Bölüm 77: Ölümüne Mücadele!

avatar
4644 57

Desolate Era - Bölüm 77: Ölümüne Mücadele!



Bölüm 77: Ölümüne Mücadele!

(ÇN: Bei İyioğul=Bei Zishan)

 

Bei Zishan etrafı süzmeye başladı. Bazı bölgelerin ateş ve buzlarla kaplı olduğunu görünce şaşırmıştı. Özellikle de yerde yatan cesetlerin arasındaki Xiantian Tao Askerleri herifi şoke etmişti. Kalbi yanıyordu, kalbi acıyordu! Bu bahsi geçen Xiantian yaşam formları kendi adamlarıydı. Şeytani büyülü hazineyi yapmak için bir sürü adama ihtiyacı vardı zira bu adamlar yakaladıkları insanlara işkence ederek hortlakların ortaya çıkmasını sağlayan temel taşlardı!

 

“Hepsi yerle bir olmuş.” Zishan’ın gözleri Ji Ning’e odaklandı. “Öğrencilerimi ve kölelerimi öldürdün. Yıllardır hazırlamaya onca emek verdiğim büyülü hazinem neredeyse bitecekti lakin sen… Her şeyi berbat ettin! Bendeniz Bei Zishan, ciddi ciddi senin gibi bir velet yüzünden ne kayıplar yaşadım! Sana acımayacağım. Aslında, sana ruhun işkence gördüğünde neler olduğunu öğretmeyi planlıyorum!”

 

“Zifu Öğrencisi.”

 

“Zifu Öğrencisi…”

 

Tao Askerleri’nin arasında hala daha dehşete düşen sesler yükseliyordu.

 

“Zifu Öğrencisi misin?” Bei Zishan, Ning’e bir bakış attı. Nihayetinde, Ning olmasaydı büyülü hazinesini tamamlayabilecekti. Lakin şeytani büyülü hazinesinin yarısı tamamlanmış bile olsa Zishan Zifu’nun zirvesinde yer alan bir figür olarak görülebilirdi. Buna karşılık öğrencilerinin elde ettiği bilgilere göre karşısında duran Ji Ning, henüz on iki yaşındaydı!

 

On iki yaşındaki bir Zifu Öğrencisi mi?

 

Eğer böyle bir şey gerçek olsaydı, Zishan gerçekten endişelenmeye başlayacaktı. Böylesine genç birinin Zifu’ya adım atması adeta mucizevi bir gelişmeydi. Belki de genç adamın gizli, kadim bir tekniği vardı.

 

“Zifu Öğrencisi m? Eğer Zifu Öğrencisi olmadığımı söyleseydim, bana inanır mıydın?” Ning soğuk ses tonuyla konuştu.

 

Swoosh!

 

Zishan oracıkta dikiliyordu ancak aniden, ayaklarının altında bir tekne belirmişti. Tekneye atlayan Zishan çok geçmeden Ning’den uzaklaşmaya başladı. Uzun, siyah cübbesine kuşanan adam Ning’e soğuk bakışlar atıyordu. Çoktan Ning’in ona denk bir üstat olduğunu düşündüğünden geriye çekilmeye karar vermişti.

 

Gerçekten de dünyada çeşit çeşit insan yaşıyordu. Habistanrı Vücut Geliştirme ustaları yakın mesafede üstünken zehirleri, golemleri, büyülü hazineleri kullanmayı seven kişiler de uzak mesafelerde savaşmayı tercih ediyordu. Sonuçta, yakın dövüş tehlikeli bir mücadeleydi. Bei Zishan da zehirleri ve büyülü hazineleri kullanmayı tercih eden bir adam olduğu için Ning’le arasındaki mesafeyi açmaya karar vermişti.

 

“Boom!” Aniden Ning’in arkasından ona doğru gelen siyah pençe gökyüzünü salladı.

 

Ning’in kanat tipi büyülü hazinesi titremiş ve genç adam geniş bir yay çizerek pençeyi atlatmıştı. İvmesini artırarak toprağa yapışan siyah pençeyse ortalığı toza dumana katmıştı. Sinirden deliye dönen siyah kürklü zombi bir kez daha Ning’e atıldı.

 

“Bei Zishan, ölmeye hazırlan!!” Zombiyi atlatan Ning, dört yüzden fazla kılıç tipi büyülü hazineyi çağırmış ve kılıçlar Ning’in kontrolü altında ışık hüzmelerine dönüşmeye başlamıştı.

 

“Düşündüğüm gibi, kılıçları zorla kullanmama gerek yok. Tek yapmam gereken kılıçları doğru akışa yönlendirmek. Formasyonun kritik noktalarını kontrol edersem… Durum oldukça kolay bir hale dönüyor.” Daha önce formasyonlar üzeri meditasyon yapan Ning, Düşük Bin Kılıç Formasyonu’nun beşinci seviyesini denemişti. Yeraltı malikanesinde bu seviyeyi kontrol edebiliyor olsa da genç adam kontrolünde oldukça zorlanmıştı.

 

Lakin bu sefer, açıkça görüldüğü üzere kontrolü daha kolay sağlıyordu. Üstelik, Ning’in sürekli yaptığı denemeler sayesinde 405 kılıç tipi büyülü hazinedeki kontrolü çevik bir hale bürünmüş, genç adamın ilahi iradesi de olayın tuzu biberi olmuştu.

 

“Büyülü hazineler!” Teknesinde süzülen Zishan meseleyi uzaktan izliyordu. Suratı çoktan ekşimişti, “Büyülü hazineleri kontrol ederek, onlarla uçabiliyor. Demek gerçekten de Zifu Öğrencisi’ymiş! Şu kılıçlara bak… Muhtemelen neredeyse hepsi seviyesiz hazinedir lakin yine de o kadar seviyesiz hazineyi kullanmak kolay iş değil.”

 

“Aaaaaarrrrghhh!” Kükreyen siyah kürklü zombi hala daha Ning’in peşini bırakmış değildi.

 

Ning Rüzgarkanat Atlatması’nın akılalmaz çevikliğine bel bağlayarak zombinin saldırılarını kolayca atlatıyordu. Ölüm kalım mücadelelerinde kişi avantajlı olduğu noktayı kullanmak durumundaydı. Genç adamı kovalayan zombinin güçlü ve dayanıklı olduğuna şüphe yoktu. Ning de aptal bir çocuk olmadığından bu yaratıkla başa baş mücadele etmeye yeltenmiyordu. Ayrıca genç adam, bu zombinin Bei Zishan tarafından kontrol edildiğinden şüpheleniyordu. Yani Zishan’ı öldürdüğü takdirde zombiden de çekinmesine gerek kalmayacaktı.

 

“Düşük Bin Kılıç Formasyonu, beşinci seviye!” Ning etrafında dönen kılıçları kontrol ediyordu. Formasyonlara dair bilgileri genişlediği için artık kontrolü de muazzam bir seviyeye ulaşmıştı.

 

“Hadi!” Ning’in gözleri aniden kısılmış ve mesafedeki Zishan’a odaklanmıştı.

 

 Hemen önünde, sabit duramayan, parlak bir kılıç ışığı belirmişti. Kılıç ışığının yıldırım gibi hızıyla ileriye atılması gökleri ve yeryüzünü sallamaya yetmişti. Kendisini hedef alan kılıç ışığına karşılık, Zishan çoktan atkuyruğu püskülü tipi büyülü hazinesini hazırlamıştı. Atkuyruğu püskülünü sallayan adamın silahından fırlayan üç bin beyaz iplik kılıç ışığını kuşatıyordu.

 

 Hem tekne hem de atkuyruğu püskülü seviyeli büyülü hazinelerdi! Bu yüzden sahip oldukları güç de hafife alınacak gibi değildi.

