Bölüm 108: Fevkalade Bir Hazine!

avatar
4363 60

Desolate Era - Bölüm 108: Fevkalade Bir Hazine!



Bölüm 108: Fevkalade Bir Hazine!

 

“İyi yapmışsın.” Ji Yichuan’ın gözlerinde soğuk bakışlar belirmişti, “Bu mesele Ji Klanı’mızın geleceğini ilgilendiriyor. Generali gücendirmişiz gücendirmemişiz kimin umurunda?”

 

“Haklısın.” Ji Ning, Ji Dikduran, Gölge Nine ve Ah Xing onayladı.

 

Birlik generalinin elinde büyük bir güç vardı. Kırlangıç Dağı’ndaki altı hükümdarın her yıl Büyük Xia Hanedanlığı’na vergi vermesi gerekiyordu ve bu vergiler direkt olarak Kırlangıç Dağı Şehri’ne iletiliyordu! Vergi toplama konusunda sahip olduğu otoritenin dışında, generalin meseleyi incelemesi ve olayları yakından takip etmesi gerekiyordu yani uzun lafın kısası, general Büyük Xia Hanedanlığı adına bu bölgeyi yürütüyordu.

 

Hem vergi otoritesi hem de inceleme, ayarlama gücü… Ji Klanı’nın gelecekte sıkıntılar yaşamasına sebep olabilecek tehlikede şeylerdi.

 

Lakin bu durum tehlikeden öteye geçemiyordu. Sonuçta, burada Ji Klanı yok olmanın eşiğindeydi ve kimsenin generale saygı gösterecek durumu yoktu!

 

“Büyük Xia Hanedanlığı’yla anlaşma imzaladığımız takdirde onların korumasına sahip olacağız. Bu korumayı elde edebilirsek birlik generali bize bir şey yapamaz.” Ji Dokuzateş konuştu, “Madem hepiniz buraya geldiniz, Karejderi Dağı’yla yapacağımız mücadelenin yerini sizlere göstereyim. Hadi, gidelim.”

 

”Mücadeleyi nereye yapacağız?” Ning sordu.

 

”Öküzboynuzu Dağı’nda… On Bin Kılıç Şehri’ne epeyi yakın…” Dokuzateş cevapladı.

 

”Öküzboynuzu Dağı mı?”

 

Ning doğal olarak Ji Klanı’nın etrafındaki bölgeleri yakından tanıyordu. Dokuzateş’in söylediği ismi duyar duymaz meselenin nerede gerçekleşeceğini hemen anlamıştı. Öküzboynuzu Dağı, On Bin Kılıç Şehri’nden aşağı yukarı sekiz yüz kilometre uzaklıktaydı. Geniş, ıssız bir coğrafyaya sahip olan dağın tepesi, ortadan ikiye ayrıldığı için öküzün boynuzlarına benzetiliyordu.

 

”Elçileri yolladım.” Dokuzateş konuştu. “Uçan yaratıklarla birlikte Karejderi Dağı’na giderek, Ji Klanımız’ın Öküzboynuzu Dağı’na geniş bir formasyon yerleştirdiğini söyleyecekler. Elçilerin hızını düşünürsek yaklaşık on saate Karejderi Dağı’na ulaşırlar.”

 

Diğerleri onayladı.

 

On saat mi?

 

O zaman mesele yarın öğlen gerçekleşecekti! Durum kulağa mantıklı geliyordu zira elçilerin sürdüğü uçan yaratıklar sıradan, ehlileştirilmiş canlılardı. Doğal olarak bu yaratıklar Xiantian seviye ya da Zifu seviye uçan yaratıklarla kıyaslanamazdı.

 

”Aldatıcı formasyonu topladıktan sonra gideceğiz.” Dokuzateş, olası bir saldırı ihtimaline karşı formasyonu bu bölgeye yerleştirmişti.

 

”Woosh!”

 

Havada beliren devasa sukabağını gören Ji Ning ve diğerleri çabucak sukabağına binmiş, kabak da hemen gökyüzüne atılmıştı.

 

Öküzboynuzu Dağı bulundukları yere aşağı yukarı üç yüz kilometre uzaklıkta olduğu için çok geçmeden mekâna ulaşmışlardı.

 

”Tam burası.” Dokuzateş, ikiye ayrılmış gibi gözüken Öküzboynuzu Dağı’nın zirvesini gösterdi, “Oraya inelim. Bölgeden mekânı izleyebiliriz ve alan bir hayli ıssız olduğu için görüşümüz açık olacaktır. Karejderi Dağı’nın öğrencileri gelir gelmez onları uzaktan görebileceğiz.”

 

Diğerleri onayladı.

 

Whoosh!

 

Göküyüzünden dağın tepesine indiler. Sukabağı çabucak kaybolmuştu.

 

”Altı formasyon hazırladım. Yüz yıllar boyunca formasyonlar konusunda yaptığım onca araştırmanın eserlerini kullanacağım.” Dokuzateş bölgeyi gösterdi, “Formasyonları yerleştirmek için yalnızca ufak bir kazanda çay demlemeye yetecek kadar süreye ihtiyacım var. Karejderi Dağı’ndan gelecek öğrenciler arasında formasyon ustaları olsa da bu altı formasyonu parçalamak için epeyi zaman harcamaları gerekecek. Bu zaman zarfı süresince, formasyonun gücünü kullanarak gizli saldırılar yapabilir ve onları formasyonları parçalamaktan alıkoyabiliriz! Hedefimiz olabildiğince zaman kazanmak. Hesaplarıma göre, Büyük Xia Hanedanlığı’nın Kutsal Elçisi üç güne kalmadan buraya gelecektir. Eğer üç gün dayanabilirsek ve Kutsal Elçi mekâna ulaşırsa, kazandık demektir!”

 

”Evet. Kutsal Elçi geldiği takdirde daha fazla saldırmaya cüret edemezler.” Gölge Nine onayladı.

 

”Ölsek bile formasyonu parçalama işlemini geciktirmemiz lazım.” Dikduran ciddi ifadesiyle onayladı, “Karejderi Dağı’ndan gelecek çok sayıda Zifu Öğrencisi’yle direkt mücadele edersek… Kaybedeceğimize şüphe yok. Bu yüzden formasyonlara bel bağlamak zorundayız! Formasyonları ne kadar geç parçalayabilirlerse zafer şansımız da bir o kadar artacaktır! Eğer yapabilirsek, Karejderi Dağı’nın çağıracağı formasyon ustalarından kurtulmamız lazım.”

 

Dokuzateş başını iki yana salladı, “Kesinkes formasyon ustalarını iyi koruyacaklardır bu yüzden formasyon ustalarını öldürebileceğimizi sanmıyorum.”

 

Yichuan başını öne salladı, “Oyalamak için elimizden geleni yapalım!”

 

Altı büyük formasyon!

 

 Parçalanacak her formasyon, Ji Klanı’nın maruz kalacağı tehlikeyi de artıracaktı.

 

”Patrik.” Ning ciddi ses tonuyla konuştu, “Elimde büyük bir formasyon var. Yani toplamda yedi formasyona sahibiz.”

 

”Oh?” Herkes Ning’e döndü.

 

“Büyük bir formasyonun mu var?” Dokuzateş şaşırmıştı, “Bei Zishan’dan mı aldın? Bei Zishan Karejderi Dağı’ndan geldiğine göre bu tür hazinelere sahip olması şaşılacak bir durum değil.” Her ne kadar Dokuzateş bu sözleri söylemiş olsa da içten içe pek de umutlu sayılmazdı. Sonuçta ona kıyasla Bei Zishan formasyonlar konusunda henüz amatör sayılabilecek biriydi.

 

”Hayır.” Ning başını iki yana salladı, “Zamanında şanslı bir rastlantı sonucunda bu formasyonu elde etmiştim.”

 

 “Şanslı bir rastlantı sonucu mu?” Herkes şaşkına dönmüştü. Yichuan bakışlarını Ning’e çevirdi. Adamın aklına Ning’in Yılankanadı Gölü’nde kaybolduğu zaman gelmişti. Gerçekten o zamanlarda eşi ve kendisi büyük endişeler yaşamıştı.

 

Yichuan konuştu, “Ji Ning gerçekten de eskiden şanslı sayılabilecek bir meseleye adım atmıştı lakin bölgeden zar zor kurtulduğunu biliyorum. Tabii böylesine bir hazine elde ettiğinden haberim yoktu.”

 

Ning başını öne salladı, “Patrik, buyurun.”

 

 Ning elini havaya savurur savurmaz gökyüzünde siyah bir ışık hüzmesi belirdi. Hüzmelerin sakinleşmesiyle ortaya çıkan ejderha incisi ve dört siyah pul etrafı karanlık bir sisle çevirmişti. Sadece bu eşyalara baktığınızda bile incinin içindeki ejderhanın heybetini hissedebiliyordunuz. Dokuzateş ve diğerleri keyiflenmişti.

 

”Ejderha incisi mi?” Dokuzateş şaşırmıştı, “İçinde ejderha ruhu mu var?”

 

”Sembollere bak. Hayatım boyunca gördüğüm onca hazineden hiçbirinde böylesine muazzam semboller yoktu.” Gölge Nine pullara bakıyordu.

 

”Ne karmaşık semboller!” Dokuzateş şaşkınlığını atamıyordu.

 

Ning konuştu, “Patrik, hazineyi bağlarsanız anlayacaksınız.”

 

”Nasıl bağlarım? Böyle bir hazine… Binlerce yıldır varlığını sürdüren Ji Klanı’mız bile böyle bir hazineye sahip değil.” Dokuzateş başını iki yana salladı. Her ne kadar Ji Klanı’nın önemli, klanı korumaya yönelik hazineleri olsa da bu hazineler genelde tek kullanımlık Tao mühürlerine benziyordu. Böylesine, art arda kullanılabilecek bir hazineye nasıl sahip olabilirlerdi? “Bu hazine bizim gibi klanların kullanabileceği bir şey değil. Normal bağlamda, diğerlerinin bu hazineyi bizlerden çalmaya geleceğinden korkardım. Lakin, Ji Klanı’mız şu an için yok olmanın eşiğinde olduğundan… Sanırım endişelenmeye gerek yok. Yine de Ji Ning, hazineyi sen bağlasan daha iyi olur.”

 

”Patrik, işler tehlikeye girdiğinde, derhal bölgeyi terk etmem gerektiğini söylememiş miydin?” Ning konuştu, “Eğer ayrılırsam… Formasyonu da yanımda mı götüreceğim?”

 

”Oh…” Dokuzateş tereddüt ettikten sonra dişlerini sıkarak konuştu, “İyi, tamam. Şimdilik ben bağlayacağım!”

 

 Klanı yok olmanın eşiğinde olan Dokuzateş daha fazla tereddüt etmemişti.

 

Lakin, hazinelerin işçiliğini incelediğinde bile sembollerin ve materyallerin ne denli değerli olduğunu anlayabilmişti.

 

”Whoosh.” Dokuzateş sağ elini uzatarak, ejderha incisi ve dört ejderha puluna element enerjisini yolladı. Hazinenin içinde herhangi bir enerji kalıntısı olmadığından eşyaları bağlaması zor olmamıştı.

 

”Muazzam, fevkalade bir hazine!” Hazineyi bağlayan Dokuzateş çabucak eşyanın gizemlerini çözmeye başlamış ve gözleri adeta kan çanağına dönmüştü, “Bu… biraz…”

 

 Her ne kadar hazinenin muazzam bir eşya olduğunu biliyor olsa da şaşkınlığına engel olamamıştı.

 

”Patrik?”

 

”Büyük Kardeş?”

 

Gölge Nine, Yichuan ve diğerleri Patriğe bakıyordu.

 

”Ne olanağanüstü bir hazinedir bu!!!” Dokuzateş kükredi. Heyecanlıydı, “Ji Klanım nihayet umut ışıklarına kavuşabilecek!! Şansımız var!! Gerçek bir kurtulma şansımız var artık!!”

 

”Nasıl bir hazineymiş? Çabuk, söyle bize! Sabredemiyorum artık!” Gölge Nine alelacele konuştu.

 

Heyecanına hâkim olmakta güçlük çeken Dokuzateş cevapladı, “Bu büyük formasyonun beş parçası var. Hepsini kontrol edebilirim ancak destek için dört Zifu Öğrencisi’ne ihtiyacım var! Dört Zifu Öğrencisi farklı farklı bölgelere yerleştirilecek. Biri ‘Ejderkafası Formasyonu’, biri ‘Ejdervücudu Formasyonu’, diğeri ‘Ejderkuyruğu Formasyonu’ ve sonuncusu da ‘Ejderpençesi Formasyonu”nu kontrol edecek! Doğal olarak ben merkezde kalarak, ejderha incisini kontrol edeceğim.”

 

”Zamanı geldiğinde, Zifu Öğrencileri’nin formasyonu oluşturmak için aynı Tao Askerleri gibi element enerjisi alışverişini gerçekleştirebilmesi gerekiyor! Birimiz saldırıya uğrasak bile saldırı bütün formasyona yayılarak önce formasyon tarafından zayıflayacak, ardından da zayıflayan etki beşimize paylaştırılacak.”

 

 Bunu duyan Dikduran, Gölge Nine ve diğerleri heyecanlanmıştı.

 

Formasyonun element enerjisi alışverişi ve savunma gücü konusundaki özellikleri grubun gücünü epeyi artıracaktı.

 

”Üstelik bu sadece ilk kısmı.” Dokuzateş heyecanla konuştu, “Başka kısımlar da var. Şu an için hepsini inceleyemiyorum, ancak ejderha ruhu bile tek başına… Zamanı geldiğinde, bizzat saldırmamıza bile gerek kalmayacak. Ejderha ruhunu kullanarak saldırı yapabileceğiz. Bir bakıma bu formasyon Dong Ziqi’nin Sekiz Diyagramın Kan Ejderi Formasyonu’na benziyor. Tabii Dong Ziqi’nin formasyonuna kıyasla bu formasyon… Çok ama çok daha güçlü!”

 

”Hadi hadi, çabuk. Hemen formasyonu ayarlayacağım. İlk önce içindeki parçaları incelemem gerekiyor.” Dokuzateş heyecanlıydı.

 

”Güzel, güzel!” Herkes onayladı.

 

Ning de başını öne sallamıştı. Bu tarz formasyonları kullanabilmek için kişinin geniş bir formasyon bilgisine sahip olması gerekiyordu. Kişi yüksek kavrayışa sahip olduğu takdirde formasyon tam potansiyeline ulaşabilirdi. Yetenek bakımından belki de Dokuzateş Ning’e yaklaşamıyordu lakin adam yüz yıllardır formasyonlar konusunda çalışıyordu ve formasyonları kontrol etme yeteneği Ning’e denk sayılabilirdi.

 

”Doğru ya, formasyonun adı ne?” Dokuzateş sormadan edememişti, “Daha önce bu kadar karışık, nadir bir formasyon görmemiştim. Şüphesiz ki bu formasyon sahip olduğumuz en güçlü formasyondur.”

 

”Yeraltıyılanı Gökyüzükilit Formasyonu.” Ning konuştu.

 

”Yeraltıyılanı Gökyüzükilit Formasyonu.” Dokuzateş kendi kendine konuştuktan sonra ışık hüzmesine dönüşerek, formasyonu kurmaya başlamıştı. Yeraltıyılanı Gökyüzükilit Formasyonu önceden yerleştirilmesi gereken bir formasyondu. Ejderha incisi kişi tarafından sürekli taşınabiliyordu lakin dört ejderha pulunun sabit noktalara yerleştirilmesi gerekiyordu.

 

……….

 

Zaman akıp gidiyordu. Hava çoktan kararmıştı. Ji Klan formasyonlarını kurmuş ve Öküzboynuzu Dağı’nda, formasyonları inceleyerek duruma adapte olmaya başlamışlardı. Yeraltıyılanı Gökyüzükilit Formasyonu’nu ne kadar inceleseler bir o kadar heyecanlanıyorlardı.

 

”Demek böyleymiş. Muazzam.”

 

”Yeraltıyılanı’nı da saldırı için kullanabiliriz, araya girmemize gerek bile yok. Ayrıca… Yeraltıyılanı’nın ‘pençelerine’ ve ‘kuyruğuna’ dönüşerek aktif bir şekilde saldırı yapabileceğiz. Bizzat saldırdığımızda, Yeraltıyılanı’nın ortaya çıkaracağı güç de daha fazla olacaktır.” Dikduran heyecanına hâkim olamıyordu. Daha önce böyle bir formasyonu ne görmüş ne de duymuştu.

 

”Üstelik,’Yeraltıyılanı Gökyüzükilit Formasyonu’nda, yeryüzü ve gökyüzü ‘kilitlendiği’ için her şey illüzyonvari  bir dünyaya bürünecek! Daha önce böylesine muazzam bir aldatıcı formasyon görmemiştim. Saldırmak istiyorsak saldırabiliriz, geri çekilmek istiyorsak illüzyon arkasına saklanarak Karejderi Dağı’ndan kaçınabiliriz.” Dokuzateş kahkaha atmaya başlamıştı.

 

Ning de heyecanlıydı.

 

Her ne kadar meselenin böyle olacağını tahmin etmiş olsa da yaptıkları denemeler esnasında Zifu’ya yeni adım atmış olmasına rağmen koca formasyonun element enerjisini kullanabiliyordu… Ve onun dışında herkes Zifu’nun zirvesindeydi! Yani Ning formasyondaki element enerjisini kullanmaya başlayınca, Zifu’nun zirvesinde olan birine denk güce sahip olacaktı. Bu sayede [Düşük Bin Kılıç Formasyonu]’na aktaracağı ki miktarı da artacağından, formasyonun ortaya çıkaracağı güç akılalmaz boyutlara ulaşabilecekti!

 

“Hodri meydan, Karejderi Dağı.” Ning kendine güveniyordu.

 

..........

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44346 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr