Bölüm-102 Lucifer’e Karşı Athena

avatar
439 2

Ejderha İmparator - Bölüm-102 Lucifer’e Karşı Athena


Lucifer, Athena’yı savurduktan sonra hemen Rose’ye döndü ve…


(Lucifer)-İyi misiniz?


(Rose)-Ben iyiyim ama Medusa…


Rose’nin bakışları endişe doluydu. Nedensizce Medusa için fazla endişeliydi ve Lucifer’de hemen bunu fark etmişti. Sonra da hızla Medusa’nın yanına gitmiş ve ona destek olarak ayağa kalkmasını sağlamıştı.


(Medusa)-Teşekkür ederim.


(Lucifer)-Önemli değil. İyi misin?


(Medusa)-İyiyim iyiyim. Sırtım biraz ağrıyor o kadar.


Lucifer’e tutunan Medusa elini beline götürmüştü. Çarptığı ağaç bayağı sağlamdı. Sertçe çarpmış olmasına rağmen devrilmemişti.


(??)-Ahhh ah. Acıttın be.


O sırada ise ağaçların arasından bir kadın sesi yükseldi. Bu ses tabii ki de Athena’ya aitti.


(Athena)-Yine de, bu kadarıyla beni devirebileceğini düşünme bile.


Bu sözlerden sonra birkaç ağaç gökyüzüne yükseldi ve direkt olarak Lucifer’in kafasına yağdı. Ancak ağaçlar daha Lucifer’e yaklaşamadan siyah kırmızı karışımı bir enerji tarafından sarılarak yok edildiler.


(Lucifer)-Ve sende böyle bir saldırının işe yarayacağını düşünme.


(Athena)-Düşünmedim zaten. Seni kendi ellerimle parçalamak varken neden başka şeyler kullanayım ki? Sen de öyle düşünmüyor musun Lucifer StarFlare?


(Lucifer)-Her ne kadar dile getirmek istemesem de seninle birebir aynı fikirdeyim.


Lucifer’de, Athena’da gülümsüyorlardı. Fiziksel olarak bir mücadeleye başlamamış olsalar da aslında çoktan dövüşmeye başlamışlardı bile.


(Rose)-Lucifer. Ne yap ne et onu buradan uzaklaştır lütfen. Medusa dövüşmemeli.


Rose endişeli bir sesle bu kelimeleri dile getirmişti. Lucifer ise Rose’nin bakışlarındaki endişeyi görerek bunu sorgulamama kararı almıştı. Ayrıca, zaten onları korumak zorundaydı.


(Lucifer)-Medusa’nın neden dövüşmemesi gerektiğini sorgulamayacağım. Ama zaten istesem de istemesem de ikinizi korumak zorundayım. İkinizden birine bile zarar gelirse biterim. Ejder’le teke tek kalmaktansa binlerce tanrının arasında kalmayı yeğlerim.


Lucifer’in sözleri tamamen doğruydu. Gerçekten de Ejder’le teke tek dövüşmek zorunda kalacağına tanrıların arasında kalmayı tercih ederdi. Ölecekse bile en azından fazla acı çekmeden ölmüş olurdu. Ama Ejder’le karşı karşıya kalırsa maruz kalacağı işkencenin hayalini bile kuramıyordu. O yüzden de elinden gelenin fazlasını bile yaparak Athena’yı kızlardan uzak tutacaktı.


(Athena)-Küçük sohbetiniz bitti mi acaba?


Athena’nın sesi tüylerini diken diken etmek istercesine soğuktu.


(Lucifer)-Bitirdik merak etme.


(Athena)-Ve? Şimdi seninle mi dövüşmek zorundayım?


(Lucifer)-Ne o? Beğenemedin mi? Yoksa korktun mu?


(Athena)-Aptal olma Lucifer. Senin gibi basit ve değersiz bir şeytan parçası mı beni korkutacak. Hmph! Kendini kandırıyorsun.