 

“Tak…”

 

“Sıkıntı.” Zishan’ın suratı değişmiş ve adam hemen atkuyruğu püskülünü kontrol etmişti. Püskülden fırlayan üç bin beyaz iplik kılıç ışığına karşı koymanın yanında, akılalmaz bir şekilde ortaya çıkan gücü de sönümlemeye çalışıyordu. Çok geçmeden kılıç Zishan’ın vücuduna yaklaşamadan sönmüştü.

 

Bu gelişme Ning’i şaşırtmıştı. Düşük Bin Kılıç Formasyonu’nun beşinci seviyesi kesinkes zayıf bir saldırı değildi. Dördüncü seviye henüz Zifu’ya adım atan birinin gücüne eşit olduğundan, beşinci seviyenin daha güçlü olması gerekiyordu.

 

“Gerçekten de Zifu Öğrencisi’sin.” Zishan Ning’e vahşi bir bakış atıp kükredi, “O kadar genç bir yaşta, Zifu’ya adım atmayı başaran bir canavarın… Nasıl olur da yaşamasına izin verebilirim!?”

 

Zishan’ın ellerinde arı yuvasına benzeyen siyah bir eşya belirdi. Aynı esnada, eşya gitgide büyüyerek üç metreye ulaşmıştı. Eşyanın gövdesinde çok sayıda delik bulunuyordu ve deliklerin içinden de bzzzzzz sesleri geliyordu. Çok geçmeden deliklerden birbiri ardına altın renkli arılar fırlamaya başlamıştı. Kaşla göz arasında gökyüzünü kaplayan arılar, dalgalar halinde Ning’e ilerliyordu.

 

“Zehirli böcekler.” Ning şaşırmıştı ve genç adamın önünde bir kez daha heybetli kılıç ışığı belirmişti, “Geber artık!”

 

Swish!

 

Kılıç ışığı gökyüzünü delip geçerek sayısız görünen arı dalgasına atılmıştı. Kulağa hiç de hoş gelmeyen parçalanma sesleriyle birlikte kılıç ışığı yüzlerce, binlerce hatta on binlerce arıyı katletmişti. Tabii durum böyle olunca kılıç ışığının barındırdığı enerjinin yarısı harcanmış ve kılıç tekrar dönerek arı dalgasına atılmıştı lakin bu sefer kılıçtaki enerji son damlasına kadar kullanılmıştı.

 

“Böyle devam etmesine izin veremem.” Ning kanat tipi büyülü hazineleriyle hamleleri savuşturuyordu ve Düşük Bin Kılıç Formasyonu’nu kullanıp kullanmaması gerektiğini düşünüyordu.

 

Bu formasyon gerçekten de genç adamın enerjisini emiyordu. Ning formasyonun beşinci seviyesiyle yalnızca iki saldırı yapmış olmasına rağmen Xiantian Ki’sinin %30’luk bir kısmını harcamıştı. Buna karşılık gökyüzünde binlerce, yüz binlerce zehirli böcek duruyordu. Tek bir kılıç hamlesiyle en faza bin iki bin civarı böceği öldürebiliyordu.

 

 Vücudunda limitsiz bir Xiantian Ki’si olsaydı bile muhtemelen böcekler onu sarmadan önce rakibi öldüremezdi.

 

“Kurtulmasına imkân yok.” Bei Zishan Ning’e baktı.

 

“Suateş Nilüferi!”

 

Ning kükremiş ve genç adamın vücudunu nilüferler sarmaya başlamıştı.

 

“Üç Suateş Nilüferi tomurcuğu.” Ning bütün gücünü kullanıyordu. Yarattığı her tomurcuk, üç ateş nilüferi yaprağı ve üç su nilüferi yaprağı içeriyordu. Geniş olan tomurcuksa ufak nilüfer yapraklarını koruyordu. İşte böylece genç adamın etrafını üç Suateş Nilüferi katmanı sarmıştı. Tabii genç adam hala daha Rüzgarkanat Atlatması’nı kullanıyordu zira siyah zombi bir an için bile olsun peşini bırakmıyordu.

 

“Bzzzzzzzzzz…” Sayısız görünen, sımsıkı gökyüzünü kaplayan zehirli böcekler Ning’e doğru ilerliyordu. O kadar böceğin birleşimi kolayca ilk nilüfer katmanını delmeyi başarmıştı.

 

 Üç katmanı oluşturan Suateş Nilüferleri sürekli dönüyordu ve ters yöne dönen nilüfer yapraklarının oluşturduğu güç zehirli böcekleri durmaksızın katlediyordu lakin zaman geçtikçe böcekler katmanları delmeyi başarıyordu. Tabii bu çabaları geniş arı grubunun sayısız kayıp vermesine sebep olmuştu.

“Tao’nun Gerçek Manası’nı içeren koruyucu bir teknik! Nereden öğrenmiş onu!?” Zehirli böceklerinin durmaksızın can verdiğini izleyen Bei Zishan’ın kalbi acımakla kalmıyor, herifin aklı da yaşananlara inanamıyordu zira kılıç teknikleri değerli kavramlar olsalar da koruyucu teknikler adeta paha biçilemeyen şeylerdi! Kendi okulunda bile böylesine bir tekniği öğrenmek kolay sayılmazdı.

 

Tabii nasıl olur da herif bu tekniğin… Ji Ning tarafından yaratıldığını bilebilirdi?

 

“Üçüncü katmanı deldiler!” Karakuzey Kılıçları’nı kavrayan Ning, üçüncü katmanı delip geçen zehirli böceklerle savaşıyordu lakin altın renkli arıların kabukları sert ve dayanıklı olduklarından kolay kolay kırılabilecek şeyler sayılmazlardı. Birkaç arıyı savuşturan Ning çok geçmeden diğer böcekler tarafından ısırılmıştı.

 

“Geberin.” Ning kılıçlarıyla ileriye atılmış, vücudunda beliren yaralar çabucak iyileşmeye başlamıştı.

 

“Böyle devam edemem. Her ne kadar Habistanrı vücudum sürekli iyileşiyor olsa da böceklerin sayısı artıkça… Onlara karşı koymam da mümkün olmayacak.” Ning telaşlıydı, “Madem bu böcekleri Bei Zishan kontrol ediyor, o zaman onu öldürürsem meseleyi çözebilirim.”

 

Ning zehirli böcekleri görmezden gelerek nihai saldırısına hazırlanmaya koyulmuştu.

 

“Habistanrı vücudu var.” Uzaktan meseleyi izleyen Zishan da sabırsızlanıyordu. Suratı öfkeyle kaplıydı, “İyileşme hızı akılalmaz bir seviyede ve veledin o garip koruyucu tekniği de var! Eğer böyle giderse değerli arılarımın çoğunu kaybedeceğim. Her ne kadar büyülü hazinemi tamamlamamış olsam da ve aleti kullanmak içindeki hortlaklara zarar verecekse de… Daha fazla bekleyemem!”

 

Bei Zishan elini uzatmış ve anında kızıl renkli bayrak ortaya çıkmıştı. Bayrağın etrafını kaplayan siyah ışık hüzmesi… Yoğunlaşmış günahtı!

 

 Bayrak gün yüzüne çıktığında adeta dünya kararmıştı.

 

“Ji Ning, ölmeye hazırlan!” Bei Zishan bayrağı kullanmaya koyuldu.

 

“Bei Zishan, asıl sen ölmeye hazırlan!” Zehirli böceklerle çevrili Ning kükreyerek 486 kılıç tipi büyülü hazineyi çağırmıştı. O kritik anda, Ning kendi sınırlarını zorluyordu. Madem formasyonun beşinci seviyesi adamı öldürmek için yeterli değildi, o zaman formasyonun altıncı seviyesini kullanması gerekiyordu!

 

Kızıl bayrak havaya fırladı!

 

486 kılıç tipi hazine de gökyüzüne fırlayarak bir kılıç ışığına dönüşmeye başlamıştı!

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44348 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr