Çevirmen: Çıngıraklı

Editör: Mariposa

Bölüm 990: Kıvrak Görünüş, Gizemli Kanat Tipi Organizma

Chu Mu, Ruh Şehri'nde çok uzun süre kalmadı. Ye Wansheng ve Shen Yue ayrıldıktan sonra Chu Mu da Ye Qingzi ve Ning Maner'i Xiangrong Şehri'ne doğru götürdü.

Xiangrong Şehri Wanxiang Şehri'ne yakındı. Xiangrong Şehri'nde çok fazla kalmazlarsa Wanxiang'a oradan ulaşmaları uzun sürmezdi.

Chu Mu bir şekilde yanına yapışkan bir kız bulmuştu. Bu da Ye Qingzi'ye onunla nerede tanıştığını merak ettirdi.

Chu Mu onu yolda bulduğunu söyledi.

Bu yanlış bile değildi. Ning Maner gerçekten yolda bulunmuştu ama şimdi sakız kadar yapışkandı.

Vahşi küçük şey herkesin sevdiği tipti, çabucak Ye Qingzi ile yakınlaştı. Chu Mu, küçük vahşi kıza tehditkar bir bakış attığında Ning Maner hep Ye Qingzi'nin arkasına saklanıp şikayet ediyor, Ye Qingzi'nin Chu Mu'ya aynı bakışı atmasını sağlardı.

Ye Qingzi, Ning Maner'i, özellikle ruh eşyalarını büyütebilen yeteneklerinden dolayı çok sevdi. Ye Qingzi'ye göre, bu onun ruh yetenekleri için inanılmaz olan sonsuz bir hareketli ruh eşyası malzeme jeneratörüydü.

Ye Qingzi'nin mevcut maksimum seviyesi orta seviye imparator sınıfı civarındaydı. Ruh yeteneği yarışmasından sonra çoktan yüksek seviye imparator sınıfı ruh eşyaları yapmaya çalışmıştı. Şu anda, pratik yapmak için çok miktarda kaynağa ihtiyacı vardı.

Ruh öğretmenleri çalıştıklarında inanılmaz hızlı bir şekilde para yakardı. Ye Qingzi'nin güçlü bir arkası olmadığından tüm uygulama malzemelerini kendisi toplamak zorundaydı, ki bu da çok zaman alıyordu.

Ning Maner'leyken sadece bazı ruh eşyalarının tohumlarını satın alabilir ve sonsuz pratik malzemesine sahip olabilirdi. Başarılı bir imparator sınıfına sahip olması uzun sürmeyecekti.

Chu Mu'nun şeytan ağacı, Qin ve Hayalet Hükümdar Kralı hala orta seviye imparator sınıfıydı ve kesinlikle kendi kendilerine güçlendirmelerini tamamlayamıyorlardı. Bu yüzden, yüksek seviye imparator sınıfı ruh eşyası çok gerekliydi. Muhtemelen Xiangrong Şehri'nden sonra başka bir eğitimi tamamlamış olunca ruh hayvanlarının hepsi yüksek seviye imparator sınıfına ulaşabilecekti.

Chu Mu'nun hükümdar sınıfındaki kadar kolay imparator sınıfında da ilerlediğini başka biri bilseydi, muhtemelen yaşlı kıdemliler bile kıskanırdı.

    ...

“Vuvuvu~~~~”

Küçük Mo Xie, Chu Mu'nun omzuna uzandı, şirin şirin esniyordu ve gözlerinden can sıkıntısı akıyordu.

Chu Mu, küçük Mo Xie'ye bakmak için başını çevirdi ve güldü, “İnsan dünyasında artık senin için fazla fırsat yok.”

Konuşurken küçük Mo Xie'yi omzundan çekti ve Ning Maner'ın berbat ettiği kürkü yavaşça toplamasına yardım etti.

Küçük Mo Xie dokuz kuyruğunu tatmin edici bir şekilde çevirdi ve gözlerini yarı kapalı bir halde alçak sesle mırıldandı.

“Acaba Gece, Zhan Ye ve Küçük Gizli Ejderha ne yapıyor.” Chu Mu, Mo Xie ile konuşuyor gibiydi ama aynı zamanda kendi kendine konuşuyordu.

“Vuvuvu~~~~~~” Küçük Mo Xie başını kaldırdı, parlak gözleri uzağa bakarken her zaman soğuk ve havalı davranmaya çalışan Gece'yi, bir cümleden daha fazla konuşmayan Zhan Ye'yi ve gençken sürekli kuyruklarına tutunup sallanan Küçük Gizli Ejderha'yı hatırladı...

“Chu Mu, Xiangrong Şehri Ruh İttifakı'na ait onuncu sınıf krallık başkentidir. Orada üç saray oluşumu yok.” Ye QIngzi haritasını çıkardı ve Chu Mu'nun yanında yürüdü.

Chu Mu daha bakamadan Mo Xie başını kaldırdı ve sanki her şeyi anlamış gibi Ye Qingzi'nin bulunduğu yeri işaret etti.

“Etrafta hiç Büyüleyici Dünya var mı?" diye sordu Chu Mu. Chu Mu'nun daha çok endişelendiği şey buydu. Büyüleyici Dünyalar olmadan ruh hayvanları herhangi bir eğitim alamayacak ve bu şehir ona olan tüm cazibesini kaybedecekti.

“Güneyinde ünlü Xiangrong Orman Denizi var. Xiangrong Orman Denizi doğruca Güney Yasaklı Bölge'ye kadar uzanıyor. Çok büyük ve birkaç yıl bile tam olarak keşfetmek için yeterli olmaz." Ye Qingzi konuşurken küçük Mo Xie'nin gözlerinin parladığını gördü. Gülümseyerek tüylü kulaklarını ovuşturdu ve konuşmaya devam etti, “Bunu aklından bile geçirme, yasaklı bölgenin derinliklerinde bile eğitimin için pek düşman bulamayacağız.”

Fazla üst kademe imparator sınıfı olmadığından dövüşü seve Mo Xie her şey sıkılmış bir halde tüm gün uyuyordu.

Sınıf ne kadar yüksek olursa dövüşme şansı o kadar azdı. Belki de bu yüzden imparator sınıfı güçlerini yükseltmeyi bu kadar zor buldu. Sonuçta, o sınıfa ulaştıktan sonra gittikleri her yerde rakiplerle karşılaşmak zordu. Savaş olmadan, gücün yükseltilmesi çok daha zorlaştı. Kaynakların kıtlığı da buna eklenince...

Ye Qingzi'nin sözleriyle, Mo Xie başını yükseklerden çekip gözlerini Beyaz Kabus İmparatoru'na yöneltmeli ve rekabet için onunla dövüşmeliydi.

Beyaz Kabus İmparatoru gülümsedi ve gökyüzünü işaret etti. Yakında karanlık olacağını işaret ederek savaşmak istemedi.

Gece vakti gelip ay ışığı düştüğünde, küçük tilki anormal derecede güçlenecekti. Bu yüzden, Beyaz Kabus İmparatoru açıkça bela istemedi.

Beyaz Kabus İmparatoru savaşmak istemediğinden Mo Xie, Dördüncü Beyaz Kabus'a bakmaya başladı.

Dördüncü Beyaz Kabus da gökyüzüne bakıp Mo Xie'yi hiç görmemiş gibi davrandı.

Küçük Mo Xie Dördüncü Beyaz'la oynadığında genellikle sadece tek tip kullanırdı. Öyle bile olsa, dördüncü Beyaz Mo Xie tarafından zorbalığa uğradı.

“Kardeşim, Birinci Beyaz şimdiye dönmüş olmalı, gideli çok oldu," dedi Ning Maner.

“Hmm, öyle olmalı,” dedi Chu Mu.

Chu Mu artık daha da güçlü düşmanlarla karşılaşıyordu ve sürekli tek bir ruh hayvanıyla Ye Qingzi ile Ning Maner'i koruyamazdı. Kabus Hükümdarı en iyi korumaydı. Ne de olsa vahşi küçük kızın etrafında olmayı seviyorlardı. Ye Qingzi biraz malzemeyle Dördüncü Beyaz'dan Onuncu Beyaz'a kadar olanları birazcık güçlendirecek bazı ruh eşyaları yapabilir güçlerini arttırabilirdi.

Vahşi ruh hayvanının gücünün yükselmesi insanların ruh anlaşması imzaladığı ruh hayvanlarınınki kadar hızlı olamazdı. Sonuçta, insanlar ruh hayvanlarını anlamak üzerine kurulmuş tam bir medeniyete sahipken vahşi ruh hayvanları bunun üzerine kurulmuş bilgiye sahip değildi.

    ...

Chu Mu ve diğer üçü Xiangrong Şehri'ne yaklaştıkça yakındaki ormanlar sıklaştı. Aslında, dağı geçtikten sonra ortaya çıkan sahne başka bir camgöbeği ve sonbahar renkli orman deniziydi ve sonu görmüyordu.

Gecenin yaklaşmasıyla iki kız bir çadır kurdu. Temiz olmayı sevdiklerinden dallarda uyuyamazlardı.

Chu Mu yüz yıllık dallara uzandı ve meditasyona girmek için gözlerini kapattı.

Yüksek andaçlı ruh imparatoruna ulaştıktan sonra sekizinci andaca ulaşmayı inanılmaz zor buldu. Aslına bakarsan, bu kadar uzun süre sonra bile hiç gelişme görmedi ve hala daha yeni atılım yapmış gibi hissediyordu.

“Meditasyon artık işe yaramıyor gibi.” Chu Mu acı acı güldü ve yavaşça gözlerini kapatıp geceyi kum taneleri gibi boyayan yıldızlara baktı.

Chu Mu bir süre sonra altından hafif ayak sesleri duydu.

Arkasını dönmeden Ning Maner'i uyutan Ye Qingzi olduğunu biliyordu.

“N'aber, çok sıkıntılı görünüyorsun?” Ye Qingzi yavaşça dalın üzerine sıçradı ve Chu Mu'nun yanına oturup çekici bacaklarını salladı.

Chu Mu, Ye Qingzi'yi ilk gördüğünde zarif uzun bacaklarına hayran kalmıştı.

Dal çok kalındı ve her ikisi için de yeterli yer vardı. Chu Mu ağacın gövdesine yaslandı ve Ye Qingzi'nin ona yaslanmasına izin verdi. Kolları kendiliğinden Ye Qingzi'nin çekici bacaklarına düştü ve yavaşça onları ovuşturmaya başladı.

Ye Qingzi öfkelenmiş gibi yaptı ve Chu Mu'nun koluna bastırıp yavaşça "Terbiyesizlik etme," dedi.

Peki Chu Mu onu dinler miydi? Ning Maner başka zaman olsa sürekli aralarına girerdi. Chu Mu ne zaman Ye Qingzi ruh eşyası yaptıktan sonraki özel kokusunu alsa biraz daha azıyordu.

“Pupupupupupupupupu~~~~~~~”

Yıldızların aydınlattığı gökyüzünde aniden kanat çırpışlarıyla siyah bir gölge dalgası geçti.

Karanlık gölge son derece yoğundu, tıpkı gökyüzünü örten kara bir bulut gibiydi. Sanki korkmuşlar veya emir almışlar gibi Chu Mu ile Ye Qingzi'nin gözlerinin önünden geçip gittiler...

Chu Mu, Ye Qingzi'nin bacağını ovuyordu ama güçlü auraları hissederken hafiften kaşlarını çattı.

“Bu organizma grubu basit görünmüyordu.” Ye Qingzi yavaşça uzaktaki organizmalara baktı ve dedi ki:

“Hmm, Xiangrong Şehri'ne doğru uçtular. Böyle yüksek seviyeli kanat tipi organizmaların insan aleminde insanların arasına girmesini görmek çok nadirdir.” Chu Mu başını salladı.

“Biraz yoldan saptık. Burası Büyüleyici Dünya'nın derinlikleri olmalı," dedi Ye Qingzi.

Dünya devasaydı ve içinde her şey vardı. Chu Mu geçmişte sık sık bu gelişmiş organizmalara rastlardı. Organizmalar geçtikleri yerde insanları şaşkına çevirip onlarla aynı yükseklikte durma umudu bırakırdı.

Geçmiş kıskançlıkla doluydu. Chu Mu artık daha acımasızdı çünkü artık tüm bu organizmalara yukarıdan bakıyordu.

Ancak, bir nedenden dolayı kaçışan ve emir almış gibi görünen bu organizmalar ona kırmızı gözlü ve kontrol edilen yüksek seviye imparator sınıfı Semavi Şeytan Böceği'ni hatırlattı...

"Chu Mu? Ne düşünüyorsun?” Ye Qingzi, Chu Mu'ya birkaç cümle söyledi ama kendinde olmadığını fark etti.

Chu Mu kendine geldi ve Ye Qingzi'nin merakla yukarı bakıp ona soru sorduğunu gördü.

Chu Mu doğal olarak endişelenecek bir şey olmadığını düşündü. Ye Qingzi'nin o kadar yaklaştığını görünce kolunu çekti ve Qingzi'nin dengesini kaybetmesini sağladı. Böylece yumuşak ve ıslak küçük ağzının tadına varabildi.

Ye Qingzi başta kalçalarını kıvırarak biraz mücadele etti ama çabucak havaya girdi ve Chu Mu'nun boynuna sarıldı.

“Başka bir çadır dikelim mi?” Chu Mu, Ye Qingzi'ye sarılırken yavaşça söyledi.

Ye Qingzi'nin yüzü kırmızıya döndü ve utanarak “Hmm” diye başını salladı.

Sırılsıklam aşık çiftler genellikle etraflarındakini fark etmezdi.

Chu Mu tam Ye Qingzi'yi öpüyor ve bacaklarını okşuyordu ki, büyük gelişmiş kanat tipi ruh hayvanı grubu uçtuktan sonra başka bir kanat tipi organizmanın daha tek başına, olağanüstü ve muhteşem bir şekilde uçup geçtiğini fark edemedi.