Athena’nın isteksiz suratı gerçekten sinir bozucuydu.


(Athena)-Ama önemli değil. Benimle dövüşerek sadece onların ölümünü geciktirmiş olacaksın.


Athena’nın iddialı sözleri Lucifer’i zerre kadar kışkırtmamıştı. Lucifer rahatlıkla ölmeyeceğinin garantisini verebilirdi.


(Lucifer)-Hah. Şu an oldukça komik bir şey söyledin. Kızların ölümünü geciktirmek mi? Hadi ama. İkimizde beni geçemeyeceğini biliyo…


Athena bir anda yerinden fırlayarak Lucifer’e bir tekme savurdu ancak Lucifer çoktan bunu bekliyormuşçasına eğilerek bu tekmeden kaçındı ve bir anda yumruğunu kaldırarak Athena’nın bacak arasına sağlam bir darbe indirerek onu havaya uçurdu.


Sonra da yumruğuna baktı ve suratını ekşiterek…


(Lucifer)-Arghhh. İğrenç! Elimi asitlemek istiyorum şu anda. Gerçekten oraya vurduğuma inanamıyorum.


Lucifer refleks olarak Athena’nın özel bölgesine yumruk attığı için uzun bir süre kendisinden nefret edecekti. Ancak şu anda surat ekşitmeye zamanı olmadığı için bir anda yerinden fırladı ve yere düşmekte olan Athena’nın dibinde belirdi. Ancak tam Athena’yı tekmeleyecekken Athena havada ters döndü ve Lucifer’in suratına tekmeyi geçirdi.


Beklemediği bu darbe sonrasında Lucifer yere kapaklanmadan önce ters döndü ve ayakları üzerine çakıldı. Sonra da hiç beklemeden zıpladı ve Athena’nın karnına sağlam bir diz darbesi indirerek onu yeniden gökyüzüne fırlattı.


Ve yeniden yere indi.


Hemen eğildi ve az önce çakıldığı yerde parçalanan toprak parçalarını eline alarak Athena’ya fırlattı. Toprak parçaları direkt olarak Athena’ya çarpmıştı ancak pek bir etkileri olmamıştı. Topraktan bir şeyler elde edemeyeceğini gören Lucifer hemen bir ağacı söktü ve hiç düşünmeden fırlattı.


Athena ise havada duruşunu değiştirerek gelen ağacı kendi lehine kullandı ve ağacın üstüne çıkıp koşmaya başladı. Tam ağacın ucundayken de zıpladı ve büyük bir hızla ileri atılarak bir mermi gibi Lucifer’e saplandı.


Lucifer ise anında gerildi ve Athena’nın karnına ağır bir yumruk bindirdi. Sahip olduğu momentum yüzünden Lucifer’in yumruğuna çakılan Athena kan kusarak geriye savruldu ve taklalar atarak sürüklenmeye başladı.


Belki de 100 metreye yakın sürüklendikten sonra durdu ve bir anda fırlayarak aynı hızda Lucifer’in üzerine çullandı. Ancak Lucifer bu sefer yumruk yapmak yerine elini düz tuttu ve Athena, inanılmaz bir hızla, Lucifer’in eline saplandı.


Daha doğrusu Lucifer’in pençe misali keskin tırnakları Athena’yı delip geçmişti. Hatta sadece tırnaklarıyla da kalmamış ve Lucifer’in bileği, Athena’nın sırtından dışarı çıkmıştı. Yani ortada ciddi anlamda bir delik vardı. Ancak ne var ki Lucifer bir şeylerin yanlış olduğunun farkındaydı çünkü Athena manyağı kudurmuş gibi gülümsüyordu.


Lucifer’in kolu karnının içinde olmasına rağmen en ufak bir acı belirtisi bile göstermemişti.


(Athena)-İşte şimdi yakaladım seni göt herif!


Diyen Athena işaret parmağı hariç ellerini yumruk yaptı ve açıkta kalan işaret parmaklarını hiç düşünmeden Lucifer’in kulaklarına sapladı. Bu hareketle birlikte Lucifer’in kulakları devre dışı kalmıştı. Yani Lucifer artık sağırdı.


Ancak daha hiçbir şey bitmemişti. Athena hiç zaman kaybetmeden ellerini Lucifer’in kulaklarından çıkardı ve baş parmaklarını serbest bırakarak Lucifer’in gözlerine sapladı ve Lucifer’in görme yeteneğini devre dışı bıraktı.


Lucifer’in kulak ve gözlerinden akan kanlar yerleri küçük küçük kırmızıya boyuyordu. Athena ise galibiyetinin verdiği mutlulukla şerefsizce gülümsüyordu.


Lucifer ise bir anda başına gelen şeyler yüzünden hissettiği acıya tepki bile verememişti.


Athena, tam da Lucifer’i yendiğini ve Lucifer’in daha fazla dövüşmeyeceğini düşünürken bir şeyi fark etti. Lucifer şerefsizi anlamsız bir şekilde gülümsüyordu. Hatta gülümsemesi o kadar korkutucuydu ki içine Ejder kaçmış gibi görünüyordu.


Athena, Lucifer’in bu mutlu surat ifadesini anlamlandırmaya çalışırken Lucifer’in ağzından şu kelimeler döküldü.


(Lucifer)-Bana bu kadar yakın olmak istediğinden emin misin?


(Athena)-H…ık…


Bu sözlerden hemen sonra Athena’nın ağzından kanlar gelmeye başlamıştı. Çünkü Lucifer’in kolu hala karnındaydı. Ancak durum sadece bundan ibaret değildi. Yani, Athena’nın kan tükürmesinin nedeni Lucifer’in kolunun, karnında olması değildi.


Athena kan tükürmüştü çünkü Lucifer’in kol kemiği derisini yırtıp çıkarak Athena’nın kalbine saplanmıştı. Kısaca şu anda Athena’nın içinde kesinlikle ama kesinlikle görülmemesi gereken iğrenç bir sahne vardı.


Athena’nın surat ifadesi, ifadesiz bir şekil alırken Lucifer ayağını Athena’ya dayadı ve onu sert bir şekilde kolundan ittirerek kolunu, Athena’nın bedeninden ayırdı. Athena yere düşerken karnında dikey bir kesik yarası daha vardı. Bu yara da, Lucifer’in hala dik bir pozisyonda olan kol kemiği yüzündendi.


Athena yere düşüp hareketsiz bir şekilde yatmaya başladıktan sonra ise Lucifer’in kol kemiği, sanki mekanik bir parçaymışçasına geri yerine oturdu ve etrafı kas sistemiyle çevrildi. Sonra da o kaslar deriyle kaplanarak eski haline döndü. Lucifer’in kolu tamamen iyileşmişti.


Ve iyileşen tek şey kol değildi. Lucifer’in gözleri de hızla yerine geliyordu. Tabii kulakları da. Önce bembeyaz göz feri oluşmuştu sonra da göz bebekleri.


Rose ise Medusa’nın yanından olanları izliyordu ve iğrenen gözlerle Lucifer’e bakıyordu.


Boynunu kütleten Lucifer ani bir kahkaha patlattı ve konuşmaya başladı.


(Lucifer)-Hahahahahahahahaha!!!!! Bir an için gerçekten bir planın olduğunu düşünmüştüm biliyor musun? Ama bu hareketin sence de biraz gerizekalıca değil miydi!? Yani, ne tür bir düşünce sistemi kendisine Şeytan Kral denilen birisinin dibine girebilecek kadar aptal olabilir!? Ha!? Tanrı olduğun için beni kolayca öldürebileceğini falan mı zannediyorsun lan sen!?


Sinirli bir ses tonuyla haykıran Lucifer, sert tekmelerle Athena’ya vuruyor ve vurdukça daha fazla zevk alıyordu. Ejder’in yanındayken göstermeye zamanı olmamış olsa da gerçek kişiliğinin Ejder’den pek bir farkı yoktu. Aralarındaki tek fark Ejder’in inanılmaz derecede fazla vahşi olmasıydı.


Sonuçta Lucifer’in lakabı Şeytan Kral’dı ve kendisi iyimser birisi falan değildi. Ancak oldukça zekiydi ve Ejder etraftayken nerede ne söyleyeceğini ya da nerede duracağını biliyordu. Kısacası Ejder’in yanındayken yerini biliyordu. Ama içinde bulunduğu bu durumda kişiliği bastırması gibi salakça bir şeye ihtiyacı yoktu.


Tekme atmaktan sıkılan Lucifer eğildi ve Athena’nın saçlarını tutarak kafasını kaldırdı.


(Lucifer)-Biraz eğlenceye ne dersin? Ha? Seni duyamıyorum!


Athena’nın kafasını aniden yere geçirdi ve…


(Lucifer)-Konuşsana lan sikik! Dilini mi yuttun yoksa! Sana diyorum! Ben sadece kızların ölümünü geciktirmeyecek miydim lan!? Öldürsene hadi kızları! O kadar götün var mı!? Cevap ver lan artık! Daha fazla sinirlendirme beni! Zaten salak organına yumruk attığım için elini kopartıp atmak istiyorum!


Lucifer’in kişiliği giderek daha fazla bozuluyordu. Sürekli olarak hareketsiz Athena’nın kafasını yere vuruyordu ve her seferinde daha fazla hasar aldığından emin oluyordu.


(Lucifer)-O yüzden beni daha fazla sinirlendirme ve ayağa kalk artık! Zevksiz bir dövüşün sevksiz bir seksten birazcık bile farkı yok! O yüzden kalk ve bedeninle beni eğlendirmeye devam et!


Lucifer’in son cümlesinde sapıklık içeren en ufak bir nokta bile yoktu. O sadece dövüşmek ve yumruklarını kullanarak biraz et dövmek istiyordu. Tam o sırada ise Athena’nın ağzı açılır gibi oldu ve belli belirsiz bir ses çıkardı. Lucifer ise…


(Lucifer)-Vazgeçtim. Sesini duymak istemiyorum.


Diyerek tırnaklarını Athena’nın boğazına saplayarak onu bir daha konuşamayacak hale getirdi. Athena ise elini yavaşça başına doğru götürmeye başladı.


(Lucifer)-Ne yapıyorsun lan değişik!? Her neyse. Bir daha görüşmemek üzere.


Lucifer tırnaklarını iyice keskinleştirerek elini kaldırdı ve Athena’yı öldürecek olan hareketini hayata geçirdi. Ancak o süre içerisinde Athena’nın eli, şakağına ulaşmıştı bile ve el şekli tıpkı Ejder’in yaptığı harekete benziyordu. Yani silah şeklindeydi.


Bunun anlamı ise…


Lucifer hareketini bitiremeden Athena’nın bedeni beyaz bir aurayla kaplandı ve beyaz aura bir anda gökyüzüne doğru yükselerek kör edici bir şekilde parlayarak hızla kayboldu. Işığın çıktığı noktada ise yoğun bir toz bulutu mevcuttu.


(Lucifer)-Ne oldu lan öyle!?


Diyen Lucifer elini sallayarak toz bulutunu sildi ve etrafa bakınmaya başladı. Tam o sırada ise…


(??)-Bir şey olmadı tatlım. Sadece, ölümün ayaklarına geldi o kadar.


Lucifer hemen sesin geldiği yere baktı ve gördüğü şeyle birlikte donup kaldı.


Kalçasına kadar uzanan beyaz saçları ve epik beyaz aurasıyla birlikte Athena, kollarını açmış bir şekilde kendisine bakıyordu.


***


Dünya üzerinde bulunan canavar ve ışık formlarının anlık sayısı: 5 milyar 720 bin 499.







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44356 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr