Bölüm 187: Karar

Ertesi günün şafağında, Karakuze Tepesi’nde…

“Kıdemli öğrenci kardeşim Ji Ning, ben de sizinle gelmek istiyorum. Size hizmet edebilirim.” Bulutyeşim Ning’e bakıyordu.

“Maceralara atılıp kendimizi deneyeceğiz. Kim bilir ne tehlikelerle karşılaşacağız? Gezmeye mi gidiyoruz sence? Burada kalacaksın.” Ning takipçilerine baktı. Meng Roch, Bulutyeşim, Bulutgemisi, Öncü, Weifang ve Yergüneşi. “Siyah Beyaz Okulu’nu terk ettikten sonra, Karakuzey Tepesi’ndeki bütün meseleler Meng Roch tarafından halledilecek.”

Bunu duyan Bulutgemisi ve diğerleri şoke olmuştu. Roch? Aralarındaki en zayıf kişi muhtemelen Roch’du. Diğerleri güç konusunda kendilerini geliştirmeyi başarmış olsalar da Roch, Ki temelini zedelediğinden, Habistanrı olarak çalışmak zorunda kalmıştı. En azından şimdilik, en zayıf isim kendisiydi.

“Anlaşıldı, kıdemli öğrenci kardeşim Ji Ning.” Herkes onayladı.

“Rocky. Karakuzey Tepesi sana emanet.” Ning, Roch’a bakıyordu. Uzun, kaslı Roch ciddi ifadesiyle onayladı. “Kıdemli öğrenci kardeşim Ji Ning, merak etmeyin.”

Ning aniden başını kaldırdı. Uzaktan, bir ışık hüzmesi geliyordu. Mavi Ejderha yapısını süren Kuzeyoğul uzaktan seslendi. “Kıdemli öğrenci kardeşim Ji Ning!”

“Gidelim, Beyaz Amca.” Ning uçan teknesini çıkardığı gibi Beyazsu Tazısı’yla gökyüzüne atılmıştı.

………

Ning, Kuzeyoğul ve Beyazsu Tazısı Siyah Beyaz Okulu’nun ön kapısından çıkıyorlardı. “Bir dahaki gelişimize.” Kuzeyoğul konuştu. “Daha güçlü olacağız.” Kuzeyoğul başını çevirerek beklenti dolu gözleriyle gökyüzüne baktı. “Okulda olmayan birkaç tane tekniği ve sanatı bulup geri getireceğim… Yeterli siyah beyaz sikkeye sahip olmamaktan yıldım.”

Siyah Beyaz Okulu’ndaki onca teknik nereden geliyordu? Doğal olarak, bu teknikler yıllar boyunca öğrencilerin dış dünyadan getirdiği şeylerdi. Öğrenciler okula yeni teknikleri ve sanatları sunduklarında, karışık olarak siyah beyaz sikke ve element özü alıyorlardı!

Aslında, Ning’in okula sunabileceği iki güçlü tekniği vardı. Bunlardan ilki ilahi yeteneği, [Rüzgarkanat Atlatması] ve ikincisiyse [Düşük Bin Kılıç Formasyonu]’ydu. Koskoca okulda bile beş ilahi teknik olduğundan, ilahi tekniklerin ne kadar zor bulunan şeyler olduklarına şüphe yoktu. Yine de bu ilahi tekniği annesinin Yuchi Klanı’ndan almıştı ve annesi bu tekniğin başka insanlara öğretilmemesi gerektiği konusunda onu tembihlemişti. Genç adam nasıl olur da bu tekniği öylece başkalarına verebilirdi?

[Düşük Bin Kılıç Formasyonu]’ysa kendi karar verebileceği bir teknikti ancak bu tekniği çoktan Ji Klanı’na bırakmıştı. Gelecekte, Ji Klanı bu tekniğe bel bağlayarak yükselecekti. Babası bile Ji Klanı için kendini feda etmişti ve Ning küçüklüğünü orada geçirmişti. Klana karşı sadakati yüksek derecedeydi. Şimdilik, bu güçlü tekniği okula verip vermeyeceği konusunu ciddi bir şekilde düşünmesi gerekiyordu.

Sonuçta okullar, tarikatlar, kabileler ve klanlar; sanatları ve teknikleri büyük önem arz eden şeyler olarak görüyorlardı. Tek bir ilahi yetenek için bile kabilelerin ve klanların yok edilmesine şaşmamak lazımdı.

“Gidelim.” Ning konuştu.

“Nereye gidiyoruz?” Kuzeyoğul sordu.

“İlk önce, Gökyüzü’nün Hazine Dağı’na gideceğiz.” Ning gülümsedi. “Orada sayısız hazine var. Maceraya gideceksek kendimizi hazırlamamız lazım. Oradan bir şeylere alabiliriz.”

“Tamam. Zaten alışveriş yapmak istiyordum.” Kuzeyoğul onayladı. Ve böylece grup Siyah Beyaz Okulu’nu terk etmişti.

……..

Beyaz saçlı, genç suratlı yaşlı bir nine bahçede oturuyordu. Önündeki su ekranı tekniğinde Ning, Kuzeyoğul ve Beyazsu Tazısı’nın okuldan ayrılan figürleri görünüyordu.

“Kuzeyoğul…” Taoist Berrakyeşim’in gözlerinde hem endişe hem de beklenti dolu ifadeler vardı.

………

Siyah cübbeli, siyah saçlı Ölümsüz Diancai yatağında oturuyordu. Aniden gözlerini açtı. Gözleri beklenti doluydu. Öğrencini kendisini denemek için dışarıya çıkmıştı.

Bazı öğrenciler birkaç yıl, bazılarıysa onlarca yıl sonra okula geri dönüyorlardı. Bazılarının dönmesiyse… Yüz yılı buluyordu! Lakin tabii hiç dönmeyen ve dışarıda hayatını kaybeden insanlar da vardı.

………

Gökyüzü’nün Hazine Dağı. Bu bölge koskoca Xia Hanedanlığı’nın desteğine sahipti. Her eyalet şehrinde bu dağın bir yan oluşumu bulunuyordu.

Siyah Beyaz Okulu’nda geçirdiği üç yılda, Ning birkaç kez Kuzeydağ Baiwei’yle buluşmaya çıkmış ve doğal olarak Gökyüzü’nün Hazine Dağı’nı da ziyaret etmişti.

“Beyaz Amca, bu sefer maceraya atılacağımıza göre tehlikelere hazırlıklı olmalıyız. Neye ihtiyacın var?” Ning yanındaki Beyazsu Tazısı’na mental yoldan konuştu.

“Zaten bana Düşük Işınlanma Tao Mührü vermiştin.” Beyazsu Tazısı cevapladı. “Şimdiyse, en çok istediğim şey… ’Fuxi Asa Formasyonu’.”

“Fuxi Asa Formasyonu mu?” Ning onayladı. Her ne kadar formasyon konusunda Beyaz Amcası’yla aşık atabilecek seviyede olmasa da boş zamanlarında formasyonları inceliyordu. Doğal olarak bu “Fuxi Asa Formasyonu”nu iyi biliyordu. Fuxi… Efsanelerde geçen bir adamdı. Geçmiş hayatında bile Ning onun adını duymuştu.

Fuxi, Houyi, Kuafu… Bu figürler kadim efsanelerde geçiyordu. Söylentilere göre “Fuxi Asa Formasyonu” Fuxi tarafından yaratılan, sekizer asanın oluşturduğu sekiz katmandan meydana gelen bir formasyondu. Toplamda 64 asaya ihtiyaç duruyordu. Fuxi, bütün formasyonları kullanabilen bir efsaneydi. Bu 64 asanın kullanılması için farklı farklı sınırsız yöntem bulunuyordu. Ölümsüzlük yolunda yürüyen sıradan insanların işine yaramayan bu formasyon asaları, bir formasyon ustasının elinde akılalmaz güçler açığa çıkarabiliyorlardı.

 Kişinin formasyona dair kavrayışı ne kadar yüksekse Fuxi Asa Formasyonu’yla ortaya çıkaracağı güç de aynı derecede yüksek olacaktı. Efsanelere göre, Fuxi bu formasyona bel bağlayarak gökyüzünü ve yeryüzünü yok edebilecek güçteki devasa formu oluşturmuştu. Üstelik, Fuxi Asa Formasyonu “Sekiz Diyagramın Kan Ejderi Formasyonu” gibi kişinin yanında taşıyıp istediği an aktif edebileceği bir formasyondu. Bu yüzden, formasyon konusunda çalışan insanlar bu formasyonu almaya çalışıyorlardı.

“Tamamdır, bana bırak.” Ning onayladı.

“Genç efendi Ji. Genç efendi Mu.” Şeytani güzelliğe sahip bir Zifu Öğrencisi ikiliyi karşılamaya gelmişti.

………

Gökyüzü’nün Hazine Dağı’nda sayısız hazine vardı ancak fiyatlar da ucuz değildi. Yine de Gökyüzü’nün Hazine Dağı’nı yöneten kişilerin umursadığı insanlar genelde büyük indirimlere sahip oluyorlardı. Örneğin, Siyah Beyaz Okulu’nun deha öğrencilerine %30 indirim veriliyordu. Olabilecek en büyük indirim miktarı buydu zira genelde Gökyüzü’nün Hazine Dağı hazineleri %60’lık bir değerden alıyordu!

Lakin tabii, bazı Ölümsüzler’in %60’lık ücret verecek hazine aldığı hikayeler de yok değildi. Ölümsüzler’den para kazanmaya çalışılmıyordu lakin tabii Ning’in grubu bu kadar üst bir mertebeye sahip değildi.

“Bu kılıç setini, bunu, oh şunu da satacağım.” Dağa giren Ning, çabucak topladığı büyülü hazineleri satmaya başladı. Kuzeydağ Karakaplan’dan gelen, kıdemli öğrenci kardeşi Kangölge’den gelen ve Karejderi Dağı’nın öğrencilerini öldürdüğünde elde ettiği eşyaları satıyordu zira bu kılıçların hepsi yüksek kalitede olsalar dahi farklı kaynaklara sahiplerdi. Bazıları buz odaklı, bazıları ateş odaklıydı. Farklı tipteki kılıçları kullanmak [Düşük Bin Kılıç Formasyonu]’nun gücünü azaltıyordu.

Bir saat çabucak geçmişti. Ning’in grubu dağı terk etti.

Ning 360 adet yüksek kademe Ölümlü seviye su odaklı uçan kılıç, ve 360 adet yüksek kademe Ölümlü seviye ateş odaklı uçan kılıç almıştı. Toplamda 720 adet yüksek kademe uçan kılıcı vardı. Her ne kadar bütün bu kılıçların özel bir yönleri olmasa da yine de hepsi yüksek kademeydi. Sıvılaşmış element özüyle alacak olsaydı, 500 kilogramlık bir miktar ödemek zorunda kalacaktı.

Karakaplan ona iki kılıç formasyonu, Kangölge de bir kılıç formasyonu hediye etmişti. Genç adam hepsini 450 kilogram yerine saydırmış ve Üstat Xu Li’den aldığı hazineler de 50 kilogramlık değere tekabül etmişti.

……

Uzun lafın kısası, Ning nihayetinde ekstradan yüz kilogram sıvılaşmış element özü ödeyerek Fuxi Asa Formasyonu’nu da almıştı. Birkaç tane gerekli eşyayı da aldıktan sonra grup mekânı terk etmişti.

“Ugh!” Gökyüzü’nün Hazine Dağı’ndan çıkan Kuzeyoğul iç çekti. “Buraya geldikten sonra, aslında ne kadar fakir olduğumu anladım. Elimde yalnızca beş kilogram element özü kaldı. Sen daha iyi durumdasın sanırım, kıdemli öğrenci kardeşim.”

“Geçtiğimiz üç yılda, epeyi Tao Mücadelesi kazanmış olsam da…” Ning başını iki yana salladı. “Buraya yaptığımız ziyaretin ardından elimde sadece elli kilogram element özü kaldı.”

Kuzeyoğul onayladı, gözleri parlıyordu. “Sürekli okulda durursak yeterli büyülü hazine elde edemememiz çok normal. Artık dış dünyaya açılacağımıza göre önümüze epeyi fırsat çıkacaktır. Örneğin, zamanında kıdemli öğrenci kardeşimiz Kangölge sana o değerli kılıç formasyonunu kolayca hediye edebilmişti. Açıkça seçilebileceği üzere, o formasyonu umursamıyordu. Biz de yakında onun gibi olacağız.”

“Evet.” Ning’in gözlerinde de merak ve heyecan dolu ifadeler vardı. Okulda sürekli kıdemli öğrenci kardeşlerinin çeşit çeşit hikayelerini duyuyordu… Doğal olarak bu hikayeleri duyduktan sonra merak dolmadan edememişti.

“Daha demin, birkaç büyülü hazine aldıktan sonra sahip olduğum gücü artırabildim. Bu sefer dünyayı karıştıracağım.” Kuzeyoğul kahramanvari bir aurayla doluydu.

“Hahaha.” Ning gülümsedi.

[Düşük Bin Kılıç Formasyonu] hala daha Dokuz Yang Kılıç Formasyonu’nu temel alıyordu. Diğer 360 su odaklı ve 360 ateş odaklı uçan kılıçlar… Birbirlerine zıt olsalar da birbirlerini destekliyordu. Ning [Düşük Bin Kılıç Formasyonu]’nun artık daha etkileyici olacağını düşünüyordu.

“Artık uzun mesafe saldırılarım, yakın mesafe saldırılarıma epeyi yakın.” Ning kendi kendine konuştu. Genç adam yakın mesafe konusunda oldukça güçlüydü zira [Dokuz Gökler’in Parlakızıl Diyagramı]’nın dokuzuncu seviyesine ulaşmıştı. Yani sıradan bir alt seviye Wanxiang Habistanrı ustasına denkti! Üstelik, Ateşfırtınası Taosu’nda Tao Bölgesi seviyesine ulaştığı için bin siyah beyaz sikke kazanmış ve bu sikkelerle [Gökyüzü Dönüşümü] adlı ilahi yeteneği ve [Dokuz Gökler’in Parlakızıl Diyagramı]’nın ikinci kitabını almıştı.

Bu sayede, heybetli [Yıldızkavrayan El] yeteneğini kullanmasa dahi, [Rüzgarkanat Atlatması] ve [Gökyüzü Dönüşümü]’ne bel bağlayarak yakın mesafede akılalmaz bir güç sergileyebilecekti. Üstelik, Ki eğitiminde [Düşük Bin Kılıç Formasyonu]’nu kullanabildiği için bu konuda da güçlüydü.

“Kıdemli öğrenci kardeşim Ji Ning, nereye gideceğiz?” Kuzeyoğul Ning’e baktı. “Nereden başlayacağız?”

“Daha önceleri, kıdemli öğrenci kardeşlerimiz bize Yağmurejderi Korumaları’na katılmamız gerektiğini söylemişlerdi.” Ning konuştu. “Yağmurejder Korumaları’na katılmanın oldukça büyük faydaları var ve onlardan aldığımız görevlerle, maceralarımıza spesifik bir hedef belirleyebiliriz. Üstelik, Yağmurejderi Korumaları olarak çıkacağımız resmi görevlerde… Heybetli figürlerden ve bazı güçlüklerden de kaçınabiliriz.”

“Evet.” Kuzeyoğul onayladı. “Ben de aynı şeyi düşünüyordum.”

İkili konuşmayı bitirdiklerinde karara varmışlardı… Yağmurejderi Korumaları’na katılacaklardı!

……..