeydi ve hava tertemizdi. Güneşin ılık ışıklarıyla yıkanan aceleci grup, rahat bir moddaydı.

 

İki saatlik yolculuk sonunda yolun sonuna varılmış ve kalın bir ormanın önüne gelinmişti. Garip bir şekilde ağaçların ve yapraklarının rengi sıradan ormanlara nazaran daha koyuydu, tüm ormana mürekkebimsi yeşillikte bir parlaklık hakimdi; rüzgar estiğinde önlerinde bir deniz uzanıyor gibi görünüyordu. Tüm manzara ürkütücüydü. Hayalet Şeytan Ormanı, isminin hakkını kesinlikle veriyordu.

 

Yolun sonundaysa geniş bir tabela mevcuttu.

 

“Hayalet Şeytan Ormanı. Uyarı: Burada en güçlüleri ormanın merkezinde olmak üzere güçlü Cennetsel Canavarlar yaşamaktadır. Bu riskin farkında olarak giriş yapın.” Bu tabelanın ZhongTian İmparatorluğu tarafından yerleştirildiğine hiç şüphe yoktu.

 

“Güçlü Cennetsel Canavarlar mı?” Zhou Weiqing, sorgulayıcı bir şekilde Shangguan Fei’er’e dönmüştü.

 

Shangguan Fei’er ilgisizce yanıtladı: “Bu tabela sıradan insanlar için, sen sıradan biri misin?”

 

Zhou Weiqing zayıflığı sevmeyen, kararlı biriydi. Buraya geldikten sonra kolay kolay geri dönecek değildi ve Shangguan Fei’er’in sözlerine de inanmıştı. Bu yüzden kararlı bir şekilde grubuna seslendi: “Tamamdır, ormana giriyoruz. Herkes birbirine yakın dursun ve tamamen tetikte olsun. Küçük Şaşkın Kız, sen benim yanımda kal; herhangi bir tehlike olursa bize yardım etmeli ve bizi korumalısın.”

 

Dou Dou hevessizce kabullendi. Son hızla, hiç durmadan seyahat etmekten çok sıkılmıştı.

 

Zhou Weiqing ona yaklaşarak ayartıcı bir tonla şöyle dedi: “Eğer burada bir şeyler avlamayı başarırsak bizzat ellerimle barbekü yapıp sana lezzetli etler yedireceğim, tamam mı?”

 

Bu sözleri duyan Küçük Şaşkın Kız, gözleri parıldayarak ve canlanmış bir şekilde başını salladı.

 

Yan taraftaki Yun Li ise bir humph eşliğinde lafa girdi: “Küçük çocukları böyle gaza getirmen hiç hoş değil.”

 

Zhou Weiqing önce Yun Li’ye sonra da Küçük Şaşkın Kıza bakarak sordu: “Onun yeteneğini kıskanman gerekmiyor muydu? Bu korumacılık da nerden çıktı?”

 

Yun Li, kızararak yanıtladı: “O yalnızca küçük bir kız, çok naif ve masum. Onu korumamda ne yanlışlık var ki?”

 

Zhou Weiqing ona şaşkın bir şekilde bakarak sordu: “Yaşlı Yun, acaba Küçük Şaşkın Kızdan hoşlanıyor olabilir misin?”

 

“Saçmalık! Bu konuda daha fazla konuşmayı reddediyorum.” dedi Yun Li sinirli bir şekilde. Zhou Weiqing ne kadar üstelerse üstelesin bu konudan kaçınacaktı.

 

Zhou Weiqing, dudakları hoşnut bir gülümsemeyle kıvrılırken şöyle dedi: “Birinden hoşlanman son derece doğal. Artık genç değilsin, evlenip çoluk çocuğa karışman lazım, korkacak ne var ki? Küçük Şaşkın Kız gibi masum birini bulmak bugünün dünyasında çok zor, ikinci bir tanesi karşına çıkmayabilir. Yaşlı Yun, artık iki kat fazla çalışman lazım. Özellikle de aşçılık konusunda… Küçük Şaşkın Kızı kendine aşık etmek istiyorsan bunun yolu midesinden geçiyor.”

 

Dou Dou önce Zhou Weiqing’e, sonra Yun Li’ye bakarak kafası karışmış bir şekilde sordu: “Neden bahsediyorsunuz? Neden anlayamadım ki?”

 

Zhou Weiqing, oldukça gergin görünen Yun Li’ye baktıktan sonra cevap verdi: “Şimdilik anlamasan da olur. Ama inanıyorum ki Yaşlı Yun gelecekte sana lezzetli yemekler yedirecek. Hadi gidelim, formasyonu korumamız lazım.”

 

Zhou Weiqing’e bakan Yun Li, içten içe onu övmeden edemedi. Bu herifin gözlem yetenekleri fazlasıyla güçlüydü. Ufacık bir ilgi göstermiş olmasına rağmen bu tahminde bulunabilmişti.

 

Zhou Weiqing’in tahminleri sahiden de doğruydu. Yun Li, Küçük Şaşkın Kız Dou Dou’ya aşık oluyordu. Bu son günleri beraber geçirmişlerdi; Yun Li’nin ilk ilgisini çeken, kızın Fei Li Şehrinde göstermiş olduğu mükemmel Birleştirilmiş Ekipman Ustalığı yeteneği olmuştu.

 

Sonraysa kızın karakterini beğenmeye başlamıştı. Masum, naif, bomboş bir kâğıt saflığında. Yemek yemek dışında herhangi bir hobisi yok gibi görünüyordu. Fazla konuşmuyor, yemekler hakkında şikâyetçi olmuyordu; yiyecek bir şeyi olduğu sürece yüzü hep minnet doluydu. Yun Li onun yemek yiyişini izlemekten keyif alıyor ve her defasında büyüleniyordu.

 

Tabii Küçük Şaşkın Kız’ın Yun Li’nin hislerinden haberi bile yoktu, Zhou Weiqing’in yanında uslu durmaya devam ediyordu. Yemek yemeyi ne kadar severse sevsin, önceliği öğretmeninin talimatlarını uygulamaktı.

 

 

Hayalet Şeytan Ormanına giren grubun fark ettiği ilk şey sıcaklık değişimi oldu. Normal şartlarda, dışarısı ne kadar sıcak olursa olsun bitki örtüsü nedeniyle ormanların içi birkaç derece daha soğuk olurdu. Ama Hayalet Şeytan Ormanında bu fark çok daha belirgindi, hava normalden en az beş derece daha soğuktu.

 

Hayalet Şeytan Ormanı dışarıdan bakıldığında kasvetli ve ürkütücü gözükmüştü ama içeriye girildiğinde herkesi rahatlatıcı bir his teslim aldı. Hava temiz ve hoştu, hafif bir nem barındırıyordu. Birkaç derin nefes alan üyeler, tüm endişelerinin ve yorgunluklarının silindiğini, bedenlerinin ve ruhlarının ferahladığını hissettiler.

 

Küçük Dört, Zhou Weiqing’ten bir yönlendirme beklemeden uzaklaşarak etrafı gözlemlemeye başladı. Tüm grup ormanda gardlarını almış bir şekilde ilerliyordu.

 

En başta herkes tedbirli ve temkinliydi. Sonuçta bu ormanın Cennetsel Canavarlarla dolu olması gerekiyordu.

 

Ama zaman geçtikçe bu tedbir hali azaldı. Ortalıkta Cennetsel Canavarlar olduğu doğruydu ama sayıları az, mesafeleri uzaktı. En fazla Shi veya Düşük Seviye Zun Aşaması çıkıyorlardı ve işlerini bitirmek kolay oluyordu.  

 

Zhou Weiqing, çevresine bakarken Siyah Şafak Yayını daima hazırda tutuyordu. Aceleyle ilerledikleri için Derebeyi Yayını düzenli olarak elinde tutamazdı, bunun için yoğun Cennetsel Enerji harcaması gerekirdi. Siyah Şafak Yayıyla da çoğu sıradan durumun üstesinden gelebileceğine güveni sağlamdı.

 

Dört saatin sonunda hava kararmış ve Zhou Weiqing kamp kurmaya, mola vermeye karar vermişti.

 

Kamp kurmak da başlı başına bir yetenekti ve bu yüzden Zang Lang ve diğer Fei Li Akademisi mezunları bu görevi üstlenmişti. Göreceli olarak yüksekte kalan ve ağaçlar tarafından barikat sağlanabilen bir alan seçildi. Böylece geniş bir görüş alanları olacak, Cennetsel Canavarlardan gelebilecek saldırılar kısa süre de olsa engellenebilecekti.  

 

#Grupta yeni bir aşk doğuyor  Yalnız hiç beklemediğim bir ikiliydi. Benim daha çok Lin TianAo'ya birini ayarlayasım vardı. Kusura bakmayın arkadaşlar ama bu da benim ninja yolum, bir türk kızı olarak sevdiğim karakterlerin başını bağlamak istiyorum 
Neyse hadi bakalım ormanda ilk kampımızı kurduk. Birkaç bölüm içerisinde bir aksiyona gireriz gibi geliyor. Okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44747 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr