Athena’dan yayılan hava oldukça eziciydi ve her an her şeyi yapabilirmiş gibi hissettiriyordu. Ancak çoktan gerçek kişiliğini ortaya çıkarmış olan Lucifer bu durum karşısında daha önce hiç olmadığı kadar heyecanlıydı.

(Lucifer)-Hahahaha! Ölümüm ayaklarıma mı geldi? Bu hayatım boyunca duyduğum en güzel şeydi!

Lucifer o kadar heyecanlıydı ki gözleri kocaman açılmıştı ve bir aptal gibi sırıtıyordu. Kollarını açmış bekleyen Athena ise sessizce onu izliyordu.

(Lucifer)-Ne bekliyorsun? Saldırsana hadi. Boş boş beklemek için mi mühürlerini kaldırdın yoksa?

Lucifer’in sözlerine karşılık olarak Athena yerinde durmaya devam etmişti. En azından birkaç saniye daha hareketsiz bir şekilde beklemişti ve birkaç saniyenin ardından yavaşça yumruklarını sıkmıştı.

Ve bir patlama gerçekleşti.

Aniden toprak ezildi ve ağaçlar keskin bir hava dalgasının menzilinde kalarak paramparça oldular. Bir an sonra ise bir patlama daha yaşandı ve Lucifer’in ayakları altındaki alan bir anda yok olarak devasa boyutlarda bir kratere dönüştü.

Bu seviyedeki bir yıkımı oluşturan şey ise Athena’nın attığı iki basit yumruktan ibaretti. Mühürleri ortadan kalktığı için güç seviyesi bir anda hayal gücünün bile ötesine geçmişti. Ancak Lucifer hala durumundan memnundu.

Diğer bir yanda ise oluşan ilk patlamanın ardından Medusa’nın altında bulunduğu ağaçta yok olmuştu ve Rose, Medusa’yı korumak için kendisini siper etmişti. Fazla olmasa da önemli sayılabilecek kadar hasar görmüştü. İlk patlamanın hemen ardından gelen ikinci patlamadan sonra ise Medusa’nın yere düşmesini engellemek için yanında uçan toprak parçalarından birinden destek alarak kendisini yere fırlatmış ve Medusa’yı yere düşmeden kucaklamıştı.

Ancak bunu hazırlıksız bir şekilde yaptığı için yere indiğinde ayağını burkmuştu. Üstüne birde Medusa’yı yakalayınca bedenine binen ağırlık yüzünden bileği biraz daha bükülmüş ve daha da fazla zarar görmüştü.

Ancak şu anda ne Lucifer ne de Athena, Medusa ve Rose ikilisini önemsemiyordu. İkisinin de bütün odağı birbirlerindeydi ve harekete geçmek için saniyeleri sayıyorlardı. Daha doğrusu Athena saldırmak için bekliyordu.

Lucifer ise Athena saldırmadan saldırmayacaktı. Derken, Athena’nın ayakları altında kalan toprak ezildi ve bir göçük oluştu. Bir an sonra ise Athena inanılmaz bir hızla yerinden fırladı. Saniyenin onda biri kadar kısa bir süre içerisinde Lucifer’in önünde belirdi ve az önce çevreyi parçalayan yumruklarından daha güçlü bir yumruk salladı.

Ancak Lucifer oldukça sakindi ve hiçbir şey yokmuşçasına kenara çekilerek bu saldırıyı atlattı. Athena’nın boşa giden yumruğu ise öylesine güçlüydü ki havayı ezmiş ve Lucifer’in arkasında kalan bölgeye geniş bir hasar vermişti.

Saldırıyı atlatan Lucifer aynı şekilde bir yumruk savurarak karşılık verdi. Athena ise aniden Lucifer’in kolunun arkasında belirerek saldırıdan kaçındı ve dirseğiyle Lucifer’in kafasına vurarak yere çakılmasını sağladı.

Lucifer yere çakılır çakılmaz da arkasını döndü ve ayağını kaldırarak Lucifer’in kafasını ezmek adına yere geçirdi. Ancak düşündüğü şey gerçekleşmedi ve Lucifer’in kafasını ezemedi. Aksine olan kendi bacağına oldu. Athena’nın bacağı daha yere çarpmadan kopmuştu.

Gerçi yere çarpsaydı da bir işine yaramazdı çünkü Lucifer çoktan oradan uzaklaşmıştı bile.

Athena hemen gözleriyle etrafa bakındı ve bir anlığına duraksayarak bir adım sola kaydı.

Tam o anda ise Athena’nın bir saniye önce bulunduğu noktada küçük çaplı bir patlama oldu. Bu patlamayı yapan kişi tabii ki de Lucifer’di. Yere çakılır çakılmaz bir saniye bile kaybetmeden havaya zıplamıştı ve yere doğru dikey bir tekme atmıştı. Bu tekmenin hedefi Athena’ydı ancak Athena basit bir hareketle bu tekmeden kaçınmıştı.

Lucifer ise hızlı davranıp hemen Athena’nın kafasını hedefleyen bir tekme daha savurmuştu ancak Athena geriye yatarak bu tekmeden de kaçınmıştı. Sonra da çevik bir hareketle Lucifer’i bacağından tutarak havaya kaldırmış ve ileriye doğru savurmuştu.

Athena’nın yaptığı bu savurma hareketi o kadar güçlüydü ki Lucifer’in bacağı koparak Athena’nın elinde kalmıştı ve Lucifer’de toprak zeminde taklalar atarak savrulmaya başlamıştı.

Lucifer toprak zeminde taklalar atıyorken Athena’nın elinde tuttuğu bacak bir anda patlamış ve Athena’nın görüş açısını kapatmıştı. Görüş açısı kapanan Athena aniden karnında bir ezilme hissetti ve ayakları üzerinde geriye sürüklenmeye başladı.

Yaklaşık olarak 39 santimetre geriye itilmişti ve durduktan sonra kafasını sağ sola sallayarak kendisine gelmişti. Az önce bacağı kopan Lucifer’in bacağı çoktan yerine gelmişti ve kendisine bakıyordu.

Lucifer eğildi ve harika bir momentumla birlikte ileriye atıldı. Gözle görülemeyecek kadar büyük bir hızla Athena’ya çarptı ve ikisi birlikte gökyüzüne yükseldiler.

Savaş aniden gökyüzüne taşındığı için iki tarafta bu değişime ayak uydurmak adına birkaç değişikliğe gittiler. Lucifer’in kanatları çıktı ve Athena’da enerjisini ayakları altına odaklayarak kendisini gökyüzünde tuttu.

Ardından da bir kez daha birbirlerine doğru atıldılar. Birbirlerine karşı yaptıkları ilk hamleler yumruktu ve yumrukları birbiriyle buluşur buluşmaz tüm gökyüzünü sarsacak kadar geniş çapta bir enerji dalgası oluştu.

Yumrukları birbirine çarptığı anda Lucifer kanatlarını kullanarak Athena’nın kolunu kesti ve olduğu yerde ters takla atarak Athena’nın kafasına topuğuyla sağlam bir darbe indirdi. Athena’nın kopan kolu çoktan yerine gelmişken yere çakılmaya doğru ilerliyordu ancak enerjisini mükemmel derecede kontrol edebildiği için yere düşmekten sıyrıldı ve yeniden Lucifer’le aynı yüksekliğe ulaştı. Daha doğrusu direkt olarak Lucifer’e ulaştı.

Mantık dışı bir hızla Lucifer’e çarptı ve kendisiyle birlikte onu da uzaklaştırmaya başladı. Hatta işleri biraz abartarak hızını daha da artırdı ve atmosferin dışına kadar yükselmelerini sağladı. Sonra bir anlığına durdu ve Lucifer’in kendisinden çok az uzaklaşmasını bekledi.

Beklediği uzaklaşma yaşandıktan sonra da tüm hızını yeniden ortaya koydu ve uzayın bir kısmını sarsacak kadar güçlü bir tekmeyle Lucifer’e vurdu. Tekmeyi yiyen Lucifer ise ışık hızında geriye itilerek aya çarptı ve birkaç saniye sonra ayı delip geçerek, tamamen şansa, aynı düzlemde bulunan marsın yüzeyine çakıldı.

Bu çarpışma yaşandıktan sonra ise marsın yörüngesi 3 buçuk santimetre oynamıştı.

Tabii bu saldırı Lucifer’i durdurmaya yetmezdi ve öyle oldu da.

Lucifer geriye doğru savrulduğu inanılmaz hızdan daha hızlı bir şekilde uçtu ve 3 saniyede marsın yüzeyinden dünyanın atmosferine giriş yaparak yediği tekmenin birebir aynısını Athena’ya iletti.

Bu ölümcül tekmeyi yiyen Athena ise tıpkı Lucifer gibi dünya yüzeyine çakıldı ve birkaç saniye sonra dünyanın diğer tarafından uzay boşluğuna savruldu. Bu da yetmezmiş gibi Lucifer, Athena’nın açtığı delikten girerek boşlukta savrulan Athena’nın dibine girdi ve ona bir darbe daha indirdi.

Yediği darbeyle birlikte biraz daha uzaklaşan Athena tam ileriye doğru atılacakken Lucifer bir kez daha ona tekmeyi indirdi ve onu iyice uzaklaştırdı. Suratında patlayan bu tekme bir anlığına da olsa Athena’nın duraksamasını sağlayacak kadar güçlüydü.

Lucifer ise Athena’nın bu duraksamasını fırsat bilerek bir tekme daha attı ve Athena’yı uzayın derinliklerine postaladı. Ardından da hızını alamayarak yeniden Athena’ya yaklaştı ve bu sefer de onu yumruklamaya başladı.

Hiç durmadan ölümcül yumruklar yağdırıyor ve Athena’nın bedenine inanılmaz büyük zararlar veriyordu. Ancak her darbeden sonra Athena’nın bedeni kusursuz bir şekilde iyileşiyordu ve bu görüntü Lucifer’i daha fazla vahşileştiriyordu.

Vahşileştikçe de düşünceleri iyice bozuluyor ve yumruklarından akan güç akıl almaz derecede artıyordu. Athena ise iyileşiyor olmasına rağmen yediği her yumrukta biraz daha fazla acı hissediyordu.

Artık ne kadar darbe aldığını kestiremiyordu. Belki de binlerce yumruk yemişti ama bilmiyordu. Sürekli olarak iyileşen vücudu acı içinde kıvranıyordu. Ta ki Athena beklenmedik derecede sert bir şeye çarpana kadar.

Yediği tonla yumruğun ardından bütün bedeni acıyla dolmuşken aniden belinde keskin bir acı hissetti ve bedenini kaplayan acı yerini hızla derin bir yanma hissine bıraktı. Hemen çevresine bakınan Athena…

(Athena)-Burası…güneş..? Hayır. Başka bir gezegen.

Athena’nın çakıldığı gezegen tıpkı güneşe benziyordu ancak güneş değildi. Olamazdı da. Çünkü çoktan, bırakın güneş sistemini, Samanyolu Galaksisinin dışına çıkmışlardı.

Athena’nın bedeni artık acımıyordu ve yanma hissi tepki vereceği kadar değildi. Daha doğrusu sıcaklık yaklaşık olarak 9 milyon dereceydi ama Athena’nın mevcut hali bu sıcaklığı önemsemeyecek kadar dayanıklıydı.

Lucifer kendisinden çokta uzakta değildi. Bunun anlamı savaş daha bitmemişti. Zaten bu kadar eğlenceli bir savaş bu kadar sonlanmamalıydı da. İkisi de bu konuda tartışmasız bir şekilde hemfikirlerdi.

Sadece savaş alanları farklıydı. Çünkü çoktan Samanyolu Galaksisi’nin dışındalardı.

Yani olmaları gereken bölgeden milyonlarca kilometre uzaktalardı.